17 Haziran 2016 Cuma

Foreign Policy: Erdoğan sorunu gittikçe kötüleşiyor, hesaplaşma yakın

Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) Amerikan menfaatleri için giderek artan oranda bir tehdit haline geliyormuş.
Bunun bizim açımızdan olumlu sayılabilecek iki üç zayıf sebebi varsa da, bizim için olumsuz değil felaket sayılabilecek birkaç da gerekçe sıralanmış.

Neymiş efendim, RTE PYD'yi Irak Kürdistan'ı gibi bir ittifak unsuru olarak değil de tehdit olarak tarif ediyormuş.
İşte zurnanın zırt dediği nokta budur.
Bu RTE söylüyor diye karşı çıkacağımız bir laf değildir.

Kiii, ben doğrusu RTE'nın açık ve net bir şekilde böyle bir mücadelenin içinde olduğunu da düşünmüyorum.
O sadece anı ve kellesini kurtarmak için dansözlükler yapmanın peşinde olan bir kifayetsiz muhteristir.

Hatta, sadece Suriye değil, Irak da da Amerika'yla ve isyancılarla aynı şekilde yüzleşmemiz şarttır.
Irak'ın isyancı Kürtlerine verilen desteği de olumlu görmediğimi, gerek Barzani, gerek Talabaniye verilen desteğin hemen çekilmesi gerektiğini de söylüyorum.
Kuzey Irak'la doğrudan yapılan her türlü ticaret derhal kesilmeli.

Bizi Kuzey Irak'la doğrudan ticarete zorlayan Amerikan hükumetidir.
Bizi Kuzey Irak'ın Türkmen bölgelerinden ve buralardaki sınır kapılarından değil de, Kürt bölgeleri üzerinden Irak'a ticaret yapmaya zorlayan da Amerikan hükumetidir.

Türk hükumetleri burnuna halka takılmış ayı gibi oynatılmayı artık bırakmalı.
Irak ile kurulacak her türlü ilişki merkez Irak hükumetinin kontrolü ve izni altında olmalı.
Kürtler, Türkmenler ve diğer herkes bunun böyle olduğunu açıkça görmeli.
Petrol ticareti ve diğer bütün her türlü ticaretin aslan payını merkez hükumetle paylaşmak esas olmalı.
Eğer federe hükumetler ve ABD buna razı olmazlarsa ticaretin durduğunu görmeli.
Bu gerek Irak gerekse Suriye'de üniter yapıyı ve merkez hükumetlerle dostane ilişkileri sağlayacak temel stratejidir.
Amerikanın bölgeden ittiredilmesinin başka da bir yolu yoktur.

  • Türkiye komşularının üniter yapısını desteklemek zorundadır.
  • Elbette sadece PYD değil, Talabani ve Barzani'yi de desteklemekten uzak durmalıdır.
  • Ve bunu sağlamak için komşularının üniter yapısını korumaktan fayda umduğunu düşündüğü İran ve Rusya ile en azından komşularının bütünlüğü konusunda ittifak etmelidir.
  • Ve yine bunu sağlamak için komşularını bölmek yönünde çaba harcayan bütün batılı ortalarına bölgedeki çabalarına ket vurmak ve çabalarını başarısız kılmak konusunda muhalefet etmelidir.

Saygılar.

Oraj POYRAZ  L2fSIJNoA0xfSNxA


Foreign Policy: Erdoğan sorunu gittikçe kötüleşiyor, hesaplaşma yakın

ABD'nin önemli düşünce kuruluşlarından Foreign Policy'de, "Erdoğan sorunu"nun gittikçe büyüdüğü savunularak, ABD'nin kendi çıkarlarını korumak için Erdoğan'ın verdiği zararı azaltmaya hazırlanması gerektiği vurgulandı.

Dış Haberler

Cuma, 17 Haziran 2016 13:34

ABD medyasında ve düşünce kuruluşlarında bir süredir azalan Erdoğan karşıtı yazıları üst perdeden tekrar başlandı.

Foreign Policy için yazan John Hannah, "Erdoğan gibi bir sorunu nasıl çözersiniz?" diye sordu. Hannah, oğul Bush'un ilk döneminde Başkan Yardımcısı olan Dick Cheney'in, Ortadoğu'dan sorumlu ulusal güvenlik danışmanıydı. İkinci Bush döneminde Hannah, terfi ederek Başkan Yardımcısı'nın ulusal güvenlik danışmanı oldu.

Türkiye'nin "despotizm, terör, iç savaş, başarısız devlet (failed state) ve zorla parçalanma" gibi seçeneklere doğru gittiğini savunan Hannah, ABD'deki siyaset yapıcılarının, "Gittikçe kötüleşen bir NATO müttefiki ile ne yaparsınız?" sorusuna cevap vermesi gerektiğini söyledi.

Ahmet Davutoğlu'nun görevi bırakmasını, Türkiye'nin bir tek adam yönetimine gidişinin işaretlerinden sayan yazar, Davutoğlu'nun yüzde 90 oranında Erdoğan'ın gündemini takip ettiğini söyleyen Aykan Erdemir'e atıfta bulunarak, "Yeni Sultan yalnızca tam, yüzde 100 teslimiyet istiyor" dedi.

Kürt sorununda çatışmaların 90'lı yılların seviyesine döndüğünü, ancak artık bu çatışmaların dağlarda değil kentlerde yaşandığına ve sivil nüfusun daha fazla etkilendiğine dikkat çeken Hannah, Suriye'de de Erdoğan'ın PYD'yi Irak Kürdistanı gibi bir ittifak unsuru görmek yerine tehdit olarak tarif ettiğini yazdı.

Hannah, Erdoğan'ın bu nedenle, içinde IŞİD'in de bulunduğu Sünni cihatçılara yardım ettiğini söyledi.

Erdoğan'ın, Suriye'de cihatçılara yardım ederken Avrupa'yı da mültecilerle tehdit ettiğini belirten yazar, bunun ABD çıkarlarına daha büyük tehdit oluşturduğunu kaydetti.

"Erdoğan bir başarısızlık. Ancak aynı zamanda ABD çıkarları için büyüyen bir tehdit" diyen Hannah, Cumhurbaşkanı'nın siyasetinin NATO üyesi Türkiye'yi istikrarsızlaştırdığını savundu.

Erdoğan'ı durdurmak için tartışılanları sıralayan Hannah, bunlar arasında "AKP içinden kopan bir grubun merke sağ parti kurması, Gezi Parkı eylemlerine benzer kitle hareketi, askeri darbe" seçeneklerini sıraladı.

Öte yandan yazar, 17-25 Aralık soruşturmasına benzer ama daha büyük bir yolsuzluk skandalının da Erdoğan'ı sarsabileceğine dikkat çekti ve Rıza Sarraf soruşturmasını hatırlattı.

ABD'nin Erdoğan'a yönelik siyasetinde, İncirlik Üssü'ne alternatif arayışlarına girmenin önemli bir etkisi olacağını belirten yazar, Irak Kürdistanı, Ürdün ya da BAE'nin yeni üs için kullanılabileceğini ileri sürdü.

Yazının sonunda "Erdoğan sorunu gittikçe büyüyor, metastaz yapıyor" diyen Hannah, bunun ABD çıkarlarına yönelik daha büyük riskler ortaya çıkarttığını vurguladı.

Hannah yazısını şöyle bitirdi: "Er ya da geç, hesaplaşma zamanı gelecek gibi görünüyor. Birleşik Devletler şimdiden hasarı azaltmak için hazırlıklara başlamalı."

 
a45UyF587661-160617145947 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/06/17  21:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 


Bize gelince, bize verileni icten baglilikla dayanikli omuzlar ustune yalcin daglardan asariz. Yerleyecek olursak bize derler: evet hayat agir bir yuktur.
Oysa insanin kendisidir agir yuk olan. Omuzlarinda bir suru yabanci sey tasir da ondan. Deve gibi coker de bol bol bol yuk yukletir sirtina.

Boyle Buyurdu Zerdust - F. Nietzsche

Ayaklanma icin sebep yoktur.
Fransizlar bizim iyiligimizi istiyorlar.

Adana Valisi Abdurrahman in demeci - 05.11.1920

Kur an daki Celiskileri Goz Ardi Etme Cabalarinin Yeni Celiskilere Neden Olmasi

Muhammed in, Tanri dan geldi diyerek yerlestirdigi hukumlerin celiskili ya da birbirleriyle tutarsiz olmasi, bir aralik oylesine goze batar ve oylesine halkin tuhafina gider olmustur ki, gerek Araplar, gerek Yahudiler ve Hiristiyanlar onu alaya almislardir. Tanri nin asla hata yapmayacagini, Kur an i sil boz tahtasi haline sokmayacagini, celiskili hukumler koymayacagini soyleyerek, Muhammed i uydurmacilikla damgalayanlar olmustur. Onlarin bu sekilde konusmalarina karsi Muhammed, Kur an i uydurmadigina dair Tanri dan vahiy geldigini soyleyerek isin icinden siyrilmaya calismistir. Bu amacla Kur an koydugu ayetlerden biri soyledir:

Ey Muhammed sana, Kur an i kendiliginden uydurdu derler; de ki, Uydurdumsa sucu bana aittir ... (Hud Suresi, ayet 35).

Bunu yaparken, Kur an da, celiski bulunmadigini, cunku celiski ve tutarsizlik gibi seylerin insana ozgu olup, ancak insan yapisi kitaplarda (sozlerde) bulunabilecegini, oysa ki, Tanri dan sadir olan sozlerde boyle bir sey olamayacagini anlatmak uzere su ayeti koymustur:

(Eger Kur an) Tanri dan baska bir yerden gelseydi, onda birbirini tutmaz bircok (celisme) olurdu (Nisa Suresi, ayet 82).

Fakat, isi biraz daha saglama almak icin, ayetlerin zamana ve ihtiyaca gore Tanri tarafindan degistirildigini soyleyerek, celiskili gibi gorunen ayetlerin kaldirilmis oldugu kanisina yer vermistir. Nahl Suresi ne koydugu su ayeti okuyalim:

Bir ayetin yerini bir baska, ayetle degistirdigimizde -ki Allah indirdigini gayet iyi bilir onlar Muhammed e, Sen sadece uyduruyorsun derler. Hayir, oyle degildir (Nahl Suresi, ayet 101).

Bunu pekistirmek uzere de, Allah diledigini mahveder, diledigini birakir (Rad Suresi, ayet 39) seklindeki ayetleri ornek vermistir. Anlatmak istemistir ki, Tanri, her yarattigini diledigi gibi yok edebildigi gibi, diledigi ayetleri nesh eder , yani kaldirir ya da degistirip yerine bir baskasini koyar veya oldugu gibi birakir. Bu dogrultuda olmak uzere, Kur an koydugu ayetlerden bir digeri soyledir:

Herhangi bir ayetin hukmunu yururlukten kaldirir veya unut-tufursak, onun yerine daha hayirlisini veya benzetini getiririz... (Bakara Suresi, ayet 106).

Yani Tanri, koymus oldugu ayetlerden herhangi birini kaldirmak istedigi zaman, onun yerine daha iyisini , daha hayirlisini ya da benzerini koymakta oldugunu bildiriyor! Ancak, Muhammed, bu tur ayetleri one surerek Kur an da celiski olamazmis, yani Tanri celiskili hukum koymazmis kanisini yaratmaya calisirken, cok daha sakincali celiskilere neden olmustur. Bir yandan Tanri yi, Hic yanilmayan, din gununun sahibi olan, her seyin hakimi, ilim ve hikmetin kokeni, ebediyetler ve ezeliyetler boyunca hata islemez olan, her seyi en mukemmel bir sekilde onceden hesaplayan, her yaratigin kaderini daha dogmadan once deftere yazan olarak tanimlarken, yani Tanri nin asla yanilmaz, asla hata yapmaz, her seyi en mukemmel ve ek$iksiz, en hayirli sekliyle dusunur ve yapar oldugunu belirtirken, diger yandan bu ayni Tanri nin, her seyi en iyi sekliyle dusunemedigini, en isabetli sekilde karar veremedigini, hayirli hukmun ne oldugunu bilemedigini, hata isleyebildigim ve bundan dolayi koydugu ayetlerin hukmunu yururlukten kaldirip, yerine daha hayirlisini veya benzerini koydugunu soylemistir.

Tanri yi hem hata yapmaz hem de hata yapar sekilde, tanimlamakla yeni celiskilere sebebiyet vermistir. Fakat, Kur an in uydurma olmadigini ve celiskili hukumler kapsamadigini belirtmek amaciyla, Tanri dan vahiy geldigini soylemesine ve ornegin, (Eger Kur an) Tanri dan baska bir yerden gelseydi, onda birbirini tutmaz bircok (celisme) olurdu (Nisa Suresi, ayet 82) seklinde ayetler yerlestirmesine ragmen, Muhammed, halktan kisilerin kendisi hakkinda yalanci , uydurucu ya da meczub diye konusmalarini onleyememistir. Onleyebilmek icin, iyice guclenmeyi beklemistir. Nitekim, Medine ye gecip de, taraftarlarinin sayisinin arttigini ve giderek guclendigini gordugu an, kendi aleyhinde konusanlari kilic yoluyla susturmaktan geri kalmamistir. Yaratmis oldugu korku ve dehset havasi sayesinde, artik hic kimsenin kendisini uydurmacilikla ya da celiskili hukumler koymakla damgalamaya cesaret gosteremeyecegini dusunmustur.
https://kuranelestirisi.wordpress.com/2011/12/30/kurandaki-celiskileri-goz-ardi-etme-cabalarinin-yeni-celiskilere-neden-olmasi/


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder