17 Haziran 2013 Pazartesi

15-Mustafa Mutlu: Bunun adı faşizmdir!

Mustafa Mutlu: Bunun adı faşizmdir!

17 Haziran 2013

Beş yaşındaki çocukların olduğu parka gaz bombası atıldı; bunun adı faşizmdir.

Yetmişindeki kadına copla vuruldu; bunun adı faşizmdir.

TOMA'lar, bir tişört-bir pantolonla önlerine dikilen gençlerin üzerine yürüdü; bunun adı faşizmdir.

Pasif direniş yapan insanları yerlerinden söküp atmak için kullandıkları basınçlı suyun içine, bidon bidon kimyasal madde koydular; bunun adı faşizmdir.

İstanbul'un göbeğindeki beş yıldızlı Divan Oteli'ne sığınan direnişçileri topluca katletmek için, oteli basıp gaz bombası attılar; bunun adı faşizmdir.

Yaralılara yardım eden iş yerlerini tek tek belirleyip bastılar.
Sahiplerini veya işletmecilerini gözaltına aldılar; bunun adı faşizmdir.

Ettikleri Hipokrat yemininin hakkını vermek için yaralıların imdadına koşan beyaz gömlekli doktorları, ellerini arkadan kelepçeleyerek götürdüler; bunun adı faşizmdir.

Cihangir'deki Alman Hastanesi'nin bile bahçesine gaz bombası attılar, hastanede yatmakta olan ölümcül hastaların hayatlarıyla oynadılar; bunun adı faşizmdir.

Savaş etiğini bile ayaklarının altına aldılar; bunun adı faşizmdir.

"Direnişçi kovalıyoruz" diyerek, Şişli ile Mecidiyeköy arasındaki Cevahir Alışveriş Merkezi'ne baskın yaptılar ve düne kadar olan biteni izlemekle yetinen vatandaşları bile çileden çıkartıp slogan attırdılar; bunun adı faşizmdir.

Tek tek ev basıp "cadı avı" başlattılar; bunun adı faşizmdir.

Yol kesip araçları durdurdular, tiplerini beğenmedikleri insanları alıp içeri attılar; bunun adı faşizmdir.

Ankara'da öldürdükleri Ethem Sarısülük isimli genç için, olay yerinde saygı duruşunda bulunulmasına izin vermediler.
Acılı yakınlarını gazlarıyla zehirleyip kimyasallı sularıyla ıslattılar; bunun adı faşizmdir.

Twitter'da ve Facebook'ta kendilerini eleştiren herkesi yakalayıp cezalandırmak için "bilişimci ordusu" çalıştırmaya başladılar; bunun adı faşizmdir.

Binlerce vatandaşı yaralayıp "160 polis, 44 gösterici yaralı" diye demeç verdiler; bunun adı faşizmdir.

"Taksim'e çıkan herkes şu saatten sonra teröristtir" diye açıklama yaptılar; bunun adı faşizmdir.

Düzenledikleri mitingde başka bir partinin (MHP) bayraklarını açtırıp, o partinin üyeleri kendilerini destekliyormuş gibi bir hava yaratmak istediler; bunun adı faşizmdir.

"Camide içki içtiler", "Başı örtülü kadını yerlerde sürüklediler" diye asılsız haber üreterek; bu haberlerle dini duyarlılıkları yüksek vatandaşlarımızı kandırdılar; bunun adı faşizmdir.

Yıllarca "Asker siyasete karışamaz" diyerek, yurtsever askerleri cezaevine tıktılar.
Ancak başları sıkışınca jandarmayı Taksim'e çıkarıp halkla karşı karşıya getirdiler.
Askeri siyasi amaçlarına alet ettiler.
Bunun adı faşizmdir.

Ve…

Faşizm, bir insanlık suçudur!

Bugün bize tüm bunları yaşatan siyasetçiler ve bürokratlar ile onların "kanunsuz emir"lerini hayata geçirmekte tereddüt etmeyen emniyet güçleri; elbette bu suçun cezasını…

ÇE-KE-CEK-TİR!

Kıyas!))

Başbakan dün Kazlıçeşme'de gövde gösterisi yaptı…

Bazı yandaşları da Taksim direnişçileriyle; kendi mitinglerine katılan halkı kıyaslamaya kalkıştı!

Böyle bir kıyaslama yapılamaz:

Taksim direnişçileri; hiçbir siyasi örgüt adına yola çıkmış değil!

AKP mitinglerine katılanların tamamına yakını partili…

Taksim direnişçileri; baskıya isyana ediyor.

AKP'liler kurdukları baskıyı savunuyor.

Ve en önemlisi…

AKP'lilerin hemen hepsinin kafasında bir soru işareti var…

Taksim direnişçileri ise hayatlarında olmadıkları kadar kendilerinden ve yaptıklarından emin…

Yani; elmayla armut kıyaslanmaz kardeşim!

GÜNÜN SORUSU

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu polisin direnişçilere sıktığı büyük yanmalara ve kızarıklıklara neden olan basınçlı suyun içinde kimyasal madde değil "ilaç" olduğunu söyledi.

Bir: İlaç da bir kimyasal değil mi?
İki: Bu ilaç hangi hastalığa iyi geliyor?
Üç: Operasyonları Sağlık Bakanı mı yönetiyor?

Benim polisim değil!

Canımız, malımız polise emanettir.
Bizi kötülüklerden o korur!

Başımıza kötü bir iş geldiyse, uzanan ilk yardım eli ona aittir.

Haksızlığa uğradıysak, onun adalet anlayışına güveniriz.

Yüz binlerce kişilik polis ordusuna bu yüzden maaş öderiz.

Bizi dayaktan, şiddetten, kötülükten korusun diye…

Bugünkü polis ise bırakın bizi bunlardan korumayı; tam tersine dayak atıyor, şiddetin yaratıcısı oluyor, kötülük yayıyor!

Ben bu polise güvenmiyorum.

Ve hatta bir adım daha ileri gidip, "Bu polis, artık benim polisim değil" diye haykırıyorum.

Bu yüzden de ödediğim vergiden maaş aldığı hâlde benim hiçbir suç işlemeyen çocuklarıma şiddet uygulayan polise…

Hakkımı helal etmiyorum!

Bu da böyle biline!

VATAN

a45UyF587661-201306170916-15
^^^^^ - vvvvv

--

zaryop:jaro

Yuvanda sicak bir ortam yaratmak icin elinden geleni yap.

Anonim Nasihat
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder