Türk milletinin kutsalı, AtaTürk'ün dinsizliği, Haçlılar, ilim Çinde bile olsa gidip alın falan.
Yahu bari siz bunları söylemeyin, bir kenarda bırakın lütfen.
AtaTürk dindar olabilir.
İnsanoğludur, ilahi bir özelliği falan yoktur.
Bu da onun bir kusurudur.
Bundan AtaTürk'e bir paye çıkmaz.
Hadisler mi, onlar en iyimser ihtimalle ikinci, üçüncü dereceden dedikodulardır.
Hadislerle yola çıkan bataklığa girer.
Bakın her yazımın altında sahih ama zırva hadislerden örnekler veriyorum.
Hadisçilik öyle keyfi bir iş değildir.
İşinize gelmeyene bu sahih değildir, işinize gelene bu sahihtir diyemezsiniz.
RTE mi cahilin, çiğin, zevksizin, anlayışsızın önde gidenidir.
Malesef halka tutulmuş bir aynadır.
Oy verenleri onu kendine benzediği için beğenmiştir.
Açıktır ki, halkın önemli bir bölümü de RTE'la aynı kalibrededir.
RTE ve etrafındaki insanlar 15 yüzyılda, hatta 10ncu yüzyılda yaşasaydı dönemin saraylarını, fikir merkezlerinin yanına bile yaklaşamazdı.
Bunlar islam tarihinin en çukur insanlarıdır.
İslamiyet ise hadisçiliğe, sünni yorum tarzına girdiği günden bu yana çıkmaz bir sokaktadır.
Türklerin dini falan da değildir.
Türkler kılıç zoruyla, katliamlarla Müslüman edilmiştir.
Günüm İslamının yüzyıl sonra var olacağını hiç sanmam.
Bu güne kadar etkilediği ulusları son derece derin bir acizlik haline sokmuştur.
Bu nedenle 2014 yılı itibariyle doğrudan askeri işgal altında, ya da idari, askeri, ekonomik vesayet altında olmayan tek bir Müslüman toplum yoktur. (O.P.)
Yeni bir şey de değildir, Araplar 1500 yıldır, Farisi ve Türk Müslümanlar yuvarlak hesap 1000 yıldır bir rezillik, hezimet çukurunun içinde debelenip durmaktadır.
Gelecek yıllarda uzamış iç savaşlar, işgaller, yabancı müdahaleler, süreklilik kazanan sömürü nedeniyle İslam ülkeleri işgalcilerin ölçülerine uymak zorunda kalacaktır.
Daha şimdiden Amerikan-Arap melezi tuhaf bir toplum yavaş yavaş şekillenmektedir.
Müslümanlık nedir, nasıl bir şeydir?
Bunu uzun uzun anlatmaya hiç gerek yok.
Müslümanlık günümüz dünyasında ne görüyorsanız o'dur.
Gerisi laf salatasıdır.
Din yolundan çıkmış bilimdir.
Bilim ise gelişmesini doğru yolda sürdürmüş dindir.
Dinle bilim zaten ayrı duran, ayrı da durması gereken şeyler değildir.
Aynı ipte oynayan iki cambaz gibidir.
İkisi de bilinmeyenin izahı peşindedir.
Birisi keyfidir, diğeri aklidir.
Birisi gerçekle bağını deney ve gözlem üzerinden kurar.
Diğerinin gerçekle alakası olmadığı gibi, gerçekle uğraşanı da bozar.
Matematik özellikle bilimin dilidir.
Eğer şu alemde gerçekten kutsal bir şeyler varsa, matematik bunlar içinde en kutsal olan ilk bilgidir.
Doğru yolda ilerlemesini korumuş olan bir din olarak bilimin en kıdemli rahipleri matematikçilerdir.
Özellikle dinle, bilimi tokuşturan kişileri ve milletleri her türden rezillikler, hezimetler, utançlar beklemektedir.
Ben doğrusu bir lise düzeyinde eğitim veren herhangi bir matematik öğretmenini dünyadaki bütün ilahiyatçılara değişmem.
Orta eğitim seviyesindeki bir matematik kitabını dünyanın bütün kutsal kitaplarına değişmem.
Hayal, rüya, sanrı gerçekten üstün olamaz. (O.P.) L2fSIJNoA0xfSNxA
Kimsenin kalbi kırılmasın, kibar olmanı hiç gereği yok.
Doğrusu budur.
Halkın imamlara değer vermesi benim için anlamlı değildir.
Aynı halk daha önce de şamanlara, kamlara değer veriyordu.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Türrk milletinin din gibi kutsali ile oynayanlar ve kutsalini kullanarak uyuşturmak isteyenler Haçlılardır. Haçlılar bu iş için 1600 yılından bu yana çok emek vermişler ve çok para dokmuşlerdir. Ataturk dinsizliği gibi bir gercek dişi uydurmalarına milletimizi inandırmaya çalışmışlardır. Ya din ya bilim diyenlerin tezi de eksiktir. Din Kur'an dini+ Peygambereimizin Hadisleridir. Bunlara gore; ilk emir "OKU" ve "bilim Çin'de bile olsa gidip alın" ve "beşikten mezara kadar bilim okuyun" hadisi şerifleridir. RTE nin " Ey dünya fizik kimya matematik niye zorunlu peki" gibi akıl dışı beyanatı. Ben dinsizim demekle birdir. Bence RTE ne soylediğinin ve sozlerinin nereye varacağının farkında bile değildir. Çünkü mensup olduğumuz dinimiz bize " Bilim Çin'de bile olsa gidin alın" demiştir. RTE diyor ki bilim Çin'den alınmasın Fizik kimya matematik gibi dersler okullardan kaldırılsın. Laik Turkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Anayasamız gereği Bütün dinler, mezhepler ve hatta atesitler karşısında dahi da tarafsız olmak zorundadır.--
T.C. Turk milletinin bir ferdi
To: draertugrul@hotmail.com
From: murti@emaildodo.com
Subject: Fwd: RTE Bam teline dokundu... "Peki, Matematik, Fizik, Kimya niye zorunlu?"
Date: Wed, 1 Oct 2014 09:05:13 +0200
Bakın bu çok önemli.
Yüzyılın dışkısıdır!
Üstüne tüy dikmektir.
Matematik, Fizik, Kimya dersinin neden zorunlu olduğunu soran bir devlet adamı utançtır, rezilliktir.
Adam bilmiyor, bilmek de istemiyor, anlamıyor, anlamak da istemiyor.
Bunu oy verenleri de öyle.
Bilimdir bu, seçmelik bir şey değil.
Sen öyle düşünürsün, ben böyle düşünürüm olayı değil.
İnanma, iman etme olayı hiç değil.
Sınanmış, deneyimlenmiş bilgidir.
Dine benzemez, işkembesel katkı payı yoktur.
Dinle bilimi tokuşturan kaybeder.
Rezil olur.
Hezimet yaşar.
Netekim İslam ülkelerinin tamamından yaşanan rezillikler bundandır.
Ben utandım.
Ve utanmaktan bıktım.
Bu milletin seçimlerine ortak olmaktan bıktım.
Uzun süredir şüphem vardı.
Bu millet kimdir, nedir diye?
Anladım ki bu millet İslam milletidir.
630 yılının, Arap örf ve adetlerinin milletidir.
Umurumda bile değil.
Ben bu milletin bir ferdi değilim.
Ben Türküm, Müslüman falan da değilim şükürler olsun.
Arabın ilahıyla işim olmaz.
Herkes yerini bilsin, ikrar etsin.
Ben Arabım desin, ben İslam milletindenim desin.
Ya da ben Türk'üm desin.
Yok öyle deve kuşu gibi.
Ne uçan, ne de kaçanlardan olmak.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
-------- Forwarded Message --------
Date: Tue, 30 Sep 2014 14:43:54 +0300
From: D.Ali Ercan <daliercan@gmail.com>
Ölürsem görmeden Millette ümid ettiğim Feyzi.
Yazılsın seng-i Kabrime Vatan mahzun, ben mahzun...
Namık Kemal.
"...Yurdumuzu, Dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Ankara, 29.EKİM.1933 (10.Yıl Nutku)
Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız.
Milli kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız...
Çünkü, Türk milleti, milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.
Ve çünkü, Türk milletinin, yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir..
***
DİN Mi, BİLİM Mİ?
Bu soru 17.yüzyıldan itibaren Avrupa'daki Laiklik anlayışını netleştirmişti.
Laiklik Demokrasinin olmazsa olmazıdır.
Laiklik sadece farklı inançlara saygılı olmak veya tolerans göstermek değil, hiç bir inancın tolumun ortak yaşamına "Kural Koyucu" olmaması demektir.Değerli arkadaşlar, RTE Okullarda zorunlu Din Dersi eleştirisine karşı "Peki, Matematik, Fizik, Kimya niye zorunlu?" diyerek hayatının en anlamlı(!) en önemli(!) söylevini verdi.
Buna, eskilerin deyimiyle "baklayı ağzından çıkardı" denebilir.
Evet, RTE kafa yapısını, ufkunu ve hedefini bu sorusuyla açıkça ortaya koymuştur…
Bir zamanlar, "Elhamdülillah şeriatçıyım" diyerek 1994'te İstanbul Belediyesinden kalkan "Demokrasi Treni"ne binmiş ve sonunda, Muhalefet Parti yönetimlerinin beceriksizliği ve de 6 milyon "duygusal muhalif" seçmenin boykotu sayesinde Çankaya'ya çıkmış olan RTE hayalindeki ana hedefine doğru ilerlemektedir; "Anadolu İslâm Devletleri Federasyonu"
Evet, açıkça söylensin veya söylenmesin, hatta inkâr edilsin, gidişat bu yöndedir.
Hedef Orta çağ karanlığına iyice çekilmiş, şeriatla (dinsel hukukla) yönetilen muti, mazbut ve âbid bir toplum (Türkçesi sürü) yaratmaktır…
Pozitif bilimlere, çağdaş sanatlara, teknolojiye hiçbir katkısı olmayan, Ülkesini ipotek ederek, yaşam kaynaklarını satarak, Emperyalizmin tüketici pazarı halinde asalak yaşamına devam eden amorf bir halk yığınıdır bu gidişatın sonu.
***
Değerli arkadaşlar, hep söyleye geldim, Demokrasi, özellikle bir dinci partinin tek başına iktidara geldiği durumlarda, sistemin Şeriata dönüşmesine olanak verecek zayıflığı bünyesinde taşıyan bir sistemdir.
Gerçek demokrasi aslında tek ses, tek parti değil, ama bir koalisyondur…
Ülkedeki değişik çıkar gruplarının, farklı düşüncelerin uygarca uzlaşarak bir arada yaşam biçimidir.
Tek partili iktidarlar gelişmemiş Ülkelerde ister istemez otoriter diktacı yönetimlere dönüşür, Faşizme yol açar.
Şeriat da Faşizmin daha ilkel hali,Orta çağ versiyonudur…
Demokrasiden Şeriata geçmek mümkündür, ama Şeriattan Demokrasiye geçiş mümkün değildir.Avrupa Ülkelerinin çoğu Endüstri devrimiyle birlikte Aydınlama Çağında, yani bilim ve teknolojinin insan yaşamında ağırlıklı yol göstericiliğinin başladığı 19.yüzyılda Hıristiyan şeriatından zar zor kurtuldu.
Bugün Uygar Dünya 22.yüzyıla önde girmek yarışı halinde iken, Mustafa Kemal'in bir zamanlar imrenilerek bakılan ama şimdilerde Uygar Dünya tarafından dışlanmış Ülkesi ne yazık ki yanlış yolda, İslami Şeriat batağına saplanmak üzeredir.
Kaygılarımla.
æ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeşil ay Cemiyeti tarafından düzenlenen Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu'na katıldı.
Burada yaptığı konuşmada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) "Zorunlu din dersine son verilmesi" yönündeki kararını eleştirdi.
Erdoğan, şunları söyledi:"Aslında bu yanlış bir karar.
Batı'da bunun uygulaması yok.
Böyle bir şey olmaz.
Dünyanın hiçbir yerinde, bir örnek veriyorum zorunlu fizik dersinin, zorunlu kimya dersinin, zorunlu matematik dersinin tartışma konusu olduğunu göremezsiniz..."BASIN
This eMail was sent by Oraj POYRAZ at oraj.poyraz@openmail.cc.
For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.
If you want to unsubscribe from this murti@emaildodo.com Group click here
To file a complaint please send an eMail to: complaints@emaildodo.com
--
'' SİYASİ VE ASKERİ ZAFERLER NE KADAR BÜYÜK OLURLARSA OLSUN, EKONOMİK ZAFERLE TAÇLANDIRILMAZSA, MEYDANA GELEN ZAFERLER KALICI OLAMAZ, AZ ZAMANDA SÖNER. '' MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
'' SAHİPSİZ OLAN BİR MEMLEKETİN BATMASI HAKTIR; SEN SAHİP OLURSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR!! '' MEHMET AKİF ERSOY
ÜYELERİMİZİN E-POSTALARI 11-01-2009 TARİHİNDEN İTİBAREN DENETLENMEMEKTEDİR.
ÜYELERİMİZİN GÖNDERDİKLERİ E-POSTALARIN YASAL SORUMLULUĞU KENDİLERİNE AİTTİR.
YASAL OLMAYAN E-POSTALARDAN GRUP SAHİPLERİ VE YÖNETİCİLERİ SORUMLU TUTULAMAZLAR.
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "TAM
BAĞIMSIZ LİDER ÜLKE TÜRKİYE CUMHURİYETİ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın :
AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
AtaturkMilliyetcileri-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com/group/AtaturkMilliyetcileri?hl=tr adresinde bu
grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "TAM BAĞIMSIZ, LİDER ÜLKE TÜRKİYE CUMHURİYETİ" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için AtaturkMilliyetcileri+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
--
GERCEK
. . . . . .
Uyandigi zaman gokte yildizlar
Insan dusunur : belki de Allah var!
Tanrisal bir opustur soken safak.
. . . . . .
Ne hostur insanin bir gul acasi,
Kosan goklerde kus gibi ucasi,
Bulutlarla yagmur olup aglamak.
. . . . . .
Gitmek, sona ermeden? bir zamanda?
Basibos bir tekne gibi ummanda;
Firtinalarda ne yelken, ne bayrak.
. . . . . .
Fakat beni sen uyandir, ey zeka !
Bak, iste onumde her gunku corba,
Ekmek, ka$ik ve kasesiyle bu ask.
. . . . . .
Sarhos eden, davet eden bu olum
Icinde ben salt bir ademogluyum,
Korkan, olusunu hatirlayarak.
. . . . . .
Ey, isigin bosandigi gercek dus !
Butun zamani kucaklayan opus ;
Yasamak? eken insan, veren toprak.
Ahmet Muhip DRANAS
Yemin olsun ki, resullerin hikayelerinde, aklini ve gonlunu calistiranlar icin bir ibret vardir.
Bu Kur an, uydurulacak bir hadis/bir soz degildir; aksine o, onundekini tasdikleyici, her seyi ayrintili kilicidir. Inanan bir topluluk icin de bir kilavuz ve bir rahmettir.
Yusuf Suresi 111
Resulullah sav buyurdular ki:
Sayet ben bir insanin baska bir insana secde etmesini emredecek olsaydim, kadina, kocasina secde etmesini emrederdim.
Tirmizi, Rada 10, 1159
Said-i Nursi ye gore, insanlik; dinsizlik, imansizlik, zindiklik ve masonluk ve komunistlik batagindadir.
Tum mucadelesi bunlara karsidir.
O yuzden Allah in varligini ispatlama yoluna gider.
Tesadufun olmadigini anlatmaya calisir.
Ornekler verir.
Ama kitaplarinda, kendisini ve kitaplarini ovmekten baska kaydadeger yeni bir sey goze carpmaz.
Edebiyati iyi degildir.
Agdali, aristokrat ve saray cevresinin kullandigi; kendisini elit gostermek isteyenlerin dilini kullanir.
Arapca ve Farsca terkiplerin yogunlugu yuzunden, Turkce nin neredeyse hic kullanilmadigi, anlasilmaz bir yazin turune donusmustur.
(Emirdag Lahikasi-2 24,29) (Emirdag Lahikasi-1 233) (Sozler 759) (Tarihce-i Hayat 27)
Tevfik Pasa Ingiltere ile gizli bir anlasmaya varilarak Osmanli Devleti'nin Ingiltere'ye bagliliginin saglanmasini istedi.
Yuksek Komiser Amiral Calt Horpe'un raporundan. 06.06.1919
Ermenilerin siyasi emellerini fiilen elde etmek ve asayisi bozuk gostermek maksadiyla Dogu vilayetleri icine ceteler gecireceklerini pek muhtemel goruyorum.
(24 Mayis 1919)
K. ATATURK
Benim Tanriya iliskin tutumum bir bilinemezcinin tutumu gibidir.
Yasamin daha iyi hale gelmesi ve yuceltilmesi adina ahlaki ilkelerin temel bir oneme sahip olmasi gerektigine yonelik guclu bir dusuncenin, bir yasa koyucu fikrine ihtiyac gostermedigine, ozellikle odullendirme ve cezalandirma temelinde hareket eden bir yasa koyucuyu fikrine ihtiyac gostermedigine kaniyim.
My position concerning God is that of an agnostic.
I am convinced that a vivid consciousness of the primary importance of moral principles for the betterment and ennoblement of life does not need the idea of a law-giver, especially a law-giver who works on the basis of reward and punishment
Albert Einstein in a letter to M.Berkowitz, October 25, 1950; Einstein Archive 59-215; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, p.216.
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.
Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)
Bizim verecegimiz bir kurban karsiligi, 1000 Filistinli oldurulmelidir
Michael Kleiner, Israil Herut Partisi Genel Baskani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder