26 Ağustos 2015 Çarşamba

Yılmaz Özdil : Şehit Ali’nin ağabeyini şehit Ali’nin ağabeyi anlatıyor

Yılmaz Özdil : Şehit Ali'nin ağabeyini şehit Ali'nin ağabeyi anlatıyor

Yılmaz Özdil

26 Ağustos 2015



Ali Tatar, kumpas şehidi.

Ali Alkan, açılım şehidi.

*

Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet.

Ali Alkan'ın ağabeyi Mehmet.

*

Ali, babasından Ahmet'e emanetti.

Tıpkı Ali'nin babasından Mehmet'e emanet edildiği gibi.

*

Kardeşinin kanı yerde kalmasın diye beş senedir hukuk mücadelesi veren, Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarında neredeyse her duruşmaya katılan, Silivri zindanının kapılarına dayanan, Sessiz Çığlık'larda Adalet Nöbeti'nde daima en önde yeralan, Ahmet.

*

Kardeşinin tabutuna vura vura "bu vatan evladının katili kim?" diye haykıran, Mehmet.

*

Mehmet'in ne hissettiğini Ahmet'den daha iyi kimse bilemez diye düşündüm.

Aradım.

*

"Ali Ali" deyip…

Anlattı.

*

"Dedem Pir Sultan'ın deyişidir.

Gerçek olmuştur.

Ali Ali deyip ne inilersin

İnilersin dolap, derdin ne senin

Sen de benim gibi yaralı mısın

İnilersin dolap, derdin ne senin

Kim söktü getirdi seni yerinden

Dağlar taşlar ah eyleyi zarından

Sen de mi ayrıldın nazlı yârinden

İnilersin dolap, derdin ne senin

Pir Sultan'ım ahım arşa dayandı

Hasret nârı ile yüreğim yandı

Yoksa Hüseyin'den haber mi geldi

İnilersin dolap, derdin ne senin

Tanımadan yol kardeşi olduk, dert kardeşi olduk Mehmet yarbayla.

Beş yıl önce benim 'Ali' çığlığımı bugün Mehmet yarbay atıyor.

Yüreğimin derinliklerine işledi 'Alim' haykırışı.

Kerme tutmaz yaram bir kez daha kanadı.

Feryadını ilk duyduğum günden beri, her aklıma geldiğinde gözyaşlarıma engel olamıyorum.

Ali'yi bir kez daha kaybetmiş gibi oldum.

Bu ses, bu ah ediş, tanıdık.

Ali'ye ulaşmayan ana sıcağı kömbe, tanıdık.

Kaderin cilvesine bak, Alimiz aynı, acımız aynı, toprağımız aynı.

İkimiz artık aynı figan havalarıyla aynı dağlara göndereceğiz sitemimizi.

Abilik, baba gidince emanet devralmaktır aynı zamanda.

Baba yerini doldurmak mecburiyettir.

Küçük kardeş, babadan sonra evlattır artık abiye.

Acısı evlat acısıdır Mehmet yarbayın, bilirim.

Hiçbir şey dindiremez acısını, engelleyemez isyanını Mehmet yarbayın.

Bütün saldırılara karşı bağrı açıktır.

Ama, hazırdır artık Mehmet yarbay.

Korkunun, acının sınırı aşılmıştır onun için.

Ne rütbe için, ne gelecek için, onu bundan böyle durduğu yerinden geriletmek imkanı yoktur.

Aynı saldırılara uğradığını, aynı hakaretlerle karşılaştığını izliyorum.

Hiç değişmiyorlar.

Efendilerinin emriyle saldırıya geçiyorlar.

Mezhebinden başladılar, DHKP-C'liğinden çıktılar, PKK'lı yaptılar, paralel dediler.

Didik didik ediyorlar bütün hayatını.

Ama boşuna uğraşıyorlar.

Bundan böyle çaldığınız kara tutmaz, salladığınız kılıç, sapladığınız hançer acıtamaz Mehmet yarbayı.

O zaten gömmüştür yüreğinin yarısını toprağa.

Dökmektedir kanlı yaşlarını içine.

Ama dimdik haykırmaktadır zalimin yüzüne.

Aliler bu vatan için vermeye hazırdır canını.

Mertçe, yiğitçe, onurla savaşmaya hazırdır ülkesi için.

Hiçbir hesabı olmaz vatan dara düşmüşse.

Hiç kimseye oyuncak ettirmez kendini.

Alıp eline canını, Hakka yürümeye hazırdır.

Biz de kardeşlerimizle biriz.

Vatan dardaysa, düşman kapıdaysa, nasıl dedemiz can vermişse Çanakkale'de Sakarya'da Dumlupınar'da, biz de canımızı vermeye hazırız.

Şehitlerimizi 'vatan sağolsun' deyip, verebiliriz toprağa.

Ama birilerinin siyasi hesaplarına verecek canımız yok.

Siz sırça saraylarda dem süreceksiniz diye, bizim Alilerimizi Mehmetlerimizi ateşe atamazsınız.

İsyanımız bunadır.

Bütün Alileri, bütün Mehmetleri yaşatmak, mutlu etmek için vardır devlet.

Sorumluluğunuza sahip çıkmak zorundasınız.

"

*

İliklerine kadar hissetmek…

İşte böyle bir duygu.

*

Telefonu kapattım.

Tekrar tekrar tekrar okudum.

Sizden ricam, tekrar okuyun.

*

Şehit Ali'nin ağabeyi, şehit Ali'nin ağabeyini anlatıyor…

*

"Vatan dardaysa, mertçe savaşmaya, onurla canımızı vermeye hazırız.

Ama, birilerinin siyasi hesaplarına verecek canımız yok.

Siz sırça saraylarda dem süreceksiniz diye, Alilerimizi, Mehmetlerimizi ateşe atamazsınız."


a45UyF587661-150826113052 Mehmet Yazici <mehmet_yazici@runbox.com>
2015/08/26  12:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Satir aralarini da oku. Bilgilerini paylas.

Anonim Nasihat

Yeryuzu baligin sirtindadir.
Cennete girecekler ilk olarak bu baligin cigerinden yiyecektir.

Buhari 3/51

Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Sahte Acmaz Safsatasi (Fallacy of False Dilemma) :
Gercekte cok secenek olmasina ragmen, karsidakini iki secenek arasinda birakmak suretiyle yapilan hata.
Ornek 1:
Beni sevmiyorsan, benden nefret ediyorsun demektir.
Ornek 2:
Ya bana karsisin ya da benim yanimdasin.
Ornek 3:
Insanlar ya melektir ya da seytan.
Ornek 4:
Ulkeni ya sev ya da terket.
Ornek 5:
Hakan:
Ben Liselere din dersinin konulmasini destekliyorum.
Koray:
Ben boyle bir seyin faydasina inanmiyorum.
Hakan:
Sen ateist misin yoksa Koray?
Guncel Ornek 1:
Komunist-Kapitalist catismasi nasil asildi, asiliyor?
Ozellikle son 2 yuzyili kapsamis olan bu catismanin temeli, su 2 sorunun degerlendirilme biciminde yatar:
1. Insan beyni Doga nin, yahut Kainat in, yahut Evren in, yahut Kozmos un genel butunu icinde ve onun bir parcasi olan bir olgu mudur?
2. Insan beyni Doga nin, yahut Kainat in, yahut Evren in, yahut Kozmos un genel butunu disinda ve kendine ozgu ayri bir olgu mudur?
Birinci soruya evet diyenler, Monist bir degerlendirmenin dusunurleridir;
ikinci soruya evet diyenler ise, Dualist bir degerlendirmenin..
Bu 2 ayri degerlendirme yuzunden son 2 yuzyilda milyonlarca ve milyonlarca insan oldu...
(Cetin Altan, 28.8.2000, Sabah)
Yazar son iki yuzyili kapsayan Komunist-Kapitalist catismasini iki tur degerlendirmeden ciktigi yorumunu yaparak insanlarin birine evet digerine hayir cevabini vermek zorunda olduklari cikarimini yapiyor.
Guncel Ornek 2:
Devlet kuculmez...
Ya anarsistlerin dedigi gibi havaya ucurulur , ya Engels in dedigi gibi vakti geldiginde eriyip, tukenip gider.
Memur atarak, tuttugunu yaparak, her buldugunu ozellestirerek olmaz.
(Kurthan Fisek, 5.9.2000, Hurriyet)
Yazar, aradaki kararlari iki secenekten birine indirgeyerek iddiasini kanitlamaya calisiyor.
Guncel Ornek 3:
Bu ulkede Peyami Safa isminde bir adam yasamis.
Onu biraz taniyan her gun ne yazilir? diyemez.
Sunu, yadirganacagini bildigim halde, inanarak soyluyor ve iddia ediyorum ki, Peyami Safa nin kose yazilari, romanlarindan daha onemlidir.
Vaktiyle genclere romanlarini degil, once objektif serisini tavsiye ediyordum.
Belki munasebetini ilk bakista gorebilmek zordur;
ama, burada bir Islam aliminin bir sozunu hatirlatmak istiyorum:
Ya her seyi biliyorum, ya da hicbir sey bilmiyorum. Bir cumleyle vuzuhlandirmaya calisayim:
Butunu bilmeyen parcanin butun icindeki yerini bilemez.
(Ahmet Selim, 9.10.2000, Zaman)
Yazar, her seyi bilmeyenin hicbir seyi bilemeyecegini one suruyor.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder