22 Temmuz 2011 Cuma

Re: [akilcagi_1919] POLITIK - 19 asker için müebbet istemi!

Komutan farklıdır, asker farklıdır.
Asker paralı, gönüllü, şöyle ya da böyle bulunur.
Komutan olmayınca bunlar sadece kalabalık bir topluluk olur.
Bir ordunu kalitesi komuta heyetinin kalitesiyle ölçülür.(K. Atatürk)

İşgal ordularının bu nedenle ilk imha ettikleri gurup subaylardır.
Ruslar Katyn Ormanlarında Polonyalı subayları katletmiştir.
Yine Almanlar ilk olarak işgal ettikleri Polonya da subayları katletmiştir.
Osmanlı işgal edildiğinde askerler kestirmeden terhis edilmiştir, ama Osmanlı komutanları sürekli takibat altında tutulmuştur.

Komünist olduğu iddia edilen Ruslar ise Türki Cumhuriyetlerden subay yetiştirmekte çekimser kalmışlardır.
Yine Yugoslavya'da Boşnaklar ve Arnavutlar federal ordudan ve özellikle subaylık makamından uzak tutulmuştur.

Bütün bunlara bakarak, halen ülkemizin işgal altında olduğunu, ve ilk olarak ordunun komuta heyetinin saldırıya uğradığını çıkasamamız yanlış olmaz.

Emniyet teşkilatında mutlaka cemaat müridi olanlar dışında, iyi niyetli, vatansever insanlar da vardır.
Fakat bunların çok çok azı komutanlık vasfına sahiptir..
O sokaklarda insanları çoplayan, ya da özel tim diye kasım kasım gezenler bir ordu yapılanmasında ancak A ve B tipi özel tim yerine geçebilirler(yani kalifiye asker), bunları komuta heyeti olarak var saymak büyük hata olur.

Varsayımda bulunuyorum. Amma eşşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmekten de korkuyorum.
Bütün TSK subayları katledilse, ya da emekliye sevk edilse, ya da hapse tıkılsa,
halen birlikleri oluşturan erlere komuta etmek üzere emniyet teşkilatından bir bölüm personel tefrik edilse,
ve ortaya yeni bir ordu çıkarılsa,
SANMAYIN Kİ, bu ordu müessir(etkin) bir ordu olsun.
Böyle bir ordu uzayda hacim kaplar, ancak etkin olamaz.
Bunu tarihte birçok devlet denemiştir.
NAZI Almayasında bile Hitler geleneksel orduyu ve onun komuta heyetini tam olarak imha etmeyi göze alamamıştır.
İran bunu devrimde denemiş, ve birbuçuk milyon gencin kaybına katlanmak zorunda kalmıştır.

Savaş meydanlarında taş, makas, kağıt oyunu oynadığımızı var sayarsak.
Gerilla asla nihai sonuca ulaşamaz. Sadece hırpalar, yorar, o kadar. Ele geçirdiği hedefi asla elinde tutamaz.
Jandarma, ve emniyet teşkilatları asla düzenli ordu birliklerine karşı galebe çalamaz. Malup olurlar. O nedenle Cumhuriyet kurulurken milik kuvvetleri tasviye edilmiş yerine düzenli ordular oluşturulmuştur. Buna direnenler ise bertaraf edilmiştir.
Düzenli ordu birliklerinde ise kesin zafer her zaman süngünün ucundadır. İşgal ettiği hedefi elde tutma imkanı sadece piyadenin elindedir.
Deniz ve hava hakimiyeti olmadan asla piyade nihai zafere ulaşamaz.
Son on yıldır ise uzay hakimiyeti olmayan ise asla hava ve deniz sahasın hakim olamaz.
İşte siz de bu argumanlara göre Türkiye'nin neleri sünnetleniyor, kimlerin nihai zaferi hazırlanıyor, onu teşhis edin.
En ağır cerrahi operasyonlar sırasıyla Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Kara Kuvvetlerinin Özel Birlikleridir.
Siz buna göre hesap edin.

On 22.07.2011 16:52, Ece I wrote:
 
Basından alıntı:
 
'Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) paralı askerlik dönemini başlatan 'sözleşmeli er' projesinin hayata geçirilmeye başlandı. Sözleşmeli er projesi için geri sayım başlarken, detaylar da netleşiyor. İlk etapta 5 bin sözleşmeli er istihdam edilmesi planlanırken, bu sayının 30 bine kadar çıkarılması planlanıyor. Hudut birliklerinde görevlendirilecek olan sözleşmeli erler Ayda ortalama 1500 TL alacak sözleşmeli erlere operasyon tazminatı da ödenecek. Bu tazminatlarla birlikte paralı askerlerin eline ayda ortalama 2 bin TL geçecek.''
 

 
22 Temmuz 2011 15:34 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
Haberde 19 asker diyor, zannedersiniz ki, bunların hepsi er/erbaş.
Yahu bunların altısı general, beşi albay.
Daha önce içeri tıkılanlara ek olarak ortaya çıkıyor bu liste.
O kadar da kolay, o kadar da basit değil....
Tamam kanun önünde herkes eşittir, eşittir ama bütün bir orduyu sapır sapır içeriye almak için dijital belgeler, kimliği meçhul kişilerin epostaları, eski PKK'lıların ifadelerinden çok daha fazlası gerekir.
Ben size kestirmeden söyleyeyim, bu günlerde din, iman adına, hak hukuk adına kim ne söylerse inanmayın, çünkü artık at izi it izine karıştı.
Ortalık toz duman, yüzyıllık bildiğimiz, TSK bir kenarda, daha dün siyasete atılmış, şaibeli kadrolar bir tarafta bana sorarsanız tablo çok açık.
Gerisi sizlerin ferasetine kalmış...
Bu gidişle ordusuz kalacaksınız, haberiniz olsun.
Gidişat öyle...


19 asker için müebbet istemi!

S

avcı Cihan Kansız, internet andıcı iddianamesini İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundu.
İddianamede generaller Hasan Iğsız, Mehmet Eröz, Mustafa Bakıcı ve Hıfzı Çubuklu'nun da aralarında bulunduğu 19 subay için müebbet hapis talep ediliyor.

Zaman'ın haberine göre savcı, iddianamenin 'ıslak imza' davasıyla da birleştirilmesini istedi.
Hükümet aleyhine 'kara propaganda' yapmak amacıyla Genelkurmay bünyesinde internet siteleri kurulduğu ve fişlemeler yapıldığı iddiasıyla başlatılan 'internet andıcı' soruşturması tamamlandı.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Savcı iddianamenin, irtica ile mücadele eylem planı (ıslak imza) davasıyla birleştirilmesini talep etti.

İddianamede aralarında emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Korgeneral Mehmet Eröz, Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu ve Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'in de bulunduğu 19 şüpheli hakkında 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

İddianamede 14 muvazzaf subay, 4 emekli subay ve bir sivil memur yer alıyor.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile irticayla mücadele eylem planı davasının tutuklu sanığı Kurmay Albay Dursun Çiçek ise iddianamenin sanıkları arasında yer almıyor.
Bu sebeple Çiçek yönünden ayrılan soruşturma dosyasında ikinci bir iddianamenin hazırlanması gündemde.
Nisan 2009 tarihli andıcın yayınlanmasında emir-komuta zincirinin başında Başbuğ'un olduğu iddia edilmişti.

Soruşturma kapsamında ifadesi alınan emekli ve muvazzaf generallerin de şüpheli sıfatıyla iddianamede yer aldığı ve şüphelilerin TCK'nın 312.maddesine göre 'hükümeti yıkmaya teşebbüs' ile suçlandığı öğrenildi.
Ergenekon savcısı Zekeriya Öz tarafından başlatılan ve Savcı Cihan Kansız'ın sonuçlandırdığı soruşturma kapsamında bugüne kadar aralarında üst düzey generallerin de bulunduğu subayın ifadesi alınmıştı.
Emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Korgeneral Mehmet Eröz, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu ve Tümgeneral Mustafa Bakıcı gibi isimler, verdikleri ifadelerde suçlamaları reddetmişlerdi.
Soruşturma kapsamında 21 TSK mensubunun adı geçiyordu.
Ancak Kansız'ın 19 subay hakkında iddianame hazırladığı öğrenildi.

İddialara göre, Genelkurmay tarafından kurulan söz konusu siteler, AK Parti hükümetini yıpratmak ve yıkmak amacıyla açıldı.
Konunun ortaya çıkması üzerine Genelkurmay, bu sitelerin Başbakanlık'ın talimatıyla kurulduğunu açıklamıştı.
Başbakanlık'ın böyle bir talimat verilmediğini bildirmesi üzerine Genelkurmay, bu kez talimatın merhum Başbakan Bülent Ecevit döneminde sözlü olarak verildiğini öne sürmüştü.
İddialarla ilgili Genelkurmay tarafından gönderilen raporda ise sitelerin gerekli mercilerin bilgisi dahilinde ve 'psikolojik harekat' ve 'beyaz propaganda' amaçlı kurulduğu kabul edilmişti.
Ancak Genelkurmay'ın sitelerin yaptığı yayınlarla ilgili görevli subayları sorumlu tuttuğu, "Sitelerde maksadı aşan haberler varsa ve hukuka aykırı kullanım söz konusuysa sorumlusu sitelerin yöneticileridir.
"
dediği öğrenildi.

İddianamede şüpheli olarak yer aldığı iddia edilen isimler:

Orgeneral Hasan Iğsız (Andıçta Genelkurmay ikinci başkanı)

Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu (Andıçta MEBS başkanı)

Korg.İsmail Hakkı Pekin (Andıçta Genelkurmay İstihbarat başkanı)

Korg.Mehmet Eröz (Andıçta Genelkurmay Harekat Başkanı)

Tümgeneral Hıfzı Çubuklu (Andıçta Genelkurmay adli müşaviri)

Tümgeneral Mustafa Bakıcı (Andıçta Bilgi Destek Daire başkanı)

Albay Orhan Güçlü (Genelkurmay Bilgi Destek Daire başkanlığı grup kısım amiri )

Albay Sedat Özüer (1.Bilgi Destek Şube müdürü)

Albay Ziya İlker Göktaş (2.Bilgi Destek Şube müdürü)

Albay Hulusi Gülbahar (4.Bilgi Destek Şube Müdürü)

Albay Cemal Gökçeoğlu(Bilgi Destek Şube Müdürü)

Yüzbaşı Murat Uslukılıç (Bilgi Destek Dairesi İnternet Destek Kısım Amiri)

Deniz Yarbay Altunay Şahin

Deniz Binbaşı Fatih Koca

Deniz Binbaşı Cem Şimşek

Sivil Memur Mehmet Bülent Sarıkahya

Emekli Yarbay Recai Altan

Emekli Deniz Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım

Emekli Hava Albay Fuat Selvi

--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Nescire autem antequam natus sis quid acciderit, id est semper esse puerum.  *  *  * Doğmadan önce olanları bilmemek sürekli çocuk kalmaktır.  Latin Atasözü - (Çiçero)

__._,_.___
Recent Activity:
http://akilcagi.com
http://ulusalgundem.net 
http://sosia.org


Genel UYARI!
Sayin Uyelerimiz,

     Obekte cikan yazilarin sorumlulugu, ILGILI YAZININ SAHIBINE aittir. Obek kurucusu, moderatorler ve diger uyeler sorumlu tutulamazlar. Obege  uye olanlar, uye olduklarinda yazilarindan sadece kendilerinin  sorumlu olduklarini kabul etmislerdir.Bu ifadeler her iletinin altinda yer almaktadir, bu nedenle uyeler bu kosullarin varligindan haberdar olmadiklarini iddia edemezler.

    Gelisen sartlara ve gonderilen postalara gore; yukaridaki uyarilara, ilave uyarilar yapma hakkimizi da sakli tutuyoruz.

Saygilarimizla
AKIL CAGI 1919 YONETIM


To unsubscribe from this group (Obekten cikmak icin), send an email to:
akilcagi_1919-unsubscribe@yahoogroups.com (adresine bos bir mesaj gonderiniz)
.

__,_._,___


--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Düşünce tomurcuklanmış tohumdur; uygun bilgi ve yaşam kültürü ile beslenmezse çürür gider.  Düşüncenin Düşünceli Sözleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder