Elbette, dördüncü sırada. Öyle gözüküyor.
HDP ve MHP'nin başat iki ana muhalefet partisi olması ne demektir? Tercümesi nedir bu tablonun?
Böylesi bir siyasi tablo Kürtler ve Türklerin siyaseten ayrıştığının tescilidir.
Aynı zamanda birlikte yaşama iradesinin azaldığını.
Aynı siyasi partilerde iç içe temsil edilmeyi arzu etmediklerini.
Kendilerini diğerinin içinde emniyette hissetmediğini gösterir.
Olumsuz, hem de çok olumsuz bir tablodur.
Bir yaranın iyileşmesi uzarsa, uzamak bir yana sürekli kaşınırsa, tutmuş kabukları kaldırılır, yeniden ve yeniden kanatılırsa, sonunda iyileşmek bir yana gangrenleşir, kanserleşir bedenin tamamını sıkıntıya sokar.
Evet, AKP'nin Kürt ayrılıkçılığıyla uzlaşma siyaseti ülke genelinde Türklerde Kürtlere karşı giderek artan bir düşmanlığa sebep olmuştur.
Çok genel bir kuraldır, arızayla, hastalıkla uzlaşılmaz.
Kafası basmayanlar için örneklerle anlatalım.
Misal akciğer kanseriniz var.
Siz bununla uzlaşır mıydınız?
Misal zatürre oldunuz, Pnömokokus Pnömonia da bir Allahın yarattığı organizmadır, ona da şu akciğerimin bir köşesinde yaşam alanı tahsis edeyim, beraberce gül gibi yaşayıp gidelim dermiydiniz?
Ya da LCD TV'niz arızandı, arızadır, Allahtandır. Arıza da var olmaya devam etsin, beraberce yaşamaya devam edelim der misiniz?
ARIZAYLA, HASTALIKLA UZLAŞILMAZ.
MÜCADELEDEN YORULDUYSANIZ ÖLÜMLE UZLAŞMAK ÜZERESİNİZ DEMEKTİR.
Oysa mücadele, yani yaşam mücadelesi bütün yaşayan varlıkların ilk motivasyonudur.
Yaşamak için yaşama iradenizin, dürtünüzün, yaşam mücadelesine katılma iradenizin olması gerekir.
Belgesellerde izlemişsinizdir belki.
Terleyebilen postsuz insanın, postlu ve terleyemeyen vahşi havyanlar için çok temel bir stratejisi vardır.
İSRARLI TAKİP(PERSISTANT PURSUE).
Hayvanı yorgunluktan bitkin düşene kadar sürekli takip edersiniz.
Hayvan üstünüze gelirse uzaklaşır, hayvanı oyalarsınız.
En hızlı büyük kedi dahi en çok birkaç dakika koşabilir.
Sürekli olarak hızını koruyamaz.
Ama sürekli olarak hayvanı yormaya çalışırsınız.
Postu olan, terleyemeyen hayvan hipertermiye girer.
Çok vakit almaz, en çok yarım saat.
İnsan ise terler, ısısını çok daha rahat tahliye eder.
O dayanır.
Sonunda hayvan yorgunluk, bitkinlik, aşırı hararet nedeniyle yürüyemeyecek hale gelir.
Düşer, etrafını sarar, bolca yaralar, kanatırsınız.
Evet, atalarımız Afrika savanlarından koca koca aslanları, filleri kırılmış cilalı taşlardan yapılmış mızrak ve oklarla bu şekilde avlamıştır.
Peki biz şimdi düşmalarımızın bizi yorarak, bitkin düşürerek bizi avlamasına razı mı olmalıyız?
Düşelim, kendimizi yere atalım, elimiz kolumuz kımıldamasın.
Düşmanlarımız üstümüze çullansın, bizi kanatsın, boğazımızı kessin, nefesimizi alsın, kalbimizi deşsin.
Bu mudur yani yapılması gereken?
Düşmanla uzlaşalım mı?
Daha doğru bir ifadeyle ölümle uzlaşalım mı?
Bir kez daha açık ve seçik ifade edeyim.
Yapılacak mücadele AYRILIKÇILIK FİKRİnin toplum yaşamındaki bütün tezahürleriyle devletin ve milletin elinde bulunan bütün araçlarla topyekün mücadelesidir.
Mücadele asla Kürtlerle mücadele değildir.
Bu mücadeleyi sadece askeri, polisiye bir iç ya da dış güvenlik mücadelesi olarak görmek ve kabul etmek büyük hatadır.
Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc) L2fSIJNoA0xfSNxA
'HDP, MHP'yle başa baş, üçüncü parti olabilir'
19/08/2015 09:50
Metropoll Araştırma şirketinin kurucusu Özer Sencar, erken seçimde HDP'nin Türkiye'nin 3. partisi durumuna gelebileceğini söyledi.
RADİKAL - Metropoll Araştırma şirketinin kurucusu Özer Sencar CNN Türk canlı yayınında çarpıcı açıklamalarda bulundu. HDP'nin Türkiye'nin 3. partisi durumuna gelebileceğini vurgulayan Sencar, "Yüzde 17-18 civarında seçmeni olan Kürtlerin partisi sadece HDP olursa bu Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği açısından son derece yanlıştır. Bu yanlışı Tayyip Bey yapmıştır" diye konuştu. Sencar, PKK 'nın HDP oyları üzerindeki etkisiyle ilgili de, "Bu fazla oyun PKK'dan geldiğini düşünürsek ve bu fazla oyu Türkiye genelinden çıkardığınızda HDP yarım puan bir oy kaybediyor" dedi.
Sencar canlı yayında şöyle konuştu:
"Alan çalışmalarını bitirdiğimiz, veri girişlerinin yarısından çoğunu yaptığımız araştırmamızda HDP'nin ciddi bir oy artışı sağladığını gördük. Dolayısıyla Türkiye, Türkler, mevcut hükümet, devlet çok ciddi bir hata yaparak, HDP'yi sadece Kürtlerin partisi haline getirdiler. Ak Parti 'den uzaklaşmasını sağladılar. Benim kanaatim bugünkü veriler önümüzdeki süreçte de önümüze gelecek olursa HDP Türkiye'nin 3. partisi olabilir. Şu anda MHP ve HDP başa baş görünüyor. Bu Türkiye'de Türk-Kürt birlikteliğinin de önüne konmuş bir mayındır. AK Parti mutlaka Kürtlerin de partisi olmaya devam etmelidir. Eğer bunu beceremezse bunu mutlaka CHP becermelidir.
Yüzde 17-18 civarında seçmeni olan Kürtlerin partisi sadece HDP olursa bu Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği açısından son derece yanlıştır. Bu yanlışı Tayyip Bey yapmıştır bana göre. Umarım CHP bu yanlışı görür ve Kürtlerin de partisi olabileceği izlenimini verir. Aksi takdirde Türkiye çok kötü bir istikamete doğru gidiyor.
"O OYLARI DÜŞTÜĞÜMÜZ ZAMAN HDP 1 VEKİL BİLE KAYBETMİYOR"
7 Haziran'daki resmi seçim sonuçları inceledik. HDP'nin önde gittiği bütün illerde il merkezi, ilçeler ve köyleri ayrı ayrı değerlendirdik. Gördüğümüz şey şu; köylerde ve ilçelerde HDP il merkezlerine nazaran yüzde 5.5 civarında fazla oy almış. Yani Diyarbakır ya da Bitlis'in merkezlerinde aldığı oylar ile köyler arasında aldığı oy farkı yüzde 3 ila 6 arasında. PKK'nın Güneydoğu'da seçmenleri etkilediği konusunda hiçbir şüphem yok, bunu yapmıştır. Ama tüm il merkezlerinde HDP'nin oyu yüzde 50, yüzde 60, yüzde 70 şeklinde, köylerde bu 5 puan daha fazla. Bu 5 puanı düştüğünüz zaman, HDP bir tek milletvekili kaybetmiyor. Bu fazla oyun PKK'dan geldiğini düşünürsek ve bu fazla oyu Türkiye genelinden çıkardığınızda HDP yarım puan bir oy kaybediyor."
a45UyF587661-150819113822 Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc>
2015/08/19 12:00 1 39 1 undefined turancatli9@googlegroups.com
Sade para kazanilan ticaret, ticaret degildir.
Hanry Ford.
Rasulullah ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) soyle buyuruyor :
Cehennem ehlinin cogu kadinlardir
( Nesei )
Birine Yarar Otekine Zarar
Atinali Demades, cenaze torenleri icin gerekli seyleri satan bir hemserisini, bu isten fazla kazanc bekledigini, bu kazancin da ancak bircok insanin olumunden gelebilecegini ileri surerek mahkum etmis. Hakli bir yargi denemez buna; cunku hicbir kazanc baskasina zarar vermeden saglanamaz, oyle olunca da her cesit kazanci mahkum etmek gerekir. Tuccar, gencligin sefahata dusmesinden kar saglar, ciftci bugdayin pahalanmasindan, mimar evlerin yikilmasindan, hukukcu insanlarin davali, kavgali olmasindan; din adamlarinin san, onur ve gorevleri bile bizim olumumuze ve kotuluklerimize dayanir. Yunanli komedya sairi Fhilemon, hicbir hekim, dostlarinin bile sagligindan hoslanmaz, dermis, hicbir asker de yurdundaki baristan. Daha da kotusu, herkes icini yoklasa gorur ki gizli dileklerimizin bircogu baskasinin zararina dogar ve beslenir. Oyle saniyorum ki dusundukce doganin genel duzeni hic sasmiyor boyle olmaktan: Cunku fizikcilerin dedigine gore, her seyin dogmasi, beslenmesi, cogalmasi, baska bir seyin bozulup curumesi oluyor: Bir varlik bicim ve nitelik degistirdi mi O anda yok olur biraz once var olan.
Michel de Montaigne : Denemeler
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder