31 Mayıs 2011 Salı

Cuma Hutbesinde AKP ve İHH Rezaleti!-Sabahattin ÖNKİBAR

Yazar:

Önceki gün.
Cuma namazını kılmak için Kocatepe Camii'ndeyim!
Avluda namaz öncesi Gazze'de yaşananların heyecan dalgalarına şahit oluyorum.
Ezan okunuyor ve namaza geçiliyor.
Önce 4 rekat Cuma namazı sünnetini kılıyoruz.
Ve akabinde hutbe!
Cuma namazının farzlarından olan hutbede dehşet ifadelere şahit
oluyoruz.
İHH'nın organize edip yüzüne bulaştırdığı Gazze'ye yardım seferinde yaşananlar Uhut gazası ve Ashab-ı Kiramın cenklerini anlatan üslupla bir övülüyor, bir takdir ediliyor, bir kutsanıyor ki anlatmanın imkanı yok!
Sanki Gazze'ye giden eski milli görüşçü AKP militanı Bülent Yıldırım ve tayfası değil de, Şanlı Peygamberimizin ordusu!
Hayır sadece İHH takdis edilmiyor, AKP de dolaylı olarak, devletimiz gereğini yapmıştır denilerek alenen alkışa tutuluyor!
Hutbeyi dinlerken bir an, ben Cuma namazına ve camiye mi geldim yoksa AKP ya da İHH'nın toplantısına mı diye tereddüte düşüyorum!
Öyle çünkü yapılan alenen Allah'ın (cc) evinde siyasal propagandaydı!
Hutbe başladığı gibi bu konu ile bitti.!
İki rekatlık farzı da kıldıktan sonra kahır ve elemle Yüce Yaradanın evinden çıkıyorum!
İçimde namazım sahih mi, sakıt mı kuşkusu!
Öyle zira hutbede mübarek dinimizin gereği olanı değil, dincilerin propagandasını dinledim!
Diyeceksiniz o onların yani hutbeyi okuyanın suçu!
Kuşkusuz öyledir ama bilmem biliyor musunuz, camilerde artık imamlar kendi başlarına hutbe okuyamıyor, konuları ve hatta metni Diyanet düzenliyor.
En önemlisi bütün camiler aynı hutbeyi aynı sesten dinliyor.
Sistem kurulamayan camilerde ise imam yine aynı metni okuyor!
Dolayısı ile Diyanet camilerin tek
hakimi!
Öyle olunca da Allah'ın(cc) evleri  AKP ile siyasal İslâm'ın tamamen
güdümünde!
Diyeceksiniz ki İsrail zulmü lanetlense ne olur?
İsrail'i ben de lanetliyorum, benim itirazım bu lanet üzerinden siyaset yapılması ve toplumun kanalize edilmesidir!
Ayrıca Müslümanlar daha önce Çin'de, Doğu Türkistan'da,
Çeçenistan'da,
Karabağ'da, Bosna'da, Irak-Telafer'de zulüm görmedi mi, o gün bu zulümlerin hiç birini hutbe konusu yapmayan Diyanet bugün bu olayı militan bir üslüpla Allah'ın evine niçin taşıyor? Demek ki işin içinde başka eller ve siyasi hedefler var!
Görüyorsunuz bu AKP ve güruhu camii şeriflerimizi arka bahçe yapmak istiyor ve kendilerine göre içtihatlar uydurarak yeni bir din yaratmanın  peşindedir.. Böyle giderse laikliği devletin ve mukaddes dinimizin güvencesi  gören bizim gibi samimi Müslümanları camiye bile sokmak istemeyecekler ki ben bunun örneğini 1980 öncesinde Üniversite öğrenciliği günlerimde  İstanbul Fatih'de yaşadım. Milli Görüşçü Metin Yüksel ülkücü bir öğrenci tarafından öldürülünce bu siyasal İslâmcılar bizleri kavmiyetçiler (Türkçüler) diye Fatih Camii'ne sokmuyordu.

YOLCUDUR ABBAS...

AKP'nin gideceğini gördü!
Fethullah Gülen'in The Wall Strett Journal'daki sözleri bazılarının zannettiği gibi İslâmi kesimde kırılmalara sebep olmaz çünkü oradaki hadise zaten koalisyondur. Türkiye'deki bütün cemaatlerin şiarının öncelikle  iktidarlarla iyi geçinmek olduğunu en iyi Erdoğan bilir... Göreceksiniz AKP'nin ayağı kaymaya başladığı an o cemaatler bir bir desteğini çekecek çünkü çok değil 90'lı yıllarda yani Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken bile bu cemaatlerin pek çoğu Tayyip Bey'e oy bile vermemişti. Peki Fethullah Gülen o demeci niçin mi verdi? AKP'nin yakın bir gelecekte gideceğini görüyor da ondan! Gülen aslında ilk işareti Baykal'ı arattığında vermişti. İslâmi kesimde sorgulama olmadığından Gülen'in o sözleri tabanda akis bulmaz ve kafa karışıklığına bile sebep olmaz!

BİLİYOR MUSUNUZ?

Arınç'ın şeref misafiri İsrail Büyükelçisi!
Bu AKP'lileri anlamakta benim büyük zorluklarım var. Adamlar bir bakıyorsunuz Hamas militanlarından çok daha keskin mücahit pozlarında ve İsrail düşmanı ama öte tarafta kaşla-göz arasında Yahudilerle sarmaş dolaşlar. Yakından biliyorum Belediye başkanlığı günlerinde Tayyip Bey'e en yakın olan iş adamı Üzeyir Garih'ti. Keza ABD'nin İstanbul başkonsolosu Erdoğan'ın önünü açan kadın olarak bilinir. Aynı şekilde ABD'nin son 4 sefiri de Recep Bey'in yakın dostuydu. Bitmedi, AKP kuruluşunda Küresel Devlet adına AKP'nin kuruluşuna onay veren de yine Yahudi önder ADL Başkanı Abraham Foxman'dı ve Newyork'tan kalkıp İstanbul'a gelmişti.. Cesaret madalyası, ABD'deki musevi lobilerle ilişkiler derken AKP kadroları ile Yahudilerin ilişkisi adeta aşk hikayesini andırıyor!... Ve son olarak birkaç hafta önce Bülent Arınç'ın oğlunun düğününün şeref konuğu yine İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabi Levi ile eşiydi!.. Düğünde Filistin elçisi yoktu ama İsrail elçisi vardı, ne kadar ilginç değil mi? Emin olun yazdıklarımın eksiği var fazlası yok. Evet Tayyip Bey ile avanesi gündüz İsrail'e sövüyor ama hemen akşamında onların önderleri ile sarmaş-dolaş oluyor. Öyle ki kendinden vazgeçecekleri kuşkusuna düştüğü an da danışmanı Cüneyt Zapsu'yu ABD'ye göndererek, aman deliğe süpürmeyin diye yakarışlarda bulunuyor... İyi  de arkadaş biz hangi Tayyip Bey'e ve AKP'ye inanacağız? Söylediklerinizin ve yaptıklarınızın hangisi doğru? AKP'yi din gibi gören kardeşler bu duruma ne diyorlar acaba?

http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php/turkiye-siyaset/1074721.html


--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ İyi bir konuşmacı, etkili konuşmasını bilen değil, gönlü bir inançla sarhoş olandır...   RALPH WALDO EMERSON

POLITIK - AKP'li Suat Kılıç'ın Çok Eşli Kayınpederi, Şeyhülislam ve RTE'nin Danışmanı


 
İşte o kayınpeder
 
 
Zaman Gazetesi yazarı, Başbakanın üç eşli danışmanını gündeme getirince AKP'yi çok kızdırdı.
 

ANKARA- Zaman Gazetesi yazarı Nuriye Akman, Başbakanın üç eşli danışmanını gündeme getirince AKP'yi çok kızdırdı. AKP Grup Başkanvekili ve Samsun milletvekili Suat Kılıç'ın da kayınpederi olan danışman Ali Yüksel,  '' Allah müsaade etmiş.  Benim niyetim dörde kadar gitmek'' diyor.,


Gazeteci Akman'ın konuğu olarak TRT Haber'deki bir programa katılan Kılıç '' "Kayınpederiniz üç eşli. Eşiniz kaçıncı eşinin çocuğu'' diye sordu. Kılıç da, "Kayınvalidem 2005 yılında rahmetli oldu ve kayınpederimin ilk eşi. Özel hayatıyla alakalı, herhangi bir yerinde yokuz. Kayınpederimin eşi olarak sadece kendi kayınvalidemi tanıdım. Onun ötesinde hiç kimseyi tanımadım'' dedi.


Kılıç, "Nuriye Hanım, çok reyting yapacaksınız diye bu kadar özele inmenizi doğru bulmuyorum" diye tepki gösterdi. Akman da, "Bu konuda bu kadar hassas olduğunuzu bilmiyordum. Ama o kadar çok konuşulan bir konu ki, burada sizden bir tepki alacağımı açıkçası beklemiyordum" diyerek konuyu kapattı.


NİYETİM DÖRDÜNCÜ EŞ
Bir süre önce, Başbakan Erdoğan'a danışman olarak atanan Ali Yüksel'in üç eşli olduğu ortaya çıkmıştı. 1996-1999 yılları arasında Avrupa Milli Görüş Teşkilatı Genel Başkanı olan ve Almanya'da "Şeyhülislam seçilen" Ali Yüksel, dördüncü eşi de alma niyetinde olduğunu açıklamıştı.


Ankara İmam Hatip Mezunları Derneği Başkanlığı da yapan, Milli Gazete ve Vakit'te de çalışan gazeteci Fehmi Çalmuk'un kaleme aldığı "Merak Edilen Kızlar" isimli kitapta, Yüksel'in 3. eşi Dilber Yüksel ile yapılan röportaja da yer verildi. Dilber Yüksel, ''Her gün birimizde. Sırayla gidiyor, sıra atlanmıyor'' demiş dördüncü eş sorusuna da ''Evlenmesin dersem haksızlık yapmış olurum. Onu seven biri olarak istemem, kırılırım" cevabını vermişti.


Ali Yüksel ise kitaptaki röportajda '' Duygularımı bir tarafa atarak eşit davranmaya gayret ediyorum. Bunu da başarıyorum. İnsan sevgisine sınır yoktur... Allah müsaade etmiş.  Niyetim dörde kadar gitmek ama kısmetim nedir, onu bilemem, Allah bilir'' demişti. (GAZETEPORT)

POLITIK - İSLAM VE AYRIMCILIK, BÖLÜCÜLÜK

Nurullah AYDIN

31 Mayıs 2011-ANKARA

İSLAM VE AYRIMCILIK, BÖLÜCÜLÜK

Türkiye tarihinin hiçbir döneminde görülmeyen ayrışmayı. yaşıyor. Küllenmiş sorunları deşiyorlar. Toplumu bin yıldır ayakta tutan bütün ortak değerler paramparça ediliyor.

Her konuda; İslamı referans aldıklarını söylüyorlar. Oysa; İslam a iftira atıyorlar, Kuran a sünnet e ihanet ediyorlar. Ayetlerin, hadislerin bazılarını ileri sürüp büyük çoğunluğunu göz ardı ediyorlar. Bölücülük yapıyorlar.

Avrupa devletlerinin 1856 yılında Paris anlaşmasıyla, Türkiye'yi Avrupa ülkesi kabul etmesi, sonrasında Osmanlı-Türk devletinin de eziklikten kurtulmak için batı değerlerini almasıyla başlayan süreçte, İslam değerleri de törpülenmeye başladı. Değişim ve dönüşüm devam ediyor.

12 Şubat 1998 yılında Vatikan lideri papayla varılan anlaşmayla, Hıristiyan Yahudi işbirliği sürecine İslamiyet te dahil edildi. Ve süreç işlemeye başladı. Gelinen durum ise vahimdir.

Bakın Türkiye'nin gerçeği nedir? Nasıl bir tablo var?

Kötülüğü; İnsanlarımıza yaptılar. İnsanlarımızı bizden olan olmayan diye ayırdılar.

Kötülüğü; siyasete yaptılar. Yandaş, candaş diye ayırdılar.

Kötülüğü; ticarete yaptılar. Milli ticaret yeşil olan-olmayan diye ayırdılar.

Kötülüğü; Kutsal din e yaptılar. Dindar insanların inancını ya bu, ya da değil diye ayırdılar.

Kötülüğü; kızlara, kadınlara yaptılar. Kadınları türbanlı- türbansız diye ayırdılar. Takan- takmayan nerdeyse birbirine düşman haline getirildi, yazık değil mi çocuklara.

Kötülüğü; Milli eğitime yaptılar. Okulları, dershaneleri ayırdılar.

Kötülüğü; kardeşliğe yaptılar. Toplum Türk-Kürt, Alevi-Sünni diye ayrışmaya başladı.

Kötülüğü; adalete yaptılar. Hakim-savcıları ayırdılar.

Kötülüğü; Orduya yaptılar. Darbeci ordu, cuntacı ordu, millete ihanet eden ordu, katil ordu diyorlar. Orduya yakıştırılmayan, hiçbir kötü sıfat kalmadı. Türk milletini nerdeyse ordusuna düşman haline getirmeye çalışılıyor. Yakışır mı buna izin vermek, buna göz yummak. İşbirlikçi yıkıcı medyaya kimse bir şey demiyor.  Oysa; Ordu bizim, Mehmetçik bizim, ana bizim, hepsi bizim, bir kişinin değil.

Kötülüğü; polise yaptılar. Bakınız medyaya, yazılan kitaplara; birçok sıfatlar takıldı polise. Nerdeyse polisimiz kamplara ayrıldı, bölündü, parçalandı, kardeş kardeşe nerdeyse düşman edildi, yakışır mı bu. Halbuki Polis bizim, devlet bizim, adalet bizim, halkımızın..

Kötülüğü; çocuklara yaptılar. Bakınız yurtlara, pansiyonlara; çocuklarımız ellerinden alındı, karanlık evlerine, yurtlarına, ağabeylere, ablalara teslim edildi.

Nereye kadar gider bu iş?

Yapılan siyaset; bir ülkeyi böylesine nasıl ayrıştırabilir?

Vicdan nasıl bunu kabul edebilir?

Ülkesini böylesine ayrışmış görmekten bir insan nasıl rahat uyuyabilir?

Ülkeyi korku almış bürümüş, adalete güven kalmamış, gelir uçurumu artmış, işsizlik, yoksulluk, açlık almış başını gidiyor, bunları görmemek midir İslamcı olmak?

Herkes; cumhuriyet, demokrasi, insan hakları, adalet, kardeşlik, mutlu ve huzurlu bir yaşam, geleceğe güven duymak istiyor. Ülkeyi ve çocukların geleceğini tehlikeye atmak değil.

İslam adına; işi siyasete dökenler, ticarete dökenler ve peşinden körü körüne sürüklenenler, ülkemizi ne hale getirdiğinize bir bakın, elinizi vicdanınıza koyun, vicdanınıza ve geç olmadan bu ayrıştırma siyasetini terk edin.

Bunun için de; yapılması gereken nedir? Her kafadan bir sesin çıktığı, herkesin her konuda uzman olduğu bir ortama gerçeklerin ne olduğu anlaşılabilir mi? O halde doğru ve gerçekçi olan ne ise o düşünülmeli, planlanmalı ve uygulanmalıdır.

Günün Sözü: Çıkarı için kutsal değerleri istismar eden en aşağılık varlıktır.


--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ İyi bir konuşmacı, etkili konuşmasını bilen değil, gönlü bir inançla sarhoş olandır...   RALPH WALDO EMERSON

POLITIK - "GENERAL MİLNE'DEN DE BETER! "

GENERAL MİLNE'DEN DE BETER!

http://www.ilk-kursun.com/2011/05/sinan-meydan-yazdi-general-milneden-de-beter/
30 Mayıs 2011


Yıl: 17 Şubat 1919
Yer: Türkiye

İngiliz Karadeniz Orduları Komutanı General Milne, 17 Şubat 1919 tarihinde Türkiye'den İngiliz Hükümeti'ne gönderdiği bir raporda şöyle övünmüştür:

"9. Ordu Komutanı Yakup Şevki'yi attırdım. Yardımcısı Ali Rıfat Bey'i yakalattım. Batum Tümen Komutanı Mürsel Bey'i tutuklattım…"

Yer: Türkiye

Yıl: 30 Mayıs 2011

Ajanslara şöyle bir haber düştü:

"Hava Harp Okulu Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı , Balyoz Darbe PLanları kapsamındaki soruşturma nedeniyle tutuklandı. Balanlı Orgeneral düzeyinde tutuklananan ilk muvazzaf komutan oldu."

Şimdi acaba kimler, General Milne gibi övünüyordur dersiniz?

Tarih gerçekten de tekerrürden ibaretmiş!…

Bir Hatırlatma: Bir zamanlar Türk komutanları tutuklatmakla övünen General Milne, sonunda kaybetmiş ve geldiği gibi gitmişti!…

Sinan Meydan
İLK KURŞUN

30 Mayıs 2011

http://www.sinanmeydancom.tr.gg/

Yeni Sitesi
www.sinanmeydan.com.tr

PROTESTO - Fwd: [ MKVB ] Fw: bu gün saat 14oo te orduevi önünde



-------- Original Message --------
Subject:     [ MKVB ] Fw: bu gün saat 14oo te orduevi önünde
Date:     Tue, 31 May 2011 03:42:24 +0300
From:     Hüseyin Laptalı <erenkoysurungeni@ttmail.com>


 

 
----- Original Message -----
Sent: Monday, May 30, 2011 11:38 PM
Subject: bu gün saat 14oo te orduevi önünde

31 Mayıs 2011 saat 14.oo'de,
HARP AKADEMİLERİ KOMUTANI ORGENERAL BİLGİN BALANLI'NIN TUTUKLANMASINI PROTESTO ETMEK ÜZERE ORDUEVİ ÖNÜNDE KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASI YAPILACAKTIR.
ASKERİNE VE VATANINA SAHİP ÇIKACAK BÜTÜN ANTALYALILARI BEKLİYORUZ...
Cumhuriyet Güç Birliği Antalya temsilciliği adına Cumhur UTKU
__._,_.___
Recent Activity:
MiLLi KUVVETLER ve VATANSEVERLER BiRLiGi

GRUBUMUZDA YAYINLANAN YAZILARDAN, YAZARLARI SORUMLUDUR..!

Fwd: Meşale ve fenerlerimizle Taksim'e.. .30 Mayıs'ta Onbinler Taksim'de buluşuyor

Hükümet destekli seçime yönelik psikolojik operasyona devam.

-------- Original Message --------

From:     Hasan Erdemli <hasanerdemli@gmail.com>


 

Meşale ve Fenerlerimizle Taksim'e!

30 Mayıs'ta Onbinler Taksim'de buluşuyor!

 

Her türlü temel ihtiyaç maddesinden yoksun Filistin halkına insani yardım götürmek ve İsrail ablukasını kırmak için geçen sene mayıs ayında Gazze'ye yola çıkan 1. Özgürlük Filosu, uluslararası sularda İsrail'in saldırısına uğramış ve 9 insani yardım gönüllüsü şehit edilmişti. Gazze halkının maruz kaldığı küresel haksızlığı göstererek uluslararası bir duyarlılık oluşturmak için insanlık adına çıkılan bu yolda tüm dünya Filistin gerçeğine birebir şahit olmuştu.

Şimdi sivil inisiyatif Gazze Özgürlük Filosu'na uluslararası sularda yapılan saldırının yıl dönümünde çeşitli etkinliklerle tekrar bir araya geliyor; hak ve adaletten yana duruşumuzu, özgürlük talebimizi hep birlikte tüm dünyaya duyuruyoruz.

30 Mayıs akşamı saat 21.30'da Tünel'de buluşuyor ve hep birlikte Taksim'e yürüyoruz. On binlerle sesimizi tüm dünyaya duyurabilmek için tüm Filistin dostlarını meşale ve fenerlerle Tünel'den Taksim'e Yürüyüş'e bekliyoruz!

Yer: Tünel

Saat: 21:30

Tarih: 30 Mayıs 2011

 2. Özgürlük Filosu başvurunuzu bekliyor

II. Gazze Özgürlük Filosu kayıtları başladı.  II. Gazze Özgürlük Filosu, 100'den fazla ülkeden 1500 katılımcı ve 22 gemi ile yola çıkacak. 1 milyon katılımcı başvurusunun beklendiği ön kayıt formunu doldurmak için:

http://www.ihh.org.tr/filo-katilim-formu/tr/

POLITIK - Fwd: Meşale ve fenerlerimizle Taksim'e.. .30 Mayıs'ta Onbinler Taksim'de buluşuyor

Ortalığı karıştırmak üzere yeni bir sefer hazırlanıyor.
Takip edin..

-------- Original Message --------
From:     Hasan Erdemli <hasanerdemli@gmail.com>


 

Meşale ve Fenerlerimizle Taksim'e!

30 Mayıs'ta Onbinler Taksim'de buluşuyor!

 

Her türlü temel ihtiyaç maddesinden yoksun Filistin halkına insani yardım götürmek ve İsrail ablukasını kırmak için geçen sene mayıs ayında Gazze'ye yola çıkan 1. Özgürlük Filosu, uluslararası sularda İsrail'in saldırısına uğramış ve 9 insani yardım gönüllüsü şehit edilmişti. Gazze halkının maruz kaldığı küresel haksızlığı göstererek uluslararası bir duyarlılık oluşturmak için insanlık adına çıkılan bu yolda tüm dünya Filistin gerçeğine birebir şahit olmuştu.

Şimdi sivil inisiyatif Gazze Özgürlük Filosu'na uluslararası sularda yapılan saldırının yıl dönümünde çeşitli etkinliklerle tekrar bir araya geliyor; hak ve adaletten yana duruşumuzu, özgürlük talebimizi hep birlikte tüm dünyaya duyuruyoruz.

30 Mayıs akşamı saat 21.30'da Tünel'de buluşuyor ve hep birlikte Taksim'e yürüyoruz. On binlerle sesimizi tüm dünyaya duyurabilmek için tüm Filistin dostlarını meşale ve fenerlerle Tünel'den Taksim'e Yürüyüş'e bekliyoruz!

Yer: Tünel

Saat: 21:30

Tarih: 30 Mayıs 2011

 2. Özgürlük Filosu başvurunuzu bekliyor

II. Gazze Özgürlük Filosu kayıtları başladı.  II. Gazze Özgürlük Filosu, 100'den fazla ülkeden 1500 katılımcı ve 22 gemi ile yola çıkacak. 1 milyon katılımcı başvurusunun beklendiği ön kayıt formunu doldurmak için:

http://www.ihh.org.tr/filo-katilim-formu/tr/

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Fwd:Bir İLK ve Halkın somut ve öncelikli görevi !!!


-------- Original Message --------
From:     İlmay Teker <ilmay.teker@gmail.com>

 
Halkın somut ve öncelikli görevi
Türkiye halkı, bu karanlık gidişi bir yerde durdurmak için, 12 Hazirandaki fırsatı iyi değerlendirmek durumundadır. Bugün en doğru seçim, komutanları seçmektir.
Başını dik tutan, düşman saldırısına Devrimci Türk Subayının tarihten gelen bilinç ve yüreğiyle ön cephede görev yapan E. Org. Çetin Doğan'a,
            E. Hv. Korg. Yaşar Müjdeci'ye,
            E. Hv. Korg. Erdoğan Karakuş'a,
            E. Alb. Hasan Atilla Uğur'a,
            E. Alb. V. Ertek Gürpınar'a,
            E. Dz. Yrb. Recai Alkan'a,
            E Bnbş. Zafer Şen'e oy vermek,
Türk Ordusunu esaretten kurtarmak için somut ve öncelikli görevdir.Emperyalist oyunu bozmak, böyle olur.
 
 
Doğu PERİNÇEK ; 14 Mayıs 2011 ,Silivri Toplama Kampı


--
Saygılarımla,
İlmay Teker,Dişhekimi  İZMİR
AYDINLARI KORKAK OLAN MİLLETLER ,EZİLMEĞE MAHKUMDUR.
"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa,
bırakacağı meclislere dahi
gereğinden fazla inanmamalı
ve güvenmemelidir.
Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir
ve bu despotluk
bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir.
Meclislerin öyle kararları olabilir ki,
bu kararlar ulusun yaşamına
giderilmesi olanaklı olmayan
zararlar verebilir."
Mustafa Kemal Atatürk

29 Mayıs 2011 Pazar

POLİTİK - İstanbul MARMARAY' a ait 2010 yılı son fotografları


 
 
 

Dünya Mühendislik Tarihinin en önemli projelerinden biri olan MARMARAY' a ait 2010 yılı son fotograflar....
 



 


 
Batırma Tüp Tünel-Mayıs 2010

 

 

 

 

 

 


 
Batırma Tüp Tünel-Mayıs 2010

 

 

 

 

Batırma Tüp Tünel-Mayıs 2010

 

 

 

 

Helikopter fotoğrafları

 

 

 

 

Helikopter Fotoğrafları

 

 

 

 

Helikopter Fotoğrafları

 

 

 

 


 
Üsküdar geçici erişim iskelesi

 

 

 

 

Üsküdar Makas Tünel

 

 

 

 

Üsküdar Makas Tünel

 

 

 

 

Asya TBM Tünel

 

 

 

 

Üsküdar İstasyon

 

 

 

 

Üsküdar İstasyon

 

 

 

 

Üsküdar İstasyon

 

 

 

 

Üsküdar İstasyon

 

 

 

 

Ayrılıkçeşme çalışma alanı

 

 

 

 

Sirkeci İstasyon bölgesi Batı Şaftı

 

 

 

 

Sirkeci İstasyon Bölgesi Doğu Şaftı

 

 

 

 


 
Sirkeci İstasyon Bölgesi Doğu Şaftı

 

 

 

 

Sirkeci İstasyonu Güney giriş Yapısı

 

 

 

 

Sirkeci İstasyonu Kuzey giriş Yapısı

 

 

 

 

Sirkeci İstasyonu NATM Kazıları

 

 

 

 

Sirkeci İstasyonu NATM Kazıları

 

 

 

 

Sirkeci İstasyonu NATM Kazıları

 

 

 

 

Sirkeci İstasyonu NATM Kazıları

 

 

 

 

Yenikapı

 

 

 

 

Yenikapı İstasyon Sahası

 

 

 

 

Yenikapı İstasyon Sahası

 

 

 

 

Yenikapı Tünel Girişi

 

 

 

 

Yenikapı Tünel Girişi

 

 

 

 

Avrupa Yakası TBM Tünel

 

 

 

 

Yedikule

 

 

 

 

Yedikule

 

 

 

 

Güzergah

 
 
 
__._,_.