17 Temmuz 2021 Cumartesi

NİHAT GENÇ : KRİPTO AYILAR!

 

NİHAT GENÇ : KRİPTO AYILAR!


Güncellendi: 15 Temmuz 2021 09:55

Kripto ayılar!

Ezop masalı gibi iki hadise anlatayım köyden yaylaya arabayla çıkıyoruz önceden bildiğim tarla yapılmayacak kadar tam bir gafulluğa (yabani ot-çalılık cangıl) dönüşmüş taşlı arazide tek bir ot dahi göremedim şoföre burası gafulluk değil miydi?

Ağbi dedi komşu köylüler köyün dışında ayılara kışın aç kalmasınlar diye yiyecek veriyor ancak ayılar bu köyün dibinden bu gafulluktan geçiyor ayılar çoluk-çocuğa saldırır diye de korkuyorlar ayı vurmanın cezası da altı sene diye gözleri korkmuş ne yapalım ayılar geçerken gafulluğu yakalım ayıların gözü korksun yolu değiştirsin diye. Gafulluğu yakarlar ancak alevler köye ulaşır. Etraf köylüler kasabalar ta öbür şehirlerden itfaiyeler çağrılır köylüler sabaha kadar canlarını zor kurtarırlar.

Bizim hikayemiz 15 Temmuz gecesi devletimiz ve biz canımızı zor kurtardık!

Köyü yanmaktan kurtardılar peki ayılardan kurtuldular mı?

Tam tersine dikenli sık gafulluk biraz engel oluyordu şimdi o da yok ellerini kollarını sallayarak geçiyorlar!

Ayıları besleyen kimdi liberaller İslamcı iktidar Amerika el birliğiyle.

15 Temmuz'da köyümüz yandı hukuk kurumları askeriye sokakları ve yasalarıyla!

Bugün ise ayılar renklenmiş her yerde.

Kripto ayılar her yerde.

AKP'de İyi Parti'de yeni CHP'de!

Ve her yer eli silahlı selefi örgütler Suriye ordusu kaçkınları bunlardan güya özel ordu yapanlar ve tarikat ve cemaatlar ve siyasilerle el ele narkotik mafyatik yapılar ve kayıp yüzbinlerce silah dolmuş taşıyor!

Yani bugün herkes korku endişe içinde ayıları yine birileri beslemiş ayılar yine yol yapmış.

Köyü yine büyük bir yangın bekliyor!

Bayram dediğin 'hakimiyet' bayrağıdır bayrağının altında meclis iradesidir!

Bugün 'ayıları' silahları illegal mafyatik yapıları yasasız tarikat ve cemaatleri 'yargılayacak' 'tutuklayacak' gücün var mı yok!

Yani dur diyecek iktidar ve hakimiyet gücün yok!

...

Benzer hikayeleri çokca dinlemişsinizdir taşra vilayetinde giyim mağazası sahibi bir kasiyer ve bir tezgahtarına dükkanı teslim edip güven içinde diğer işlerine gidiyor.

Kasiyer-tezgahtar iki kafadar yan taraftaki apartmanın merdivenaltına koli koli kendi özel mallarını yığarlar ve müşteri gelip bir mal beğendiğinde 'abla fatura istemezsen sana yarı yarıya indirim' deyip yan tarafa gidip kendi malını satar...

Ve tesadüfen patronun bir arkadaşı yeni montunu gösterip 'ağbi sağol senin dükkan çok ucuzmuş' dediğinde patron tezgaha geldiğini öğrenir.

Hakimlik ve askeriye ve Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı ve nicesine yerleşmiş tarikat cemaatler devlet içinde 'kimin' malını satıyorlar!

İhaleler kendilerine işe alınacak personel kendilerine himmet paraları kendilerine ve amaçları ve propgandaları İslam Devleti ve Osmanlı ve ümmet propagandası ve dualar kendi şeyhlerine...

Devlete çöreklenmişler devleti işgal etmişler ama anayasa gereği 'herkese' değil kendi tarikatlarının mallarını satıyorlar!

Devlet içinde tarikat ve cemaatler Türk tarihinde görülmemiş şekilde yasadışı büyük bir dükkan açmışlar.

Peki devlet yasa dışı bu tarikat ve cemaatler üzerinde ve onların tehlikeli azgın kanunsuz büyümeleri ve silahlanmaları üzerinde hukukla denetlemeyle soruşturmayla 'hakimiyet' kurabiliyor mu?

Hayır!

Dün ülkeyi işgale kalkışanlar da cemaat ve tarikattı bugün devlet içinde orman yangını gibi büyüyen silahlanan da tarikat ve cemaatler!

Dünküler de göz yumularak ve yemlenerek büyüdü bugünküler de kasıtla göz yumularak yemlenerek büyüyor.

15 Temmuz kimlerden kurtuluşun bayramıydı sadece sarıkların rengi değişmiş.

15 Temmuz üzerinden beş uzun yıl geçmiş hala kayıp silahlar üzerinde kontrolumuz yok. Devletimizin bekasına en büyük tehdit olduğu aşikar travmatik darbeleri ve ajanlıklarıyla belgelendiği halde İslamcı iktidar hala illegal yapıları tarikat ve cemaatleri açıkca meydan okuya okuya yemlemeyi sürdürüyor!

Ayılar kimin müsaadesiyle elini kolunu sallayıp geçiyor?

Diyaneti Sağlık Bakanlığı Milli Eğitimi hukuk ve askeriyesi hangi tehlikeli yerlerimizden yiye yiye şişe şişe geçiyor herkesin bilgisinde.

Ayıların silahlanması varlıkları faaliyetleri yasalara aykırı mı aykırı?

Devlet içinde kendi dükkanlarını açıp sadece kendi mallarını sattıkları açık mı açık!

Yani yine gizlice el altından görmezden geliniyor Fetö'ye yapıldığı gibi.

Demek ki yine 'kontrol' edecek gücün yok.

Demek ki yine 'hakimiyet' sağlayacak iktidarın yok!

Demek ki yine 'köyümüzü' yeni bir yangın felaketi bekliyor!

O halde bugün sen hangi bayramı kutluyorsun?

Cemaat ve tarikat yapılarını bilenler bilir cemaat ve tarikatların bayrakları 'sarıklarıdır' ve özel kodladıkları sembolik takke ve işaretlerdir.

Hepsi aynen böyledir devlet içinde dahi Türk Bayrağı'nın hakimiyetiyle dalga geçer gibi burada bizim borumuz bizim (sarığımız) bayrağımız dalgalanıyor deyip sarıklarıyla gövde gösterisi yaptıkları ve hala dava açılmadığına tutuklanmadığına soruşturma yapacak gücü bulamadığımıza göre...

Bu bayram bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bayramı değil.

Bu bayram Fetö'den bayrağı devir alan kriptoların ve sarıklıların ve illegal silahları kim ele geçirdiyse onların bayramı!

Bu sarık denetlemeyen kontrol edilemeyen sorgulanamayan 'dokunulmaz' yapıların korsan bayrağıdır.

Allah dostları deyip bizimkiler deyip Osmanlı ümmet deyip 'kendi cemaat ve tarikatlarını' kasıtla dalga geçer gibi yargılamayanların bayrağı!

Herkesi yargılayamazlar!

Sadece İslamcı iktidara ve cemaat ve tarikatlara laf edenleri karşı çıkanları 'yargılar'.

Sarıklıların bayrağı bağımsız meclisimizin bayrağı değildir.

Sarıklıların bayrağı hukukun bayrağı değildir.

Sarıklıların bayrağı 'hakimiyetin' bayrağı değildir.

Hakimiyeti yangından mal kaçırır gibi meclisten ve halktan alıp 'dokunulmaz' Allah dostlarının(?) din şarlatanlarının keyfine emrine veren cemaat ve tarikatların bayrağıdır!

Ayrım gayrım demeden herkesi yargılayacak gücünüz olduğunda bir hukukunuz ve hakimiyetiniz ve dalgalandıracağınız bir bayrağınız o zaman olur!

https://www.veryansintv.com/kripto-ayilar

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Ozgurluk iki kere ikinin dort ettigini soyleyebilmektir.
Eger buna izin verilirse gerisi kendiliginden gelir.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Belli basli dinsel ogretilerin tarihsel degeri konusundaki bilgimiz, onlara karsi saygimizi artirir, ancak, uygarlik duzeninin nedeni olarak gosterilmesinden vazgecilmesi konusundaki onerimizi gecersiz kilmaz.

Baskinin yarattigi etkilerin, aklin rasyonel isleyisinin sonuclariyla yer degistirmesinin artik zamaninin geldigini iddia edebiliriz.
FREUD,SIGMUND (1856-1939) Avusturyali psikiyatrist.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 14 Secimlik cezalarda sorusturma

1) 11 ve 12 nci maddelerde belirtilen hallerde sorusturma konusu sucun yer aldigi kanun maddesinde hapis cezasi ile adli para cezasindan birinin uygulanmasi secimlik sayilmis ise sorusturma veya kovusturma acilmaz.


- - - - - - - - - - - - -
Nefi

Bize kafir demis mufti efendi
Dutalim ben ana diyem Muselman
Varildikta yarin divan-i Hakk'a
Ikimiz de cikariz anda yalan.

- - - - - - - - - - - - -
0
- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yaratılışçılar, bir teoriyi, bütün gece sarhoş olduktan sonra hayal ettiğin bir şeymiş zannediyorlar.

Isaac Asimov

- - - - - - - - - - - - - - - -

Her eylemin atasi dusuncedir.

RALPH WOLDA EMERSON

- - - - - - - - - - - - - - - -

Soz, basarinin golgesidir.

DEMOKRITUS

- - - - - - - - - - - - - - - -

Biz baris istiyoruz dedigimiz zaman tam bagimsizlik dedigimizi herkesin anlamasi gerekir.
1923.

K.Ataturk

- - - - - - - - - - - - - - - -

Eskilemek

Dükkan duvarlarında
Saatler
Geçerken
Bakınca.

Kayıp çağ - - uyulurdu
Yıldızlara, aya.
Belliydi bahar başlar
Hangi fırtınalarda.

Kuşlar göçmen, bulutlar gri
Eriyen güz.
Hangi lodos kış
Kamçılar denizi.

Nasıl gelirdi ülker
Aşk atımı günleri
Cemreler kalbe düşer
Bilinirdi.

Türedi kağıtlarda fal
Duvarlar saatsiz
Leylek, kırlangıç
Yok kuş kemikleri.

Behçet Necatigil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder