22 Temmuz 2011 Cuma

Re: [ISRATURK] POLITIK - Erdal Sarızeybek Yazdı: SANIRIM BİZİ TEHDİT EDİYORLAR, HEM DE SAVAŞLA

Sevgili arkadaşlar,
Siz Türkiye'deki maaşları bilmiyor olabilirsiniz.
Bir subay eğer eşi etli bir işte çalışmıyorsa, asla ve de asla öyle han hamam sahibi olamaz.
Gerçekten de eğer böyleleri varsa bilin ki, bunların bir alacaları vardır.

Lüks araba denilen şey nedir onu da bilemiyorum.
Misal Hundai Accent'midir, Honda Jazz'mıdır, Opel Corsa'mıdır, Ford K  mıdır nedir?
Ben ziyarete gittiğim lojmanlarda hiç Grand Cheroke, Navigator, Mercedes(yirmi yıldan genç) görmedim.
Hala daha bir sürü subay Spring, Broadway, Panda vb. osuruk arabaların peşinde..
Manzara adeta hurdalık gibi..

Peki siz nasıl olsa mutlu olursunuz?
Bir de o var?
Misal bütün subaylar küllükte yatsa, aciz, fukara olsa hoşunuza gider mi? Giderse neden?

Gidin lojmanları bir gezin, otoparkına bir bakın, binaların içine bir girin dolaşın bakalım ne göreceksiniz?
Komünist SSCB dönemi işçi lojmanları gibi virane, iki-üç oda bir salon binalar.
Eski püskü arabalar.

Emeklilerine bakın, 30 senelik hizmetin sonunda vasat altı ev, hepsi budur.

Kara propagandaya alet olmayın.


On 21.07.2011 15:35, Mentes Azuz wrote:
 
Ben bunlari Elazig ve Bingol'deki koylerini birakip Istanbul'a yerlesen Kurtlerden duydum.
Sozkonusu Kurtler, PKK'ya sabah aksam kufreden cinsten vatandaslardi ve cok samimiydim.
Tum bunlari belki de Yahudi oldugumdan ve bana guvendiklerinden anlatmislardi.
Hatta bir keresinde gece baskininda, izinde olan asker kardeslerini kisa sacindan
taniyip goturmemeleri icin ahira saklamislar.
Elbette gece baskin yapanlarin cogu PKK'liydi. Ancak bazen koy koruculari ve polislerin de
iclerinde oldugunu yemin ederek anlatmislardi. Nasil anladiniz diye sordugumda;
"Biz anlariz" denislerdi. Elbet biz kimin ne oldugunu yore halki kadar iyi taniyamayiz.
 
Olaganustu halin devamini guvenlik kuvvetlerinin destekledigini basinda defalarca okumustuk.
Nedeni de aldiklari maaslarin yuksekligiydi. Bircogunun luks arabalari oldugunu da mi okumadiniz?
 
Mentes
 


 
21 Temmuz 2011 15:17 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
 
Ciller zamaninda olaganustu hal oldugundan ve guvenlik kuvvetleri cift maas alip, bazilarinin gece pkk
giyimleriyle koyleri basip harac aldiklarini ilk agizlardan da duydum.
 
Bu olmamış Menteş Bey,
Evet güvenlik kuvvetlerinin bazıları paraşütçüdür, bazıları sualtı kursu görmüştür, bazıları denizaltıcı, bazıları uçucudur,
bunların hepsinin ayrı ayrı kalemlerden tazminatları vardır.
Kırsal bölgede gezenlerin ayrı kalemlerden, komando birliklerinin ise ayrı kalemlerden ekstra tazminatları vardır.
Ama benim bildiğim, bütün bunların hepsi üstüste gelse ancak iki maaş yapar.
Onu da çok az kişi hakeder. Bunda sizce bir mahsur var mı?

Ordu birliklerinin PKK giyisisiyle köy basması konusu ise tam bir kara propaganda örneğidir.
Siz en iyi o ilk ağızları başka ağızlarla çek edin.
Onlar MED-TV ağızlarıdır.
Malum gerillanın el kitabında bunlar hep yazar.


On 21.07.2011 09:52, Mentes Azuz wrote:
 
E.S.'nin askerligine laf edenin agzi yamulur. Nitekim daha gecen hafta E.S,  PKK'ya karsi savasirken, teroristlerin nasil Iran'a kactigini ve Ozal + ABD + Iran trafindan korunduklarini anlattigi hikayeyi sizlerle paylastim.
Ciller zamaninda olaganustu hal oldugundan ve guvenlik kuvvetleri cift maas alip, bazilarinin gece pkk giyimleriyle koyleri basip harac aldiklarini ilk agizlardan da duydum.
90'li yillar cok kotuydu. O yillarda Kurtler, kovani devrilmis arilar gibi buyuk sehirlere ve yurt disina, saga sola kacistilar. Cunku devlet Kurt koyluleri pkk ile guvenlik kuvvetleri arasinda birakmisti.
Gece pkk gelip harac toplar, sabah guvenlik kuvvetleri "neden verdiniz?" dermis.
 
Tum bunlar E.S'in siyasete atildiktan sonraki varsayimlarini dogrulamaz. Belirli bir kesimin duymak istediklerini anlatarak, gunesi balcikla sivayamayacagini bilmeli.
 
Mentes 

21 Temmuz 2011 02:31 tarihinde Muhtar Turan <muhtarturan@yahoo.com> yazdı:
Ama geçende bir TV programında çok doğru bir söz söyledi kendisi...

'biz dağda teröristle mücadele ettiğimizi sanıyorduk, meğerse Tansu Çiller'in PKK'yi şiddet kullanarak güçlendirme siyasetine hizmet etmişiz'

Hatırlarsanız Tansu Çiller döneminde 3.200 köy yakılarak boşaltılmıştı. 


From: Mentes Azuz <mentesoz@gmail.com>
To: ISRATURK@yahoogroups.com
Sent: Wednesday, July 20, 2011 10:32 PM
Subject: Re: [ISRATURK] POLITIK - Erdal Sarızeybek Yazdı: SANIRIM BİZİ TEHDİT EDİYORLAR, HEM DE SAVAŞLA

 
Erdal Sarizeybek iyi bir askerdi ama, cok kotu bir siyasetci. Iskembe-i kubradan sallamanin, kahramanlik senaryolarinin, Turkiye halklarinin uzerindeki etkisini Erdogan'dan ogrenmis olsa gerek ha bire $i$inmekle mesgul.
Yahu biraz mutevazi ol da adam bilsinler. Varsayimlarla asagilayarak prim kazanmak istedigi Israil yetmemis, bir de Yahudileri diline dolamis bu fasist adam.
Vatan sevgisi baska, irkcilik baska sey. Bu adam ikisini birbirine karistirmis.  
Israil'in ve Yahudilerin yillarca TSK'ya, dolayisiyla Turkiye'ye olan destegini bilmez gibi nankorluk ediyor.
Israil'in Turkiye'ye destegini, ilk agizdan sitem dolu bir roportajda, PKK sorumlusu Israilli gazeteciye anlatmadi mi?
Dilerim Turk Milleti populizme, ummet cikarcilarina degil, gerceklere inanir.
 
Size gelince Oraj Poyraz; Bu AKP'yi en son %50 ile Turk halki iktidara tasimadi mi? Tek borclu olup da tehdit edilen ulke Turkiye mi? Bu paralari tatli tatli yerken iyiydi de, cikarirken aci aci olacagini bu millet dusunmediyse, ceremesine de katlanir.
Mentes
20 Temmuz 2011 22:43 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:

Evet hiç abartması yok, ABD/AB özetle batının oligarkları bize bunları söylüyor.
Söylüyor da, eksik olan şu, halka hala daha gerçek durumu itiraf eden kimse yok:

Gırtlağımıza kadar borca battığımızı,
Bu borçlarla yıllardır, bize şantaj yapıldığını,
Son on yıldır bütün hükümetlere parasal operasyon tehditleri yapıldığını,
ABD'ye giden bütün heyetlerin orda bazı sivil(!) toplum kuruluşları huzuruna çıktığını,
Bu huzura kabullerde herkesin batılı oligarkların menfaatlerini haleldar etmeme sözü vermek zorunda kaldığını,
Ülkede görülen geçici iyilik halinin son iktidar tarafından sürdürülen işbirliğinin mükafatı olarak ülkeye borçlanma şeklinde akıtılan sıcak paraya bağlı olduğunu,
Ülkenin her ay en az 20 - 30 milyar dolarlık taze paraya ihtiyacının olduğunu,
Özelleştirme diye halka sunulan şeyin aslında ülkenin özvarlıklarını da aşan miktardaki dış borçun faiz ödemelerinin sürdürülmesi için yapıldığını,
Son iktidara görev olarak, bu gelişmeleri halka duyuran kadroları, ayak direyen kesimleri tırpanlamanın verildiğini,
Asker sivil bütün kadroları, ağır tablo karşısında aciz, çaresiz, ümitsiz kaldığını, ve kaderine boyun eğdiğini,
Kimsenin halka mevcut durumu itiraf edip, yeni bir kurtuluş savaşına girmeye gücünün kalmadığını,

Evet bunları bize mertçe, dürüstçe, yiğitçe söyleyen kimseler olmamıştı.
Erdal Sarızeybek ise aşağıda her şeyi dosdoğru yazmış.

Ve ben de biliyorum ki, söylediklerinin azı yoktur, çoğu vardır.
Saygılar..


Erdal Sarızeybek Yazdı: SANIRIM BİZİ TEHDİT EDİYORLAR, HEM DE SAVAŞLA

12 Temmuz 2011
Önce gündemden özetler:
"PKK iki askerimizi kaçırdı ve dedi ki," bunun devamı gelecek…"
Sinan Meydan yazdı: Diyorlarmış ki "Atakürt" olsun, "Türk yok olsun"
PKK siyasetçileri Diyarbakır'da ikinci bir meclis topladı…
Şehit isimleri okullardan kaldırılıyormuş…
İlkokuldaki ANDIMIZ kaldırılacakmış…
Türküm demek ırkçılıkmış…
Anayasa değiştirilecekmiş ve "Türk Milleti" anayasadan çıkarılacakmış…
Peki ya karşı çıkarsak?
PKK diyormuş ki ülkeyi kan gölüne çeviririz…
ABD diyormuş ki Türkiye model ülke olmaktan çıkartırız…
AB diyormuş ki kredileri keseriz…
İsrail diyormuş ki Türkiye'deki sermayemizi çekeriz…
Barzani-Talabani Diyarbakır'ı başkent ilan ederiz diyormuş!
Tüm bunlar devlet olan bir devlete tehdittir, bir savaş ilanıdır!
Bu bir meydan okumadır, bu bir devleti yok saymaktır!
Siz ey Devlet ve Milet!
İster anlayın ister anlamayın, ama bilin ki BUNLAR BİZİ TEHDİT EDİYOR!
Olsun, biz böylesi tehditlere alışkın bir millet ve alışkın bir devletiz, ilk tehdidi SEVR ile gördük.
Doğu Anadolu'da
"Ermenistan-Kürdistan" deyip bizi parçalamaya, ateşkes yapmamıza rağmen bizi işgale kalkıştı bu Bizans'ın çocukları…
Şimdi yine tehdit ediyorlar ama şimdi bunu söyleyen yok, yazan yok, çizen yok, anlatan yok, sanki dikensiz gül bahçesi Türkiye ama öyle değil…
Biz gerçeği anlatalım:
Terörist dediklerimiz Irak'tan geliyor, biz Irak'a müdahale edemiyoruz, neden, çünkü Barzani istemiyor ve ABD izin vermiyormuş, bakın şu BAĞIMSIZ TÜRK DEVLETİ'ne!
Terörist dediklerimizi besleyen Avrupa, ama biz AB'ye rest çekemiyoruz, neden, çünkü AB izin vermiyormuş, bak bak şu BAĞIMSIZ TÜRK DEVLETİ'ne!
Terörist dediklerimiz İranlı, Iraklı, Suriyeli, Ermeni, Rum, az da olsa bizden de gidenler var…
Saldırı altındayız bu karma güç tarafından…
Ardında ABD-AB-İsrail var, ama bunlar sözde müttefik ve biz, bu örtülü savaşta gücümüzü kullanamıyoruz…
Neden?
Çünkü ABD-AB-İSRAİL-BARZANİ-TALABANİ, hepsi karşı biz Türk Milleti'ne, öyleyse siz de iyi bakın şu Anadolu'daki şu bağımsız son TÜRK DEVLETİ'ne!
Kürdistan projesi AB'nin, ama biz adına PKK diyoruz.
Bu proje ABD ve İsrail'in, biz yine PKK diyoruz.
ABD-AB-İsrail birleşmiş bize saldırıyor PKK adı altında, biz yine de PKK bizim terör örgütümüz, bizim teröristimiz diyoruz, neden, bu yalanlar neden, bu aldatılmışlık, bu sessizlik, bu biat, bu esaret neden?
Sanırım ABD bizi savaşla tehdit ediyor, almış yanına AKP siyasetini bizi tehdit ediyor, biz ülkesini sevenleri, bağımsızlık ve özgürlük diyenleri…
Etsin, korkumuz yok!
Sizce ne yapabilir bu ABD?
Uçak silah sistemlerini kilitler, olası bir savaşta uçaklarımızı kullanamayız, bu doğru.
Başka?
Ambargo koyar, olası bir savaşta ihtiyaç duyulan yedek parçaları alamayız, bu da doğru.
Başka?
Kredileri keser, borsayı düşürür, ele geçirdiği fabrikalarımızda üretimi yavaşlatır, yedek parça ithalatına son verir, ekonomiyi felç eder, hepsi doğru ama…
Şimdi olaya bir de bizim bakış açımızla bakalım: " Bu ABD bize doğrudan savaş ilan edebilir mi"?
Hayır.
Enerji köprüsü olan ülkemizi savaşa sokamaz, çünkü hepsi zarar görür; ABD, AB, İsrail, Barzani ve Talabani ve de PKK…
İsterse etsinler, biz hazırız…
AB ne yapar?
Hiç.
AB'nin Asya ve Afrika'ya ticareti bizden geçer, kapatırız!
İsrail ne yapar?
Hiç.
Müslüman Araplara Türkiye'nin vereceği destek İsrail'i kendi kuşağında boğar, yaparız!
Öyleyse Türkiye'nin ekonomik bağımlığını ve askeri yedek parça teminini koz kullanıp bizi tehdit edebilecek bir tek ABD kalıyor.
Ve bu ABD bizi tehdit ediyor…
Peki, bu ABD neyine güveniyor?
Silahlı gücüne mi?
Yetmez, savaşırız!
Peki, bu ABD kime güveniyor?
Siz ister inanın, ister inanmayın ama bu ABD bizi AKP'ye güvenerek tehdit ediyor.
Evet, AKP'ye, inanın AKP siyasetine güvenerek bizi tehdit ediyor, çünkü ABD'ye AKP yol veriyor, izin veriyor, yol açıyor…
İşin garibi şu, AKP Amerikalı değil Türk…
Konuyu biraz daha açalım:
ABD'nin Irak'ta 250 bin askeri var, hepsi savunmada, hava harekâtı olmasa, canını bile kurtaramayacak orada.
Şii ve Sünniler büyük öfke içinde.
Bu iki öfke birleşse ve Türkiye bu güce destek verse, ABD Irak'ta nefes bile alamaz, öyleyse bu korku neden?
Bu konuda tek bir adım dahi atsak, ABD bizi tehdit etme cüretini bile bulamaz, öyleyse bu korkumuz neden?
ABD'nin Irak'ta güvendiği Barzani, Barzani'nin işi bizim için 24 saat.
ABD'nin güvendiği PKK, inanın PKK'nın işi de 24 saat.
Abarttığımı sanmayın, inanın doğru,
24 saatle ifade etmek istediğim kararlılıktır, Türkiye kararlılıkla harekâtını başlatsın, bu iş biter!
PKK'yı da, ona destek verenleri de 24 saat içinde siler süpürürüz, çünkü PKK'dan korkan biz değiliz, korkan ABD ve AB

PKK'nın güç aldığı Doğu'daki halkımız değildir, ABD-AB-İSRAİL-BARZANİ-TALABANİ'dir, biz değil…
Evet, PKK ve siyasi kol ve kanatlarının Türkiye'de işi 24 saattir.
HAREKÂT BAŞLAR VE NE ZAMAN BİTMESİ GEREKİYORSA O ZAMAN BİTER, önemli olan bu kararlılığı gösterebilmektir!
24 SAAT İÇİNDE HAREKATI ABD-AB-israil'e KARŞIN BAŞLATABİLMEKTİR!
Mesele budur!
ABD ve AB PKK'dan korkar, çünkü bu yılanı Avrupa'da beslediler, şimdi ise kendi gözlerinin oyulmasından korkuyor bunlar, korkan biz değil onlar!
Onlar, çünkü bizim gibi ihanetle yaşamağa alışık değil, ihaneti beslemeye alışık değil, ihanetin sokaklara dökülmesine alışık değil onlar, bu yüzden korkuyorlar…
Düşünsenize PKK'nın Avrupa'da yaşamı felç ettiğini, bizdeki gibi yakıp yıktığını…
AB insanı buna dayanabilir mi?
Hayır, onlar rahata alışık, biz ise cefaya, zorluğa, fedakârlığa, biz vatanı sevmeye ve vatan için ölmeye alışmışız, onlara benzemeyiz hiç!
Bizdeki ihanetin kod adı "ÇARÇELLA"dır , tam iki yüz yıldır sürer, herkes bu ihaneti çeker ama kimse söylemez, öyle bir milletiz biz…
Ama biz aynı zamanda Anadolu için ölürüz, can verir can alırız biz, huyumuz budur bizim, toprak bizim için namustur, namus ise vatan!
"VATAN" olmaz ise "NAMUS" olur mu hiç!
Ama böyle gidersek eğer, eninde sonunda bu ABD ile karşı karşıya geleceğiz gibi, yaşadıklarımız onu gösteriyor, başta çuval meselesi, unutmadık hiç…
Üstelik devamı da var:
Eğer ki Irak'ta Barzani Kürt devletine yol verir isek,
Eğer ki Irak'ta Şii-Sünni birliğini sağlamak yerine, çatışmalarına hatta bir iç savaşa ses çıkarmaz isek,
Eğer ki ABD'nin geri çekilmesini kolaylaştırır isek,
Eğer ki Kerkük'ü Barzani yönetimine bırakır isek,
O zaman hiç korkmayın!
Çünkü bunun anlamı şudur: , çünkü
"biz Türk değil Amerikalıyız" demektir ya da " biz Türk değil Yahudiyiz" demektir, o halde korkmayın "ABD ile savaş" çıkmaz!
Ama biz "Türküz", o zaman ne olacak?
Biz "Türküz" diyenler ne yapacak?
"Ne mutlu Türküm" diyenler ne yapacak?
Atatürk, Gazi Paşa bu işe ne diyecek?
Peki ya CHP?
Peki ya MHP?
Biz sessiz kalırsak olacaklar şudur:
"Amerikalı gibi" davranır ses çıkarmaz isek, Doğu Anadolu Yahudi yönetiminde Ermeni-Ayrılıkçı Kürtlerin eline geçer ve Anadolu'nun Asya ile bağı kesilir.
Kalan batıda toprak, şirket, sular, göller, barajlar, aklınıza gelen her şey satılır, yönetim Bizanslılara geçer.
Ardından kiliseler açılır, papazlar gelir, İnciller dağıtılır,
"Yaşasın İsa" diye bağırmamız istenir bizden, iman etmez isek, etmemiz sağlanır, TIPKI AKP'NİN YAPTIĞI GİBİ, BAKIN ŞU HALİMİZE, YARIMIZ AKP'LİYMİŞ!
Ama bununla da kalmaz, önce Türk kimliği kaldırılır, sonra Müslüman kimliği, yani Müslüman Türk Anadolu'dan silinir.
Böyle olursa ne olur?
"Ben Türk'üm" demekten korkarsınız.
"Ben Müslümanım" demekten kaçarsınız.
Lokantada en dibe, uçakta son koltuğa, otelde çatı arasına, fabrikada tuvalet işinde, okulda son sıraya, bankada son kuyruğa, yani AKP'nin canımızdan bezdirmesi bir yana, onur ve şerefimizi de kaybederiz.
Bununla da kalmaz, önce çocuk gider sonra namus, bu iş bize göre değil!
Mustafa Kemal bunu da görmüş zaten, bakın ne demiş;
"EĞER BU MİLLET BU MEMLEKET PARÇALANACAK OLURSA, BU "UMUMİ ŞEREFSİZ"LİĞİN ENKAZI ALTINDA ŞUNUN BUNUN ŞAHSİ ŞEREFİ DE PARÇA PARÇA OLUR !
25 Ekim 1919 Amasya GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK"
Ama "biz Türk'üz ve Müslümanız", "Amerikalı değiliz", bu durumda ne olur?
O ZAMAN ÇIKIN ORTAYA SESİNİZ DUYULSUN VE HAYKIRIN:
Haykırın; " ben Türk'üm" diye!
Türk'ü Anayasa'dan çıkarmayı dahi düşünüp cüret edenlere lanet edin!
İman edin o zaman, "ben Müslümanım" diye, ama bizi Hıristiyanlaştırmak isteyenlere karşı da bir beddua edin, vatan için edilen dualar kabulüdür Yüce Allah'ın!
Satmayın o zaman toprağınızı, varlığınızı, imanınızı, satanlara engel olun!
Allah ile aldatanlara karşı çıkın, aynı yolda gitmeyin!
Demokrasi ile aldatanlara karşı çıkın, biz insanız ve insanca yaşamak istiyoruz deyin!
Ordumuza sahip çıkın, yalan yanlış iftiralara kanmayın!
Ekrana çıkıp ABD ve Barzani çığırtkanlığı yapanlara dur deyin!
Protesto edin, telefon açın, elektronik posta gönderin her demokratik hak ve hukukunuzu kullanın!
İstemiyoruz, her gün aynı yüzü aynı sesi ve aynı ihaneti duymaktan bıktık artık deyin!
Hiçbir şey yapmaz isek, hiçbir şey demez isek,
Kışın dolabı, yazın kömürü alır isek,
Ramazan'da yiyeceği alır, üç kuruşluk koltuk alır, beş kuruşluk zam alır da ses çıkarmaz isek,
Yetim hakkı kul hakkını yer ve sonra da "Biz Türk'üz ve Müslümanız" der isek,
Bize kimse inanmaz, ne Allah ne de kul, kimse inanmaz!
Bize ne ABD inanır ne AB ne İsrail, çünkü bizim ne olduğumuz belli değil demektir; ABD ile Amerikalı, AB ile Avrupalı, İsrail ile Yahudi, Hz.
İsa ile Hıristiyan, Hz.
Muhammed ile Müslüman olan kimliksiz ve şahsiyetsiz bir toplumuz demektir.
Böylesi toplumların yaşamaya hakkı yoktur, onların işi uşaklıktır.
Ama bugün AKP bizi kullanmasın da ne yapsın, üç kuruşa takılmışız peşine!
Erdoğan'ı ABD kullanmasın da ne yapsın, bir koltuğa, bir paraya, bir ikbale takılmış peşine!
Uyanın artık kardeşlerim uyanın!
Açın gözlerinizi artık kardeşlerim açın!
Bizler şerefli ve onurlu insanlarız, sözümüz sözdür, karar verin ve haykırın:
Ya göründüğümüz gibi olacağız; satılık insan, satılık toprak, satılık bayrak, köle ve uşak!
Ya da olduğumuz gibi görüneceğiz;
"Biz Türk'üz ve Müslümanız", bağımsız ve özgür yaşadık, bağımsız ve özgür öleceğiz!
Karar bizim ama çocuklarımızın geleceğini bir düşünün, kendinizi düşünmeseniz de çocuklarımızın geleceğini düşünün…
Geride ne bırakacaksınız, onu bir düşünün…
Erdal Sarızeybek
İLK KURŞUN
 
http://www.ilk-kursun.com/haber/76407
--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~  Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım. 1925.   K.Atatürk






--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Evlilik orduya yazilmak gibidir. Kislada herkes sikayet eder ama tezkere birakip, kalanlarin sayisi o kadar çoktur ki...  James Garner


__._,_.___
Recent Activity:
.

__,_._,___


--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Omnium rerum principia parva sunt. *  *  * Her seyin küçük bir baslangici vardir.  Latin Atasözü - (Çiçero)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder