Bir düşünün, hemen isyan etmeyin.
Nasıl olsa öleceksiniz.
Kim olursanız olun, kendinizi ne kadar korursanız koruyun, ne kadar pahallı ilaçlar kullanırsanız kullanın.
İsterseniz dindar olun, isterseniz olmayın.
İmanınız sizi ölümden korumayacak.
Ölümden sonrası mı?
Onu bilmiyoruz, bilen de yok.
Bildiğini söyleyenler de bilmiyor.
Kimsenin elinde gerçek veriler, bilgiler yok.
Sadece umutlar var.
Ölümü unutmaya çalışabilirsiniz, ama o mutlaka kendini size hatırlatacak.
Sanki, korkulu bir ameliyata kafaca ve bedenen hazırlanmak gibi.
Kaçınılmaz bir şey.
Ve sizin her şeye rağmen seçebileceğiniz şeyler var.
Ölümün zamanını siz seçebilirsiniz.
Ölüm şeklinizi siz seçebilirsiniz.
Hayır yanlış anlamayın, intihar edin demiyorum.
Ölüm kaçınılmaz, o halde acele etmeye de gerek yok.
Hem daha erken ölmek yaşamın nimetlerini erken terk etmenize sebep olacak.
Oysa bu alemde her şey yaşayanlar için.
Bu alemin ölülerle ilgili hiçbir şeyi yok.
Ben sadece ölmemek için kendinizi parçalamanıza gerek yok diyorum.
Zamanı gelince olacak, ve siz o zaman gelince anlayacaksınız.
Enerjiniz tükenmiş olacak, umutlarınız tükenmiş olacak, yaşamın nimetlerini artık anlayamaz, tadamaz olacaksınız.
Diliniz, damağınız o derece körelecek ki, artık en tatlı, en acı, en ekşi, en tuzlu yemek bile farklı bir his vermeyecek.
Gözünüz o derece görmez olacak ki, renkler, ışık size soluk, neşesiz gelecek.
Cildiniz o kadar hissiz olacak ki, acıları duymayacak, tensel hazları hissedemeyeceksiniz.
Burnunuz o kadar hissinin yitirmiş olacak ki, iyi ya da kötü hiçbir kokuyu anlayamayacaksınız.
Boyut, mekan, zaman konusunda algılarınız bozulacak, zamanı, boyutu, mekanı bilemez, anlayamaz olacaksınız.
Etrafınızı bilemez, anlayamaz, tanıyamaz hale geleceksiniz.
Yaşamak ve yaşamınızı sürdürmek için ilaçlara muhtaç olacaksınız, ama yine de yeterli olmayacak.
Aslında farkında olmadan ölmüş, öldüğünü henüz idrak edememiş olacaksınız.
Belki de yaşam artık sizin için sadece acı ve ızdıraptan ibaret olacak.
İşte zaman o zamandır.
Daha öncesi değil.
Yapılacak şey de basit.
Acele etmeden ölümü karşılayacaksınız.
Teslim olacak, kaçmayacaksınız.
Zaten yapacak başka bir şey de yok.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Ünlü 'bilim adamı'ndan akılalmaz açıklama!
İngiliz bilim adamı Dr. Richard Smith, kanserin 'iyi bir ölüm biçimi' olduğunu savunarak "Onu yenmek için milyarlar harcamaktan vazgeçin; çünkü kanseri yenerseniz kendinizi korkunç ölümlere mahkûm edersiniz" dedi
Yorum Yaz 0
02 Ocak 2015 - 12:29
Yazı Boyutu:
Tıp dünyasının saygın yayınlarından British Medical Journal'ın (BMJ) eski genel yayın yönetmeni ve İngiliz bilim adamı Dr. Richard Smith, BMJ'nin internet sitesindeki blogunda, kanser hastalığıyla ilgili tartışma yaratacak yorumlarda bulundu. Kanseri "En iyi ve romantik ölüm biçimi" olarak nitelendiren Smith, "kanser araştırmalarına milyarlarca dolar harcanmasının da savurganlık olduğunu" ileri sürdü ve "Bunun durdurulması gerek" dedi.
BMJ'nin yayın yönetmenliğini 2004'e kadar sürdüren Dr. Smith, makalesinde, "Kanser olduğunuzu öğrendiğinizde insanlara veda edebilir, hayatınız üzerine düşünebilir, son mesajınızı bırakabilir, sizin için özel bir yeri son kez ziyaret edebilir, en sevdiğiniz müzikleri dinleyebilir, inancınıza göre yapılması gerekenleri yapabilirsiniz. Bunun ölüme romantik bir bakış açısı olduğunu biliyorum.
Aynı romantik ölüme aşk, uyuşturucu, morfin veya içkiyle de ulaşabilirsiniz. Aşırı tutkulu kanser uzmanlarından uzak durun, kanseri yenmek için milyarlar harcamaktan vazgeçin; çünkü kanseri yenerseniz kendinizi çok daha korkunç ölümlere mahkûm edersiniz" diye yazdı.
8 MİLYON KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; her yıl dünyada 14 milyondan fazla insana kanser teşhisi konuluyor. Bunlardan 8 milyonu hayatını kaybediyor. Yıllık kanserli hasta sayısının 2025'e kadar 19 milyona, 2030'a kadar 22 milyona çıkacağı öngörülüyor.
2014 yılı itibarıyla kanserin dünyaya ekonomik maliyeti 1.3 trilyon dolara ulaştı. Türkiye'de kanser tedavisine harcanan para ise yıllık 3 milyar dolar.
Yeniliklere acik ol, ama ille de degismeye calisma.
Anonim Nasihat
Meryem in kardesi
MERYEM 19/27-28.cocugu alip kavmine getirdi, onlar: meryem!
Utanilacak bir sey yaptin.
Ey harun un kizkardesi!
Baban kotu bir kimse degildi, annen de iffetsiz degildi dediler.
Evet Karabekir, Arapoglu nun yavelerini (uydurmalarini) Turk ogullarina ogretmek icin Kuran i Turkce ye tercume ettirecegim ve boylece de okutturacagim, ta ki budalalik edip de aldanmakta devam etmesinler
ATATURK, Kazim Karabekir, Pasalarin Kavgasi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder