Konu hakkında kulaktan dolma bir bilgimiz var.
Ancak bir de kesin olan şeyler var.
Ülkemizde hukuk uzun süredir ölümcül bir silah oldu.
HSYK, Yargıtay, benzerleri için verilen savaşlar bu yüzden.
Sayın Ertuğrul, iki noktadan itiraz etmiş.
İlk olarak Sayın Generalim Tweeter kulanmaz, kanaatimce sahte bir hesaptan yapılan bir tweetdir demiş.
İkincisi velev ki, böyle bir lafı olsa bile, suçla ilgili amaç ve kasıt yoktur demiş.
Ben başka bir noktadan itiraz ediyorum.
Fikir ve ifade özgürülüğü.
Sayın general şimdiki Genel Kurmay Başkanını, onu karşılayan heyeti kişisel olarak ya da görevleri sırasında yaptıklarını beğenmeyebilir, utanç verici bulabilir, ordunun şerefine zarar verici bulabilir, milli menfaatlere aykırı bulabilir.
Ki ben de aynen böyle buluyorum.
Aslında bu insanlar için aklımdan geçen duygu ve düşünceleri kendi başıma yüksek sesle söylemeyi bile kendim için utanç verici buluyorum.
Evet, donanma generallerinin dörtte üçü gadre uğratılmıştır, Deniz Harp Okulu toptan ibne, orospu ilan edilmiştir, kurumunu savunmaya kalkan komutan ortada bırakılmıştır.
Adam şimdi diyar diyar gezip Donanmayı, TSK'yı, devleti ve milleti anlatmaktadır.
Özel Harpçiler, SAS/SAT komandoları, deniz altıcılar, seçkin komandolar ve bunların birlikleri işgal dönemlerindekini aratmayacak şekilde hırpalanmıştır.
Yüzyıldır mürtecilerin yüreğinde birikmiş kin ve intikam duygusu dahi gizlenmemiş, alenen ilan edilmiştir, sıranın geldiği söylenmiştir.
Gencecik teğmenlerin evlerine, buzdolaplarının ardına esrar konmuştur.
Bazı subayların yazlıklarına, bağ evlerine haritalar konmuş, bu haritalarda gösterilen yerlerde şıp diye mühimmat ve silah bulunmuştur.
Aylarca TV ana haber bültenlerinde bu dehşetli tiyatro oyununu izledik.
Aynı bombalar birçok kez, başka başka yerlerden gömüden çıkarılmıştır.
Bulunan deliller sonradan soruşturulmasın diye imha edilmiştir.
CD/DVD'ler uydurulmuştur, bilgisayarlarda dijital deliller imal edilmiştir.
Özel olarak bilirkişi heyetleri oluşturulmuştur.
Özel olarak mahkemeler kurgulanmıştır.
Yargılamalar, tutuklamalar, gözaltılar sırasında her fırsatta hakaret, aşağılama, onur incitici yöntemler kullanılmıştır.
Anlı şanlı generalleri tıfıl cemaat polislerince hoyrat şekilde tutuklaması medya üzerinden halka gösterilmiştir.
Bu subayların namuslarına alanen hakaret edilmiştir, sahte deliller uydurulmuştur, muteber olmayan yalancı, zanlı şahitler kulanılmıştır.
Medya infazları yapılmıştır, bazı subaylara zarar vermek için internete kızları ve eşleriyle ilgili hakaretler barındıran sunular, videolar konulmuştur.
İntihara sürüklenenler vardır.
Kahrından kanser olanlar, cezaevinde ölenler vardır.
Cezaevinde yalandan yargılanıyorken hastalıkları nedeniyle ölmemesine göz yumulanlar, tedavisi aksatılarak, teşhisleri geciktirilerek ölüme sürüklenenler vardır.
Hüseyin Ölmez gibi adi suçlulara, Erbakan gibi tescilli zimmetçilere gösterilen ihtimam bu şerefli insanlardan esirgenmiştir.
VE SAYIN GENERAL SADECE OLUMSUZ YARGILARINI BELİRTMİŞ.
Lekesiz üniforma, utanma, tasfiye, kutsal falan demiş.
Bana sorarsanız yapılan bunca şerefsizliğe karşılık, iltifat bile etmiş sayılır.
Ve suçlamayan bakın.
ASTLIK ÜSTLÜK MÜNASEBETLERİNİ ZEDELEMEYE AMİR VEYA KOMUTANLARA KARŞI GÜVEN HİSSİNİ YOK ETMEYE MATUF OLARAK ALENEN TAHKİR VEYA TEZYİF EDİCİ FİİL VE HAREKETTE BULUNANLAR..
Evet, hakaret denilen bir kavram vardır.
Bir de fikir ve ifade özgürlüğü vardır.
Bu iki kavram hakkında kitaplarca yazı yazmak mümkündür.
Ama kesin olan şey günümüz siyasileri ve generalleri için söylenecek her şeyi kolayca TCK'da, ya da Askeri CK.'da bir maddeye sokmak mümkündür.
Ve yapılan şey de zaten bundan ibarettir.
Bir de dini değerler, milli değerler safsatası var.
Adam milliyetçi değil, milli değerden bahsediyor.
Adam Müslümanı katledenlerle ittifak etmiş dini değerlerden bahsediyor.
Lütfen dikkat, dini değerleri incitmek lafı insanları susturmak için en çok kullanılan gerekçedir.
Bu gerekçeyi öne sürenleri hemen mimlemek, toplumak teşhir etmek gerekir..
Böyle bir suç yoktur, yaratmaya çalışanlar olabilir.
Onlar da taş devrinin insanlarıdır.
Aykırı konuşanları, eleştirenleri, rahatsızlık verenleri yasa gücüyle susturuyorlar.
Bakın şimdi de Yılmaz Özdil'i hedef tahtasına koymuşlar.
Kendilerine ters konuşan herkesi boğuntuya getiriyorlar.
Ey çağdaş insanlar, sizler konuşmuyorsunuz, bari sizin yerinize konuşanların ardında durun.
DUR-DE, sus de diye ortaya dökülenlere siz de ÇÜŞDE hareketi başlatın.
Günümüz iktidarının, suç ortağı cemaatçi memurların bütün yaptıkları büyük şerefsizliktir, milli menfaatlere aykırıdır, vatana ihanettir, işbirlikçiliktir.
Bütün bunlar hakaret, aşağılama, küçümseme falan değildir, gayet somut saptamalar, tespitlerdir.
Aslında, bütün bunları yapanlara, akla gelebilecek her türlü hakaret ve aşağılamayı çoktan hak etmiş bu çeteye alenen ana avarat sövmek, ceddine lanet okumak dahi mümkündür.
Vatansever, halçı, milletsever, ordusunu seven ve sayan herkesin böyle düşünmesi çok doğaldır.
Unutmayın, hatırlayın, savaşın en sıkıntılı günlerinde Suriye ve Irak'dan gelen görüntü ve fotografları bir düşünün.
Düşmanlara, hainlere, esirlere, işbirlikçilere karşılıklı olarak yapılanları bir düşünün.
Hakaret ne demek, bir de aslında bu hainlere yapılması gerekenler vardır.
Ve emin olun ülkemiz bu şekilde devam ederse Suriye ve Irak'da yaşananları biz de yaşayacağız.
İşte o zaman kimse kimseye hakaret davası falan açmayacak, açamayacak.
Bakın son yasal düzenlemelerde ne kadar çok yeni suç uydurdular.
Hiç düşünmüyor musunuz?
Bu düzenlemeler yarın kimlere karşı kullanılacak?
Yarın bu saygı değer subaylara merhametsizce hukuk silah olarak kullananlar sizi kenarda mı bırakacak zannediyorsunuz?
Hazırlanıyorlar, yasal altyapı kurguluyorlar.
Sizler için.
Müjdeler olsun.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Sayın (E) Oramiral Nusret Guner için" Genelkurmay Başkanı Amiral Üniformasıyla Beyaz Fırtına tatbikatı için Donanmada.
İyi ki o lekesiz bembeyaz kutsal Üniformayı zamanında çıkarmışım.
Donanmanın Albay ve amirallerinin yüzde 80'ini tasfiye edenler/ buna ses çıkarmayanlar utanmadan donanmaya geliyor utanmayanlar da onu karşılıyorlar" şeklinde internette TWET atmış iddiası ile Askeri ceza Kanunun95.Maddesinin 4 fıkrası (Astlık üstlük münasebetlerini zedelemeye amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve harekette bulunanlar..) gereğince soruşturma açılmıştır.Bu Gerçek bir askere yapılabilecek en haksız suçlamadır.
Bu twet bana göre uydurmadır.
Sayın Nusret Güner hiç bir zaman iddia olunan sözleri sarf etmediği bir yana bir an için ömrünü istikbalini ve hayatini verdiği donamanın içine düşürüldüğü vahim durum nedeniyle yeise kapılarak "Yaptıklarınızdan utanmıyor musunuz " şeklinde feveran etmesinin ne şahsa hakaretle ne de Askeri ceza kanunun ilgili maddesini ihlali ile ilgisi vardır.
Çünkü ceza kanununu ilkelerinden biri de suçun o amaçla işlenmiş ve o kasıtla hareket edilmiş olması ilkesidir.Bu ağır suçlama da ömrünü disiplin kurmakla disiplini bozanlara haddini bildirmekle geçirmiş disiplinde örnek ve başarılı olduğu sicil amirlerince takdir edilerek Oramiralliğe ve Donama komutanlığı görevine getirilmiş bir komutana yapılmaktadır.
Bu konuda yargıya intikal ettiğinden daha fazla yazmak mümkün değildir.
Ancak yargının burada vereceği karar 27 sene bilfiil Ordumuza hizmetin deneyimi ile söylüyorum ki : Olayda somut eylem ve kasıt olmadığından takipsizlik veya beraattan başka bir şey olamaz.
Sonra Sayın Nusret Güner bu işe isyan etmişti.
Balyoz Poyrazköy casusluk gibi davalarda bu yapılmıştır.
Yani "Astlık üstlük münasebetlerini zedelemeye amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve harekette bulunulmuştur" Sahte imzasız ihbarlar, bu amaçla çıkarılmış uydurma bir gazetenin hayal ve yalan haberleri ve gizli tanıklar cirit atmıştır.
Bu davalarda askeri ceza kanunumuzun tarif ettiği suç yüzlerce kere işlenmiştir.
Sayın Nusret Güner bu suçların işlenişine ve Genelkurmayın sessiz kalmasına tepki göstermek amacıyla istifa etmiştir.
Bu gerekçe ile istifa eden bir kişiye şimdi bu suç yüklenmektedir.
Bu suçlama Oramiral Nusret Güner için tutmaz.
Bu suçlamaların kim veya kimler için doğru ve geçerli olacağını şu anda kestiremiyoruz.
T.C. Türk Milletinin bir ferdi
--
OYUN
. . . . . .
Oynasak
Biri yildiz olsa
Biri ben olsam.
Oynasak
Gelse gecenin biri
Cagirsak gunduzun birini
Biri ben olsam.
Oynasak
Alsam yeni dogan cocugun sesini
Gotursem
Yildiizin birine.
Fazil Husnu DAGLARCA
Yaratilis maddesi
ALAK 2.o; insani pihtilasmis kandan yaratti.
ABESE 19.bir damla sudan yaratti da onu bir olcuyle bicime soktu.
MERYEM 67.insan dusunmez mi ki, daha once o hicbir sey olmadigi halde biz kendisini yaratmisizdir?
SECDE 7.o (Allah) ki, yarattigi her seyi guzel yapmis ve ilk basta insani camurdan yaratmistir.
RUM 20.sizi topraktan yaratmasi, o nun (varliginin) delillerindendir.
Sonra siz, (her tarafa) yayilan insanlar oluverdiniz.
NUR 45.Allah, her canliyi sudan yaratti.
Iste bunlardan kimi karni ustunde surunur, kimi iki ayagi ustunde
Yurur, kimi dort ayagi ustunde yurur...
Allah diledigini yaratir; suphesiz Allah her seye kadirdir.
Tanim: Resulullah (sav) a:
Ey Allah in Resulu!
Biz senin icin Buda a kuyusundan su aliyoruz.
Halbuki onun icerisine (olmus) kopeklerin lesleri, kadinlarin hayiz bezleri, insan pislikleri atiliyor, (ne yapalim, su almaya devam edelim mi?) diye sordular.
Su cevabi verdi:
Su temizdir, onu hicbir sey kirletmez.
Ebu Davud, Taharet 34, (66); Tirmizi, Taharet 49, (66); Nesai, Miyah 2, (1, 174)
Hadis No : 3482
Peygamberden ruyada izin aldigini, hadis kitaplarinda ve Kur an da Risale-i Nur kitaplarina dair isaretler bulundugunu soyler.
Kur an da, Risale-i Nur kitaplarindan bahseden ayetler varmis.
(Sualar 706)
Muftu Hilmi Efendi, Selimiye camii'inde hurriyetin ve adaletin saygi deger temsilcisi olan Venizelos hazretlerinin sagligi icin guzel bir dua okumus ve hazir bulunanlar sukran duygularini belirterek duaya katilmislardir.
Edirne Tem'in gazetesinden -8.1920
Medeniyet maskesine gizlenen Fransizlar ve onlarin oncusu olan Ermeniler, Urfa ve havalisinde Islam ahali hakkinda zalimane katliamlara baslamislardir.
(14 Subat 1920)
K.ATATURK
Bir kisisel Tanri anlayisi benim ciddiye alamayacagim antropolojik bir kavramdir.
It seems to me that the idea of a personal God is an anthropological concept which I cannot take seriously.
Kaynak: Albert Einstein, 1947; from Banesh Hoffmann, Albert Einstein Creator and Rebel, New York: New American Library, 1972, p.95.
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.
Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)
Yahudi dininin temel ilkesi, Hasmadat Goyim yani Yahudi olmayanlarin imhasidir
Haham Rav Leor
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder