25 Şubat 2011 Cuma

Re: [ISRATURK] Banu Avar: "Batı Batıyor,Küresel Elitler Çatışıyor,K.Afrika'da Yaşanan Devrim Değil DARBE"



On 25.02.2011 13:22, Mentes Azuz wrote:
 
Iyi de, Turkiye baglaminda konusursak, ozellestirme kapsaminda sirketleri satinalanlar icinde 'deyim yerindeyse' her babadan bir cocuk var!
Evet bir sürü çocuk var, ama bir çoğunun babası bir ve tek. Mesela Uzanların çıkış yıllarında her ihalede kimin adına teklif verdiklerini avukatı bu günlerde itiraf ediyor.
İhalelere Cem Uzan adına değil, Rothschild ailesi adına giriyordum.” Bu itiraf, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Uzan ailesinin mallarını satışa çıkardığı ihalelerle adını duyuran avukat Yağız Ali Dağlı’ya ait. Uzan’ların Skorsky helikopteri, Frequency adlı yatı ve Petrus şaraplarını alarak dikkatleri üzerine çeken Dağlı, “Kim bu avukat?” sorusunu uzun süre cevapsız bıraktı. İhalelere kimin adına girdiği sorusu uzun süre zihinleri meşgul ederken medya onun için ‘gizemli avukat’ yakıştırmasını uygun buldu.

http://www.denizticaretgazetesi.org/?haber=2561
http://www.ozgundurus.com/Haber/Haber-Analiz/15042010/Uzan-imparatorlugu-Motorola-ile-coktu.php

Iddia dogru olsa, emperyalist olarak nitelendirdiginiz sirketlerin buyuk cogunlugu Rockefeller veya Rothchild'lere ait olmasi gerekmiyor muydu?
Evet, gerçektende Commonwealth ülkelerinde bulunan çoğu küresel şirket Rohtchild Hanedanına ait çatı şirketlerin, ya da para zimmetledikleri kişilerin şirketlerinindir.
Bu kapsama Honkong, G.Afrika, uzak  doğuda bulunan bir sürü eski sömürge dahildir.
Bu anlamda hemen bütün madencilik alanlarında tekel şirketleri vardır.
Evet, aynen öyledir, dediğiniz gibidir.
Ha keza K. Amerika kıtası içinde Rockefeller hanedanı hakimdir diyebiliriz.

ABD'nin kendi sanayini (Detroit ornegi) baltalayip, Cin'i guclendirmesi nasil bir mantiktir?
ABD'den para çıkarıp, bunu Çine taşıyan Amerikan devleti değildir, paranın sahibidir.
Devlet siyaseten satınalındığı için uzun süre bu eğilimi izlemiştir.
Öte yandan Rothchild hanedanı ağırlıklı olarak İngiliz kraliyet ailesiyle ortak olarak eski İngiliz İmparatorluğu coğrafyasındadır. Genel olarak K. Amerika kıtasında dominat olan, kuvvetli olan sermaye Rockefellere aittir.
K. Amerika kıtasındaki kömür, petrol, madencilik vs.
Güney Amerika ise her iki hanedanın başabaş çatıştığı bir alandır. Esasen bu nedenle burnu içsavaşlardan kurtulamamıştır. Kimi ülkede, kimi işalanlarında K.Amerika çıkışlı şirketler, kimilerinde ise Avrupa kökenli şirketler hakimdir.
Esasen, dünyadaki, Yahudi, Hristiyan, ve Budist zenginlerin uzlaşma platformu olan Trilateral Komisyon gibi kurumlar bu zenginlerin kavga etmeden, bir arada var olması için kurulmuştur.
Belli ki, bu uzlaşı son on-onbeş yıldır kırılmış durumda.

Ayrica neden Cin'e yatirim yaparken yukseltigi dusunuluyor da, Turkiye'ye yaptiginda bolmeye calistigina inaniliyor?
Esasen küresel sermaye sahiplerinin derdi ülkelerin bütünlüğü ya da parçalanması değildir, onlar işlerini yürütmeye bakarlar. Ne zaman birileri onların işlerine engel olmaya kalkarsa, mesela millileştirmelere kalkışırsa, o zaman işler değişir. Türkiye'de de ulusalcılık başını göstermeye başladığı anda manüplasyon başlamıştır. Siz siz onu esas, bir MHP-CHP koalisyon döneminde millileştirme yapılırsa görün. İşte o zaman ipler hepten kopar.

Ustelik 'herseye karsin' Turkiye'nin Cin'den daha demokratik bir ulke oldugu bilinirken...
Zenginlerin derdi hiç bir zaman demokrasi olmamıştır, onlar sermayelerinin korunmasına, millieştirme karşısında garanti almaya bakarlar.

Kapitalistlerin yatirim icin ilk sart olarak paralarinin guvenligini aradiklari da sIr olmasa gerek?
Bir kapitalist açısından önemli olan hukuki ve demokratik güven ortamı değildir, o ülke vatandaşları için gereklidir. Hatta kapitalist için tek adam yönetimleri çok daha tercihe şayandır, çünkü bütün bir halkı satın almak mümkün değildir, ancak lider kadroları satın almak, şantaj ve tehditle pasifize etmek çok daha kolaydır.
Misal Mübarek, Bin Ali, Kaddafi, ve emirlik, krallık yönetimleri.

Bu baglamda yine ayni tezi savunacagim. Sermayenin dini, irki, milleti, rengi yoktur.
Hiç sermayenin dini iman olmaz olur mu?
Sermayenin dini imanı olmasaydı İsrail nasıl var olacaktı?
İsrail'de işçilik üçretleri Çinden daha mı düşüktür?
İsrail'de hammadde kaynakları daha mı bol ve ucuzdur? Hangi madenler İsrail'de bol ve ucuzdur?
İsrail'de ulaşım, iletişim konusunda ne gibi bir avantaj vardır? Misal birinci ve ikinci dereceden kaç ülkeyle sınır komşudur, kaç denizde sahili vardır?
İsaril'de siyasi ve askeri ortam güvenilir midir? Misal ihtilaf yaşamadığı komşusu var mıdır? Vatandaşları sürekli savaş ve saldırı tehdidi altında olan bir ülke güvenli sayılabilir mi?
Daha bir sürü soru..
Sermayenin bal gibi dini de vardır imanı da.
Çünkü paranın sahibi, sahibinin de dini, imanı vardır.
Paranın sahibi ise parasını dinine, imanına, dünya görüşüne göre harcar.
Geceyarilarina kadar calisan bir arkadasimin sozlerini yillardir unutmam. "Mentes, patronum beni cok fena dudukluyor. Ama parasini oduyor!"
Gecmisteki ve bugunku T.C. iktidarlari verdiklerinin karsiligini alamadiysa, enayiligine doymasin. Yanlishi yabancilarda aramamali.
Evet bir enayilik vardır. Kıvırtmadan söyleyelim, enayi olan Türk halkıdır. Elbette bir gün Türk halkı da inanmayı bırakıp, düşünmeye başlayacak, Türk halkı da aklını imanının önüne koyacaktır. Fakat o vakte kadar, ketenpereye gelmeye devam edecektir.
Öte yandan, tedbir almayanın suçu vardır, bu doğru ama, hiç mi çalanın suçu yoktur.

Mentes

25 Şubat 2011 11:27 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
 

Banu Avarın vurgulanması gereken tesbiti budur.
Bir tarafta Kuzey Amerika konuşlu, püriten hristiyan Rockefeller hanedanı ve onun küresel şirketleri,
diğer tarafta ise İngiltere ve Commonwealth konuşlu Doğu Avrupa kökenli, Aşkenaz Yahudisi Rothchild Hanedanı ve onu küresel şirketleri arasında bir çekişme yaşanmaktadır.

Ulusal devletler ve onların orduları da bu küresel mücadele taraf olmuştur.
Dünyada genel olarak iki büyük kamp oluşmuştur.
ABD, Kanada ve Meksika'dan oluşan Kuzey Amerika ülkeleri, Rusya el sıkışmıştır.
İngiltere, Commonwealth ülkeleri, Fransa, Almanya, ve en önemlisi Çin uzlaşmıştır.
Çin'in ekonomik patlamasının motoru Çin'e oluk oluk akan Rothschild ve bağlılarının sermayesidir.
Çin devlet adamları olanlarca yıl evvel Rothchild hanedanı öncülüğündeki konsorsiyumla uzlaşmıştır.
Çin'e sokulacak sermayelerine olağanüstü garantiler ve teminatlar almışlardır.
BRICH ülkeleri son olarak Güney Afrika'nın (Commonwealth ülkesidir) da katılımıyla BIRCHS halini almıştır. Bu sizin için önemli bir gösterge olmalıdır.
İsrail ve küresel Yahudi sermayesinin de Çin'le son derece ciddi bağlantıları vardır.
Her iki bloğun birbirini kuşatmak üzere su yolları üzerinde hakimiyet mücadelesi mevcuttur.

Yıllar önce küresel sermayeyi oluşturan kesimlerin uzlaşmaya dayalı dünya paylaşımı, işbirliği ortamı son yıllarda ortaya çıkan gelişmelerle bozulmuştur.
Yahudi sermayesi giderek artan oranlarda batıdan Çin'e ve Uzak Doğuya akmaktadır.
ABD'nin Detroit gibi büyük endüstri merkezleri giderek küçülmekte, hatta yer yer terk edilmektedir.
ABD büyük işsizlik, ekonomik küçülme, askeri ve siyasi küçülme sıkıntıları yaşamaktadır.
Bu sefer elitlerin parasal operasyonlarının hedefinde doğrudan ABD bulunmaktadır.

Bu bağlamda dikkatlerimizi önemli su yolları olan, Cebeli Tarık, Messina  Boğazı, Corrint Kanalı, Süveyş Kanalı, Bab-ül Mendep, Hürmüz Boğazı, Malakka Geçidi, Sonde Boğazı, Makkasar Geçidi, Lucon Geçidi,
Tasmanya Boğazı, Berring Boğazı, Panama Kanalı, Macellan Geçidi, Ümit Burnu ve en son olarak Çanakkale ve İstanbul Boğazlarına çevirmemiz gerekir.
Bu su yollarının önemli bir bölümünde İngiliz sömürgeleri, askeri üsleri ya da İngiliz bağlısı Commonwealth ülkeleri mevcuttur.
Bazı ana su yollarında ise ABD kontrolü vardır.

Yakın dönemde ise Cebeli Tarık, Messina Boğazı, Süveyş Kanalı, Babül Mendep ve Hürmüz Boğazı etrafında yoğunlaşan çatışma alanları mevcuttur.

Her iki blok diğerini kuşatma veya çevrelemeye çalışmaktadır.
Önemli su yolları etrafında ciddi istihbarat, karşı istihbarat, psikolojik savaş, yer yer soğuk, yer yer de sıcak savaşlar yaşanmaktadır.
Türkiye'de de aynı kamplaşma son on yılda görülmüştür.

Adına ulusalcılar denilen bir kesim ülkede ABD etkinliğinin azaltılması, İran, Rusya, ve BURAYA DİKKAT BIRCH ülkeleriyle ticari bağlarının sıkılaştırılması fikrini ön plana çıkarmıştır.
Bugün iktidarda olan AKP, Fitnetullah çete ise ülkenin ABD alanı içinde kalmasını janjanlı paketler halinde halka sunmuştur.
Şimdilik ülkemizin durumu çok net değildir. Ergenekon vs. operasyonlar sürdürülmektedir. Zaman içinde güç taraflar arasında el değiştirebilir.
Şimdilik Rockefeller, ABD, AKP ve Fitnetullah Çete hakim gözükmektedir. Bu bağlamda ülkemizde Kuzey Amerika Birliği, Rusya ve onun da arkasında Rockefeller sermayesi hakim gözükmektedir.

Ülkemiz devasa boyutlarda borçlandırılmış durumdadır.
Ülkenin müttefiklerini değiştirmesi için borçlanma yapısını da değiştirmesi gerekmektedir.
Ülkede demokratik seçimle ya da darbeyle iktidara gelmiş bütün kesimler gözlerini borç verenlerine çevirmek, onlarla uzlaşmak zorunda kalmaktadır.
Her darbeci ya da iktidar demokratik iktidar, öncesinde, sırasında, iktidarının her anında öncelikle ABD'ye giderek, Washinton'da siyasi thinktank kuruluşlarına (CFR, ADL), New York'da ise çeşitli iş çevrelerine(!!!????) anlatması, ikna etmesi, akordunu koruması gerekmektedir.

Bu anlamda asla bağımsız bir ülke değiliz. Osmanlı ve Neoosmanlı, bölgesel/küresel güç lafları büyük palavradır.
Halkımızın bu anlamda hiçbir şekilde gaza gelmemesi çok önemlidir.
Kürtlerin ise Türkiye Cumhuriyetinin terbiyesi için bir araç olmaktan kaçınmaları ve onlarında ayrıca gaza gelmemeleri çok önemlidir.
Türkiye her anlamda ekonomik büyümesini sürdürmeli, borçluluğunu azaltmalı, üreterek ve tasarruf ederek sermaye biriktirmeli.
Ancak bu aşamaları tamamladıktan sonra Allah kerim deyip etrafımıza bakabiliriz.

 

Banu Avar: “Batı Batıyor,Küresel Elitler Çatışıyor,K.Afrika’da Yaşanan Devrim Değil DARBE”

24 Şubat 2011

Türkiye Gençlik Birliği Manisa şubesinin düzenlemiş olduğu etkinliğe konuşmacı olarak katılan Banu AVAR’dan çok çarpıcı açıklamalar!

***Dünya’ya tek bir sermaye yön vermiyor!Küresel sermaye ikiye bölünmüş durumda,,bir yanda Rockefeller ve ona sadık neoconlar,diğer tarafta Yahudi Rothchild ailesi ona sadık Soros takımı!

***Kadınlara sesleniyorum! Gün evde oturup dizi izleme günü değildir!Artık gözümüzü açmalı meydanlara çıkmalıyız!Yakın günlerde ülkemizi daha da karıştıracaklar o günlere oturup beyni uyuşturmak için hazırlanmış dizileri izleyerek hazırlanamayız!

***Oda tv ile bazı konularda düşüncelerimiz uyuşmasa da gün Oda tv ye yapılan baskıya en güçlü şekilde cevap verme günüdür!

***Medya insanlarımızı uyuşturuyor!Çeşitli evlilik programları ülkemizin yaşlılara duyduğu saygıyı ortadan kaldırıyor!

Ahlak sistemimizi çökertmek için tezgahlanmış emperyalist oyunlar bunlar!Yugoslavya’da bu düzen içerisinden giderek bölündü ve parçalara ayrıldı!

Ülkemizide o çiziye doğru kaydırıp halkımızı uyuşturup ülkemizi bölmek istiyorlar!Bu oyuna gelmeyelim !

***K.Afrika’da,Ortadoğu’da yaşananlar DEVRİM DEĞİLDİR! Maalesef bazı ulusalcı yazarlarımızda bu yanlışa ortak olmaktalar! Ben oralarda ailemin bazı ferdlerinin bulunması nedeniyle kaldım, iyi biliyorum!

Mısır’da bundan bir süre önce işçiler ayaklandı aynı bizim tekel işçilerimiz gibi.Onları gidip oradaki kanallara özellikle BBC yetkililerine anlattım ve neden haber yapmadıklarını sordum.

Uygun olmadığı söylediler!100 bin işçinin ayaklanıp eylem yapması uygun değilde bugünkü olanlar mı uygun ! Bu işin arkasında dünya elitlerinin rant kavgası yatıyor! DEVRİM DEĞİL DARBE YAŞANIYOR!

*** Tüm Afrika’ya yayılmış Blackwaters ya da Xee firmalarında ‘çalışan’ aç işsiz Afrikalılardan PARALI ORDULAR kurup ‘gereken yerlere’ yollanıyor!Bu dizayn edilen paralı askerlik modeli bildğiniz üzere ülkemizde konuşuluyor!

Çok dikkat edilmeli !Yakında tüm liderlerin kendilerine özel orduları olacak işte o zaman bölünmüşlük hızlanacak savaşlar artacak ve Ortadoğu bugünden daha fazla kana bulanacak !

***Küresel çetenin akıl hocası Z. Brezezinski yol haritasını çizmişti! ‘Küresel politik uyanış’ (Global Political Awakening) sağlanacak, bu iletişim teknolojileri kullanılarak önce eğitimli kesimde yankı bulacaktı.

Aynı anda hem iktidar hem muhalefet şekillendirilecekti. Televizyondan twittera kadar milyonlar yönlendirilecek, gerisini muhalif gruplar, liderler, ABD patentli öğrenci grupları , STK’lar halledecekti. ‘Demokratikleşme’ ana slogan olacaktı.

Arap ulusları ‘özgürleşecek’ ve DEMOKRATİKLEŞECEKTİ!BÜYÜK YALAN ASIL BU!.

***Bizim yetiştiğimiz toplumumuzda yok anneler günü yok sevgililer günü diye özel günler yoktur!Benim halkımın duygusal zekası zaten yüksek!Bizim halkımıza hergün anneler günü her gün sevgililer günü!Bakın değerlerimizle oynuyorlar.Dikkat edilmesi gereken nokta bu toplumsal değerlerin olmadığı bir ülke YAŞAYAMAZ!

***Anneler,babalar çocuklarını yurtdışına göndermek için yarışıyor!Ben bunu anlamıyorum!Hatta o kadar ileri gidildiki bu konuda,eğer ebeveyn çocuğunu yurtdışına gönderemiyorsa kendini adam yerine koymamaya başlıyor!İşte böyle güzel kurulmuş bu emperyal düzen !

Parçala,böl sadece ekonomi ve siyasi alanda değil,toplumsal yapı ahlaksal niteliklerin değiştirilmesi ilede yapılandırılıyor!

***Bana hangi partiye oy verelim diye bir soru sormayın!Hangisine yakın hissediyorsanız ona oy verin ama unutmayın ki ülkemiz parti sempatizanlığı ve parti taraftarlığı yüzünden bu hale geldi.Bu bölünmüşlüğü ortadan kaldırmalı !


Haber/Resim:BARAN AYDIN
İLK KURŞUN



--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Uçurtmalar rüzgar gücü ile değil o güce karşı koydukları için yükselirler.   W.CHURCHİLL  oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

__._,_.___
Recent Activity:
.

__,_._,___

--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ BÜYÜK OLSUN  Ben büyük şarkıları severim; büyük olsun Deniz gibi, gökyüzü gibi herşey ve mahzun. Seviyorsam seni aşk ölümsüzdür gönlümce Aşıksam kadınım değil tanrıçasın, ece. Denizler yolculuğa çağırır durur da beni Gitmem düşünerek geri döneceğim günü. Ben büyük rüzgarları severim büyük olsun Aşkım da, özlemim de hepsi, herşey ve mahzun. İnsan bir yanınca Kerem misali yanmalı, Uykudan bile mahşer gününde uyanmalı.   Ahmet Muhip DRANAS  oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder