23 yıl önce Irak'ta sahnelenen senaryo, şimdi Suriye'de... Adım adım 90 yıllık planTürkiye, Irak, Suriye ve İran'dan toprak kopararak 'Büyük Kürdistan'ı kurmayı amaçlayan ABD, Irak'ta attığı temelin ardından Suriye etabını başlattı. Çekiç Güç'le 36. enlemin kuzeyini kapatıp kukla devleti fiilen kuran ABD Suriye'yi parçalayarak 2. adımı atıyor. Yeni tampon bölge geliyor1988'deki Halepçe katliamını ardından Çekiç Güç'ü bölgeye yerleştiren ABD, Irak'ı parçalama modelini Suriye'de de yineliyor. Çıkarılan etnik çatışmaların ardından 'can güvenliği' sağlama bahanesiyle oluşturulacak tampon bölge ülkeden ayrılıp koparılacak. 23 yıl sonra aynı tezgah 1988'de Halepçe katliamını takip eden yıllarda Çekiç Güç'ü bölgeye yerleştirerek Irak'ın kuzeyindeki kukla Kürt devletinin temellerini atan ABD, şimdi de Suriye'yi parçalama peşinde. Şimdi sırada İran ve Türkiye var. Halepçe'den 500 bin mülteciİran'da Humeyni rejiminin işbaşına gelmesinin ardından ABD'nin destek ve tahrikleriyle Irak lideri Saddam Hüseyin, 1980 yılında komşusu İran'a savaş açtı. 8 yıl süren ve iki tarafın da ağır kayıplar verdiği bu savaş sırasında Irak'ın kuzeyinde yaşayan Kürtler İran askerlerine destek olunca Saddam'ın hışmına uğradı. Ateşkes sonrasında Halepçe'yi İran'dan geri alan Saddam yönetimi intikam için bölgede Kürtlere karşı katliam başlattı. Bu tarihlerde canlarını kurtarmaya çalışan peşmergeler Türkiye'ye göç etmeye başladı. 500 bin peşmerge Türkiye'de kaldı. Yeme, içme ve barınma ihtiyaçları karşılanan peşmergeler daha sonra bölüm bölüm Irak'ın kuzeyine döndü. Kendini vuracak çekice destekBu aşamada Saddam'ın Kuveyt'i işgalini bahane ederek Irak'ı işgal eden ABD, peşmergeleri Saddam'dan koruma bahanesiyle de Irak'ın kuzeyine Çekiç Güç'ü kurdu. 36. enlemin kuzeyi Saddam'a kapatılarak burada özerk bir bölgenin temelleri atıldı. Çekiç gücün görünüşte masum vazifesi "Kürtlerin güvencesini sağlamak" olmakla birlikte, Irak'ın Kuzeyinde fiili Kürt devletini inşa etti. ABD'nin 90 yıllık Büyük Kürdistan projesinin ilk adımının temelini atan bu harekette, ABD, İngiltere ve Fransa'nın yanı sıra Türkiye de rol alarak sonunda kendisine dönecek çekicin bir ucundan tuttu. Plan Suriye'de uygulanıyor ABD'nin eski başkanlarından Wudrow Wilson'ın 90 yıl önce ortaya attığı Büyük Kürdistan senaryosu, bugünkü Büyük Ortadoğu Projesi'nin de ilham kaynağı. Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da halk ayaklanmalarını teşvik ederek Amerikan menfaatleri doğrultusunda yönetimler oluşturmaya çalışan Washington'un hedeflerinden biri de Suriye. Washigton, CIA ajanlarını kullanarak karıştırdığı Suriye'de etnik grupları birbirine düşürme çabasında. Türkiye'ye başlayan göçün ardından bölge insanının can güvenliğinin kalmadığı görüntüsünü yayacak olan ABD, ardından da burada oluşturıacağı tampon bölge sayesinde Büyük Kürdistan'ın ikinci ayağını da tamamlayacak. Ve tabii ki sıra İran ve Türkiye'ye gelecek. Baba Barzani'nin de hayaliydi YENİÇAĞ, ABD Başkanı Wilson tarafından 1920'de haritası çizilen ve İngilizlerin 100 yıldır hayalini kurduğu Büyük Kürdistan'a hizmet eden tezgahları sık sık manşetine taşıdı. 16 Temmuz 2010'da YENİÇAĞ, Barzani'nin ABD desteğini de alarak, Türkiye, İran ve Suriye'den toprak istediği haberini manşetinde duyurdu. Haberde, Ankara'nın ısrarına rağmen "PKK terör örgütüdür" demeyen peşmerge reisi Mesud Barzani'nin, babası Molla Mustafa Barzani'nin hayalini seslendirerek, Türkiye, Suriye ve İran'daki Kürtlerin tek devlet olacağını ilan ettiğini duyurmuştu. Terörün zayıflatacağı Türkiye'den toprak arzulayan çabulcubaşı, "Türk, Fars ve Arap ulusu gibi Kürtler de devlete sahip olmalı" demişti. PKK'ya karşı iktidarın medet umduğu Kürt lider, hedefe ulaşmada AKP'nin de desteğini ima etmişti. YENİÇAĞ, 26 Temmuz'da ise baba Barzani'nin hayalini manşetine taşıdı. 29 Eylül 1966 tarihli Yeni İstanbul'a manşet olan baba Barzani, 44 yıl önce, "Irak'tan sonra 2. mücadele cephemiz Türkiye olacak fakat henüz erken" sözleriyle niyetlerini belli etmişti. Göç, Türkiye'nin başına iş açacakSuriye'deki iç karışıklıktan kaçan mültecilerin Türkiye'ye göçe başlaması kaygı yaratıyor. Dışişleri eski Müsteşarı ve eski Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir, Suriye'den Türkiye'ye yaşanan göçe ilişkin, "Suriye'de olup bitenleri Türkiye açısından istenmeyen bir takım sonuçlarının olacağına işaret etmiştim. İstenmeyen sonuçlar şimdiden kendini gösterdi" dedi. Kandemir, 1988 sonrası Irak'tan gelen göç dalgasının büyük ölçüde tekrarlanabileceği ve Suriye'den çıkışlar açısından bugünkü ortamın o günkü ortamdan çok daha müsait olduğu uyarısında bulunarak, "Bu göç dalgası kısa ve orta vadeli Türkiye'nin başına iş açacaktır" dedi. Türkiye'nin oynayabileceği rolün fevkalade kısıtlı olduğunu belirten Kandemir, "Suriye konusunda Türkiye'nin yapamayacaklarını yaparmış gibi gözükerek uluslararası düzeyde yanlış bir izlenim vermekten kaçınması doğru bir hareket olacaktır" görüşünü dile getirdi. Batının Türkiye'yi ön plana alarak bir tür kalkan gibi kullanmak suretiyle yapılabilecekleri Türkiye'ye yaptırma yolunu daima tercih edeceğini vurgulayan Kandemir şöyle devam etti: "Çünkü Batının da bugün Suriye bağlamında yapacakları eğer silahlı bir müdahale bahis konusuysa ki olacağını hiç tahmin etmiyorum o zaman diplomatik çerçevede kalacaktır, diyalog çerçevesinde kalacaktır ve bu diplomasi ve diyalogda da Türkiye ön plana çıkıyorsa tamam o zaman sen yap diyeceklerdir." Oraj POYRAZhttp://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=49803 |
-- Sen ey insan. Hz.Ali oO-------------------------------------------------------------------Oo http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder