29 Ağustos 2015 Cumartesi

Yılmaz Özdil: MHP

Yılmaz Özdil: MHP

Tarım bakanı Edirne'ye gitti. Edirne il tarım müdürlüğü "Tarımın Mimarı Hoşgeldin" pankartı astı. Yağcılığın bu kadarı bakanı bile kızdırdı, "ben daha altı aylık bakanım, nasıl tarımın mimarı olurum" diye sordu. Tarım il müdürünün cevabı şahaneydi, "bu pankart hep hazırda duruyor, her bakan geldiğinde aynısını asıyoruz" dedi.

*

Meğer bu yüzden pankarta "isim" yazmıyorlarmış iyi mi… Habire bakan değiştiği için, haybeye masraf çıkıyormuş!

*

Gaziantep'te "her devrin bulvarı" var… ANAP iktidardayken, Mustafa Taşar Bulvarı yaptılar. ANAP gitti, MHP'li koalisyon geldi, Mustafa Taşar'ı silip, Alparslan Türkeş Bulvarı yaptılar. Koalisyon gitti, AKP geldi, Türkeş'i silip, Kürşad Tüzmen Bulvarı yaptılar. E, Kürşad Tüzmen de gitti… Yazıyı yazarken Gaziantep'i aradım, AKP hâlâ iktidarda olduğu için tabelaya şimdilik dokunmamışlar.

*

Turizm şirketleri, turizm bakanı Atilla Koç'u "2004'ün en başarılı bakanı" seçti. Plaket takdim edildi. Küçük bi pürüz vardı. Atilla Koç 2004'te henüz bakan değildi! Çünkü aslında Erkan Mumcu'yu yılın bakanı seçmişlerdi, Erkan Mumcu istifa edince, koltuğa kim oturduysa onu en başarılı ilan etmişlerdi.

*

Abdullah Gül'ün babasını 2003'te "yılın ahisi" seçtiler. Adamcağız 62 yıldır tornacıydı, seçmemişlerdi, oğlunun iktidara geldiği yıl, şırrakk diye yılın ahisi seçtiler.

*

Ertuğrul Günay CHP'nin il başkanı, milletvekili, genel sekreteri, belediye başkan adayı, genel başkan adayıydı. Zart diye AKP'ye geçip, bakan oldu, CHP'nin ne kadar tırışkadan bi parti olduğunu anlattı, son kullanma tarihi doldu, zurt diye bakanlıktan alındı, kapının önüne konuldu, şimdi AKP'nin ne kadar tırışkadan bi parti olduğunu anlatıyor.

*

İdris Naim Şahin, bakanken, Türkiye'de AKP'den başka parti olmadığını söylüyordu, "Ak Parti'nin çok iyi korunması lazım, hep sahiplenilmesi, desteklenmesi, sevilmesi, sayılması, önemsenmesi lazım, ki, Ak Parti nezle bile olmasın, Ak Parti öksürürse Türkiye zatürree olur" diyordu. Bakanlık koltuğu altından alınınca AKP'den istifa etti, şimdi AKP'den kurtulmazsak, Türkiye'nin zatürree olacağını söylüyor.

*

İdris Naim Şahin bakanken, Ünye otogarına ismi verilmişti. AKP'den ayrılınca, tabela indirildi, İdris Naim Şahin ismi silindi. 900 senelik tarihi olan Aybastı Perşembe Yaylası güreş alanına "İdris Naim Şahin Er Meydanı" ismi verilmişti. Orda da sadece "er meydanı" kaldı, isim silindi. Bakanken başpehlivan'dı, bakanlık gidince tuş'tu.

*

Numan Kurtulmuş ne diyordu? "AKP'liler Harun olmaya geldiler, yoldan çıkıp Karun oldular, biz AKP gibi firavunlaşmayacağız, Tayyip Erdoğan gibi ABD'nin İsrail'in vagonu olmayacağız" diyordu… Kompartıman oldu! AKP hükümetinde başbakan yardımcısı oldu, şimdi gayet pişkin şekilde "AKP olmasaydı, Türkiye mahvolurdu" diyor.

*

Bu memleketin "orman" bakanı, "inşaat" mühendisi kardeşim… Var mı dünyada bizden başka, orman'larını inşaat'la yöneten?

*

Soğan, pırasa, hıyar…

Hal müdürü, başbakanlık yaptı bu ülkede.

*

Sanayi bakanı, bakan olduğunu televizyondan öğrendi. Milli eğitim bakanı, bakan olduğunu televizyondan öğrendi. Ekonomi bakanı, bakan olduğunu televizyondan öğrendi. Bakanlıktan alındıklarını nereden öğrendiler? Televizyondan… NTV'yle geldiler, CNNTürk'le gittiler. Bakan olduğunu, ekrandaki altyazıdan öğrenen var. Bakan olduğunu "son dakika" anonsuyla öğrenip, henüz haber bülteni başlamadığı için, ne bakanı olduğunu öğrenemeyen var.

*

Şehircilik bakanı, Çanakkale'de fayton açılışı yaptı. Sağlık bakanı, market açılışı yaptı. Kalkınma bakanı, halı saha açılışı yaptı, "bu tesisi görünce halkımız adına iftihar ettim, bu biraz da Türkiye'nin geldiği noktayı gösteriyor" dedi. Adalet bakanı, döner salonu ve lokumcu dükkanı açılışı yaptı. Çalışma bakanı, kebapçı-kaburgacı açılışı yaptı. Aile bakanı, Halil usta kebap salonunun açılışını yaptı. Spor bakanı, halı mağazası açılışı yaptı. Başbakan yardımcısı, pastane açılışı yaptı. Gümrük bakanı, türbe açılışı yaptı. İçişleri bakanı, cafe açılışı yaptı, Türk kahvesiyle birlikte neskafenin 80 yıl hatırı olacağını söyledi, kimse gülmedi, danışmanları devreye girdi, açılış törenini takip eden gazetecilere, sayın bakanımızın espri yaptığı ifade edildi.

*

Bizim gibi şakülü kaymış ülkelerde "sayın bakan" sıfatını taşıyanlar… İşte bunlardır.

*

Murat Başesgioğlu mesela… ANAP'ın içişleri bakanıydı, AKP'nin çalışma bakanı oldu, spor bakanı oldu, şimdi MHP'de bakanlık kovalıyor. Ne iş olsa yaparım misali, adalet bakanı ol deseler, gidip oturacak, aile bakanı ol deseler, neden oturmasın? Dile kolay, 1987'den beri 28 yıldır aralıksız milletvekili, 28 yıldır… Bu yazıyı okuyanlar arasında, kendisinin şu faydasını gördüm diyen var mı?

*

Tuğrul Türkeş'e gelince…

*

Şakülü kaymış düzeni yeniden demokrasi'ye oturtabilmenin tek yolu, ancak ve ancak, CHP gibi MHP gibi köklü partilerin omurgalı durmasıyla mümkündür.

Şunun oğlu, bunun arkadaşı diye yapılan "tercih"lerin, hayati sorumluluğu, kaçınılmaz neticeleri vardır.

*

Gençlerin çok yakından takip ettiği siyasetçileri dışlayıp, gençlerin sokakta görse tanımayacağı tipleri kucaklarsanız… Sinan Oğan'ları ihraç edip, Tuğrul Türkeş'leri baştacı ederseniz… Partinin tapusunu AKP'nin üstüne yapmadıklarına şükredeceksiniz!


a45UyF587661-150829104219 Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc>
2015/08/29  15:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Buyuk insan buyuklugunu, kendisinden kucuk insanlara karsi davranislariyla gosterir.

THOMAS CARLYLE

Musa olum meleginden cok korkuyordu.
Bir gun olum melegi canini almaya gelince melegin yuzune tokat atip bir gozunu cikardi.
Allah in elcileri arasinda ayirim yapmayiniz.
Ben, Yunus peygamberden bile ustun degilim.

Buhari 65/4, 5; Hanbel 1/205, 242, 440; 2/405, 468).

Olcu

Insan elinde ne illet var ki, dokundugunu degistiriyor kendiliginden iyi ve guzel olan seyleri bozuyor. Iyi olmak arzusu bazen oyle azgin bir tutku oluyor ki, iyi olalim derken kotu oluyoruz. Bazilari der ki, iyinin asirisi olmaz, cunku asiri oldu mu zaten iyi degil demektir. Sozcuklerle oynamak diyecegi gelir insanin buna. Felsefenin boyle ince oyunlari vardir. Insan iyiyi severken de, dogru bir isi yaparken de pekala asiriliga dusebilir. Tanrinin dedigi de budur: Gereginden fazla uslu olmayin, uslu olmanin da bir haddi vardir. Okunu hedeften oteye atan okcu, okunu hedefe ulastirmayan okcudan daha basarili sayilmaz. Insanin gozu karanlikta da iyi gormez, fazla i$ikta da. Platon da Kallikles der ki, felsefenin fazlasi zarardir. Felsefe bir kerteye kadar iyidir, hostur yararli oldugu kerteyi asacak kadar derinlere gidersek cileden cikar, kotulesiriz; herkesin inandigi, uydugu seyleri kucumseriz; herkesle dogru durust konusmaya, herkes gibi dunyadan zevk almaya dusman oluruz; kimseyi yonetemeyecek, baskalarina da kendimize de hayrimiz dokunmayacak bir hale geliriz; bos yere sunun bunun sillesini yeriz. Kallikles dogru soyluyor cunku felsefenin fazlasi bizim gercek duygularimizi korletir gereksiz bir inceleme ile bizi doganin guzel ve rahat yolundan cikarir.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder