9 Aralık 2011 Cuma

POLITIK - AR(H)INÇ , “Laf Konuştu, Bal Kabağı”

AR(H)INÇ

"Laf Konuştu, Bal Kabağı"

A

vukatlık diplomasını nereden aldığını bir türlü anlayamadığım, söylemleri ile hukuku katleden Ar(h)ınç gene yumurtdı.
Aslında karın gazlarından birini çıkardı desem pek de yanlış söylemiş olmam.

"Ben Erdoğan'a biat etmedim, etseydim Erbakan'a ederdim" diyerek gazını çıkardı.

Geçmişte Silivri yargısının mağdurları hakkında kesin hüküm verilmiş gibi konuşan, Ordu Mensuplarının ABD tezgahı ile derdest edildiğini bilmiyormuş gibi "yaralı bırakmak olmaz" diyerek adeta öldürmeyi meşru gören laflar sarf eden Ar(h)ınç'ı ibretle izlemiştik.

Dersim konusunda ki "ev ödevlerini" fırsat bilerek İstiklal Mahkemeleri'ni hedefe koymaya çalışan Ar(H)ınç'ın; "genetik mirasla da ilgisi olduğu anlaşılan" yılların kabızlığını gaz çıkartarak biraz olsun rahatlattığını gördük(!)..

Ar(h)ınç ve Kraliçesinin Gül'ü; Erdoğan'ın rüzgarında saltanat sürmelerine rağmen saltanatın nimetlerinden Erdoğan'dan daha çok faydalanmak istiyor.

Ar(h)ınç daha dün Erdoğan'a "civanımın gözlerinin altı çöktü" diye güzellemeler yapmış olsada, Kozinoğlu giderayak AKP'nin içine "şüphe" zehrini zerk edivermişti.
Ne yazıyordu Aydınlık Gazetesi'ne gönderdiği mektupta?

"CİA'ya Erdoğan'ın hesap bilgilerini Arınç'ın verdiğini…"

Anlaşılan o ki; Erdoğan yabancı istihbaratlar ve iç sürtüşmelerin yoğun baskısı ile "barsak tutulmasına" yakalandı.

Mistik öğretilerde; insanın yakalandığı hastalıkların, kişinin psikolojisi ve yaşam biçimi ile ilgili olduğu anlatılır.
Bu anlatımda bir nebze bile doğruluk payı varsa; yabancı istihbaratların şantajı, iç kamuoyunun baskısı ve sıkışmışlık, kapana kısılmışlık duygusunu kimseyle paylaşamayan, bir anlamda sıkışmışlığını dışkılayamayan Erdoğan'ın bağırsakları kötü koku ve gazlardan infilak durumuna gelmiş olmalı.

Hastalık ile öç alınmaz der büyüklerimiz.
Sonuçta hepimiz hasta oluyoruz ama, şantaj konusunda "ettim-buldum dünyası" demekten de kendimi alamıyorum.

Basın önünde "sanki ülkenin başbakanı değilmiş gibi" kızdığı insanları hiç sıkılmadan "ben de bildiklerimi söylersem" diye tehdit eden bir Erdoğan, anlaşılan o ki ava giderken avlanmış.

Aklı başında hiçbir insan; bütün ülkeyi dinletirken, kendinin dinlenmeyeceğini düşünmez ama, Fatma Sibel'in yazdığı gibi; "Tanrı-İnsan" olduğunuz vehmine kapılırsanız, evren size "biat" ediyor sanırsınız ama, bakmışsınız ki "üçü bir yerde" takımınızın Bülent'i bile biat etmemiş.

Erdoğan hiç olmazsa örnek aldığı Menderes'i doğru okusaydı, Yassı Ada günlerinde Menderes soyadı taşıyan Ethem Menderes'in Adnan Menderes'in aleyhine nasıl döndüğünü de öğrenirdi.

Neyse; asıl konumuza, Ar(H)ınç Efendiye(!) dönelim.

Zat- Alileri gene döktürdü:

Efendim; memur sendikalarından hükümetin tek muhatabı Memur-Sen(miş)(!)?.
Çünkü Memur-Sen referandumda "evet" diyerek vatansever olduğunu göstermiş(!)..
Yani
"sarı sendika" olduğunu yetkili bir ağız olarak ifşa ediyor Ar(H)ınç…

Öteki sendikalar madem ki "HAYIR" demişler, öyleyse toplu sözleşmeye oturma hakları da yokmuş(!)..

Bu lafın neresinden tutalım Allah aşkına.
Bizim köyde ki Hatçe kıza deyivesem;
"laf söyledin bal kabağı" diye dalga geçer de, ben de "hay sana o diplomayı veren okulun …" diyorum.

Bu balkabağı söze itibar etsen, diğer sendikalar sadece Tanrı-Kral'ın oylamaya sunduğu tuzak yasalarına "hayır" dediği için hain oluyor.

Ülkenin gizli-açık neyi varsa yabancıların istismarına açan, yer altı-yerüstü kaynaklarını yok pahasına yabancılara peşkeş çeken, CİA önderliğinde vatanseverleri tutuklatıp, Ordusuna tuzak kuran bir hükümetin kinci üyesinin ettiği laflara bakar mısınız?

Sen kim, vatansever yargısında bulunmak kim?..

Kin kumkuması, karnından konuşan 88 yılın kabız "AV"ukatı, sana biraz hatırlatma yapmanın ZAMANI geldi geçiyor.

HATIRLATAYIM:

Kamu-Sen ve diğer sendikalar daha memur sendika yasası yok iken  Kars'tan İzmir'e binlerce üyesi ile kış günü Ankara'ya çıkarma yaptığında o senin badem bıyıklı, korkak adamların ortada bile yoktu.
Bütün riskleri üstlenip sendika yasasını çıkarttıranlar mı toplu sözleşmeye oturma hakkına sahip, yoksa senin o korkak, hazıra konan badem bıyıklı hazırcıların sendikası mı?

Ne güzel iş; "armut piş, ağzıma düş" diye bakan mıymıntı takım, şimdi başkalarının emeği üzerinde saltanat sürecek öyle mi?

Ayrıca o AKP-Sen olan sarı sendikayı nasıl kurdurduğunuzu, nasıl zorla üye topladıklarını biz biliyoruz.

AKP iktidarının ilk zamanlarında devlet kurumlarının amirleri önce odacıları çağırdı ve diğer sendikalardan istifa edip Memur-Sen'e üye olmasını telkin etti.
Onlar da kurumun en üst amirinin dediğini yapmak zorunda kaldı.
Ve bu telkin diğer memurlara kadar uzandı.
Şimdi Memur-Sen üyesi olmayan kimseye unvan verilmiyor, tayinleri yapılmıyor.

Karabük'te sarı sendikanızdan birine üye olmayan işçileri sırf Türk Metal Sendikası'na üye olduğu için nasıl sokağa bırakıp ekmekleriyle oynadığınızı unutmadık.

Ayrıca 80 yaşına dayanmış Mustafa Özbek'i içeri tıkıp, Türk Metal Sendikası'na verdiğiniz gözdağını, Mustafa Özbek'in çıktığında konuşması üzerine zat-ı alilerinizin(!) Hitler'in avukatı gibi konuştuğunu da unutmadık.
Özbek'e;
"bazı yiğitler çıkınca bir saat medyaya konuşuyordu, buyurun emniyete deyince…" diye başlayan tehdit kokan konuşmanız sadece hukuku katletmedi, bütün evrensel insan haklarını da 40 yerinden bıçakladı.

Tehdit, zorbalık ve devlet gücü kullanarak oluşturduğunuz AKP-Sen'i bize aklınızca "SENDİKA" diye yutturacaksınız öyle mi?

Körler sağırlar birbirini ağırlar.

Sayın kinci Arınç, gerçek demokrasi ile yönetilen ülkelerde gerçek seçimler yapılır.
Seçim bitince evet diyen de, hayır diyen de artık seçilen iktidarın vatandaşıdır ve asla bir ayrımcılığa tabii tutulmaz.
Ancak ve ancak antidemokratik, Hitler vari yönetimler kendini desteklemeyenleri düşman görür.

Sizin mantığınıza göre sizin de asla TBMM'sinde olmamanız, Manisa'da tecrit bir hayat yaşamanız gerekiyor.
Neden mi?

Şundan dolayı:

Bu memleketin çocukları daha çocuk yaşta bıyığı bile terlemeden yedi düvele karşı savaşırken, tarihi kayıtlara göre sizin dedeleriniz Kuvva-i Milliye Ordusu'na karşı işgal güçlerinin yanında yer almıştır.
O Yunan Ordusu'ki, bütün Ege'yi yakıp yıkmakla kalmamış, kadınlarımıza, kızlarımıza tecavüz etmiş, Türk Kadınlarının göğüs uçlarını kesip hatıra diye ceplerine doldurmuş, tesbih yapmış, Rum Papaz (sizin hükümetiniz Rum Papazları çok sever)
"Türk Kanı için, bana da bir bardak getirin" diye fetvalar vermiştir.

Söylenen, yazılan o ki; dedeleriniz Yunan Askerlerine yardım ve yataklık etmekle kalmamış, bir eğitim neferi olan Teğmen Kubilay'ın başını canlı canlı kesmiştir.

Yani, Kurtuluş Savaşı karşıtı olan dedelerinizin bu ülkenin kuruluşunda en ufak katkısı olmadığı gibi ihanetleri vardır.

Biz de size soruyoruz:

Bıyığı bile terlemeyen gençlerimizin kanları üzerinde kurulan, kadın alayları ile "sizin utanmadan el veren dedelerinizin" Yunan işgal ve tecavüzlerine karşı savaşan Türk Kadınlarının kanları ile kurulmuş TBMM'sinde senin oturmaya ne hakkın var?

Bir de biat-miat diyerek Başbakanlığa, Cumhurbaşkanlığına oynuyorsunuz.

Sayın Arınç, bu ülkede en çok nefret edilen hükümet üyeleri arasında inanın birinci sırada yer alıyorsunuz.
Biz bu ülke insanıyız, bu ülkenin içindeyiz.
AKP deyince cümleler şöyle başlıyor:

" -Hele o Arınç yok mu?
O adamın suratını görmeye tahammül edemiyorum.
En çok o adamdan nefret ediyorum."

Erdoğan hastalanır hastalanmaz konuşmaya sıkılmayan bu Zat, Pensilvanya sakinine güvenerek havaya giriyor.
Bilmediği ise; Kraliçesinin Gül'ü aynı zamanda Cemaatin de Gül'üdür.
Boşuna havaya girme; oraları sana yedirmezler.

Z_eucar@yahoo.com.tr

06.12.2011 

--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kopan bir ipeatilan dugumipin en saglam yeri olur, Ama ipe her dokunusunuzda caninizi acitan tek nokta yine o dugumdur.   Cin Atasozu   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder