Dersim isyanı haberlerinden sonra katliamın tanığının ifadeleri diye anlatılan kurgusal.
Desteksiz atma huyunuz sürüyor.
Dedikodularla cumhuriyeti hırpalamaya çalışıyorsunuz.
Hep böyle yapıyorsunuz, üç doğruyla beş yanlışı harman edip kafası karışık olanlara malzeme üretiyorsunuz.
Diyelim ki, cumhuriyet yıkıldı, devlet yerle yeksan oldu.
İç savaş çıktı, Kürtler Türkler birbirine girdi, herkes birbirini kesiyor.
Ne umuyor, ne bekliyorsunuz?
Tek ve büyük Ermenistan kurulunca ruhunuz huzur bulacak mı?
Ya da birleşik Kürdistan kurulsa rahatlayacak mısınız?
Ya da Türkler toptan bu topraklardan sürülse nasıl olur?
Biz sizi tanıyoruz.
İşbirlikçi, hainsiniz.
Cumhuriyetin kurcusu, ve kuruluşunun dayandığı temel değerlerle kavgalısınız.
Evet, cumhuriyet sizin gibileri katlederek kuruldu.
Şanıyla ve de şerefiyle bu böyle oldu.
Sanırım önümüzdeki günlerde bir kez daha kurtulacak.
Bu durumda Amerikan ya da İngiliz kimliğiniz çok işe yarayacak.
Hazırlayın, hazırlanın.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Desteksiz atma huyunuz sürüyor.
Dedikodularla cumhuriyeti hırpalamaya çalışıyorsunuz.
Hep böyle yapıyorsunuz, üç doğruyla beş yanlışı harman edip kafası karışık olanlara malzeme üretiyorsunuz.
Diyelim ki, cumhuriyet yıkıldı, devlet yerle yeksan oldu.
İç savaş çıktı, Kürtler Türkler birbirine girdi, herkes birbirini kesiyor.
Ne umuyor, ne bekliyorsunuz?
Tek ve büyük Ermenistan kurulunca ruhunuz huzur bulacak mı?
Ya da birleşik Kürdistan kurulsa rahatlayacak mısınız?
Ya da Türkler toptan bu topraklardan sürülse nasıl olur?
Biz sizi tanıyoruz.
İşbirlikçi, hainsiniz.
Cumhuriyetin kurcusu, ve kuruluşunun dayandığı temel değerlerle kavgalısınız.
Evet, cumhuriyet sizin gibileri katlederek kuruldu.
Şanıyla ve de şerefiyle bu böyle oldu.
Sanırım önümüzdeki günlerde bir kez daha kurtulacak.
Bu durumda Amerikan ya da İngiliz kimliğiniz çok işe yarayacak.
Hazırlayın, hazırlanın.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
On 27.09.2014 22:59, zeki kentel zkentel2001@yahoo.com [4-Temmuz] wrote:
Cumhuriyet Gazetesi, 16 Temmuz 1930'Ağrı eteklerinde eşkıyaya katılan köyler yakılarak, ahalisi Erciş'e sevk ve orda iskan olunmuştur. Zilan harekatında imha edilen eşkıya miktarı, 15 binden fazladır. Yalnız, bir müfreze önünde düşüp ölenler 1000 kişi tahmin ediliyor. Zilan deresine sıvışan 5 şaki teslim olmuştur. Buradaki harp, pek müthiş bir tarzda cereyan etmiştir. Zilan deresi, lebalep cesetlerle dolmuştur.'
Vakit Gazetesi13 Temmuz 1930
"Asiler 5 günde yok edildi. Zeylan deresindekiler tamamen yok edildi. Bunlardan bir kişi dahi kurtulamamıştır.
Ağrı'da harekat devam ediyor. Dünden beri harekat sahasında eşkıya kalmamıştır. Büyük kuvvetlerimiz yüksek sarp dağlara iltica edenleri de mahv etmiştir. Zeylan deresi yüzlerce cesetle doludur."
Cumhuriyet Gazetesi 16 Temmuz 1930
Zilan Deresi'nde gerçekleşen olayı şu şekilde duyurur; "Ağrı eteklerinde eşkiyaya iltica eden köyler tamamen yakılarak ahalisi Erciş'e sevk edilip ve orada iskan olunmuştur. Zilan harekatında imha edilen eşkıya miktarı 15 binden fazladır. Harp pek müthiş bir tarzda cereyan etmiş, Zilan deresi lepalep cesetle dolmuştu."
Dönemin iktidarlarına göre ise; "İsyan mıntıkasında işlenen fiiller suç sayılmaz" dı. Bölge, "serbest atış alanı"ydı. 20 Temmuz 1931 tarih ve 1850 Sayılı Kanunla bu teyid edilmişti:Madde 1: Erciş, Zilan, Ağrı dağ havalisinde vuku bulan isyanda, bunu müteakip Birinci Umumi Müfettişlik mıntıkası ve Erzincan Pülümür kazası dahilinde yapılan takip ve te'dip hareketleri münasebetiyle 20 Haziran 1930'dan 1 Kanun-ı Evvel 1930 tarihine kadar askeri kuvvetler ve devlet memurları ve bunlar ile birlikte hareket eden bekçi, korucu, milis ve ahali tarafından isyanın ve bu isyanla alakadar vak'aların tenkili emrinde gerek müstakilen ve gerekse müştereken işlenmiş ef'al ve hareket suç sayılmaz.Madde 2: Bu kanun neşri tarihinden itibaren muteberdir.Madde 3: Bu kanunu icrasına Adliye ve Dahiliye vekilleri memurdur.
Zilan katliamı Kemalist diktatörlüğün Kürtlere uyguladığı ikinci büyük katliamdır. 13 Temmuz 1930 yılında Ağrı serhildanına karşı yürürlüğe sokulan bu katliamda insanlığın en ağır suçları işlendi. Anne karnındaki bebeden en ihtiyarına kadar tüm yöre halkının hunharca katledildiği (resmi rakamlara göre 15 bin) Zilan'ın şehitlerini (Van'ın Erciş ilçesinde) rahmetle anıyoruz.KATLİAMIN TANIKLARININ DİLİNDEN
Mirza Efendi: "Hamile kadınların karınları deşildi"Zilan Katliamında ben Diyarbakır'da askerdim. Diyarbakır'dan bölgeye sevk edilen askeri birliklerin içinde ben de vardım. Bölgeye intikal ettiğimizde katliam yeni yapılmıştı. Bizler firar edenler ya da katliamdan kurtulup gizlenenlerin bulunması ile görevliydik. Yakılan Cakırbey köyünde bu amaçla arama tarama yapıyorduk, daha önce katledilen ve yakılan köyün yıkıntıları arasında sağ kalan insan arıyorduk. Aramalar neticesinde iki kişi bulundu. Her ikisini de alıp komutanın yanına getirdiler. Bizler de arama faaliyetini tamamlayıp orada toplandık. Yakalananlardan biri 80'lik ihtiyar bir adamdı. Diğeri ise, halinden doğumunun çok yakın olduğu belli olan hamile bir kadındı.
Komutan, yaşlı adama bir iki tekme atıp;
-Bu adam zaten gebermiş, iki kişi kadının kollarından tutsun dedi.
İki asker, daha önce gördüğü dehşetinde etkisiyle tir tir titreyen zavallı kadının kollarından tuttu.
Komutan;
içinizde bu kadının karnını deşip piçini çıkaracak bir gönüllü çıksın diye bağırdı. Bir kaç kez seslendi, askerlerden bir ses çıkmadı. Bunun üzerine bu işi gerçekleştirecek kişiye 40 gün mükafat izni vardedi. Bir asker gönüllü olarak çıktı. İki kolundan kıskıvrak tutulmuş zavallı kadının karnını süngüyle yardı. Kadıncağız hemen öldü. Çocuk yaşıyordu.
Komutan;
Bakın bakalım,erkek mi kız mı diye sordu. Asker erkek diye cevapladı, Komutan;
Piç in erkek olduğunu tahmin etmiştim dedi.
Asker çocuğu da süngüleyip öldürdü.
Bizim evimiz o tarihte Hevırzong köyündeydi. Hasanabdal köyündeki akrabalarımızın çoğu katl edilmişti.
Amcalarım, dedem de dahil. Fakat bizim köye karışmadılar. Babam, akrabalarımızın imdadına koşmak, en azından ölüleri gömmek için, gece katliamın yapıldığı Cebeliye gider. Anlattığına göre; köpekler insan etine alıştıklarından kendilerine de saldırıyorlarmıs. O sahaya zor bela girebilmişler. Sahaya girdiklerinde köpeklerce yiyilmiş, büyük bîr kısmı tanınmaz halde olan yüzlerce cesetle karşılaşmışlar. Katledilenler ancak gece kimse görmeden gizlice ve topluca toprağa verilmiş. O yörede aradan geçen en yıllık süreye rağmen hala insan kemiklerine rastlamak mümkündür. "__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (1)
.
__,_._,___
--
HER SEY UZAKTADIR
. . . . . .
Uzaktadir her sey; gokyuzu, deniz.
Her an pesimizden kosan golgemiz,
Ozlenen limanlar, yanan yildizlar.
Uzaktadir her sey; anneler, kizlar...
. . . . . .
Uzaktadir her sey, hep... yalniz olum,
Her yerde, her an yakinimiz olum.
Ahmet Muhip DRANAS
Gormedin mi ki, Allah butun yerdekileri sizin hizmetinize sundu.
Ve emriyle denizde seyredip giden gemileri de.
Gogu de izni olmaksizin yere dusmekten o tutuyor.
Gercekten Allah insanlara cok sefkatli, cok merhametlidir.
Hacc-65
Fakat dini olmayan musibetler, hakikat noktasinda musibet degildirler.
Bunlarin bir kismi Allah in bir ikazi ve uyarisidir; bir kismi gunahlara kefarettir; hastalik gibi bir kismi ise, Allah in bir iltifatidir, bir temizliktir.
(bk.Buhari, Îman: 39, Muslim, Birr: 52)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.
Risale-i Nur un 129 parcasi Kuran dan uzanan elektrik telinin ucuna takilan 129 elektrik lambasi gibidir...
Bu oyle bir kitaptir ki insanlari karanliktan isiga cikarsin diye sana indirdik (Secde suresi ) ....
Said-i Nursi ye gore bu ayetlerdeki nur , yani ISIK sozuyle anlatilmak istenen yine Risale-i Nur dur..
Bu oyle bir kitaptir ki sen onunla insanlari Risale-i Nur un isigina cikarasin diye sana indirdik Allah a cagiran , guzel isler yapan ve ben muslumanlardanim diyen kimsenin sozunden daha guzel ne olabilir (Fuss.
suresi 33.ayet)
Said-i Nursi
Amac Ankara hukumetine karsi, Yunanistan'in yardimiyla, Sultan'in ve Yunanistan'in himayesi altinda bir Bati Anadolu devletinin kurulmasidir... Kemalist kuvvetler bastirilacak; butun Anadolu Mustafa Kemal'in elinden kurtarilacak. Bunun icin kurulacak gonullu Anadolu ordusunun talim ve silahlarindan Yunan baskomutani sorumlu olacak, bir miktar yunan subayinin bu orduya katilmasi saglanacak... Yunanistan, masraflarini karsilamak uzere cemiyete 100.000 Lira verecek.
Anadolu Cemiyeti'nin Istanbul'daki Yunan Baskomlserligine onerisi - 9.12.1921
(Anadolu Cemiyeti Vahdettinci bir orgut olup o asamada Seyhulislam Mustafa Sabri baskanligi altinda idi)
Ingiliz subaylari tarafindan sevk ve idare edilen alti bin kisi olduklari tahmin edilen Ermeni kuvvetinin Nahcivan ve havalisini isgal ettikleri ...
(11 Haziran 1919)
K. ATATURK
Yani, Einstein ateist degil ve en yakin oldugu akim ise panteizm.
Ama nasil panteizm?Gorelim:
Ben asla Dogaya bir amac ya da hedef, ya da insanmerkezci olarak anlasilabilecek herhangi bir sey yuklemedim.
Dogada gordugum sey, bizim oldukca yetersiz bir sekilde kavrayabilecegimiz ve insani kucuk bir varlik hissiyle dolduracak olaganustu bir yapi oldugudur.
Bu gercekten mistisizmle hicbir ilgisi olmayan bir dinsel duygudur.
I have never imputed to Nature a purpose or a goal, or anything that could be understood as anthropomorphic.
What I see in Nature is a magnificent structure that we can comprehend only very imperfectly, and that must fill a thinking person with a feeling of humility.
This is a genuinely religious feeling that has nothing to do with mysticism
Albert Einstein, replying to a letter in 1954 or 1955; from Albert Einstein the Human Side, Helen Dukas and Banesh Hoffman, eds., Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1981, p.39.
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.
Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)
Siyonizm, bir tur irkcilik ve irkci ayrimciliktir.
Dunya barisina tehdit olusturan Siyonizm i siddetle kiniyor ve tum ulkeleri bu irkci ve emperyalist ideolojiye karsi cikmaya cagiriyoruz
Birlesmis Milletler Genel Kurul Karari No: 3379, 10 Kasim 1975
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder