25 Temmuz 2011 Pazartesi

POLITIK - Bu habere Ermeniler ne der acaba? Merak ediyorum...

Aşağıdaki habere bakıp söylenecek laf çok.
Ama benim merak ettiğim, guruplarda bulunan Ermeni'lere çocuklara patlayıcılarla tuzaklanmış oyuncaklar sunmanın,
keskin nişancılar tarafından çocukların, sivillerin vurulmasının nasıl bir şey olduğunu, bu konuda bir fikirlerinin olup olmadığını sormak isterim.
Hani savaş nedir az çok fikrimiz fardır. Bu tarz eylemler Ermenilere ne kazandırır, mesela savaş kazandırır mı?
Geleneksel Ermeni yiğitliğinde, mertliğinde bu tarz eylemlerin yeri nedir?

Benimkisi de merak işti.


Çocuklarımızı vuruyorlar

Cansu ÇAMLIBEL / TOVUZ

25 Temmuz 2011

E

rmeni askerlerin içine bomba koyarak Tovuz Nehri'ne attığı oyuncak köpeği alıp eve götüren 13 yaşındaki Aygün, patlayan oyuncaktan dağılan şarapnel parçaları sonucunda öldü, annesi ağır yaralandı.
Mart ayında ise sınırdaki başka bir köyde 9 yaşındaki Fariz Bedelov, Ermeni keskin nişancı askerlerin 1.5 - 2 km.'den açtıkları ateş sonucu can vermişti.
Ateşkes ihlalinin son kurbanları çocuk olunca Azerbaycan'ın rahatsızlığı öfkeye dönüştü.

1994 Mayıs'ında zorlukla varılan ateşkese rağmen 17 yıldır 75 kilometrelik Azerbaycan – Ermenistan sınırında sular durulmuyor.
Cephe hattı boyunca dağlarda yüzlerce keskin nişancı tutan iki taraf da birbirini ateşkes ihlaliyle suçluyor.
Son aylarda cephe hattındaki hareketlilikte artış var.
Ermeni haber ajansları Nisan'da iki tarafın askerleri arasında çıkan çatışmada üç Ermeni askerinin öldüğünü, Azerbaycan ajansları ise Mayıs'ta çıkan çatışmada 2 Azerbaycan askerinin öldüğünü duyurmuştu.
İki tarafın savunma bakanlıkları ise bütün bu vakalarda resmi açıklama yapmak yerine kamuoyundaki tartışmanın haberler üzerinden devam etmesini tercih etmişti.
Ancak ateşkes ihlalinin Azerbaycan tarafındaki son iki kurbanı da çocuk olunca, Azerbaycan halkının sınır konusunda süregelen rahatsızlığı büyük öfkeye dönüşmüş durumda.
Uluslar arası kamuoyunun duyarsızlığından yakınan Azerbaycan Türkleri, Türkiye'nin de konuya yeterince ilgi göstermediği görüşünde.

O silahlar Rus yapımı

Yaklaşık iki hafta önce 13 yaşındaki Aygün Şahmalıyeva'nın ölümüyle sonuçlanan olayın yaşandığı Tovuz Rayonu'ndaki Alibeyli Köyü, keskin nişancıların gölgesinde yaşamaya alışık onlarca köyden bir tanesi.
Tovuz savaş yıllarında da en çok Azerbaycan Türkü'nün öldüğü bölge olarak kayıtlarda yer alıyor.
Ermeni askerlerin içine bomba koyarak Tovuz Nehri'ne attığı oyuncak köpeği alıp eve götüren Aygün, patlayan oyuncaktan dağılan şarapnel parçaları sonucunda öldü, annesi Elnare Şahmalıyeva ise ağır yaralandı.
Mart ayında ise sınırdaki diğer bir köyde yaşayan 9 yaşındaki Fariz Bedelov da Ermeni askerlerin kurşunlarına hedef olarak hayatını kaybetmişti.
Tovuz'daki sınır birliğinin Azeri Komutanı Mayıs Berhudarov, Ermeni keskin nişancıların kullandığı Rus yapımı silahların 2-3 kilometreden vurabildiğini, 1.
5 ila 2 kilometreden ateşlendiğinde öldürdüğünü anlatıyor.

Köylerdeki 40 bin kişi cephe hattında

Sıfır noktasındaki köyleri beraber gezdiğimiz Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Ganire Paşayeva, bu köyün vatandaşlarının son birkaç yıldır evlerinden çıkıp bir iki kilometre ötedeki ata-baba mezarlıklarını ziyaret etmekten korkar hale geldiğini anlattı.
Azerbaycan resmi makamlarının verdiği rakamlara göre toplam 180 bin nüfusu olan Tovuz Rayonu'nda 40 bine yakın kişi cephe hattında yaşıyor.
Devlet, sınırda yaşayan halka mali yardım sağlıyor.
Kaba bir hesapla üç kişilik bir aileye verilen para ayda 100 Manat: (Yaklaşık 100 Euro).
Devlet sınırda yaşamı destekleyen bir politika izlemeye çalışıyor.
Zaten bölge halkının da toprağını bırakıp gitmeye niyeti yok.

Paşayeva, Azerbaycan'ın sorunun diplomasi ve görüşmeler yoluyla çözümünden taraf olduğunu söylerken ekliyor, "Ancak barış görüşmeleri bir sonuç vermezse, Azerbaycan devleti kendi toprak bütünlüğünü sağlamak için tüm araçları kullanacaktır."

Arada Rusya var savaş zor seçenek

Paşayeva'nın "savaşmaya hazırız" anlamına gelen bu sözleri zaman zaman Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından da dile getiriliyor.
Peki Azerbaycan Türkleri gerçekten de savaşmaya hazır mı?
Askeri olarak düşünüldüğünde sorunun yanıtı "evet" olabilir.
Hatta sokaktaki vatandaş bile "Üç günde tüm Ermenistan'ı temizleriz" görüşünde.
Ancak Rusya'nın Erivan'a verdiği güçlü destek devam ederken savaş ilanı demek bölgede Türkiye de dahil birçok aktörü karşı karşıya getirebilecek bir fitili ateşlemek demek.

Balalara değmesin diye kendini oklara siper etti

Ağdam Köyü'nde yaşayan Azer Nariyev 2004 yılında Ermeni askerlerin oklu saldırısı sırasında kendini siper ederek 7-8 balayı (çocuğu) kurtarmış ancak omuriliğine saplanan oklar onu sakat bırakmış.
Cansu Çamlıbel'e, sınırın sıfır noktasında o günleri anlatan Azer, ömür boyu koltuk değeneklerine mahkum kalmış.
Her gün hayatlarının tehlikede olmasına, sıkıntılara ve çektiği acılara rağmen bir gün bile Ağdam'dan taşınmayı düşünmemiş.
 
/_np/7301/14007301.jpg

Komutan anlattı

ToVuz Rayonu'nun Sınır Komutanı Mayıs Berhudarov, son dönemde neredeyse her gün Ermeni tarafının tacizine maruz kaldıklarını anlatıyor ve bizim bölgede gezmemizden dolayı yaşadığı tedirginliği gizlemiyor.
Berhudarov, komutasındaki Azerbaycan keskin nişancılarının saat başı nöbet değiştirdiği söylüyor.
Dağın eteklerinde göze çarpan zırhlı araçlar, acil durumlarda askerlere destek sağlayacak teçhizatla donatılmış.

Buradaki çocuklar  Gazze'dekilerden daha mı değersiz

Ermenİstan ile protokollerin imzalanmasının ardından Ankara'ya en şiddetli tepkiyi gösteren isimler arasında yer alan Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Ganire Paşayeva, hem memleketi hem de seçim bölgesi olan Tovuz'da yaşananların ardından diplomatik bir mücadele başlatmış.
Azerbaycan'ı Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde temsil eden milletvekilleri arasında da yer alan Paşayeva haftanın en az üç günü Avrupa'dan davet ettiği siyasetçi ve diplomatlarla birlikte cephe hattına geliyor.
Paşayeva, "Buradaki çocukların hayatı Gazze'dekilerden daha mı değersiz?
" diye sorarken Ankara'ya da mesaj gönderiyor.

Her gün 200 Ermeni Rusya'ya göç ediyor/_np/7329/14007329.jpg

BAKÜ'ye göre Ermenistan'ı yola getirecek en önemli koz Türkiye'nin sınırını kapalı tutması.
Azerbaycan'ın önemli ağızları Minsk Grubu gözetiminde devam eden Karabağ görüşmelerinin Paris ve Kazan turlarında tarafların uzlaşmaya çok yakın olduğunu ancak, birilerinin Ermeni tarafının kulağına "Biraz daha bekleyin" diye fısıldadığını söylerken Moskova'yı işaret ediyor.
Rusya'nın en kritik aktör olarak süreci kontrol ettiği bu denklemden çıkış yolu olarak ekonomiyi görenlerin hesabını Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden Vusal Kasımlı şu sözlerle anlatıyor: "Ermenistan'dan her gün Rusya'ya 200 kişi göç ediyor.
Böyle giderse beş yıl içinde Ermenistan'ın nüfusu 1 milyona düşer.
Öte yandan dış borçları zaten katlanarak büyüyor.
Biz ise 2015'e kadar 60 milyon tonluk petrol kapasitemizi koruruz.
Gezegenler çarpışmazsa Azerbaycan'da en az 2025'e kadar ekonomik ilerleme artarak devam edecek.
Bu arada Azerbaycan ordusunun NATO ölçütlerine getirilmesiyle ilgili çalışmalar da en geç 2013'te tamamlanacak.
Rusya da zaten bu süreçte Ermenistan'ın kendi kontrolünden çıkmasını engellemek için hep zayıf kalmasına göz yumacak.
Bütün bu unsurları bir arada düşündüğünüz zaman ortaya şu sonuç çıkıyor: Türkiye sınırı kapalı tutmaya devam ederse er ya da geç Ermenistan, Karabağ da dahil olmak üzere tüm siyasi meselelerin çözümü için uzlaşmak zorunda kalacak."

Son durak Allahaemanet Köyü

YAKLAŞIK 75 kilometrelik Azerbaycan-Ermenistan sınırının en kuzeyindeki noktalardan biri olan Allahaemanet Köyü mevkii, son dönemde hareketliliğin en çok görüldüğü noktalardan.
Sıfır noktasını simgeleyen demir bariyerler Azerbaycan Türkleri'nin serbestçe gidebildiği son nokta.

http://www.hurriyet.com.tr/planet/18331116.asp?gid=381

-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Çocuk kırmızı elmayı görmeden elindeki kokulu soğanı bırakır mi?. Mevlana

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder