22 Haziran 2016 Çarşamba

25 yıllık öğretmen Nazif Ay kitapları gerekçe gösterilerek kovuldu

 


25 yıllık öğretmen Nazif Ay kitapları gerekçe gösterilerek kovuldu

İTÜ'de tarihi skandal


Deccal Dindarmış ve Mehdi Mesih kitaplarının yazarı, 25 yıllık öğretmen Nazif Ay'ın, yazdığı kitaplar ve katıldığı TV programları gerekçe gösterilerek işine son verildi. Nazif Ay, AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı İslam içinden eleştiren çalışmalarıyla biliniyor.

İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Özel Dr. Natuk Birkan Ortaokulu'nda 1 yıldır Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği yapan, Kelam Anabilim Dalın'da master yapmış olan Nazif Ay'ın işine son verilirken, hakkında İTÜ rektörlüğünce de disiplin soruşturması açıldı.

Gerekçe olarak, Nazif Ay'ın Kaynak Yayınları'nca yayımlanan Deccal Dindarmış ve Mehdi Mesih kitapları, görsel medya üzerinden yaptığı röportajlar, katıldığı TV programları, kitap tanıtımlarında yaptığı konuşmalarla "bir parti lehine ve aleyhine fiilen faaliyette bulunması" gösterildi. Nazif Ay'ın hangi parti lehine veya aleyhine faaliyette bulunduğu ise belirtilmedi.

Nazif Ay'ın açılan soruşturmaya karşı Okul Müdürlüğü'ne verdiği savunmasının satır başları şu şekilde:

"- Anayasanın 26. Maddesinde karşılığını bulan "İfade Özgürlüğü" kapsamında eleştiri, kanaat, inanç ve düşüncemi açıklama ve yayma hakkımı kullandım. Bu hakkı kullanırken; millî güvenlik ve kamu düzenini bozan aykırı fiil işlemedim, genel sağlığı ve genel ahlâkı bozmadım veya ihlal etmedim, başkalarının özel yaşamına veya şahsına müdahale edip sırlarını ifşa etmedim, ayrımcılık ya da düşmanlık veya kin veyahut nefret savunuculuğu yapmadım.

- Okul idaresi, öğrencilerim, çalışma arkadaşlarım ve öğrenci velileri benden oldukça memnundur. Bu hususu müdürümüz Sayın Zeynep Akbaba önceki soruşturmayı yapan müfettişlere belirtmiştir.

- Üstelik okul içerisinde yapılan performans değerlendirmesinde en iyi notu alan öğretmenlerden biri oldum. Hiçbir sınıfta hiçbir öğrencime ne kitaplarımı duyurdum veya övdüm ne de siyasi bir düşünce aktarmaya çalıştım.

- Akademik olarak Kelam Ana Bilim Dalı'nda master yapmış birisi olarak ömrüm tüm dinî yapıları incelemekle geçti. Cemaat, tarikat ve dinci politika yandaşı radikal grupların nasıl bir anlayışa sahip olduklarının yanında ne gibi sapkın inanç ve kanaatlere sahip bulunduklarına da şahit oldum. İyi bildiğim yapı ve oluşumları en iyi ben anlatabilirdim ve anlatıyorum da.

- Amerika'da yerleşen veya Türkiye'de kamplaşan mafyatik, ayrımcı cemaatlerin adamı olmadığım gibi, dince kutsal sayılan hisleri kullanarak maddi veya manevi hırsızlık ve talan yapan partilerin gönüldaşı da değilim. Özgürüm ve özgür kalmaya devam edeceğim. Gözümü hiçbir şey korkutamaz."

Sinan Acıoğlu

Odatv.com



a45UyF587661-160622145044 Oraj Poyraz At Neomailbox.net cimcime@neomailbox.ch
2016/06/22  19:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 



--

Vide supra
Daha yukarsini gor.

Latin Atasozu

Peygamber e, Allah in yerleri ve gogu yaratmadan once nerede oldugu soruldu.
Peygamber; Bir bulut icerisinde idi; ustu hava, alti hava idi.
dedi.

Hanbel 4/11

Kur an daki Celiskiler Ve Nedenleri (4)
Kur an da Celiski Olmadigini, Celiskili Bir Mantikla One Surme Kurnazligi!

Fransizlar, Le coeur a sa raison, que la raison ne connait pas! derler ki, Kalbin kendine ozgu bir mantigi vardir ki, mantik dahi onu tanimaz anlamindadir. Kur an da celisme bulunmadigi iddiasina sarilan Islamcilar, hani sanki bu yukaridaki formulu dogrularcasma, kalp denen organin iyi ve kotu yonde belli bir gorus ve bilgilere sahip oldugunu, bu gorus ve bilgilerin oraya Tanri tarafindan kondugunu ve iste kalbin bunlardan birine dogru egilim gostermesiyle, kisinin dogru yola ya da aksine sapikliga suruklendigini soylerler. Hani sanki kalp denen sey, aklin gorevini ustlenmis gibidir ve bu niteligiyle iyi ya da kotu olandan birini secmektedir ya da akil denen sey, insandaki bes duyunun algilarinin varip dayandigi algilama yolunu aydinlatmaktadir.(1)

Seriatcilar, bu gorusu acikliga kavusturmak amaciyla, Enam Suresi nin 125. ayetini ornek alirlar. Bircok kez belirttigimiz gibi, bu ayet aynen soyledir:

Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini Islamiyete acar. Kimi de saptirmak isterse, goge yukseliyormus gibi kalbini dar ve $ikintili kilar. Allah inanmayanlari, kufur batakliginda birakir (Enam Suresi, ayet 125).

Dikkat edilecegi gibi, bu ayetin tumceleri celismeyle doludur: Tanri, diledigini Musluman, diledigini de saptirip kafir yapiyor ve kafir yaptigini kufur batakligina sokuyor! Yani kisiyi kafir yapan da Tanri dir, kafir dirler diye kufur batakliginda birakan da odur. Ve iste bu celismeyi ortbas edebilmek icin, Fahruddin Razi gibi yorumcular soyle derler: Tanri insanin kalbinde, hem iman m iyi hem de imansizligin kotu bir sey olduguna dair gorus ve bilgiler yaratir. Bu ikisinden birini secmek kalbin isidir. Daha baska bir deyimle, Tanri, insanda iman olmasini murat ettigi zaman, onun kalbinde buna iliskin egilim olusturup guclendirir. Tersini murat ettigi zaman da tersini yapar . (2) Ve iste guya kalp, bu iki egilimden dogru olani, yani Islama yonelik olani sectigi zaman, kendi yararina is gormus olur; aksini yaptigi zaman ise, kendisi icin kotu olur. Daha baska bir deyimle, Islamcilara gore, eger kalp gecerli bir akla sahipse iman yolunu secer; sahip degilse, Tanri nin gosterdigini anlayamayacagi icin inanmaz . Soylemeye gerek yoktur ki, butun bu laf cambazliklarinin altinda, kalbin kendine gore ve kendisinin de anlayamayacagi bir mantigi bulundugu safsatalari yatar. Daha baska bir deyimle, seriatcilar, Kur an da celiski olmadigini, celiskili bir mantikla kanitlama yolunu secmislerdir. Enam Suresi nin yukaridaki ayeti vesilesiyle one surdukleri goruslerin safsata oldugunu ortaya koyan olaylar vardir ki, bunlardan biri, ilerideki sayfalarda ele alacagimiz Ebu Talib olayidir. Cunku, Islam kaynaklarinin bildirmesine gore, bu ayet, Ebu Talib le ilgili olarak, daha dogrusu onun olumu sirasinda konmustur. Daha once deginmis olmakla beraber tekrar belirtelim ki, Ebu Talib, Muhammed in amcalarindan biri olup, onu kendi oglu gibi yetistiren bir kimseydi. Kureys in ileri gelenlerinden biri oldugu icin, Muhammed onu Musluman yapmak icin cok ugrasmistir. Ebu Talib olum dosegindeyken, onun basucuna giderek Musluman olmasi icin cok yalvarmis, fakat basari saglayamamistir. Saglayamayinca, cevresindekilere karsi kendisini temize cikarmak uzere sorumlulugu Tanri ya yuklemis ve Tanri diledigini Islama sokar, diledigini sokmaz seklindeki ayeti Kur an a yerlestirmistir. Yani demek istemistir ki, Ebu Talib in Islam olmadan olmesini Tanri istemistir! Bu dogrultuda olmak uzere Kur an a. koydugu ayetler arasinda, Tanri nin iman denen seyi insanin kalbine suslu (sevimli) bir sekilde yerlestirip, onu insana sevdirdigini (ornegin, Mucadele Suresi, ayet 22) ya da aksini yapip insanlarin kalplerini muhurledigini, kulaklarini perdeledigini (Bakara Suresi, ayet 6-7; Nahl Suresi, ayet 106-109; Casiye Suresi, ayet 23 vd...) ve Ey Muhammed! Tanri dilese nenin kalbini de muhurler... (Sura Suresi, ayet 24) dedigini yansitanlar vardir. ote yandan, yine Muhammed in soylemesine gore, Tanri, diledigini dogru yola soktugunu anlatmak uzere soyle demistir:

(Ey Muhammed!... (Taun) seni yetim bulup barindirmadi mi? Sasirmis bulup da yol gostermedi mi? Seni fakir bulup zengin etmedi mi?.. (Duha Suresi, ayet 6-8).

Yine bunun gibi, Tanri, iman etmek konusunda tereddut eden kimseleri, diledigi zaman inandirma yoluna gitmistir. Ornegin, Kur an da Ibrahim in, Tanri ya inanmak konusunda tereddut gosterdigi, tereddudunu gidermek icin ondan oluleri nasil dirilttigini bana goster! .diye mucize bekledigi, bunun uzerine Tanri nin, (Sen) Bana inanmadin mi? demekle beraber mucize gosterme yoluna gittigi yazilidir (Bakara Suresi, ayet 260). Yine bunun gibi Isa nin havarilerinin de, Tanri ya inanabilmek icin, Ey Meryem oglu Isa, Rabbin bize gokten donatilmis bir sofra indirebilir mi? diye Tanri dan mucize bekledikleri ve Tanri nin da onlari inandirmak icin gokten sofra indirdigi yazilidir (Maide Suresi, ayet 111-115).

Muhammed in Kur an olarak ve Kur an olmayarak ortaya koydugu yukaridakilere benzer hukumlerden anlasilan su ki, kisileri diledigi gibi dogru yola sokan ya da saptiran ne akildir ne de kalptir; sadece ve sadece Tanri dir. Ve Tanri, yine Muhammed in soylemesine gore, dogru yola soktuklarini mukafatlandirmakta, saptirdiklarini da azaba sokmaktadir. Nereden geliyor bu celiski? diye sorulacak olursa, cevabini asagida ozetleyecegiz.

Dipnotlar;

1) Bu konuda bkz. Turan Dursun, Kur an An$iklopedisi. Kaynak Yayinlan, Istanbul, 1994, c.l,s.295

2)Fahruddin Razi den bu alinti icin bkz. Turan Dursun, Kur an An$iklopedisi. Kaynak Yayinlari, istanbul,1994, c.l, s.308.
https://kuranelestirisi.wordpress.com/2011/11/25/kurandaki-celiskiler-ve-nedenleri-4/


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder