4 Haziran 2016 Cumartesi

Erdal Akalın: Darwin Kuramı ve Harun Yahya!..

 


Erdal Akalın: Darwin Kuramı ve Harun Yahya!..

25.04.2016

Canlı yaşamını bizlere anlatan en özlü ve bilimsel eseri 1859 yılında Charles Darwin yazmıştır. Kısaca "Türlerin Kökeni" ismi ile biliyoruz bu kitabı.

Benzeri kuramlar bu eserin yazılmasını takiben oldukça hızlı gelmiştir. Ancak verilerin sağlamlığı ve Darwin tarafından bizzat elde edilen tür örnekleri dikkate alınınca, adına "Evrim Teorisi" denen bu kuramın tartışılmaz boyutta doğru olduğu kabul ediliyor. Biyoloji ile ilgilenen bilim insanlarının % 99'u ve tüm bilim insanlarının % 90'ı Darwin ile aynı fikirdedirler.

Bizim ülkemize gelince, en baba bilim kurulumuz sayılması gereken TÜBİTAK, Evrim Kuramı'na inanmamaktadır, üstelik kendi raflarından bile atmış bulunuyorlar. Yetmedi, Harun Yahya mahlasını kullanan Adnan Oktar'ın (hoca bile diyorlar ya!) uyduruk Yaradılış Atlası'nı okullara tavsiye ediyorlar.

Darwin, Türlerin Kökeni adlı kitabı ile genetik bilimi adına da bir meşale yakmıştır. Kendisini izleyen bilim insanları canlı türlerinin genetik kodlarını tetkik ederek aslında Evrim Kuramı'na olumlu destekler vermekte gecikmemişlerdir.

Darwin'in Kuramı incelenince beş ana başlık dikkati çeker. Ki, bu bilgileri Douglas Futuyma bize Evolution Dergisi içeriğinde özetlemiş bulunuyor.

Darwin, bir türün soy hattının zaman içerisinde değişimini kanıtlamıştır. Bunu yapmak için türlerin geçmişte olabilecek benzerlerinin örneklerini elde etmeye çabalamış ve uzun süren dünya seyahati sırasında olumlu veriler elde etmiştir.

Darwin'in ikinci adımı ise ilginçtir; canlıların ortak bir atadan türedikleri inancını bizlerle paylaşmaktadır. Örneğin; bir papatyanın 2.5 milyar önce ki tür atasını saptarken, neandertallerin ortak atasının 500.000 yıl önceye uzandığını anlamış ve kanıtlamıştır. Şempanze ve insanların ilk atalarının ise 6 milyon yıl öncesine dayanan bir gelişme çizgisi olduğu kanısındadır.

Evrim Kuramı, canlıların yeni türlerinin oluşmasında ani ve hızlı sıçramalar olmadığını ve türlerin basit ve hatta küçük adımlar atarak bir adaptasyon süreci geçirerek günümüze kadar ulaşabildiklerine inanmaktadır.

Türlerin gelişmesi sırasında karakter değişiklikleri de olduğunu ve bunun adına mutasyon dediğimiz farklılaşmalar yolu ile olduğunu kabulleniyor. Malum, mutasyon yeni yavrunun ana baba türünden bazı farklılıklar içermesi olgusudur.

Evrim Kuramı'nın en çarpıcı gerçeği, türler gelişirken ortaya çıkan farklıların, yani mutasyon olgusunun yeni yavru için bazen avantaj, bazen ise dezavantaj olabileceği yaklaşımıdır. Yeni farklılıkları avantaj olarak kullanabilen yeni canlı yaşama tutunurken, dezavantajlı konuma indirgenen yavru türü ortamdan silinmektedir. Bunu, Doğal Seçilim olarak isimlendiriyor Darwin. Herhalde Evrim Kuramı'nın ana çekirdeği burası olsa gerektir.

***

Gelelim Yaradılış Atlası isimli lüks basımlı kitaba!

Adını Adnan Oktar diye bildiğimiz ve bazı çevrelerce kendisine 'hoca' titri yakıştırılan zat, dinin skolâstik kavramına bağlı kalarak Darwin Kuramı karşıtı bir insan evrimi haritası yaratmıştır. Burada insan yaşamı din kitaplarına bağımlı kılınarak özellikle Âdem ve Havva kökeni ile başlatılmıştır.

Harun Yahya mahlasını kullanan Adnan Oktar'a göre dünyada varlıkları bulunan tüm fosiller bile doğrudan Tanrısal güçle yaratılmışlardır. Belli ki; bırakın biyolojiyi, genetik adlı bir bilim olduğundan da habersizdir (Adnan Oktar'ın mahlası olarak seçtiği ilk ad olan Harun ismi, Hz. Musa'nın kardeşidir ve Yahya ise Hz. İsa'yı vaftiz ederek ilk inananı olan Vaftizci Yahya'dan gelir).

Bilim Araştırma Vakfı fahri başkanı sayılan Adnan Oktar'ın Yaratılış Atlası kitabı sadece yurt içinde değil, yurt dışı alanlara da servis edilmiştir. O denli tepki çekmiştir ki, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından "Eğitimde Yaratılışçılık Tehlikesi" kalıbına sokularak okullarda okutulması protesto edilmiştir. Fransa Milli Eğitim Bakanlığı da okullara sokularak ders olarak okutulmasını yasaklamıştır.

Bir din bilimci olan Richard Dawkins ise kitapla ilgilendikten ve inceledikten sonra şöyle bir yorum yapmıştır; "İslamiyet, sahte bir bilimsel tema ile yanlışa sürüklenmektedir!".

Ben, tüm bunlara karşı Adnan Oktar'a sempati duymaktayım. Özellikle Vatan ve Milliyet gazeteleri sayesinde erişebildiğim bazı görüntüler sonrası, Harun Yahya'nın kadınlara nasıl bir evrim sunarak onları 'kedicikler' haline döndürmekte olmasına hayranım. Hatta yaşım uygun olabilse, Adnan Oktar'ın yakın çevresine nasıl katılabilirim diye düşündüğüm zamanlar bile olmamıştır diyemem!

Buna inanmak isteyenlere saygı duyabilirim. Ancak TÜBİTAK gibi bir bilim kurumunun insan gelişimini sadece Yaradılış Atlası ile özdeşleştirerek Evrim Kuramı'nı yok sayabilmesini anlamakta zorluk çekerim.

Tüm bu yaklaşımlarıma karşın, Vatan ve Milliyet Gazeteleri yayın yönetmenlerine en derin muhabbetlerimi sunuyorum. Var olsunlar, bizi zinhar kediciklerden mahrum etmemek konusunda daima özgürce davransınlar. Zaten yazılacak başka konu var mı ki ayağına çelme takılmış ülkemizde!..

Kıssadan hisse: "Özgür medya, iyi veya kötü olabilir. Ama özgür olmayan medya daima kötüdür!" (Albert Camus).

Erdal Akalın (25.04.2016)

 
a45UyF587661-160425134140 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/06/04  10:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder