31 Ağustos 2015 Pazartesi

D. Ali Ercan : Türkiye'nin (ve Dünya'nın) ekonomik durumu.

D. Ali Ercan : Türkiye'nin (ve Dünya'nın) ekonomik durumu.

daliercan@gmail.com

Değerli arkadaşlar, Doların yükselişi ile Milli Gelirimiz dolar ölçeğinde düşmüş oluyor. 400 milyar doları aşkın dış Borcumuzu ödemek için daha fazla TL karşılığı emek vereceğiz demektir. Dolar şimdi 2,90 larda 3 TL ye doğru gidiyor; benim tahminim bu gidişle 2016 sonunda 1 dolar = 4 TL olur. Bu arada komşumuz Rusya'da da Paranın değeri hayli düştü, 1 dolar = 66 Ruble oldu. Paranın değerini takip açısından yine de Altın en güvenilir ölçek olmaya devam ediyor. Dünya piyasalarında (22 ayar) Altının gramı 36 dolar civarındadır.

2015 te (1,8 Trilyon TL) Milli Gelirimiz 600 milyar dolara, fert başına milli gelirimiz de yaklaşık 7690 dolara düşmüş oluyor; Oysa 2 yıl önce 10 bin dolar kadardı. Yurt dışından ithal malları satın alım gücümüz %23 zayıfladı demektir... Üretimimiz büyük ölçüde ithalata dayalı olduğundan, Yurt içi ürünlerde de satın alım gücümüz en az %10 zayıflamış olacaktır... %60 kadarı yoksulluk sınırında yaşayan toplumu (Orta halli ve dar gelirli kesimi) olumsuz etkileyecek bu ekonomik sıkıntı Kasımdaki seçimine nasıl yansıyacak, çok merak ediyorum..

Yurt dışından ithal ettiğimiz en önemli madde Petroldür. Türkiye yılda yaklaşık 250 milyon Varil Petrol tüketiyor. Petrolün satın alım fiyatı 2015'te varil başına ortalama 60 dolar oldu... (Şu anda petrolün varili 40 dolara kadar düşmüş durumda, 1 varil=159 litre) Rafineri çıkış fiyatı 0,4 dolar olan Benzinin litresini 1,75 dolara (5 TL) satın alıyoruz. Yani Tüketici olarak yılda ödediğimiz 60 Milyar dolarlık Benzin parasının 15 milyar doları Petrol satın alımı için Yurt dışına giderken, kalan 45 milyar doların 30 Milyar doları Vergi olarak Devlete ve 15 milyar doları da Yurt içi ekonomik döngüye giriyor. Eskiden olduğu gibi Ham Petrol fiyatı yine 100-120 dolarlara tırmanırsa, Türkiye önümüzdeki dönemde hayli zorluk çekecek demektir. Türkiye'deki satın alım gücüne göre, Benzinin pahalılık oranını Almanya ve ABD ile kıyaslayalım;

Ülke Milli Gelir Benzin Fiyatı

$/adam.yıl $/galon Orantı

ABD........56400.........3,00............1,0

Almanya..42000.........6,00............2,7.........1,0

Türkiye.....7690.........6,60...........16,0.........6,0

(1 Galon=3,785 litre)

ABD'ne kıyasla benzini tam 16 defa daha pahalı kullanan Türkiye, (AB ortalaması) Almanya'ya göre de 6 defa daha pahalı kullanıyor. Petrol fiyatları artarsa üretimde ulaşım ve enerji girdileri artacak, makas daha da açılacak ve şimdilik 45. sıradaki Türkiye'nin rekabet gücü, ucuzlatılmış emeğimize rağmen, daha da zayıflayacak gibi görünüyor.... 2015 yılında, Petroldeki fiyat düşüşü,

Çin'deki ekonomik gelişim hızının frenlenmesi, Yuan'ın devalüasyonu,

ABD Federal Bankasının Faiz artırım olasılığı,

ABD-İran Atom antlaşmasının yarattığı tedirginlik,

Gelirinin önemli bir kısmını Petrolden sağlayan Rusya'ya karşı Ukrayna meselesinden dolayı yaptırım uygulayan ABD nin OPEC Ülkeleriyle giriştiği manipülasyonlar ve

ABD nin fracking denen çevre sağlığı açısından tartışmalı bir yöntemle kaya yağı (Petrol) ve gaz üretimiyle pazara girişi vs.

nedenlere bağlanıyor... Dünya Borsalarını da günlerce sallayan bu süreç şimdilik biraz durulmuşa benziyor.

***

'Serbest Piyasa ekonomisi' dedikleri Kapitalist Kurgunun Finans sistemi nasıl çalışıyor ?

sanal para üret, reel kâr yap!

Değerli arkadaşlar, Bir Ülkenin gelirini (g) kabaca;

Yurt içi üretiminin (p),

İhracat(x) ithalat(m) farkının ve

  • Borç(b) ve Borç tediyesi (t) farkının toplamı olarak gösterebiliriz.

  • Bu şekilde Dünyadaki tüm Ülkelerin toplamını alırsak, Dünya geneli için,

  • g1 = p1 + x1-m1 + b1-f1

g2 = p2 + x2-m2 + b2-f2

...

...

gn = pn + xn-mn + bn-fn (n = 206; BM üyesi 193)

G = P + (X-M) + (B-F) eşitliğini elde ederiz.

Dünya Ülkelerinin toplam Geliri G≈73 Trilyon dolar, Dünyadaki İhracat (ithalat) X ≈ M ≈ 18 trilyon dolar ve Dünyadaki Ülkelerin Borçlarının toplamı B≈56 trilyon dolardır. Dünya Finans Kurumlarına Yıllık ödenen borç taksitleri (Faiz) F≈3 Trilyon dolar civarındadır. Bu değerlerle,

73 = P + 18 - 18 + 56 - 3 eşitliğinden, P ≈20 Trilyon dolar bulunuyor. Demek ki, Ülkelerin net yıllık üretimi P+X 38 Trilyon dolar kadardır... Bunu şöyle de ifade edebiliriz;

Gezegenimizde gerçek ekonominin büyüklüğü 35-40 Trilyon dolar kadardır.*

Öte yandan Dünyada tedavülde olan tüm Paraların ($, Euro, Yuan, Ruble, Rupi, Real, Peso, TL...) toplam miktarı bunun dörtte biri kadar, 10 Trilyon dolar civarında; demek ki, 2015 itibariyle, ~ 60 Trilyon dolar 'sanal para' dönüyor Küresel Finans atmosferinde. Gerçek paranın ~6 katı !

Kredi Kurumları öz varlıklarının ortalama k=0,875 kadarını kredi olarak verirlerse ve bu kredi işlemi bu oranda biteviye devam ederse, toplam para miktarı başlangıç parasının 7 katına kadar büyür; yani sanal para gerçek paranın 6 katına çıkmış olur.

0,875 + 0,8752 +0,8753 + 0,8754 +..... = 1/[(1/0,875)-1]= 7

Bu sanal balonun şişmesini kontrol edecek ve aniden patlamasını engelleyecek doğal bir geri besleme mekanizması maalesef yoktur; o nedenle patlamayı engellemek için ara sıra küçük sübaplardan (Borsalarda) biraz 'hava' kaçırılır; bu hava kaçırmalar ekonomik durumu sağlam olmayan Ülkelerde, finans yapısını yıkıma götüren fırtınalar şeklinde hissedilebilir. Sonuçta, Kredi kurumlarının öz varlıklarından %80-%90 oranında zincirlemesine yaratılmış (!) krediler (borçlar) Dünya emekçilerinin sırtından ~3 Trilyon dolar/yıl kazanç getiriyor Küresel Finans sisteminin kasasına.

İşte Kapitalist sistemin kurguladığı Küresel Finans sistemi böyle çalışıyor; Gerçek paranın 6 katı kadar sanal Para üretiyor ve bu sanal parayı satarak (ortalama %5/yıl) gerçek kâr ediyor.. Tabii işin acıklı yanı, Ülkeler böyle soyulurken, sömürü yükü insanların omuzlarına eşit dağılmış değil; Hemen her Ülkede, çok küçük bir azınlık Dünya finans sisteminin getirisinden pay bile alırken, Nüfusun yaklaşık % 60 kadarı yoksulluk / açlık sınırında yaşıyor; yani Dünya gelir dağılımında çok büyük bir adaletsizlik söz konusudur. Bugün Dünya toplam Üretiminin ~ % 90' ı makineler, otomatlar ve robotlar aracılığı ile gerçekleşiyor ve bu üretim araçlarının mülkiyeti gitgide daha küçük bir kesimin eline geçiyor. Zengin daha zengin olurken, fakir daha da fakirleşiyor. Aşağıdaki grafikte Dünyada %10 luk on gelir grupları arasında Küresel gelirin dağılımını görüyorsunuz. Buna göre Gezegenimizin Gini-Katsayısı 0,63 gibi inanılmaz kötü bir değer gösteriyor..

Gelişmiş demokratik Ülkeler için Gini-Katsayısı 0,20-0,30 arasında iken orta halli gelişmekte olan Ülkelerde 0,30-0,40 arasında, gelişmemiş Ülkelerde (Çoğunlukla Orta doğu ve Afrika Ülkelerinde) 0,40-0,55 arasında bulunuyor... Ülkelerin nüfuslarına normalize Ortalama Gini-Katsayısı ise 0,50 civarında. Demek ki Ülkeler kendi sınırları içerisinde milli gelirin dağılımını nispeten daha adil sağlıyor görünürken, Dünya 7,3 milyar nüfuslu tek bir Devlet şeklinde ele alındığında gerçek felaket belirgin oluyor: Dünya genelinin Gini-Katsayısı, Ülkelerin Gini Katsayılarının nüfus ağırlıklı ortalamasından daha yüksek!

Değerli arkadaşlar, neresinden baksanız, Gezegenin bugünkü gidişatı çok kötü. 2050 lerde bu nüfus artışı ile, Dünya nüfusu 10 milyar sınırına dayanmış olacak. Beklenen Petrol krizi (Petrolün eko-teknik anlamda bitişi) baş gösterdiğinde, Kapitalist sistemin 'finans balonu' elbet patlayacak ve insanlık büyük bir kaos yaşayacaktır... Üstüne üstlük sosyal problemlerin (terör, savaş ve göçler) daha yoğun hale gelişi ve olumsuz İklim değişikliğinin tetikleyeceği çevre ve sağlık sorunları, (susuzluk, kuraklık, açlık ve hastalıklar) savurgan yaşamın ve de Kapitalizmin sonunu getirecektir...

Karanlık bir tablo görünüyor, ama göz kamaştırıcı müthiş bir aydınlığın da habercisidir bu karanlık tablo; o nedenle tahminim o ki, İnsanlık 22 Yüzyıla belki büyük kıyımdan arta kalan 2-3 milyarlık bir nüfusla ve çok yıpranmış; ama büyük bir ders almış ve aydınlanmış olarak girecektir. Sevgilerimle. æ

__________

* 2015 değeriyle 40 Trilyon dolar. Gezegenimizdeki yıllık toplam üretim aslında Güneşten bir yılda alınan enerji sayesindedir... Bir başka ifade ile 'Dünyanın maaşını Güneş veriyor' diyebiliriz. Güneşten Dünyamıza akan termal enerji saniyede 1,76x1017 Joule' dür. Bize besin ve enerji olarak yansıyan bu Yaşam kaynağından gelen enerjinin yarısı tekrar Uzaya yansır... Biyo-sistemler aldıkları güneş enerjisinin yaklaşık %40 kadarını kullanıma elverişli hale dönüştürebilir. (efficiency) Dünyada kararlı bir biyolojik dengenin devamı için de mevcut biyo-kaynakların yılda 1/40 kadarından fazlasını tüketemeyiz Bunun dışında Fosil yakıtlar milyonlarca yıllık güneş enerjisi birikimi birikim olduğundan yıllık fosil yakıt enerjisini de buna eklemek gerekir. Sonuçta şunu söyleyebiliriz. İnsanoğlunun her 1 dolarlık üretimi aslında Güneşten aldığı 700 milyon Joule'lük enerji karşılığıdır kabaca; 1$ ≡ 700 MJ.




a45UyF587661-150831105334 Oraj Poyraz <oraj_poyraz@alpinaasia.com>
2015/08/31  11:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Baslamadan once iyi dusun;ama bir kere baslayinca hemen bitirmeye bak.

SALLUST

Said-i Nursi, gundemi takip etmedigi icin yeniliklerden uzaktir.
Ona gore dunyada; vaktini gecirdigi medrese egitimi, buranin gundeminde olan tartismalar ve bu donemde okudgu tarikat kitaplari vardir.
Ne Kur an i tanir ve bilir, ne de halki...
Halktan uzak bir gundemi vardir.
Kitaplarini halkin anlayabilecegi dilde yazmamistir.
Boylelikle eserlerini daha gizemli hale getirmistir.
Halktan bir cogu da anlamadigi seylere daha cok inanir olmustur.

(Tarihce-i Hayat 624)

Kur an daki Celiskiler Ve Nedenleri
(Seriat Egitiminin Yarattigi Celiskili Dusunce Tarzi)

Dinde zorlama yoktur... (Bakara Suresi, ayet 256.)

...Musrikleri (puta tapanlari) buldugunuz yerde oldurun. (Tevbe Suresi,ayet 5)

Allah kimi dogru yola koymak isterse, ortun kalbini Islamiyete acar. Kimi de saptirmak isterse... kalbini dar ve $ikintili kilar. Allah inanmayanlari kufur batakliginda kilar... (Enam Suresi, ayet 125.)

Allah kimi hidayete erdirirse, dogru yolu bulan odur. Kimi de sasirtirsa, iste asil ziyana ugrayanlar onlardir... (Araf Suresi, ayet 178.)

Allah kimin kalbini Islama acmissa, o Rabbinden bir nur uzerinde degil midir? Allah i anmak konusunda kalpleri katilasmis olanlara yaziklar olsun! Iste bunlar apacik bir sapiklik icindedirler. (Zumer Suresi, ayet 22.)

Allah dileseydi sizi tek bir ummet yapardi, ama o, istedigini saptirir, istedigini dogru yola eristirir. Islediklerinizden, andolsun ki, sorumlu tutulacaksiniz...

(Nahl Suresi, ayet 93; ayrica bkz. Fatir Suresi, ayet 8; Muddessir Suresi, ayet 31, 42 vd...)

Allah dileseydi butun insanlari dogru yola sevk ederdi... (Rad Suresi, ayet 31.)

Kahrolasi insan! Ne inkarcidir!.. (Abese Suresi, ayet 17.)

. ..Puta tapanlardan yuz cevir. Allah isteseydi puta tapmazlardi... (Enam Suresi, ayet 106-107J

Biz dileseydik herkese hidayet veririrdik; fakat cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracagima dair benden soz cikmistir... (Secde Suresi, ayet 13.)

Allah dileseydi, yeryuzunde bulunanlarin hepsi inanirdi... Allah in izni olmadan hic kimse inanamaz... (Yunus Suresi, ayet 100.)

Yaptiklarinizdan dolayi mutlaka sorguya cekileceksiniz... (Nahl Suresi, ayet 93.)

Basiniza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizin yaptigi isler yuzundendir. (Sura Suresi, ayet 30.

(Ey Muhammed!)... Kendilerine bir iyilik dokunsa, Bu Allah tandir derler; baslarina bir kotuluk gelince, Bu sendendir derler. (Onlara) Hepsi Allah tandir de... (Nisa Suresi, ayet 78.)

Sana gelen iyilik Allah tandir. Basina gelen kotuluk ise nef-sindendir... (Nisa Suresi, ayet 79.)

Allah diledigini saptirir, diledigini de dogru yola eristirir... (Fatir Suresi, ayet 8.)

Ayetlerimizi yalanlayanlari... helake goturecegiz. (Araf Suresi, ayet 182.)

Kitabini oku, bugun kendi hesabini kendin goreceksin. Kim yola gelirse, kendi lehine yola gelmis ve kim saparsa kendi aleyhine sapmistir... (Isra Suresi, ayet 13-15.)

Kiyamet gunu, yaptiginiz seylerin karsiligi verilir... (Yasin Suresi, ayet 54.)

Andolsun ki, biz cinler ve insanlardan bircogunu cehennem icin yaratmisizdir... (Araf Suresi, ayet 179.)

Kim iyi bir is yaparsa faydasi kendisinedir ve kim kotulukte bulunursa zarari kendisinedir... (Fussilet Suresi, ayet 46.)

Allah... diledigine azap eder, diledigine merhamet eder... (Ankebut Suresi, ayet 21.)

...Allah in dogru yola eristirdigi kimse hak yoldadir. Kimi de sap-tirirsa artik ona dogru yolu gosterecek bir rehber bulamazsin... (Kehf Suresi, ayet 17.)

(Allah i) Yalanlamis olanlarin o gun vay haline! Allah a karsi gelmekten sakinmis olanlar, elbette (cennette) golgeliklerde ve pinar baslarindadirlar... (Murselat Suresi, ayet 40-41.)

Bilsin ki insan icin kendi calismasindan baska sey yoktur. Ve calismasi da ileride gorulecektir. Sonra ona karsiligi tastamam verilecektir... (Necm Suresi, ayet 38-41.)

...Herkese islediklerinin karsiligi verilir. Kendilerine haksizlik yapilmaz... (Ahkaf Suresi, ayet 19.)

Allah rizik verirken kiminizi digerlerine ustun tutmustur. (Nahl Suresi, ayet 71.)

Dunya hayatindaki gecimlerini aralarinda bolduk ve bazilarini bazilarindan ustun kildik. (Zuhruf Suresi, ayet 32.)

Her ne kadar Kur an in Tanri sozleri oldugu ve bu nedenle onda celiski, duzensizlik, tutarsizlik, uyumsuzluk, kari$iklik ya da yanlislik vd... diye bir sey olamayacagi iddia olunur ve bunu kanitlamak icin, .. .Kur an Allah tan baskasi tarafindan gelmis olsaydi onda birbirini tutmayan seyler bulurlardi (Nisa Suresi, ayet 82) ya da Hamd olsun Allah a ki... kendisinde hicbir (tezat ve) egrilik bulunmayan dosdogru kitabi indirdi (Kehf Suresi, ayet 1-4) seklindeki ayetler one surulur ise de, bu kitap, birbirine ters dusen, birbirini curuten, birbiriyle celiskili hukumler yigini olup, birtakim yanlislari da kapsamaktadir. Bir tek sure yoktur ki, celiskisiz ya da uyumsuz ve tutarsiz nitelikteki ayetlerle duzenlenmis olmasin! Hem de oylesine ki, bu celiskiler ve bu tutarsizliklar, sadece surelerin cesitli ayetleri arasinda degil, cogu kez bir ayetin kendi sozcukleri ve tumceleri arasinda da yer almis olarak karsimiza cikar.

Ilerideki sayfalarda bunun bircok ornegini gorecegiz; fakat baslangic olarak kisaca fikir edinmek uzere bunlardan birkacini belirtelim. Kur an in Bakara Suresi nde, Dinde zorlama yoktur... (Bakara Suresi, ayet 256) diye ayet var. Cogu kez seriatcilar, bu ayeti one surerek, Islamin hosgoru dini oldugunu, kisinin din ve inanc ozgurlugune karismadigini soylerler. Fakat, bu ayni Kur an, hosgoruye yer vermeyen, farkli inancta olanlara olum sacan hukumleri kapsar ki, bunlar arasinda, ...musrikleri nerede bulursaniz oldurun... (Tevbe Suresi, ayet 5) seklinde olanlari vardir. Bu tur hukumler, Muhammed in, Her kim dinini (ki Muslumanliktir) degistirirse, onu hemen oldurunuz seklindeki buyruklariyla ayni dogrultudadir. Kuskusuz ki, zorlama yoktur seklindeki ayetlerle, Musrikleri oldurun seklindeki ayetler arasindaki celiskiyi fark etmemek icin kor olmak gerekir.

Yine bunun gibi Kalem Suresi nde, Kur an in bir ogut olduguna dair su yazilidir:

...Kur an, alemler icin ancak bir oguttur (Kalem Suresi, ayet 52).

Buna benzer bir ayet Muddessir Suresi nde aynen soyledir:

Suphesiz Kur an bir oguttur; dileyen kimse ogut alir... (Muddessir Suresi, ayet 53-54).

Soylemeye gerek yok ki, ogut olan bir seyin zorlamayla ilgili olmamasi gerekir. Oysa bu ayni Kur an da, Kur an a uymayanlarin kafir olarak cehennemi boylayacaklari bildirilmis ve onlara karsi savas acilmasi emredilmistir.

Ornegin, Hud Suresi nde soyle yazilidir: Hangi topluluk (Kur an i) inkar ederse yeri (cehennem) atesidir (Hud Suresi, ayet 17). Bakara Suresi nde de su korkutucu hukum var:

Allah dini (Islam) ortada kalana kadar onlarla savasin (Bakara Suresi, ayet 193).

Nisa Suresi nde de su ayet var:

...Allah yolunda goc edinceye kadar onlardan hicbirini dost edinmeyin. Eger yuz cevirirterse onlari yakalayin, buldugunuz yerde oldurun ve hicbirini dost ve yardimci edinmeyin (Nisa Suresi, ayet 89).

Goruluyor ki, bir yandan Kur an in ogut niteliginde oldugu soyleniyor, diger yandan da Kur an a uymayanlarin (musriklerin, munafiklarin) yok edilmeleri emrediliyor. Apacik bir celisme var ortada!

Yine ayni sekilde olmak uzere Fussilet Suresi nde, kisilerin kendi davranislarinda ozgur olduklari ve bu davranislarin sorumlulugu altinda bulunduklari su sekilde belirtilmektedir:

Kim iyi bir is yaparsa faydasi kendisinedir, kim kotulukte bulunursa zarari kendisinedir (Fussilet Suresi., ayet 46).

Ancak, bu ayni Kur an da kisiyi dogru yola sokanin ya da saptiranin Tanri olduguna dair sayisiz ayet var. Ornegin, Isra Suresi nde soyle deniyor:

Tanri kimi dogru yola eristirmisse, dogru (yolda) olan odur ancak. Kimi de saptirmissa, sen ona, Tanri nin disinda dostlar bulamazsin. Boylelerini biz, kiyamet gunu yuzlerinin uzerinde olacak bicimde toplayacagiz. Birer kor, dilsiz, sagir olarak... Varacaklari yerse cehennemdir... (Isra Suresi, ayet 97).

Yine bunun gibi Araf Suresi nin 178. ayeti soyledir:

Allah kimi hidayete erdir irs e, dogru yolu bulan odur. Kimi de sasirtirsa, iste asil ziyana ugrayanlar onlardir (Araf Suresi, ayet 178).

Goruluyor ki, kisiyi dogru sola sokan ya da sasirtan (saptiran) Tanri dir ve Tanri, kendi sasirttigini (saptirdigini) cehenneme atmak, ziyana ugratmaktadir. Yani Tanri, kendi davranislariyla celiskili is gormus olmaktadir. Yukaridaki ayetlerin her biri, kendi icerisinde celiskiyle dolu! Yine ayni sekilde Enam Suresi nin 125. ayeti soyledir:

Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini Islamiyete acar, kimi de saptirmak isterse... kalbini dar ve $ikintili kilar. Allah inanmayanlari kufur batakliginda kilar (Enam Suresi, ayet 125).

Dikkat edilecegi gibi ayetin ilk tumcesinde, Musluman ya da kafir olmanin, kisi iradesine degil, Tanri iradesine bagli bir sey oldugu bildiriliyor. Yani Tanri diledigini dogru yola sokup Musluman yapmakta, diledigini de saptirip inanmayan lardan kilmakta! Ancak, bu ayni ayetin son tumcesinde, Tanri nin, inanmayanlari kufur batakligina attigi yazili. Yani Tanri, hem diledigi kisiyi saptiriyor ve kafir lerden yapiyor hem de cezalandiriyor: sanki suckisiye aitmis gibi! Kuskusuz ki bu iki tumce birbirleriyle celiskili

!Bunun gibi, Fatir Suresi nde Allah diledigini saptirir, diledigini de dogru yola eristirir... (Fatir Suresi, ayet 8) diye yazili.Yani Tanri, diledigi gibi kisileri saptiriyor ve onlari inkarci duruma sokuyor. Ancak, bunu soyleyen Tanri, inkarci kildigi bu kisileri cezalandirdigini soyle aciklamakta:

Ayetlerimizi yalanlayanlari, hic bilmeyecekleri yerden yavas yavas helake goturecegiz (Araf Suresi, ayet 182).

Ayni sey Nahl Suresi nde de tekrarlanmakta:

Allah dileseydi, sizi tek bir ummet yapardi. Ama o istedigini saptirir, istedigini dogru yola eristirir. Islediklerinizden, an-dolsun ki, sorumlu tutulacaksiniz (Nahl Suresi, ayet 93; ayrica bkz. Fatir Suresi, ayet 8; Muddessir Suresi, ayet 31, 42 vd...).

Yani Tanri, diledigini saptiriyor ve diledigini dogru yola sokuyor. Boylece onlara irade ozgurlugu tanimamis oluyor. Fakat, buna ragmen ...Islediklerinizden, andolsun ki, sorumlu tutulacaksiniz! diyerek onlari, sanki ozgur irade yoluyla hareket etmisler gibi, mukafatlandiriyor ya da cezalandiriyor.

Yine ayni sekilde, Rad Suresi nde su var: Allah dileseydi butun insanlari dogru yola sevk ederdi (Rad Suresi, ayet 31). Yani Tanri, istemis olsaydi butun insanlari dogru yola sokabilecekken, sokmamis, kimini inkarci kilmistir; ama buna ragmen inkarci kildiklarini, Kahrolasi insan! Ne inkarcidir! (Abese Suresi, ayet 17) diyerek lanetlemektedir.

Yine Isra ve Yasin surelerinde, kisilerin irade ozgurlugune sahip olarak is gordukleri, iyiligi ve kotulugu kendi davranislariyla sectikleri bildirilmekte ve soyle denmekte:

Kitabini oku, bugun kendi hesabini kendin goreceksin. Kim yola gelirse kendi lehine yola gelmis ve kim saparsa kendi aleyhine sapmistir (Isra Suresi, ayet 13-15).

Kiyamet gunu yaptiginiz seylerin karsiligi verilir... (Yasin Suresi, ayet 54).

Ancak, bir baska yerde Tanri nin, insanlardan bir kismini cehenneme atmak icin yarattigini, ayrica da cehennemi insanlarla dolduracagina dair kendi kendine soz verdigini, hatta yeminler ettigini bildiren ayetler vardir. Ornegin, Araf Suresi nde, Andolsun, biz. cinler ve insanlardan bircogunu cehennem icin yaratmisindir... (Araf Suresi, ayet 179) diye yazilidir.

Secde Suresi nde de su ayet vardir:

Biz dileseydik herkese hidayet verirdik, fakat cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracagima dair benden soz cikmistir (Secde Suresi, ayet 13).

Simdi soralim: Eger Tanri, insanlardan bircogunu sirf cehennemlik olmak uzere yarattiysa ve cehennemi insanlarla doldurmak konusunda kararliysa, bu takdirde Kim yola gelirse kendi lehine yola gelmis ve kim saparsa kendi aleyhine sapmistir... Kiyamet gunu yaptiginiz seylerin karsiligi verilir... seklinde konusmasi, celiski yaratmaktan baska bir sey olmaz mi? Bu konuda birkac ornek daha verelim:

Yunus Suresi nde, (Allah) dileseydi, yeryuzunde bulunanlarin hepsi inanirdi... Allah in izni olmadan hic kimse inanamaz... (Yunus Suresi, ayet 99-100) diye yazili. Yani inanan lardan olmak, Tanri nin istegi ve izniyle olan bir sey; ama buna karsilik NahI Suresi nde, kisi, kendi davranisindan dolayi sorumluymus gibi gosterilmekte:

Yaptiklarinizdan dolayi mutlaka sorguya cekileceksiniz (Nahl Suresi, ayet 93).

Sura Suresi nde kisi, ozgur iradeye sahipmis ve kendi davranislarinin sorumlulugu altindaymis gibi gosterilmekte:

Basiniza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizin yaptigi isler yuzundendir (Sura Suresi, ayet 30).

Murselat Suresi nde, benzeri nitelikte bir diger hukum soyledir:

(Allah i) Yalanlamis olanlarin o gun vay haline! Allah a karsi gelmekten sakinmis olanlar, elbette (cennette) golgeliklerde ve pinar baslatandadirlar... (Murselat Suresi, ayet 40-41).

Ancak, Kehf Suresi nde bunun ziddi olan bir hukum var ki, kisinin Ozgur iradeye ve sorumluluga sahip olmayip, Tanri nin keyfine tabi oldugunu bildirmekte:

...Allah in dogru yola eristirdigi kimse hak yoldadir. Kimi de saptirirsa artik ona, dogru yolu gosterecek bir rehber bulamazsin (Kehf Suresi, ayet 17).

Goruluyor ki, burada Tanri, dogru yola erismenin ya da dogru yoldan sapmanin kisi iradesine degil, Tanri iradesine bagli oldugunu bildirmekte!

Yine bunun gibi Kur an in cesitli surelerinde Tanri nin insanlari, sirf kendisine ibadet etsinler diye yarattigi yazilidir. Ornegin, Zariyat Suresi nde, Cinleri ve insanlari, yalnizca bana ibadet etsinler diye yarattim... (Zariyat Suresi, ayet 56-58) denilmektedir. Ahzab Suresi nde, Tanri ya ibadet edenlerin Tanri tarafindan buyuk bagislamalara ve mukafatlara (ecr e) kavusacaklari bildiriliyor (Ahzab Suresi, ayet 35; ayrica bkz. Tevbe Suresi, ayet 112; Secde Suresi, ayet 15-17). Mu min Suresi nde Tanri nin soyle konustugu yazilidir:

Rabbiniz, Bana kulluk (ibadet), edin ki, size karsiligini vereyim. Bana kulluk (ibadet) etmeyi buyukluklerine yediremeyenler, alcalmis olarak cehenneme gireceklerdir buyurmustur (Mu min Suresi, ayet 60).

Dikkat edilecegi gibi, bu ayetlerle Tanri, kisileri kendisine ibadet ettirmek icin onlara bir karsilik verecegini soylemekte; yani onlarin ibadetine muhtacmis gibi bir durumda. Cunku, muhtac olmamis olsa onlarin kendisine ibadet etmelerine aldirmazdi. Ancak, bunlari soyleyen Tanri, insanlarin ibadetine muhtac olmadigini soylemekten geri kalmaz:

Ey insanlar! Allah a muhtac olan sizsiniz. Zengin ve ovulmeye layik olan ancak odur (Fatir Suresi, ayet 15).

Yorumcularin bildirmesine gore bu ayetin anlatmak istedigi sey sudur: Din ve ibadet Allah in ihtiyaci degil, insanlarin ihtiyacidir... (Allah) sizin ibadetinize muhtac olmadigi gibi, butun ihtiyaclarinizi tatmin edebilecek kudrete de maliktir... Evet, ama eger Tanri, insanlarin kendisine ibadet etmelerine muhtac degil idiyse neden kalkip, Cinleri ve insanlari, yalnizca bana ibadet etsinler diye yarattim... (Zariyat Suresi, ayet 56-58) diye konussun?

Yine ayni sekilde Kur an in pek cok yerinde, Tanri ya ve peygamberlerine bas egmeyen nice kavimlerin Tanri tarafindan yok edildikleri yazilidir; ama bunu yapan Tanri, yok ettigi bu kavimleri imandan uzak kilanin yine kendisi oldugunu soylemekten geri kalmaz; ornegin, Allah kime hidayet verirse, iste dogru yolu bulan odur,.. (Isra, Suresi, ayet 97) ya da Eger Rabbin dileseydi, yeryuzundekilerin hepsi elbette iman ederlerdi... Allah in izni olmadan hic kimse inanamaz. (Allah), akillarini kullanmayanlari murdar (inkarci) kilar (Yunus Suresi, ayet 99-100) ya da Alemlerin Rabbi Allah dilemedikce siz dileyemezsiniz (Tekvir Suresi, ayet 29) ya da Allah dileseydi onlar ortak kosmazlardi... (Enam Suresi, ayet 107) diyerek celiski uzerine celiski yaratmaktan geri kalmaz. Daha baska bir deyimle, hem bir yandan, Ben dileseydim yeryuzundeki insanlarin tamamini iman edenlerden yapardim demekte hem de inananlardan yapmadigi kimseleri, biraz daha imansiz yaparcasina (Allah), akillarini kullanmayanlari murdar (inkarci) kilar diye konusmaktadir.

Yine bunun gibi Kur an da, herkese, kendi calismasinin karsiliginin verilecegine dair ayetler var ki, bunlardan biri soyle:

Bilsin ki, insan icin kendi calismasindan baska sey yoktur. Ve calismasi da ileride gorulecektir. Sonra ona karsiligi tastamam verilecektir... (Necm Suresi, ayet 38-41).

Burada gecen calismasindan sozcugunun asli sa y dir ki, insanin emegi, cabasi anlamina da gelir. Her ne kadar bu ayeti insan baskasinin sucu ile sorumlu olmaz seklinde anlamak mumkunse de, (1)ayni zamanda Insan kendi emeginin karsiligini alir anlamina da gelir ki, Turkcedeki tiden gelen ogun olmaz, o da vaktinde gelmez (2)seklindeki meseli andirir. Bu yukaridaki ayetin bir benzeri soyledir:

...Her biri icin de yaptiklari amellerden dereceler vardir, bu da hic haklari yenmeyerek butun amellerini kendilerine tamamen odemek icindir.., (Ahkaf Suresi, ayet 19).(3)

Burada anlatilmak istenen sey, insanlardan kiminin amellerinin karsiliginin dunyada, kimininkinin de ahrette odenecegidir.(4) Hatta bu dogrultuda olmak uzere, Muhammed in, Deveni bagla da oyle tevekkul et ya da Amellerin derecesi niyete goredir seklinde konustugu soylenir. Butun bunlardan anlasilan odur ki, herkes, kendi emeginin karsiligini alir, yani kendi rizkini kendi calismasina gore saglar. Ancak, bu ayni Kur an da, rizkin kisilerin kendi gayret ve calismalarinin urunu olmayip, Tanri nin keyfine gore verildigine dair ayetler var ki, bunlardan bazilari soyledir:

Allah rizik verirken kiminizi digerlerine ustun tutmustur (Nahl Suresi, ayet 71).

Dunya hayatindaki gecimlerini aralarinda bolduk ve bazilarini bazilarindan ustun kildik (Zuhruf Suresi, ayet 32).

Yukaridakilere benzer ornekler sayisiz denecek kadar cok. Fakat, seriatcilar icin Kur an da, celiski diye bir sey yoktur; soz konusu bile olamaz. Onlar, aklin alamayacagi bir mantik la celiskileri celiski degilmis gibi gostermekte pek beceriklidirler. Ilerideki bolumlerde bu konulari ornekleriyle inceleyecegiz.

Yukarida degindigimiz ve daha ileride daha da genis olarak deginecegimiz gibi, Kur an, bu yukaridakilere benzer celiskilerle doludur. Neden dolayi bu celiskiler yer almistir Kur an da? diye sorulacak olunursa, bunun yanitini ayri bir bolum olarak ilendeki sayfalarda verecegiz ve gorecegiz ki, Kur an daki celiskiler, esas itibariyle Muhammed in gunluk siyasetinin gereksinimlerinden dogmustur. Fakat, gercek olan su ki, seriat egitimiyle yogrulmus kisiler, Kur an da celiski olabilecegi ihtimaline asla yer vermezler. Kur an da celiski olabilecegini soylemek ya da dusunmek bile, onlara gore gunah sayilir. Bundan dolayidir ki, birbirine ters dusen, birbiriyle catisan hukumleri ayni zamanda benimsemekten geri kalmazlar. Ornegin, bir yandan Kur an in Dinde zorlama olmaz seklindeki ayetine sarilmis olarak Islamin hosgoru dini oldugunu haykirirlarken, diger yandan bu ayni Kur an in Musrikleri nerede gorurseniz oldurun seklindeki emrini yerine getirmeye hazirdirlar. Bu iki hukmun birbiriyle celistiginin farkinda degildirler. Fark etseler de aldiris etmezler ya da Celiskiler bize goredir, Allah a gore degil! diyerek kendi kendilerini avuturlar.

Yine bunun gibi Enam Suresi nin 106. ayetinde ...Puta tapanlardan (musriklerden) yuz cevir... (Enam Suresi, ayet 106) diye yazili. Bu ve benzeri emirlere uyarak Musluman kisi, kendi oz anasini, babasini ve yakinlarini dahi (eger musrikseler) kafir bilip, onlardan yuz cevirmeye hazirdir. Cevirirken de Muhammed i ornek bilir; cunku, vaktiyle Muhammed, kendi oz anasi Emine ye, musrik olarak oldu diye magfiret dilememis, Tanri bana anani icin magfiret dileme izni vermedi demistir. Ve iste Musluman kisi, farkli inancta olanlara, ornegin musrik lere karsi (velev ki, bunlar kendi anasi, babasi ya da hisimlari olsun) magfiret dilemezken ya da musrikleri oldurmek isterken, Islam seriatinin hosgoru dini oldugunu soylemekten geri durmaz! Soylerken de, musrikleri musrik yapanin yine Tanri oldugunu bildiren su hukmu agzinda gevelemekten usanmaz:

Allah dileseydi, onlar puta tapmaklardi (Allah a ortak kosmazlardi)... (Enam Suresi, ayet 107).

Yani bu ayetlere gore, Tanri, hem kisileri musrik kiliyor hem de onlardan yuz cevrilmesini emrediyor oldugu halde, seriat egitiminden gecmis kisi, birbirine ters dusen, birbiriyle celisen bu hukumleri, hicbir gucluge dusmeden kabul eder. Yine bunun gibi Enam Suresi nin 125. ayetinde yer alan, Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini Islamiyete acar, kimi de saptirmak isterse... kalbini dar ve $ikintili kilar. Allah inanmayanlari kufur batakliginda kilar (Enam Suresi, ayet 125) seklindeki hukmu de rahatlikla benimser. Oysa bu ayet, biraz once belirttigimiz gibi birbiriyle catisan iki tumceden olusmakta. Birinci tumcede insanlarin Musluman ya da kafir olmalarinin, dogrudan dogruya Tanri nin keyfine ve dilegine bagli bir sey oldugu; ikinci tumcede ise, Tanri nin kafir kildigi kimselerin, yine Tanri tarafindan kufur batakligina atildigi bildiriliyor. Kuskusuz ki, bu, celiskiden baska bir sey degil. Ancak, seriatci kafa yapisinda olan bir kimse, Kur an in Tanri agzindan cikmis sozlerolduguna inandigi icin, bu kitapta celiski diye bir sey olamayacagini dusunur; celiski diye bir sey kabul etmez. Kur an daki celiskileri celiski olarak gormez; celiskili gorunen hukumlerde, olsa olsa hikmet vardir diye dusunur!

Dipnotlar;

1)Elmalili Hamdi Yazir. Hak Dini, Kur an Dili, Bedir Yayinevi. Istanbul 1993 c 5, s.3984.

2)Elmalili H. Yazir, ayni eser, c.7, s.4611.

3)Ceviri Elmalili H. Yazir indir. Diyanet Vakfi cevirisinde soyle: Herkese islediklerinin karsiligi verilir. Kendilerine haksizlik yapilmaz... (Ahkaf Suresi, ayet 19).

4)Elmalili Hamdi Yazir, ayni eser, c.6, s.4351.
https://kuranelestirisi.wordpress.com/2011/11/21/kurandaki-celiskiler-ve-nedenleri/


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder