Şeriata uyan parayı alacak
25.02.2011 - 07:30
TBMM’de önceki gün sessiz sedasız geçen yasa ile Türkiye ilk defa çağdaş hukuk dışında bir anlaşmaya imza atmış oldu. Bu anlaşmaya imza atan Türk şirketleri için öncelikle şeriat yasaları belirleyen hale gelecek.
Bütün gözler Libya’daki hareketliliğe çevrilmişken AKP bilindik bir taktik ile tartışma yaratacağını düşündüğü bir başlığı meclisten 1 dakika içinde geçiriverdi.
İslam’a uygun işletmelerin teşvikini, üretimin denetimi ve anlaşmazlıkların İslam hukukuna göre çözümünü öngören “Özel Sektörün Geliştirilmesi İslami Kurumu Kurucu Anlaşması”, TBMM’de sessiz sedasız kabul edildi. Türkiye, İslam hukukuna yönelik hükümlere çekince koydu.
Anlaşma metnine göre İslami Özel Sektörün Geliştirilmesi Kurumu, Müslüman ülkelerde isteyen şirketleri finansal ve teknik yönden destekleyecek. Ancak destek verilirken şirketlerin yaptıkları yatırımlarda “şeriata uygun olma” şartı aranacak.
Şeriata uyan parayı alacak
İslam Kalkınma Bankası tarafından 1999’da, İslami sermayeye bir standart getirme ve Pazar oluşturmayı hedefleyen “İslam Özel Sektörünün Geliştirilmesi Kurumu” kuruldu. Ancak şirketlerin bu kurumdan yardım, teşvik alabilmesi için “şeriata” uygun üretim yapması gerekiyor. Hangi ülkenin şirketi olduğuna bakılmaksızın bu anlaşmayı imzalayan her firma bu hakkı kazanma şansını elde etmiş oluyor.
Anlaşmanın girişinde şu ifadelere yer veriliyor:
“İslami Kalkınma Bankası’nın hedefinin, İslam Hukuku ilkelerine uygun olarak, İslam Kalkınma Bankası’na üye ülkelerdeki kamu ve özel sektör teşebbüslerinin büyümesini teşvik ederek ekonomik kalkınmayı ve sosyal gelişmeyi güçlendirmek…” Anlaşma metninin 3. maddesinde ise aşağıdaki satırlar yer alıyor: “Bu kurumun amacı, İslam Hukuku ilkelerine uygun olarak, İslam Kalkınma Bankası’nın faaliyetlerine ilave olarak mal ve hizmet üreten özel teşebbüslerin kurulmasını, büyümesini ve modernizasyonunu teşvik ederek üye ülkelerin ekonomik kalkınmasını desteklemektir.” |
Ulemaya soracaklar
Anlaşmanın 29’uncu maddesine göre Türk şirketlerini İslam Hukuku’na göre merkezi Suudi Arabistan’da bulunan İslam Hukuku Komitesi denetleyecek. Komite üç yıllığına seçilen üç din adamından oluşacak ve yatırımların şeriata uygunluğuna karar verecek. Anlaşmanın 55’inci maddesi ise üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar durumunda İslami Adalet Mahkemesi’nin hakemliğini öngörüyor.
Göstermelik şerh
Uluslararası hukuk normlarına göre çok taraflı sözleşmelerde bir ülke, şerh koyduğu maddelere uymak zorunda olmadığını ifade etmiş oluyor. Ancak bir ülkenin şerh koyduğu maddelere uymak gibi bir zorunluluğu olamasa bile yapılan anlaşmanın özüne ilişkin bir itiraz anlaşmayı temelsiz kılacağından bu şerh aslında göstermelik bir anlam ifade ediyor. AKP bununla aynı zamanda Türkiye kamuoyunda daha yumuşak bir tepki ile karşılaşmanın hesabını yapıyor.
CHP bu sefer sessiz
İslami Kalkınma Bankası bünyesinde yer alan ticaretin finansmanı ile ilgili programlar 2005 yılında Malezya'daki toplantıda birleştirilerek “Uluslararası Ticaret Finansmanı İslami Kurumu” oluşturulmuştu. İslami Kalkınma Bankası 2006'da, Hazine Müsteşarlığı'na Kurucu Anlaşmayı göndererek destek istemiş, ancak bu süreçte AKP muhalefetin yoğun tepkisi ile karşılaşmış ve geri adım atmıştı.
Ancak ilginç olan noktalardan bir tanesi de yasa bundan birkaç sene önce gündeme ilk geldiğinde ciddi bir şekilde muhalefet eden CHP’nin bu sefer sessiz kalması, anlaşma ile ilgili mecliste söz bile almaması oldu.
(soL -Haber Merkezi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder