14 Ekim 2014 Salı

Bülent ESİNOĞLU : Finansal ölüm ve doların ölümü!

Doların yükselmesini iyilikten zannedenler var.
Ben bunu hastanın ateşinin yükselmesi olarak görüyorum.
Hayra alemet değil.

Elbette bir kırılma noktası var.
Ateş/Dolar yükselecek, yükselecek bir noktada dönüş başayacak.
Ondan sonrası için Osmanlı parasını düşünün siz.

Bir hayal edin, bir ucu Sırbistan'a, bir ucu Arabistana dayanan bir ülke.
Bütün bu bölgede geçerli olan bir para.
Dehşetli bir emisyon.

Ve şimdi nerede bu para.
Şimdi antika Osmanlı parası arasanız onu bile bulmanız zor.

ABD modern Osmanlı'dır.
Kader ortağıdır.
Aynı arızalar vardır.
Üretemeyen bir ülkedir.
Askeri güç kullanarak ayakta durmaya çalışan bir ülkedir.
İnovasyon yeteneği giderek azalmaktadır.
Rüşvet devlet mekanizmasının temelidir.
Askeri maceralarını finanse etmekte zorlanmaktadır.
En önemlisi kalpgahda değildir.

Herşeyin birden yıkılmasını beklemeyin.
Belki birkaç yıl alır.
Benim tahminin bu yıl içinde sarsıntılar başlar, depremin sonlanması 2020'li yılları bulur.

Büyük ihtimal dünya savaşı değil ama bölgesel savaşlar, iç savaşlar olur.
Şimdi olduğu gibi.
Amerikan oligarşisi sonunda güç devrine razı olur.
Ondan sonra dünyanın yeni güç odaklarının iş ortağı olur.

Konu dünya hegamonyasıdır.
Bu işte kalpgaha hakim olan kazanır.
Oyun teorisinde Avusturalya, her iki Amerika ve Afrika'dan oyuna başlayanların hiç şansı yoktur.
Asya kalpgahtır.
Bütün hammade kaynaklarına ve insan sermayesine sahiptir.
Asya kendine dış ortaklar bulmak zorundadır.
Bu Güney Amerika, Afrika ya da Avusturalya olabilir.
Bu şekilde dünyanın yeni derebeyi adayı dışarıdaki müttefiklerinin yardımıyla önce tarihi üç kıtada tam olarak egemen olur.
Güncel örnek verirsek sonunda Avrupa ve Afrika diz çöker.
Sonra dış ortaklarının da yardımıyla diğer kıtaları çökertir.
En sonunda eski iş ortaklarına da baş eğdirir, kendine bağlı kılar.
Ve böylece dünya hegamonyası olur.

Türkler ve Müslümanlar bu oyunda piyondur.
Feda edilen ve bol keseden harcanan.

BRICS ülkeleri ve Amerikan vesayeti altındaki ülkelerin kıt'alara dağılımını bir düşünün isterseniz.

Esasen dünyanın ekolojik rezervi gerçekten de bu nüfusu kaldıramaz.
Nüfus azaltması şarttır.
Elbette azaltılacak olan nüfus batıdan değil Müslümanlardan olacaktır.
Müslümanlar ise bu oyunun günah keçisidir.

Ben ise bir Türk olarak yeni dünyanın üreten, yenilikçi, inovasyon üretenlerinden olalım istiyorum.
İslamiyet bir prangadır.
Türkler bu prangadan kurtulmalı.
Aksi halde yaşanacak hezimetin kader ortağı olacağız.

Şunu asla unutmayın, halklar olduğu sürece devletler olacaktır.
Ne kadar savaş kaybederseniz kaybedin.
Halk yok olduğunda ne kadar savaş kazanırsanız kazanın o devlet yok olacaktır.


Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA


Bülent ESİNOĞLU : Finansal ölüm ve doların ölümü!

Başlığı çok iddialı bulabilirsiniz. Hatta şu sıralar ABD dolarının değerinin yükselmesine bakarak," sen öyle diyorsun ama dolar hala dünyanın en gözde parası" diyebilirsiniz.

Sorunu iyi anlayabilmek için dünyadaki merkez bankalarının işlevlerine bakmak gerekir.

Bizdeki ve diğer ülkelerdeki merkez bankaları, kendi ülkeleri için para basarlar. Ve rezerv döviz bulundururlar.

Bir ülkede parayı yönetmek, o ülkeyi yönetmektir.

Bu cümleyi biraz açarsak; ülkedeki mal ve hizmetler karşılığı kadar piyasada para bulundurmayı merkez bankaları sağlar.

Piyasada mal ve hizmetler karşılığı kadar para bulundurulmasına, birçok ad verilir. Kimisi mali istikrar, parasal istikrar, kimisi de enflasyon denetimi der.

Amerika Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından, Amerikan zenginlerinin mal ve egemenliğini korumak adına, bir küresel finans saldırısına geçti.

Finans saldırısı ne demek derseniz; zenginlerin sermayesinin hiçbir kanun, kaide, engel tanımaksızın serbestçe dolaşımıdır.

Amerika istediği kadar dolar basar, o dolarlarla seni borçlandırır. Sonrada faizini alır ve geri çıkar.

Bir başka deyişle, girdiği ülkelerin ekonomisini, siyasi düzenini ve istikrarını kendine göre düzenleyip, karını aldıktan sonra istediği zaman çıkması demektir.

Merkez bankaları işlevine geri dönelim.

Merkez bankalarındaki rezerv paralar, eğer o ülke borçlarını ödeyemezse, yani temerrütte düşerse, uluslararası zenginlerin, o ülke veya o ülkedeki şirketlere verdiği parayı faizi ile birlikte geri alım garantisini sağlar.

Rezerv paranın anlamı budur.

Rezerv para çoğunluğu dolardan oluşmak üzere diğer ülke paralarından oluşur. Ama asıl olan dolardır. Dünyadaki rezerv paraların %65 dolardır.

Rezerv paraların %10 altındır.

Yeri gelmişken, emperyalist ülkelerin paraları dövizdir. ABD, İngiltere, Avrupa(aslında Almanya) ve Japonya'dır.

Merkez bankaları garanti verdikleri teminatları dolar üzerinden yapar.

Dolayısıyla, ABD dışındaki ülkeler, borçlarını karşılayacak kadar dövizi kasalarında bulundurmak zorundadır.

Şu bilgiyi de vermiş olalım; Merkez Bankası İsviçre'deki,  Dengeleme Merkezine bağlıdır. Dengeleme Merkezide dünya sermayesini elinde tutanların denetimindedir. Yani sizin Merkez Bankanız bağımsız değildir.

Siz ülkenizde mali istikrarı sağlamaya çalıştığınız bir sırada, birileri ülkenizden dolarları çekerse, böyle bir durumda, Merkez Bankasının yapabileceği fazla bir şey yoktur.

Böyle bir durumda, Döviz(dolar) fiyatları yükselir.

Aniden birileri helikopterden bankaların kasalarına dolar atarsa, yani ABD kendini kurtarmak için fazladan dolar basarsa(QE), ülkenizde dolar ucuzlar.

İthalat malları ucuzlar. Borçlanarak, bolca ithal otomobil alırsınız. Sanayiniz çöker. Ya da dışa bağımlı sanayi haline gelir. Bir gün aniden dolar çıkınca, hiçbir şey üretemez hale gelirsiniz.

Bir ülke içinde, hem yerli para hem de yabancı para varsa, Merkez Bankası sadece yerli parayı denetleyebilir. Dışarıdan istediği zaman girip, istediği zaman çıkan yabancı parayı denetleyemez.

Küçük miktarları evet ama büyük miktarları asla…

Yani ulusal devlet fakirlik yüzünde, ya da kendi tasarrufları kadar büyümeye razı olmayan milli devlet, parasını denetleyemediği için devlet olma özelliğini kaybeder. Uluslararası tekellerin, sıcak para sağlayıcılarının denetimine girer.

Piyasadaki yerli para ve yabancı para miktarını denetleyemezseniz, enflasyonu da denetleyemezsiniz.

Dolayısıyla, üretim tüketim dengesini de kuramamış olursunuz.

Aslında yaşadığımız enflasyon bizim enflasyonumuz değil. Amerika'dan ithal ettiğimiz dolar enflasyonudur.

ABD dört senedir ayda 85 milyar karşılıksız dolar bastı. Toplam 4 trilyon dolar bastı. Ve sattı.

Karşılıksız basılan bu dolarların maliyetini biz; %10 enflasyon ile ödüyoruz.

Bir anlamda enflasyon ithal ettik.

Yaşadığımız enflasyon, gıda enflasyonu değildir. Sermayenin maliyetinden kaynaklanan dolar enflasyonudur.

Sermayenin bu amansız saldırılarından bitap düşmüş çalışanlar, artık borçlanamaz hale geldiler. Biz borçlanamaz hale gelince ABD ve diğer emperyalist ülkeler para basamaz hale geldi.

Böylece doların kanser olduğunu yakında öleceğini söylemek abartı olmaz. Karşılığında hizmet ve üretim olmayan bir paranın dünya parası olması, sadece silahla sağlamaz.

Batılılar bu duruma, küresel mali(finansal) ölüm diyorlar.

Caddedekiler, yöneticilerinin para babalarının soytarısı olduğunu bildiklerinden, benim partim "ekmek" tir diyorlar.

Borca dayalı para(dolar) yaratma sistemi çökmek üzeredir.

Altın dolar savaşının nedeni; merkez bankalarında, dolar yerine altın bulundurma savaşıdır.

ABD Merkez Bankasında altın var mıdır yok mudur kimse bilmiyor.

ABD, II. Dünya Savaşından sonra, Almanya'nın 7500 ton altınını Amerika'ya götürmüştü. Almanlar altınlarını isteyince; altınımız yok. 2016 kadar ödeyelim dediler.

ABD artık savaş sanayisini harekete geçirip savaş da yapamıyor. İnsanı çürümüş, savaşmıyor. Savaşsa da çok para istiyor.

Onun için IŞİD yerine yeni vekâleten savaşacaklar arıyor. Tek amacı kaldı İsrail'in güvenliği…

Sonuç; el parasıyla, borçla gittiğimiz yol bitti.

İktidar sahipleri, üretim ekonomisi ve Tasarruf demeye başladı.

Nerede kaldı sizin her şeye kadir piyasa ekonominiz.

Tasarruf ve üretim plan işidir. Piyasanın kararlarını ise, yabancı tekeller verir.

Sözlerinde ne kadar samimilerdir bilmiyoruz ama tasarruf ve üretim demeleri, geç de kalsa iyi bir söylemdir.

13.10.2014, bulentesinoglu@gmail.com


a45UyF587661-141013155611-03
^^^^^ - vvvvv

 



Buyuk ihtiraslar buyuk ruhlar icindir.

Oscar wilde



Cehennem yemegi
GASIYE 6.onlar icin kuru dikenden baska yemek yoktur,
DUHAN 44/43-46.dogrusu gunahkarlarin yiyecegi zakkum agacidir; karinlarda suyun kaynamasi gibi kaynayan, erimis maden gibidir.
HAKKA 69/36-37 gunahkarlarin yiyecegi olan kanli irinden baska bir yiyecegi de yoktur

 
Fakat dini olmayan musibetler, hakikat noktasinda musibet degildirler.
Bunlarin bir kismi Allah in bir ikazi ve uyarisidir; bir kismi gunahlara kefarettir; hastalik gibi bir kismi ise, Allah in bir iltifatidir, bir temizliktir.

(bk.Buhari, Îman: 39, Muslim, Birr: 52)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.


Sait Nursi ye gore her sey, her zerre Allah a ibadet eder, mesela pusulanin Kabe deki Hacer i Esvet i isaret ederek titremesi, namaz kilmasidir.

Tiryak, s.116


Kendim, kabinedeki arkadaslarim, Sultan ve genis bir halk kitlesi adina katiyet ve ciddiyetle temin ederim ki, umumun arzusu Ingiltere tarafindan idare edilmektir.

Hariciye Naziri Mustafa Serif Pasa - 16.12.1918, Ingiliz Ordu Komutani General Milne'ye..


Osmanli tebaasindan olan Ermeni unsurlari, gordukleri tesvik ve yardimin neticesiyle de,
milli namusumuzu yaralayacak taskinliklardan baslayarak, nihayet hazin ve kanli safhalara girinceye kadar kustahane tecavuzlere koyuldular.

Vatanin parcalanmasi soz konusu ve karar olarak, Dogu Vilayetlerimiz


Benim goruslerim Spinoza ninkine yakindir: Duzenin, bizim sadece belli bir olcude ve yetersiz bir sekilde kavrayabileyecegimiz mantiksal yalinligina duyulan inanc ve bunun guzelligine duyulan hayranlik.

My views are near those of Spinoza: admiration for the beauty of and belief in the logical simplicity of the order which we can grasp humbly and only imperfectly.

Kaynak: Albert Einstein, 1947; from Banesh Hoffmann, Albert Einstein Creator and Rebel, New York: New American Library, 1972, p.95.
(Bu goruslerinden dolayi Einstein in Panteist oldugu sonucu cikarilabilirse de, bir sonraki gorusunde de agnostiklige yakin oldugunu belirttigini gorecegiz)


Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.

Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)


Filistinliler, tipki cekirgeler gibi oldurulmelidir...
kafalari kayalara ve duvarlara carpilarak parcalanmalidir

Izhak Samir, Israil Basbakani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52


Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder