24 Temmuz 2011 Pazar

POLITIK - AKP’NİN POLİS AYAĞI…

AKP'NİN POLİS AYAĞI…

Erdal SARIZEYBEK - 23 Temmuz 2011

1

4 ŞEHİT, biri polis, on üç asker, şehitlerimiz AKP'yi sözde harekete geçirdi
Bundan böyle polis, özel hareket polisi iç güvenlikte daha etkin rol alacakmış…

Niye?
Almıyor muydu zaten?
Doğu'da özel harekâtçı polislerimiz yok mu?
Var, öyleyse neden?.

Valiler isterse bu polis birliklerini operasyona gönderemiyor mu?
Elbette, özel harekâtın kahraman polisleri zaten istenildiğinde operasyonlarda görev alıyor
Peki, nereden çıktı şimdi bu ayak, "açılımın polis ayağı?"

Beşir Atalay, eskinin İçişleri Bakanı, yeninin Başbakan yardımcısı, "polis ile asker arasındaki emir komuta zinciri düzenlenecek ve böylece terörle mücadeleye yeni boyut kazandırılacak", demiş.
Neden, kıymetli okurlar, neden
? ?
Zaten yok mu bu bu yasal düzenleme
?
Var, isterlerse açsın İl idaresi Kanunu 11. Maddeyi okusunlar…

Allah Aşkına, "DARBE PLANI" deyip "EMASYA" yani Emniyet ve Asayiş Yardım Planı'nı kaldıran AKP siyaseti değil miydi?
 
Bu planda polisin askere, askerin polise ne şekilde yardım edeceği ve emir komuta ilişkisinin ne olacağı açıkça yazmıyor muydu?

Niye kaldırdılar
?
Şimdi aynı planı, aynı şekilde yapacaklar ve
"BİZ YAPTIK" diyerek halkımızı aldatacak bunlar, görmüyor musunuz!

Ey AKP siyaseti, geçin bu ayakları geçin, çekirge bile üç kere sıçramıyor bu ülkede ama sizin siyasetiniz habire zıplıyor, dur diyen yok, sanki değneksiz köy olduk biz…

Tarih 21 Ekim 2007.
Dağlıca saldırısı, 12 şehit.
O tarihte bize açılımın "ABD AYAĞI"nı yaptılar, "Anlık istihbarat" deyip dağları vurdurdular bize.
Bu yetmedi, "PKK MÜŞTEREK DÜŞMAN" dediler, ABD'yi melek gösterdiler bize, aldatıldık!
Hani nerde bu anlık istihbarat?
Hani nerede bu müşterek düşman, cirit atıyor ortalıkta ama müdahale eden yok
Ayağa çektiler bizi, aldatıldık…

Tarih 1 Mayıs 2008.
Aktütün saldırısı, 6 şehit.
Tarih 3 Ekim 2008.
Yine Aktütün saldırısı, 17 şehit…

O tarihlerde de "AÇILIMIN MÜSTEŞARLIĞI AYAĞI" çektiler bize, güya İç Güvenlik Müsteşarlığı kurulacakmış, terör bitecekmiş, dediler, şimdi ne oldu bu Müsteşarlık?
İşte 14 şehit verdik, nerede bu İç Güvenlik Müsteşarlığı?
Yok, adı bile yok, ama bu ayak altında neler yapıldığını Allah bilir, biz kullar haberimiz yok…

AKP'nin bu polis ayağı hiç iyiye işaret değil…

Türk Ordusu terörle mücadele başarısız gösterilip Türk Milleti'nin ordusuna duyduğu güven yok edilmek isteniyor, bu bir
PKK'ya karşı askeri operasyonlar durdurulmak ve polis eliyle kontrol ve denetim altına alınmak isteniyor, bu iki
Ağır silahlar verilip polis devletine doğru ağır ağır yol alıyoruz, bu üç…
Nihayetinde "AF" ile teröristler Irak'tan kolayca getirilip PKK Ordusu kurulmak isteniyor, bu dört
Hazır AKP tatile çıkmış iken, yaz boyunca kamuoyu yanıltılmak ve Ekim ayında açılacak Yüce Meclis'e zemin hazırlanmak isteniyor, bu da beş
Ne zemini?
Teröristlere af ve Anayasa değişikliğine zemin…

Bu nedir biliyor musunuz?
AKP-PKK ittifakıdır, PKK'nın eylem yaparak AKP siyasetinin elini güçlendirmesidir, yani ver gülüm al gülüm
Bu aynı zamanda terör ile işbirliği yapmak demektir

Normal demokratik ülkelerde, böylesi bir siyaset karşısında ne yapılır?

Başta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile İl Cumhuriyet Başsavcılarının AKP siyaseti hakkında, anayasal suç işlediği gerekçesiyle dava açılır
Ama kimsenin dava açmıyor, açmaya da niyet yok gibi, ne yapacağız biz?

Normal demokratik ülkelerde ne yapılır böylesi bir durumda?

Muhalefetteki siyasi partiler Anakara'dan çıkar, köy köy, belde belde ve örgütlü olarak dolaşıp halkımıza tehlikeleri anlatır ve toplum refleksini harekete geçirir
Ama kimsenin Ankara'dan çıktığı yok, muhalefet sadece beyanat veriyor ama halkımıza gidip derdini anlatan yok, ne yapacağız biz?

Normal ülkeler, demokratik olan, ne yapar bu durumda?

Sendikalar, üniversiteler, sivil toplum dernekleri ocaklar, odalar, borsalar, barolar, aklınıza gelen ne kadar sivil toplum gücü varsa, örgütlü sivil toplum gücü, hemen harekete geçer, halkımızı uyarır ve toplumsal refleksinin gösterilmesi sağlanır ve böylesi bir siyaset hemen durdurulur
Ama bizde harekete geçen yok
, bırakın harekete geçmeyi, ses yok ses, hiç birinin kılı bile kıpırdamıyor, ne yapacağız biz, çocuklarımıza nasıl bir ülke bırakacağız?

Kimliksiz, tepkisiz, kaynakları Bizans tarafından yönetilen bir sürü toplumuna dönüştürülüyoruz, uyanın!

Ekonomik kaynaklarımız yabancıların kontrol ve yönetiminde, çocuklarımız yabancı ve cemaat okullarının yönetiminde, Anadolu Hıristiyanlaştırılıyor ve biz Türkler sürüleştiriliyoruz, uyanın!

Nerdesin ey Atatürkçü Düşünce Dernekleri!

Nerdesiniz ey Ülkü Ocakları!

Tez elden Ankara'da bir KURULTAY yapın ve ülkemizin Milliyetçi, Atatürkçü, yurtsever aydınlarından istifade ile önce "VATAN NEREYE GİDİYOR", bir gözler önüne serin!

Ardından örgütlü gücünüzü kullanın ve adım adım Anadolu'yu, köy köy Anadolu'yu dolaşarak halkımıza tehlikeye düştüğümüzü anlatın!

Halkımız sağduyusunun sesiyle gerekeni yapacaktır, yeter ki tehlikeyi bir görsün!

Biz hazırız!

İLK KURŞUN

 


--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Mens sana in corpore sano Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. (Juvénal)  Latin Atasözü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder