İlsever’in imzalı kitabının polisin ilgisini çekmesi son derece normal.
02.03.2011 23:57
Soner Yalçın’ın evinde yapılan aramada polisin dikkatini Ferit İlsever’in imzalı bir kitabı çekmiş. Bilindiği gibi Ferit İlsever Ergenekon tertibiyle birlikte tutuklanmış ve cezaevine atılmıştı. Polisin dikkatini çeken kitap İlsever’in Tekirdağ Cezaevi’nde kaldığı dönemde Türkiye’deki kontrgerilla faaliyetleri hakkında yaptığı bir çalışma. İlsever’in çalışması Kontrgerilla Teorisi, Kontrgerilla Örgütlenmesi veKontrgerilla Belgelerle Olaylarbaşlıklı üç ciltten oluşuyor.
Aslında İlsever’in imzalı kitabının polisin ilgisini çekmesi son derece normal. Hatırlanacağı üzere İlseversağlık nedenleriyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış ama susup oturmak yerine konuşmaya ve yazmaya devam etmişti. İlseverkontrgerillayla ilk defa 1972 Nisanı’nda Ziverbey Zihni Paşa Köşkü’ndeki işkencelerle tanışıyor. Kontrgerillanın İlsever’e ilgisi daha sonraları da devam ediyor. Nasıl devam etmesin? İlsever hiç “uslanmıyor” ki… Bu yüzden her askeri ve sivil darbe İlsever’i ve onun gibi düşünen yurtseverleri hedef alıyor.
KONTGERİLLARININ RESMİ BU KİTAPTA
Kısacası İlsever’in kaleme aldığı ve Soner Yalçın’a imzalayarak hediye ettiği kitap alanının en iyilerinden birisi. Kırk yıllık bir mücadele birikimini yansıtıyor. Kitabın ilk cildinde kontrgerillanın ABD emperyalizmiyle bağlantıları sergileniyor, ülkemizde ABD’den bağımsız bir kontrgerilla örgütlenmesinin olamayacağının altı çiziliyor. Kitabın ikinci cildinde kontrgerillanın devletin içinde örgütlenmesi, yuvalandığı merkezler gözler önüne seriliyor. Üçüncü ciltteyse şimdilerde F tipi örgütlenen kontrgerillanın 16 Mart Katliamı, Doğan Öz Cinayeti, Uğur MumcuSuikastı, Eşref Bitlis Suikastı ve Hırant Dink Suikastı gibi faaliyetleri ele alınıyor.
İlsever kitabında kontrgerillanın tarifini de yapıyor. Ona göre kontrgerilla hükümetin çekirdeğinden, MİT içindeki CIA-MOSSAD kliğinden, güvenlik kuvvetleri içindeki ABD güdümlü bazı üst düzey görevlilerden, ülke ekonomisini elinde tutan holding sahiplerinden, sistemin tepelerindeki mafya, tarikat ve cemaat liderlerinden oluşuyor. İlsever kitabında kontrgerillaya karşı mücadelenin Atlantik sistemine karşı mücadeleyle iç içe geçtiğini gösteriyor. ABD’nin kucağında oturanların ve sadece emperyalizme taraftar olanların “derin devlet” laflarının ne kadar ikiyüzlü olduğunu kanıtlıyor.
İLSEVER VE YALÇIN, KONTRGERİLLA’NIN HEDEFİ
Kontrgerillanın en önemli faaliyetlerinden birisi de halka karşı psikolojik savaş yürütmek. İlsever, yılların tecrübesiyle, kontrgerillanın yalan ve tertiplerle moral bozmak için nasıl çalıştığını anlatıyor. Devrimcilerin, yurtseverlerin akrabalarıyla ve dostlarıyla birlikte fişlenmesinden bahsediyor. Sorgulama tekniklerine değiniyor. İlsever 12 Mart’tan Ergenekon sürecine kadar süren büyük bir tarihi tecrübeyi okurlarına sunuyor. Soner Yalçın’ın evinde yapılan aramada İlsever’in kitabından ve imzasından huylanılmasının nedeni budur.
Siz bakmayın “yetmez ama evet”çilerin dediklerine. Yaşadıklarımız 12 Eylül’ü hatırlatıyor. Her türlü muhalefet bastırılmaya çalışılıyor; her kitapçıda bulunabilecek kitaplar suç unsuru sayılıyor. İlsever’in yazdıkları hem dünü hem de bugünü anlatıyor. Baskı artınca yaltaklananlar, gazetecilere, muhaliflere, yurtseverlere saldırılmasına alkışlarla destek verenler çoğalıyor. Yani herkes meşrebine göre davranıyor. Ama Türkiye bunlardan ibaret değil. Yüzyıllık bir birikimi var. Taif’te zindanda boğdurulamayan, 12 Eylül’de susturulamayan bu büyük birikim yüzünden imzalı bir kitap bile ürkütücü olabiliyor.
Odatv.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder