24 Şubat 2011 Perşembe

James Bond bir film kahramanı değildir, etiyle kemiğiyle gerçek bir insandır.

Aşağıdaki yazıyı okuduktan sonra artık James Bond tarzı filimlere sempatiyle bakabilecek misiniz?
Adam yabancı bir ülkede Holywood tarzı bir kovalama sahnesi sergiliyor, iki kişiyi öldürüyor, fotograflarını çekiyor, yardım istiyor, yardımına CIA ekibi geliyor, gelirken onlar da bir kişiyi daha öldürüyorlar.
Ve ABD hükümeti senatörleriyle, dışişleri bakanıyla katillerin arkasında duruyor.
Araştırdıkça işin içinden meşhur eski Blackwater şirketi, CIA çıkıyor.
Şimdi bu tabloya bakarak Amerikalıların Pakistanda ne yapmaya çalıştığını tahmin etmeye çalışalım.
Pakistan bu türden eylemlerle daha sakin, huzur dolu, stabil bir ülke mi olmuştur?
Yoksa çok daha marjinal, çok daha radikal guruplar güç mü kazanmıştır?
Peki, ya bütün Kuzey Afrika sahilini saran ateş sırasında batılı güçlerin etkisi ne yönde olmuştur?
Bu dönüşüm/değişim ne şekilde cereyan ederse, ABD'ye ya da AB'ye ne menfaat sağlayacaktır?
İsyancı ülkelerde isyancılarda batı alehtarı bir eğilim var mıdır?
Batılı ticari, diplomatik, askeri kurumlar hedefte yer almış mıdır?
İsyancıların vaatleri ya da talepleri neden sadece piramidin en tepesindeki kişilere yönelmiştir de, altındaki kadrolara yönelmemiştir?
Hüsnü Mübarek devrilince Mısır'da ne değişmiştir, ya da neler değişecektir?
Halkın gazı alındığında, ortaya nasıl bir tablo çıkması beklenir?

Ben size söyleyim, Mısır'da büyük olasılıkla batıyla bağları daha da sıkılaşmış ve eski rejimin devamı olan bir yönetim kurulacaktır.
Libya'da ise Kaddafi devrilecek, ya yerinde bölünmüş ve ayrı ayrı aşiretlerin yönetiminde yutulması daha kolay olan iki ülke bırakacaktır, ya da batıyla akordu çok daha uyumlu olan bir ülke bırakacaktır.
Özetle Kuzey Afrika ateşi söndüğünde, bütün bu ülkelerde demokratik görünümlü, batılıların onayladığı, seçimlerin yapıldığı, küresel sermayeye kapılarını ardına kadar açan, petrol ticaretini daha güvenilir şekilde yürüten, rejimler ve hükümetler oluşacaktır.
Çünkü dikkat ederseniz, kimse küresel oligarşiden, sömürüden, batı emperyalizminden bahsetmemektedir.
Sloganları üretenler buna çok iyi bir şekilde dikkat etmektedirler.
Varsa yoksa hep piramidin tepe noktasında yer alan tek adamlar vardır.
Evet halkın ciddi şekilde gazı birikmiştir.
Şimdi bu gaz kontrollü patlamalarla tahliye edilecektir.
Gözünüzde büyütmeyin.
Devrim mevrim olmayacaktır, sadece daha kullanışlı kuklalar üretilecektir.

Bu konuda en büyük örnek bizim ülkemizdir, halk ve onun dinamikleri aynen bir çobanın sürüsünü çoban köpekleriyle idare etmesi gibi yönetilmiştir, ve hala daha herkesin gözleri önünde Türk halkı güdülmektedir.
Emperyaliste her zaman düşünen değil inanan adam gerekir.
Çünkü inanan insanları başındaki kanaat önderleri marifetiyle tıpkı bir sürü gibi idare etmek son derece kolaydır.
Sonuç olarak şeyhe biat/itaat esasdır.
Bu nedenle emperyalistler bütün dünyada inandığını iddia edenlerle işbirliği yapmaktadır.
Ilımlı islam daha uyumlu yerel işbirlikçiliğinin janjanlı ambalajıdır.

Köylü müdeteyyin diye kadroları seçer, fakat o kadrolar taban fiyatları dibe çeker, üretici kooperatiflerini iflas ettirir, ithalat kapılarını ardına kadar açar, gümrükleri aleyhine indirir,
ve bütün bunlara rağmen o köylü o kadrolara cumaya gittiği için, oruç tuttuğu için, namaz kıldığı için onaylamayı sürdürür.

İşte bu nedenle düşünen değil, inanan insanlara ihtiyaç vardır.
 
Pakistanlı güvenlik güçleri, Raymond Davis'i taşıyan aracı koruyor

Pakistan'da iki kişinin sokakta öldürülmesiyle başlayan olay, ABD basınının şantaj suçuna ortak oluşunu itiraf etmesiyle sonuçlanan çarpıcı bir "emperyalizm ve medya" hikâyesini ortaya koydu.

  • 27 Ocak günü Pakistan’ın ikinci büyük kenti Lahor’da eski bir ABD Özel Kuvvetler askeri, Raymond Davis, iki Pakistanlı’yı yarı-otomatik Glock marka tabancasıyla vurarak öldürdü. Davis, iki Pakistanlı’nın arabasını çalmak üzere kendisine saldırdığını, kendisinin de canını korumak için çatışmaya girdiğini savundu. İki Pakistanlı da silahlıydı ve sabıkalarında çeşitli hafif suçlar bulunuyordu. Ancak ikisine de 5’er el ateş edilmiş, üstelik birisi kaçarken arkadan vurulmuştu.

  • Pakistanlı görgü tanıkları ise Davis’in iki kişiyi arabasıyla kovaladığını, arabadan açtığı ateş sonucu bu iki kişinin öldüğünü, kimsenin Davis’e saldırmadığını öne sürüyordu.

  • Davis iki Pakistanlı’yı vurduktan sonra çok sakin bir şekilde cesetlerin başlarına giderek fotoğraflarını çekti ve Amerikalı arkadaşlarını yardıma çağırdı – muhtemelen CIA ajanları. Bu Amerikalı ekip olay yerine gelmek için arabayla hız yaparken bir Pakistanlı motorsiklet sürücüsüne çarptı ve öldürdü.

  • Dördüncü ölüm haberi, sonradan geldi. Davis’in vurduğu Pakistanlılar’dan birinin annesi, fare zehiri içerek intihar etmişti. Kadın, son sözleri olarak oğlunu buran kişiden hesap sorulacağına inanmadığını belirtmişti.

Annenin bu öngörüsü, şu sıralarda iki ülke arasında ciddi bir diplomatik gerilimin tam kalbinde yatıyor.

“Konsolosluk, şey, büyükelçilik görevlimiz”

Olaydan sonra yakalanarak gözaltına alınan Davis, elbette cinayetlerden dolayı yargılanmalıydı. Ancak ABD, Davis’i kurtarmak üzere harekete geçti. Önce ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan “Davis Lahor konsolosluğu görevlimizdir” açıklaması geldi.

ABD, “diplomatik dokunulmazlık” gereği Davis’in serbest bırakılmasını istiyordu. Fakat konsolosluk görevlilerinin diplomatik dokunulmazlık tanımı, büyükelçilik görevlilerine göre daha sınırlıydı ve Davis’in suçu oldukça ağırdı. Pakistan mahkemeleri bu isteği reddetti.

Ardından ABD’den, “Hata olmuş, konsolosluk değil, büyükelçilik görevlimizdir” açıklaması geldi.

“Diplomat”ın üzerinden çıkanlar...

ABD, Davis’i kurtarmaya kararlıydı. Bizzat Barack Obama konuya değindi ve Davis’ten “Pakistan’daki diplomatımız” diye bahsetti.

Elbette bu ifade, Pakistan’da şüpheyle karşılandı. Bir defa, Davis’in hangi diplomatik görevde bulunduğuna dair Pakistanlı yetkililerin hiçbir bilgisi yoktu.

Dahası, Davis cinayetleri işleyip yakalandığı sırada üzerinden “9 milimetrelik tabanca, 75 kurşun, cıvata keskisi, GPS aleti, kızılötesi ışık, teleskop, dijital kamera, uçak bileti, iki cep telefonu ve bir boş çek” çıkmıştı.

Pakistan mahkemesi, bu şüpheli durum karşısında Davis hakkında soruşturma başlatılmasına, 3 hafta sürecek soruşturma boyunca da Davis’in gözaltında tutulmasına karar verdi.

“Bizim diplomat” CIA ajanı çıktı

20 Şubat günü, işin rengi biraz değişti. İngiliz The Guardian gazetesi, kendilerinin ulaştığı hem ABD’li, hem Pakistanlı kaynakların, Davis’in CIA ajanı olduğunu açıkladıklarını yazdı.

Üstelik Pakistanlı kaynaklar, 36 yaşındaki eski askerin, Pakistan’da yaptığı katliamlarla bilinen eski adıyla Blackwater, yeni adıyla Xe özel güvenlik şirketi için çalıştığını vurguladılar.

ABD’de “özgür basın”

Guardian’daki haberde, Davis’in CIA ajanı olduğunu ABD basınındaki büyük gazetelerin de bildiği, fakat Obama yönetiminin isteği üzerine bu bilginin yazılmadığı da iddia ediliyordu.

Nitekim, iddia doğru çıktı. The New York Times gazetesi, Guardian’ın haberinin ardından “Pakistan’da gözaltında olan Amerikalı CIA’ye çalışmıştı” başlıklı bir habere yer verdi.

Haberde Davis’in CIA’ya çalıştığının ötesinde, “Pakistan’da militan gruplara karşı operasyonlar düzenleyen bir CIA timinin başında olduğu, yıllarca CIA için ve Blackwater için çalıştığı” da belirtildi.

Daha ilginci ise, NYT’nin bu haberi niye ancak şimdi verdiğine dair gerekçesiydi. NYT, bu bilgiyi “Obama yönetiminin ricası üzerine” bir süre geri çektiklerini yazdı. Haberin yayınlanması, ancak Guardian’da çıkması ve ABD yönetiminin artık izin vermesi üzerine mümkün olmuştu.

Şantajın parçası oldular

ABD yönetimi, bu süreçte Pakistan’ı Davis’i serbest bırakmaya zorlamak için yalnızca “diplomatik dokunulmazlık” gerekçesine başvurmadı. ABD Kongresi’nin etkili üyeleri Parlamento Silahlı Kuvvetler Komisyonu Başkanı Howard McKeon, Parlamento İstihbarat Komisyonu üyeleri John Kline ve Silvestre Reyes, konuyla ilgili Pakistan’ı ziyaret ettiler. Üç kongre üyesi, ziyaretlerinde ABD tarafından Pakistan’a yapılacak 2 milyar dolarlık yardımın Davis’in derhal serbest bırakılmasına bağlı olduğunu söylediler.

ABD, katil bir CIA ajanını kurtarmak için Pakistan’a şantaj yaptı. ABD basınının “saygın” gazeteleri de hükümetin emri üzerine bu şantajın parçası oldular.

CIA ajanı Raymond Davis’in etrafında yaşananlar, emperyalizm ve medyanın rolüne dair çarpıcı bir hikâyeyi meydana getiriyor.

(soL - Dış Haberler)


--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ ESENLİK SİZE  O gün bu gün size özendim Her yerde, hava, toprak, deniz Bir serüvendi, gökteyseniz Çıktım, yok, yerdeyseniz indim  İlkin, size içkiyi tattırdım Ömür boyunca sarhoşsunuz Ne açsınız artık ne susuz Sizsiz ben de susuz kalırdım  Size geceyi de öğrettim Onda düşlerle çoğaldınız Yaşantıda yorgun ve yalnız Değilsiniz; sizi ürettim  Biterdi belki bir uykuyla Her şey ve tadından ötürü Gördünüz ki bundan ileri Bir şey var çağıran tutkuyla  Çağırdım, çağırdım, çağırdım Bir böcek gibi titreyerek Koştunuz tükeninceye dek Ha bir adım, daha bir adım  Sizi ölümle perçinledim Bana... ve sımsıkı ve sıcak Üşürdünüz ah, çırılçıplak Ölüm döşeğinde; önledim  Size yani günahı sundum Öptünüz ve güzelleştiniz Çirkindiniz ilkin, tek ve pis Irmak oldunuz, sizde yundum  Şimdi olay, hep ya hiç gibi Vardan ve yoktan özge bir şey Sevgiden de öte bir düzey Olmak ya da olmamak belki   Ahmet Muhip DRANAS  oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Düşmanı, savaş meydanında uzun sürecek savaşlardan çok, savaş oyunları bitirir.  Sun Tzu  oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder