22 Haziran 2013 Cumartesi

15-BAKİ KARAKOL : ABD ile Fetullah Gülen'in, Başbakan'la kavgası ve uyanık dev


BAKİ KARAKOL : ABD ile Fetullah Gülen'in, Başbakan'la kavgası ve uyanık dev

İki haftadır yazamadığım "Fetullah Gülen ile Başbakan'ın arasının neden açık olduğu" konusuyla, "uyanık dev"i, "ABD ile Başbakan arasındaki kavgayı" da ekleyerek yazmaya başlayayım:

Evet…

Başbakan ile işbirlikçisi olduğu emperyalist ABD'nin arası uzun zamandan beri açık.
Taksim Gezi Parkı olayı, arayı, daha bir derinleştirdi.

Emperyalist ABD ve diğer emperyalist ülkeler, duyarlı, tepki veren bir Türk halkı istemiyorlar; en korktukları, Türk halkının etkin biçimde ABD ve emperyalist karşıtı olmasıdır.

Başbakan, son iki yılda izlediği "diktatör çizgi"sindeki siyasası yüzünden, iyice "karşıtlığı" tırmandırdı.

"Ilımlı İslam" yörüngesine oturtmayı amaçladıkları Türkiye'yi, "Radikal İslam"a kaydırdığı için kızdıkları, kalemini kırdıkları Başbakan'ın, "ABD ve emperyalist karşıtlığı"nı yaygınlaştırıp kökleştirmesi, siyasi çıkarı uğruna Taksim Gezici Parkı eyleminin yurda yayılmasına katkı vermesi, topyekûn emperyalistleri kızdırdı, "ipi çekme kararı"nı almaya, yaşama geçirmeye itti.

Başbakan'ın "Anladığınız dilde konuşurum" demesi, tehditler savurması, havanda su dövmekten başka bir şey değildir.

.

Fetullah Gülen ile Başbakan'ın arasının açılması ise…

Gülen Cemaati'nin, Rusya'daki özerk Türk bölgelerinde ve Çin'in çevresindeki Türk Cumhuriyetleri'nde açtıkları okulların, "Bu okullarda CIA ajanı yetiştiriliyor" gerekçesiyle, 2003'den kapatılmasına, Başbakan'ın bir şey yapmamasına dayanıyor.

Rahmetli Bülent Ecevit'in dahi gidip gezdiği, övgüler dizdiği okulların, Rusya'nın öncülüğünde kapatılmasına Başbakan'ın sessiz kalması, Gülen'i ve Cemaat'ini fena öfkelendirmiştir.

Gülen Cemaati'nin, 50'nin üzerindeki okulunun kapatılmasına, Başbakan'ın, dolayısıyla hükümetinin kılını kıpırdatmaması, Rusya ve Türkmenistan, Kazakistan, Tacikistan, Azerbaycan vb ülkeleriyle "diplomatik girişimler"de bulunmaması, Fetullah Gülen'i ve cemaatini "derin incitmiş"tir; aralarını, "düzelmeyecek" biçimde açmıştır.

.

Çevresindeki Türk Cumhuriyetleri'nde ve Rusya'da, Fetullah Gülen Cemaati'nin okullarının açılmasından birinci derecede rahatsız olan Cin'dir.

Rusya'yı harekete geçirten, bölgedeki cemaat okullarının Rusya öncülüğünde kapatılmasını sağlayan, gene Çin'dir.

Çin, yakın çevresinde ve uzak çevresinde, "Türk Dili"nin gelişmesini "tehlike" sözcüğü ile tanımlamıştır; "Türk Dili"nin yaygınlaşmasını, "Türklüğün gelişmesi" olarak algılamış ve belirlemiştir.

"Çin Seti" anısı altında ezilen, ama bu ezikliğini belli ettirmeyen; buna karşın, Türklüğe kinini capcanlı tutan Çin, bölgesinde, Türkçenin de, Türklüğün de arpa boyu yol almamasına çalışmıştır.

Çin'in, "Türklük", "Türk Dili" ve "Türkiye" üzerinde izlediği, izleyeceği siyasalarının özünde, vurgulanan "çalışma" ve o çalışma ışığında netleşen "derin siyasa" vardır.

Çin'in, Suriye olayında, Rusya ile birlikte Baas Partisi yönetimi yanında yer almasının bir nedeni, Suriye'nin Doğu Akdeniz'de Çin'in, dolaylı biçimde de Rusya'nın "kale"si olması ise…

Bir diğer nedeni, Türkiye'de işbaşındaki AKP hükümetin Suriye siyasasıdır.

.

Yıllarca Çin için "Uyuyan dev" denilmiştir, kitleler kandırılmıştır.
Oysa…

Çin, tarihinin hiç döneminde "uyuyan" olmamıştır; "uyanık" olmuştur.

Ne var ki…

Çin, "uyanıklığını" dışa hiç vurmamıştır, hep "uyuyor" görünmüştür; aslında "uyuyor" görünerek, herkesi uyutmuştur.

.

İngiltere'yi Hindistan'da, ABD'yi ve Rusya'yı Afganistan'da yenilgiye uğratan Çin'dir.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasını ABD ile birlikte sağlayan gene Çin'dir.

Çin, Sovyetler Birliği ile çatışır olmuştur.
Sovyetler Birliği de Çin'i "sosyal faşist" sözcükleri ile tanımlamış ve tanımını, dünyada etkin kılmıştır.

Bugün Rusya, Çin'in gölgesindedir.

Rusya üzerinde ABD gölgesinden Çin haberlidir, "ana kumanda"nın kendinde olmasından ötürü tedirgin değil, rahattır.
Ayrıca…

ABD gölgesinin Rusya üzerinde gezinmesi durumundan da yararlanmaktadır.

.

Gelecekte emperyalizmi ve emperyalistleri "evcilleştirerek" kendi içinde barındıracak Çin'i, en güzel, Rus yazar Grigoriy Petrov, "Beyaz Zambaklar Ülkesinde" adlı romanda (sayfa 186 ve 187), Papaz Luka Makdonald ağzıyla anlatıyor, tanımlıyor.
Şöyle:

"Ben Çin'de de bulundum" şeklinde yazıyordu Makdonald.
"Çinlilerin yaşamlarını da, gönüllerini de, dikkatlice inceleme olanağı buldum.
İlginç, esrarengiz ve korkunç bir halk!

Halk pratikte ateist.

İnanç olarak ateist değiller ve Tanrı'nın fikirlerini inkar etmiyorlar: Çok fazla tanrıları var.
Onların huzurunda eğiliyorlar.
Fakat onlarda Tanrı hissi yok.
Kalplerinde Tanrı'ya ihtiyaç duygusu yok.
Sanki mükemmel yapılmış araba gibiler, ruhla değil de, buharla, elektrikle, rüzgarla çalışan.

Vatanlarını seviyorlar, fakat her İstanbul köpeğinin kendi sokağını sevdiği hayvan sevgisiyle sevişiyorlar.
Ormandaki kurdun kendi inini sevdiği gibi.

Kendi ailelerini, kendi halkını da bu hayvan sevgisiyle seviyorlar.
Fakat bunlar kabadır, içgüdüseldir, kendiliğindendir.
Hiçbir şeyde ruh yoktur."

.

AKP çoğunluklu Kamutay'ın (Meclis'in) ve o Kamutay'ın içinden çıkan AKP hükümetinin, sunduğum anlatı ve tanımdan, "Uyanık Dev Çin" anlayacağını, analiz edebileceğini zerrece sanmıyorum.

Onlar, emperyalizme ve emperyalistlere kul köle olacak, hizmetkârlık yapacak "itaatkâr nesil" yetiştirmekle meşguller.

Onların, Çin'e karşı siyasa üretmeleri, geliştirmeleri, yaşama geçirmeleri olası mı...
.

Çin, yeryüzünde, yüzyıllar boyunca en inandırıcı biçimde, "uyur görünürken uyanık olan; uyanıkken de uyur görünen tek dev ülkedir.

Çin gerçeğini en erken kavrayan ise dünya lideri Kemal Atatürk'tür.

Kemal Atatürk, onun için "Turancılık akımı"na karşı çıkmıştır; ülkesini ve halkını, "uyanık dev Çin"den uzak tutmuştur.

Ata'mın manevi huzurunda, bir defa daha gururla ve saygıyla eğiliyorum.
O'nun izinde olduğum için övünüyor, onur duyuyorum...

bakikarakol@hotmail.com

a45UyF587661-201306211606-15
^^^^^ - vvvvv

--

zaryop:jaro

Cahil kimsenin yaninda, kitap gibi sessiz ol.

MEVLANA
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder