Zahide Uçar: Beliniz Kırılmadı mı Köçekler?
Sultan Başvekil olduğunda Diyarbakır'a gitti. BOP Eş Başkanı olmakla övünüyordu. Diyarbakır'da "Kürt sorunu" dedi. Bugün gelen şehit cenazelerinin pimi o gün çekildi.
Bizler o zaman dedik ki;
Kürt sorunu değil, PKK terör örgütü sorunu var. PKK ile Güneydoğu'da yaşayan insanları bir çuvala koyarsanız, halkı terörize edersiniz. Ettiler mi?
Ettiler…
Üst akıl(küresel çete elemanları) Sultan'a "Kürt Sorunu" dedirterek bu gün yaşadığımız kanlı sürecin temelini attırdı.
Çıkarılan yasalar ile askerin eli-kolu bağlandı. Daha 2008 yılında teröristler askere ateş açtığında asker sipere giriyor, karşı ateşe sınırlı izin veriliyordu. Askerin operasyon sonrası ölen PKK'lı kadar silah teslim etmesi gerekiyordu. Aksi takdirde savunmasız birini öldürmüş sayılıyordu. Bu durumu bilen PKK silahları toplayıp gidiyordu.
Ordu'nun psikolojik operasyon birimi kapatıldı. Büyükanıt PKK'nın psikolojik operasyon üstünlüğü elde ettiğini itiraf etti.
PKK ile çatışan komutanlar Öcalan'ın isteği ile Balyoz, Ergenekon ve türevi gibi davalardan içeri tıkıldı. Bazıları PKK'lıların yattığı yerlerin bitişiğine kondu. PKK sabaha kadar komutanları yuhaladı. Hükümet eli ile Ordu'ya psikolojik operasyon yapıldı. PKK'lı katillerin gizli tanıklığı ile askerlere uçuk cezalar verildi. Türk Ordusu toptan terör örgütü ilan edilirken, Habur'a PKK'nın ayağına devletin valisi, hakimi, savcısı gönderildi. PKK'lı itlerin Türk Milletine meydan okumasına izin verildi.
Barış süreci denilen ihanet sürecinde, Güneydoğu halkı PKK'ya mecbur edildi. Halka önder olarak Öcalan gösterildi. Sorunlarını çözecek gücün PKK olduğu uygulamalar ile dikte ettirildi. Öcalan'dan koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti için"yol haritası" alındı. Sen bir caniyi bukadar önemser, hapiste yatan bir katile özel vasıflar yakıştırırsan, o yörenin halkı bir katilde önemli vasıflar aramaz mı? Arar. İşte halk böyle PKK'lılaştırıldı.
Oslo görüşmeleri tam bir rezalet idi. Yabancı bir devletin gözetiminde Türk Milletine yapılan ihanetin dibine inildi.
Dedik ki:
Bu süreçte PKK bütün ülkeye yayıldı. AKP Türk mafyasını derdest ederek Güneydoğu mafyasına alan sağladı. Güneydoğu mafyası demek;
Fuhuş demektir. Uyuşturucu demektir. Uyuşturucu demek ise, PKK'nın uyuşturucu trafiğine kolaylık sağlamak demektir. PKK'ya maddi destek sağlamak demektir.
Ülke fuhuş batağına battı mı? Battı. Ülkenin küçücük kasabalarına dahi uyuşturucu yayıldı mı? Yayıldı. Uyuşturucu ilkokullara kadar indi mi? İndi.
Çocuklarımızın zehirlendiğine mi yanarsın? O paraların PKK'ya sağladığı finansa mı?
Biz bunları yazarken; basının paralı köçekleriyle, kiralanmış-maaşları bizim cebimizden ödenen Ak Troller hepimize küfrediyordu. Bir de;
Kan mı istiyorsunuz diye saldırıyordu.
Şimdi o köçekler 180 derece döndü. O gün yazdıklarını hiç yazmamış gibi kalem oynatıyor. Bizim 2005 yılından beri yazdıklarımızı on yıl keşfediyor(!)…
Her yanları oynayan bu köçekler bakın ne paylaşmış:
"Gezide üç ağaç için kırıp döktünüz. O kadar şehit var şimdi neredesiniz?"
Bu paylaşımı okuyunca rahmetli Neyzen Tevfik'in şu mısraları geldi aklıma:
"Şu boka bok deme, boklar duyarak ar eyler.
Boka zerresi konsa, bütün bokları murdar eyler."
Zındık takımı sizi, zamanında şehit cenazelerine katılımı altına yattığınız hükümetimsiler dolaylı olarak yasaklamadı mı? O günlerde de şehit cenazelerine katılanlara "kandan besleniyor" diyordunuz. Hatta her şehit cenazesi geldiğinde;
"Zamanlama manidar.." tekerlemesini söylüyor, PKK'yı aklarken o irin akan kalemleriniz Türk Ordusunu işaret ediyordu.
Dün Fettul-cia ile koyun koyuna iken, çıkar kavgasına düşünce nasıl hepsini hain ilan ettiyseniz, dün barış güvercini dediğiniz PKK'yı şimdi yeriyorsunuz. Niye?
AKP tek başına iktidar olsaydı acaba gene aynı şeyleri yazar mıydınız?
Her yeriniz ayrı oynuyor. Gerdan kıra kıra, bel kıra kıra köşe oldunuz tamam da… Ya hu sizin eviniz yok mu? Çocuklarınız, eşiniz yok mu? O eve gidince, yaptığınız bunca köçeklikten yüzünüz kızarmıyor mu?
"Suriye'den Türkiye'ye iki bomba sallayıp savaş çıkartırım" diyenlerin hükümet olduğu, MİT yönettiği bir ülkede her şeye şüphe ile bakarım. Hele ki bütün köçekler(ORALARINA-BURALARINA yapıştırılan paralardan zengin olduysa), onların yazdığı her sözün arkasında ne var diye bakarım.
Ülke satıldı, alkışladılar. Ordu derdest edildi, ölü balık gibi bakan Zekeriya ve türevlerini göklere çıkardılar. Ülke kara para cenneti oldu. Ekonomiye güzellemeler yazdılar. Ahlak çöktü… Din-iman-Müslüman-takke-seccade satışı yaptılar. Ege adaları elden çıktı, üstünü örtmek için bir yerlerini yırttılar. Konsamatris gibi kanal kanal gezip, alçakça oluşturulan masalarda milletin beynini iğfal ettiler. "Küresel elitin çıkarlarını korumak adına" ülkeyi pazarladılar.
Gezide öldürülen çocuklarımızın üzerinde tepindiler.
Adiliğin, yalancılığın, vicdansızlığın her türünü denediler.
Başbakanlık uçaklarında gazeteciliğin ırzına geçtiler.
Şimdi bu köçekler tutmuş, bizim 2005'ten bu yana yazıp anlattıklarımızı bize satıyor.
Sizin şerrinizden gerçekten Allah'a sığınırım. Çünkü korkacak hiçbir mevhumu olmayan mahluklardan korkmak gerekir.
Ar, haya, edep, vicdan, namus, merhamet kavramı kalmayan mahluklardan her şey beklenir.
Sadece bir şeyi merak ediyorum:
2002 yılından bu yana bel kırıyor, gerdan büküyorsunuz. Ya hu, bu kadar oynaklıktan beliniz demi kırılmadı?
Bunlar oynadıkça benim aklıma "Osman Aga" şarkısı geliyor. Hani şu ak gerdana gerdanlık isteyen şarkı… Bazıları artık gerdanlık değil, boğazda yalı istiyor…
İşin özü: AKPKK, ABD'li elitlerinin yönlendirmesi ile PKK'ya güç kazandırmış, Kandil'den terörü alıp, bütün ülkeye yaymıştır. Yaymakla kalmayıp, ağır silahlar ile donanmasını, "istihbarat raporlarına rağmen" seyretmiştir. Ekonomik olarak güç kazanmalarına "uyguladığı siyasetle" destek vermiştir. "Eğit-Donat" anlaşması ile de, ileride Türkiye'ye saldıracak terör gruplarını Türkiye'ye karşı yetiştirmektedirler. Gelecekte Türk askerine silah çekeceklere, Türk Askerine eğitim verdirilmesi korkunç bir ihanettir.
Dün yazdıklarımız bugün yaşanıyor. Umarım bugün yazdıklarımız yarın yaşanmaz. Ülkeler temenniler üzerinden yönetilmez. Gerçek veriler üzerinden yönetilir. Tabii ki bilgiye değer veriliyorsa… Hurafeler peşinde gezip, yandaşın gördüğü rüyayı resmiyete sokan alt akıldan bunlar beklenmez.
Sonuç: Dökülen kanda AKPKK kadar bu AK köçeklerin de payı vardır. AKPKK'yı alkışlayarak uçuruma yollayan bu güruhtur. Ceplerini doldurma uğruna AKPKK ve megaloman liderini ilahlaştırmıştır. İnanıyorum ki, megaloman düştüğü an ilk tekmeyi kendilerini kurtarmak adına bu köçekler atacaktır. Tıpkı helvadan yaptığı putu yiyen müşrikler gibi… O günler çok uzak değil, buna inanın.
NOT: PKK'nın kazandığı alan sorumluluğundan Kraliçe'nin Gül'ünün payı da atlanmamalıdır. The Gül'ün ABD ile yaptığı 2 sayfa, dokuz maddelik anlaşma da, sınır ötesi hareket ve PKK ile mücadele ABD'nin iznine bağlanıyordu. ABD ile yapılan koordinasyon soytarılığını bir hatırlayın. Bir Paşa da o soytarılığa malzeme olmuştu.
a45UyF587661-150831133631 Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc>
2015/08/31 14:00 1 39 undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com
Onlari sarsmasin diye yere de sabit daglar yerlestirdik ve (varacaklari yere) yol bulabilsinler diye ondan gecitler, yollar meydana getirdik.
ENBIYA - 31
AKP Mitinginde Bir Monser
26 Mart 2014
Bu yaziyi belli bir elitlik seviyesindeyseniz okuyun, degilse lutfen reklamlara tiklayip gidin.
Ote yandan beni gozlemlerimi yazmam icin cesaretlendiren yazinin linki su:
http://sarapvepeynir.blogspot.com/2014/03/akp-mitinginde-bir-capulcu.html
Gectigimiz gun AKP nin Yenikapi mitingine gittim. Ne isim vardi benim AKP mitinginde?
Bu soruyu soran sadece ben degilim, goruslerimi bilen herkes ayni soruyu soruyor. Gumushane den enistem bile arayip orada ne isim oldugunu sordu. Ona cevabim su oldu: SA-NA-NE!!!!
Ama size cevabim bu olmayacak. AKP mitingine gittim cunku halkimin selametini dusunuyordum. Dedim ki, eger halkin arasina karisirsam, onlardan biriymisim gibi davranirsam ne kadar cahil ve seviyesiz olduklarini daha yakindan gorur ve onlari ne kadar cahil ve seviyesiz olduklari konusunda ikna edebilirdim.
Elbette bu, yani onlardan biri gibi davranma meselesi, sandigim kadar kolay olmadi. Mitingde dikkat cekmemek adina annemin yer bezi olarak kullandigi eski gomlegimi giydim. Ustune de uzerinde tepinerek utusunu bozdugum lacivert bir ceket gecirdim. Ama hem gomlek hem de ceket Vakko dan oldugu icin, fotografta gorundugu gibi, en ufak sekilde bozulmadi bile. Saclarimi ozenle dagittim, tuvaletten sonra elimi yikamadim ve biraz yerde yuvarlanmak suretiyle ustumu basimi toz icinde biraktim. Yeterince kotu kokmadigimi, bu sekilde dikkat cekecegimi fark edince tisortume bir miktar da sarimsak surdum. Artik cikmaya hazirdim.
Taksi ile Yenikapi ya gittim. Aslinda halktan biri gibi gorunme adina belediye otobusune binmis ama dayanamayip bir durak sonra kufrederek inmistim. Rahat bir yolculuk oldu.
Miting alani gercekten cok kalabalikti. Dikkat cekmemek adina yere tukurup bir iki gegirdikten sonra miting alanina girdim.
Oncelikle bu kitleden biraz bahsetmek lazim. Kim bu 1 milyon insan?
Onlar gormezden geldiklerimiz... Evet, hani bugune kadar gozumuzun onunde olan ama gormezden geldigimiz, olu taklidi yaparsak gider dedigimiz insanlar var ya, hani farkina varmadigimiz, hani iki kelime konusmaktan $ikildigimiz, hani uc cumle konusunca bayginlik gecirdigimiz...
Iste onlar...
Cocugumuzun bakicisi Sermin Abla...
Sitemizin guvenlik gorevlisi Mustafa...
Tekstil atolyesinde 12 saat sigortasiz calisan Makbule...
Annesi Behiye...
Kardesi Murat...
Kayinbiraderi Hulki...
Eltisi Atiye...
Iski den emekli Muslum amca...
Onlar iste...
Bir CV si olmayan insanlar... Insan usenmeyip bir seyler yazar degil mi? Yazmiyorlar. CV leri yok, anlatabiliyor muyum?
Onlar birbirleriyle konusmayan insanlar... Aralarinda Afrika yerlileri misali tuhaf sesler cikararak anlasiyorlar. Birinin hi dedigini duydum mesela, efendim demekmis, oburu iiih dedi, istemiyorum anlamina geliyormus. Sevindiklerini zaman bizim alkis dedigimize benzer tuhaf bir el cirpma hareketi yapiyorlar. Uzuldukleri zaman iyice kuculuyorlar.
Onlar yanlarinda tek bir gazete tasimayanlar. Evet hicbirinin koltugunun altinda tek bir, bakin tek bir diyorum, tek bir gazete yok. Ikiyi ucu gectim, tek diyorum, yok. Onlar telefonla internete baglanmayanlar, twitter mwitter kullanmayanlar, RT nedir bilmeyenler, FAV dan haberi olmayanlar, DM den yurumeyi hic tatmamis olanlar, interaksiyonun bereketini yasamamis olanlar...
Onlar yorgun bacaklar, nasirli eller. Neutrogena derinlemesine bakimdan haberi olmayanlar, Dove kremi gorse uzerlerine surup yagli gures yapacak olanlar...
Onlar beslenemedikleri icin boyu benden kisa olanlar... En son Japonya ya yaptigim elit seyahatte bunu yasamistim. Ama onlarin gozler cekik oldugu icin gene sempatiklerdi. Bunlar boyle, tovbe Tanrim, cuce gulyabaniler gibi, 1 otuz boylari hepsinin. Japonlarinki genetik ama bunlarinki opera seyretmedikleri icin, kla$ik muzik dinlemedikleri icin kisa kalmisti. Fark edilmemek icin biraz egilmek zorunda kaldim.
Otobusle geliyorlar cunku arabalari yok cogunun...
Olsa da benzine paralari yok...
Olsa da nasil calistiracaklarini bilmiyorlar...
Nasil calistiracaklarini bilseler de ayaklari gaz pedalina yetismez. Cunku kisalar.
Nerede ise tamami geldikleri ilce teskilati tarafindan saglanan anlik veya devamli yardima muhtac... AKP Esenler teskilati karti tasiyan bir genc elinde biberonla insanlara su iciriyor ve bir yandan da agizlarina ekmek sokusturuyordu, onlari en azindan miting suresince hayatta tutmaya calisiyordu. Muhtemelen pek cogu mitingden sonra olmustur.
Bunlar bizim Makarnaya, bulgura oyunu satiyorlar! diye kizdigimiz, asagiladigimiz, yeri geldiginde bir iki tokat caktigimiz, dersini almazsa uzerlerinde sigara sondurdugumuz insanlar.
Ama o makarna oyle degerli ki onlar icin. Kendi onunla doyuyor, cocugunu onunla doyuruyor. Bizim gibi Nusret te yemiyor, steak den haberi bile yok. Birine yaklasip Hanimefendi surada yarimsar porsiyon kofte yer miyiz? dedigimde uzayli gormus gibi bakip benden uzaklasmasi bundandi. Oysa makarna deseydim tipis tipis gelecekti.
Makarnanin neden onlar icin bu kadar onemli oldugunu nerden mi anladim? Yanimda getirdigim bir liralik simit ve 50 kurusluk suya yutkunarak bakmalarindan. Resmen icime duseceklerdi, dudaklarini dilleriyle islatip yalvaran gozlerle bakiyorlardi. Simitten bir parca koparip havaya attim, ortalik birbirine girdi, size su kadarini soyleyeyim, en son bu sahneyi Uskudar-Eminonu hattinda martilarla yasamistim. Pet sisemden de avucuma bir miktar su alip yuzlerine serptim, bu onlari bir sure idare ederdi.
Yalniz bayanlara karsi cok kibarlar. Yoldan bir kadin gectiginde kafasina bir tane gecirmek yerine yol falan veriyorlar. Beni en cok sasirtan bu oldu.
Dunyadan haberleri yok, Roma da moda haftasi baslamis umurlarinda degil, Londra da insasi devam eden opera binasinin iki senedir hala bitmemesini tinlamiyorlar.
Selfie nedir bilmiyorlar. Birine hocam bir selfie alalim mi soyle hep beraber dedigimde sen al, ben yanimda ekmek getirdim diyecek kadar en onemli olaylardan bihaberler. Selfie yi bir cikolata markasi, yahut bir yiyecek turu zannediyorlar. Neden? Cunku ben uykumdan feragat edip gecenin bir yarisi Oscar odul torenini izlerken bu amcamiz aksam 10 da tavuk gibi uyumustur da ondan. O ozel gecede ben dakikalari sayarken, Ellen in cektigi fotografla buyulenirken bu amca ruyasinda makarna goruyordu da ondan.
Derken Tayyip geliyor. Helikopterle once alanin uzerinde bir tur atiyor, sonra asagiya emirler yagdirmaya basliyor, saflari $iklastiralim, arkada bos yerler var gibi. Eski imam-hatipli ve IETT calisani oldugu icin bunlar normal. Normal olmayan ise bu insanlarin bu kadar itaatkar olmasi. Adam gokyuzunden emir veriyor, bunlar uyguluyor. Vay be dedim kendi kendime, bu kitle asagilanmayi cok seviyor. Hemen test etmek icin yanimdaki amcaya naber lan ibis dedim, soyle bir dondu bakti, nasil gidiyo lan dumbuk deyince uzerime yurudu ve kacmak zorunda kaldim. Belli ki baska bir partinin ajaniydi, yoksa hosuna giderdi.
Peki bu insanlar neden mi boyleler? Cunku yonlendirilme disinda alternatifleri yok. Hayatlari boyunca talimat aliyorlar. Ali copu at, Hatice yerleri sil, Memduh boslari al... Ac kalmamak adina itaat etmisler. Oysa ben kimseye itaat etmem, annem copu dok dediginde, masallah benden saglamsin git kendin dok, derim. Hemen dokmem yani, bir sorgularim, irdelerim, once bir miktar kla$ik muzik dinlerim. Boylece uzun boylu ve elit bir insan olurum.
Sonuc:
Bu mitinge katilanlar cahil ve seviyesiz insanlar, boylar bir otuz, fakirler ve ancak disaridan yardimla hayatta kalabiliyorlar. Cok buyuk bir maceraya girdim ama cok onemli bir ders cikardim: Onlarla iletisim kurmamiz gerekiyor. Biliyorum iki cumle sonra $ikiliyoruz ama lutfen onlarla konusalim ve onlara ne kadar cahil ve seviyesiz olduklarini soyleyerek kendi partilerimize oy vermeye cagiralim. Bunu basarabiliriz.
http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder