27 Ağustos 2015 Perşembe

Levent Üzümcü: Ne ben onun cumhuruyum ne de…

Levent Üzümcü: Ne ben onun cumhuruyum ne de…

Ağustos 27, 2015 |
Levent Üzümcü, Şehit Tiyatroları'ndan atılması ile ilgili zehir zemberek açıklama yaptı.

Levent Üzümcü siyasi görüşleri ve açıklamaları nedeniyle Şehir Tiyatroları'ndan atıldı. Karar sonrası Şehir Tiyatroları oyuncuları bir basın açıklaması yaparak kararı kınadı. Levent Üzümcü de karara sert tepki gösterdi. Üzümcü, Erdoğan'ın, "Türkiye'de sistem fiilen değişmiştir" açıklamasına gönderme yapılan "bu karar Şehir Tiyatroları'nın yönetiminin fiilen değiştiğini göstergesi mi?" sorusuna ise çok sert bir yanıt verdi. Levent Üzümcü Erdoğan'ı kastederek " Ne ben onun cumhuruyum ne de o benim başkanım. Ben onun cumhuru değilim, onun milli iradesi ben değilim. O da benim başkanım değil" dedi. İşte Cumhuriyet'ten Ceren Çıplak'a konuşan Levent Üzümcü'nün açıklamaları…

Levent Üzümcü'den bomba açıklamalar

- Başkanı olduğunuz İŞTİSAN'ın deyimiyle gündelik siyasete kurban edildiğinizi düşünüyor musunuz?

Gündelik siyasete malzeme edilmeye çalışıldığımı hissediyorum. Biz gündelik siyasi manevralardan daha güçlüyüz. Malzeme etmek isteyenlerin zekası buna yetmez.

Şehir Tiyatroları'nın size destek toplantısında yöneticiler siyah giyindi ve yas ilan etti.

- Bu tutum tiyatroya karşı inancımı ve gücümü arttırdı. Çok teşekkür ediyorum herkese, böyle bir olaydan böyle bir güzellik çıkması iyi oldu.

Levent Üzümcü'den flaş açıklama

Çocuklarınız "Baba neden sahneye çıkmıyorsun?" diyor mu?

- Ada sordu, "Seni tiyatrodan atıyolar mı? Kim atıyor?" dedi. Ben de kimin attığını izah etmeye çalıştım. Vicdansız insanların olduğunu söylemeye çalıştım. Vicdansızlık örgütlendi Türkiye'de, vicdansızlığı güç olarak görüyor insanlar. Bunun asla kabul göreceğini zannetmiyorum. Tek üzüldüğüm nokta bu, bir tek çocuklara bunu açıklamakta zorlanıyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de sistem fiilen değişmiştir" demişti. Şehir Tiyatroları yöneticileri de kendileriyle irtibat kurulmadan, tepeden inme kararla atıldığınızı açıkladılar. Böylece, Şehir Tiyatroları'nın yönetim kurulu ve disiplin kurulu yok sayıldı. Özetle, Şehir Tiyatroları'nın yönetiminin fiilen değiştiğini, Türkiye'deki yönetim şeklinin sanat alanında da fiilen değiştiğinin de ilk örneğinin bu ihraç vakası olduğunu söyleyebilir miyiz?

- Aynen öyle. Ne ben onun cumhuruyum ne de o benim başkanım. Ben onun cumhuru değilim, onun milli iradesi ben değilim. O da benim başkanım değil. Beni kendi cumhuru olarak görmeyen bir başkan benim umrumda değil. Bu ülkenin geleceğini, umudunu içinde barındıran insanlara bangır bangır "vatan haini" dedi. Kimse kendini kandırmasın.

Şehir Tiyatroları'nda Levent Üzümcü tepkisi

Tiyatrodan ihraç edilmenin zamanlaması manidar mı? Neden şimdi?

- Demek ki açıkhavadaki oyunumu beklemişler. 2007'den 2015'i hesaplayabiliyorlar. Temmuz ayının birinde ihraç kararını almışlar, Belediye Başkanı Beyefendi imzalamış. Bana 25 Ağustos'ta bildirdiler. Neden seçim 1 Kasım'da? Yok yere tekrarlanan bu seçim neden 1 Kasım'da? Bunları hesaplıyorlar.

Erken seçimden umudunuz ne?

- Bu yaşadığım süreç içerisinde beni siyasi partilerden sadece CHP'nin genel başkanı ve milletvekilleri aradı. Rejimini zorla dayatmaya çalışan bir partiden bunu beklemiyorum zaten, benim onlardan bir beklentim yok. Beni ne MHP, ne HDP'den bir kişi bile aramadı. Bir tek CHP milletvekilleri aradı.

Bu ihraç kararı için Levent Üzümcü üzerinden sanatçılara verilmeye çalışılan bir gözdağı diyebilir miyiz?

- Yapmaya çalıştıkları buysa çok yanlış adamı seçtiler. Bu tarz şeylerle susturabilecekleri biri değilim. Uyuşturucu davaları emsal gösterilerek susturacakları, vergi borcuyla korkutacakları, geceleri gelip de gizli kamerayla onunla bununla fotoğrafını çekecekleri bir insan değilim. Ne yapsınlar? Neyle ne yapabilirlerdi? Kasıldıkları nokta oydu. Gezi Direnişi'ne katılan bir çok arkadaşımız kart gibi oynandı. Baktılar bana bu anlamda hiç bir şey yapamıyorlar meslekten atmaya çalışıyorlar.

Bugünden itibaren nasıl bir mücadele yolu izleyeceksiniz?

- Karşı durduğum şeyleri söylemeye devam edeceğim. Bizi diyalog kültüründen uzaklaştırmaya çalışmalarına karşı duruyorum. Bunca zamandır bir tane AKP'li milletvekilini gördün mü televizyonda açıklama yaparken. Neyin ne olduğunu görmemek için bildiğin kör olmak lazım.

Darbe döneminde, beni attıkları memur siyaset yapamaz maddesinden attıkları tiyatrocu abilerimizin hepsi haklı bulunarak çatır çatır geri döndü. Müthiş bir hukuksuzluğa imza atıyorlar. Ben savunma dilekçemde kendilerinin yapmış olduğu şeyin bir suç olduğunu söyledim. Kaybedecekleri bir davayı açmaları kendilerini zarara sokmak oldu.

Geri dönebilecek misiniz?

Tabiki döneceğim. Döndükten sonra da görevi kötüye kullanmaktan dava açacağım. Hiç kimsenin bana bunu yaşatmaya hakkı yok.

Kime açacaksınız davayı?

- Bunun altında imzası olan herkese dava açacağım.

http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/levent-uzumcu-ne-ben-onun-cumhuruyum-ne-de-920841/


a45UyF587661-150827165639 Mehmet Yazici <mehmet_yazici@runbox.com>
2015/08/27  19:10 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Sabretmek oylece durup beklemek degil, ileri goruslu olmak demektir.
Sabir nedir?
Dikene bakip gulu, geceye bakip gunduzu tahayyul edebilmektir.
Allah a$iklari sabri gulbeseker gibi tatli tatli emer, hazmeder.
Ve bilirler ki, gokteki ayin hilalden dolunaya varmasi icin zaman gerekir.

TEBRIZ LI SEMS

Musluman anne babanin birinci temel vazifesi cocuklarini (sosyolojik musalla Muslumani degil!) iyi, imanli, gercek Musluman olarak yetistirmektir.
Bu da onlara sahih=dogru ilmihal bilgileri vermekle olur.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.

EINSTEIN ve TANRI
Bir kisisel Tanri anlayisi bana oldukca yabancidir ve hatta safca gorunuyor.
Ama kelimenin bildik anlami icinde bir Freethinker da degilim cunku goruyorum ki, bu, esas olarak salt saflik iceren batil inanca karsit olmaktan beslenmiyor.
Hissiyatim, doga yasalari olarak formule etmeye calistigimiz Evrenin derin uyumunu anlamak icin insan zinhinin yetersizliginin bilincine sahip oldugum olcude dinseldir.
The idea of a personal God is quite alien to me and seems even naive.
However, I am also not a Freethinker in the usual sense of the word because I find that this is in the main an attitude nourished exclusively by an opposition against naive superstition.
My feeling is insofar religious as I am imbued with the consciousness of the insuffiency of the human mind to understand deeply the harmony of the Universe which we try to formulate as laws of nature
Kaynak: Albert Einstein in a letter to Beatrice Frohlich, December 17, 1952; Einstein Archive 59-797; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, p.217.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder