31 Ağustos 2015 Pazartesi

SAİD NURSÎ SAFSATASI…

-------- Forwarded Message --------
From:     Hayri BALTA <hayri@tabularatalanayalanabalta.com>

70. SAİD NURSÎ SAFSATASI…

Özdemir İnce'den:

9 NİSAN 2008 günü, Mustafa Yıldırım'ın "Meczup Yaratmak" (Ulus Dağı Yayınları) adlı kitabına dayanarak, "Mehdi Yaratma Sanatı ve Kullanım Kılavuzu" başlıklı bir yazı yayımlamıştım.

Amacım, Said Nursî olayının gerisindeki hurafelere ve safsatalara dikkatleri çekmekti. Yazı nurcuları öfkelendirip telaşlandırdı. Telaşlanmanın gereği yoktu aslında: Olan olmuş, bu safsatayı ("efsane" demiyorum) artık tersine çevirmek olanaksız.

Safsataya dayanak olarak, yazımda, birkaç örnek göstermiştim:

"İki düş görerek önemli görevler üstlenen Said-i Kürdi, kendi anlatımına göre ilk kerametini Bitlis yolunda gösterir: Elleri kelepçelidir. Abdest almak ister kelepçeler kendiliğinden açılır. (s. 19)"

Hem Hapiste, Hem Dışarda…

Said Nursî safsatasının mimarlarından Süleyman Şahiner'in "Hatıralarda Bediüzzaman" adlı göz boyama kitabını bulup okuyamadım. Kitapta, Said Nursî'nin elinde çay bardağı ile Barla'daki evinin önündeki çınar ağacına ellerini kullanmadan çıktığı yazıyormuş.

Ama bir başka mehdi ya da meczup yaratma kitabını okudum yazarın: "Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursî" (Nesil Yayınları, 58. baskı).

Kitapta yer alan safsatalardan örnekler:

- Kürdistan Devleti kurmayı kabul etmez. (s. 221)

- 1921 yılında, "Ya rabbi senin askerin çoktur. Bu melunlara fırsat verme" diye yakarır. Bu yakarı üzerine bir maymun Yunan kralını ısırarak öldürür. (s. 228)

- Gemici Mehmet keklik avlamak ister. Said Nursî engel olur. Bunun üzerine bir keklik sürüsü saatlerce başlarının üzerinden ayrılmaz. Şükran mahiyetinde! (s. 279)

- Savcılar mahpushane damında olması gereken Bediüzzaman'ı çarşıda pazarda dolaşırken görürler. Ama o hem hapishanede yatmakta hem de çarşıda pazarda dolaşmaktadır. Aynı anda iki yerde birden olabilmektedir. (s. 313, 336)

- "Eskişehir hapsinde tifo aşısı diye sol meme üzerinden zehir şırınga ediyorlar. Vücut zehri tecrit ediyor. Orası sertleşmiş kalmıştı. Zamanla zehir yavaş yavaş balmumu şeklini almış, bir defasında da kopmuştu. Parçasını ayırmış, saklamış. Bir gün ziyaretine gittiğimde 'Bak' dedi. O parçayı sol göğsünün üzerinde çukurluğa koyuyor. Tam oraya koyuyor. Zehirlediklerini ispat ediyor." (s. 352)

Tek Tanığı Kendisi

Bu türden safsataların tanıkları nedense hep doktorlar, yüzbaşılar, albaylar, binbaşılar oluyor.

Said Nursî tam anlamıyla bir megaloman ve mitoman. Valileri, kaymakamları, devlet görevlilerini durmadan paylıyor. Örneğin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan'a "Bu sarık bu başla beraber çıkar!" (s. 336) diye meydan okur. Ancak meydan okumalarının, mucize gösterilerinin kendisinden başka tanığı yoktur. Bütün mucizeler ve kabadayılık gösterileri kendi sözlerine dayanır. Düşlerinde geleceği görür, düşlerinde Allah ve Peygamberi ile konuşur. İster inan ister inanma! Ben ne yazarsam yazayım, mürekkep yalamışlar, diplomalılar da aralarında olmak üzere ona birçok inanan var.

Anladığım kadarıyla "Hür Adam" filmi Cemal Kutay, Necmettin Şahiner, Rohat ve Şerif Mardin gibi safsata tüccarlarının kitaplarına dayanıyor.

Özdemir İnce, 14 Ocak 2011 tarihli Hürriyet

+

Safsatalar Ülke Çapında…


Safsata denince "boş ve temelsiz söz" gelir akla…

Özdemir İnce, Said'i Nursi ile ilgili safsataları sıralamış, altta…


Safsatalar çok revaçta bu günlerde…

Safsata deva olamaz hiçbir derde…


Ne var ki safsata çok satıyor…

O duruma geldi ki millet,

Safsata ile yatıp safsata ile kalkıyor…


Bilmem bu safsatalarla nereye varılacak…

Safsata ile çağdaşlığın yakalanmayacağını

Bu millet ne zaman anlayacak!...

Av. Eren Bilge, 18.1.2011




a45UyF587661-150831141224 Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc>
2015/08/31  15:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Guzel, serefli bir hayat yasa.
Yaslanip geri baktiginda ikinci bir defa tadini cikarirsin.

Anonim Nasihat

Gogusleri tomurcuk gibi kabarmis yasit kizlar,

Nebe 33.
Cennette cinsel yasama iliskin mustulu haberlerden.

Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Alakasiz Sonuc Safsatasi (Irrelevant Conclusion Ignoratio Elenchi) :
Iddia edilen seyle alakasi olmayan bir sonuc cikarilmasindan dogan hata .
Ornek 1:
Hukumet enflasyonu dusurmeye niyetli ama Cumhurbaskani KHK yi imzalamayarak hukumeti engelliyor.
Ornek 2:
Ogrenciler cok not istedigine gore, hocanin notu kit olmali.
Guncel Ornek 1:
Metnin hukuki yani beni ilgilendirmiyor, dusunurlerden, edebiyatcilardan secilen metinler yorum alanima giriyor.
Sami Selcuk un alintilari dusunurlerden, sairlerden.
Demek ki baskan roman ve oykuyu pek sevmiyor ya da az okuyor.
(Dogan Hizlan, 8.9.2000, Hurriyet)
Yazar, Yargitay Baskaninin sairlerden ve dusunurlerden alinti yapmasini roman ve oykuyu sevmedigi ya da az okudugu seklinde yorumluyor.
Halbuki alinti yapmamak roman ve oykuyu sevmemek anlamina.
Guncel Ornek 2:
Konusmamizin bu noktasinda, evlenme yildonumu davetinde kendisinin anlattigi, yasanmis bir olayi hatirladim bu kez.
Esi Sevinc Inonu mutfaktan bagiriyor;
- Erdaal, cabuk yetis!
Erdal Inonu rahatca oturdugu koltugundan cevap veriyor;
Ne var, neden bagiriyorsun?
- Fare var, kos.
Inonu nun cevabi;
- Neden geleyim, ben kedi miyim?
Ayni mentalite diye dusunuyorum.
Orada esinin yardim cagrisini kedi olmadigi icin reddediyor, burada onursal baskanligini kabul ettigi partiye (ve ulkeye) katkida bulunmayi siyasette olmadigi icin..
(Ruhat Mengi, 10.10.2000, Sabah)
Yazar, Erdal Inonu nun fareyi kedi olmadigi icin kovalamadigi fikrinden yola cikarak siyasette olmadigi icin partiye katkida bulunmayi reddettigi cikarimini yapiyor.
Guncel Ornek 3:
Kara bulutlar kara daglarin arkasindan gelerek semayi kaplamaya basladi...
Kara bir kisa hazirlaniyoruz..
Karanliga mahkum olacagimiza dair alametler var.
Cunku Karaoglan basimizdaki...
(Abdurrahim Karakoc, 9.10.2000, Akit)
Yazar, olacagini varsaydigi olaylarin nedeni olarak Karaoglani gosteriyor.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder