Boğaz köprüsü linciyle ilgili olarak şunu söylemek isterim.
Linç haberi gerçektir.
Daha vahim ve elim olan şey, linç eyleminin polis nezaretinde gerçekleşmiş olmasıdır. Hatta daha da vahim ve elim olan, polis bizzat linç eylemine katılmıştır. Polis, askerin boğazın kesen mürtecinin suç ortağıdır. |
Evet, polis elinde kalın sopalarla yerde yatan askerleri döven kalabalığa nezaret etmiştir.
Kendilerini savunmak üzere ayağa kalkmaya teşebbüs eden askerleri engellemiş, dipçiklemiştir.
Kaçmaya yeltenenler, kendini savunmaya, ayağa kalkmaya yeltenenler olduğunda havaya ateş açmıştır.
Ben bunların vidolarını izledim.
Olayların en başından itibaren izledim.
Köprünün en başında sadece askerler varken izledim.
Sonra polisin birkaç yüz metre ötede tertip aldığı anların videoları izledim.
Sonra polisin ardında kümelenmiş birkaç yüz mürtecinin, yobazın uzaktan askerlere doğru silah attığı, küfrettiği videoları izledim.
Sonra üzerine ateş açılan askerin havaya ateş açtığını gördüm.
Açılan ateş sırasında kulağından vb hafif şekilde yaralanan silahlı çember sakallı mollaların ajitasyonlarını izledim.
Vurulan polis memurunu gördüm.
Saatler içerisinde polisin ardında biriken sarıklı, çember sakallı, palalı, pompalı tüfekli bir mürteci kalabalığın giderek askere doğru yaklaştığını, giderek daha sık aralıklarla polisle beraber ateş açtığını gördüm.
En sonunda asker teslim olmaya karar verdiğinde tek sıra olarak teslim olduğunda, polisin ardından koşarak askerleri kuşattığını gördüm.
Polisin ise askerleri ortada yere yatırdığını, elinde odunlar, palalar, pompalı tüfekler olan kalabağın yerde yatan askerleri kuşattığını gördüm.
Bazı mürtecilerin odun kırar gibi yerde yatan askerlerin kafasına elindeki kalın odun parçalarıyla vurduğunu gördüm.
Bazı askerlerin bilicini kaybettiğini öylece yerde savunmasız bayıldığını ve onlara yine de tekme atıldığını, başlarının üzerinde tepinildiğini gördüm.
Bazı askerlerin elleriyle kollarıyle kendilerini savunmak için ayağa kalkmaya çalıştığında yakında bulunan polislerin dipçiklediğini onların da darp edenlere katıldığını gördüm.
Polislerin sürekli olarak askerlere ana avrat, en ağır şekilde küfrettiği çok açık şekilde görülüyor ve duyuluyordu.
Polislerin askerleri darp etmekten geri durmadıkları da çok açık şekilde görülüyordu.
Polislerin linç girişiminde bulunanları durdurmak için en ufak bir gayreti yoktu.
Böyle bir gayreti olmadığı gibi kendini savunmak için çabalayanları engelliyordu.
İşte bu yüzden hükumet ve emniyet kaynakları bu olayı hiç yaşanmamış gibi göstermeye çalışmaktadır. Haberle ilgili yasaklamalar bu yüzdendir. Evet, polis Boğaz Köprüsü üzerinde teslim olan darbeci askerlere yönelik linç olayın aktif şekilde katılmıştır. |
Bunun videoları YouTube'de mevcuttur.
Bütün bu videoları bir bütünlük içerisinde izlemek mümkündür.
Şunu çok iyi bilmek gerekir.
Darbe bir suç olabilir, darbeciler de suçlu olabilir.
Ancak, Abdullah Öcalan'a gösterilen merhamet dahi bu insanlardan esirgenmiştir.
PKK militanlarına gösterilen adalet anlaşıyı dahi bu insanlardan esirgenmiştir.
Kantarın topuzunun kaçtığını kabul etmek.
Ve artık hizaya gelmek gerekir.
Saygılar.
Oraj POYRAZ L2fSIJNoA0xfSNxA
Bu fotoğrafı çeken gazeteci linçten zor kurtuldu: Askerden sonra sıra size gelecek
Hürriyet gazetesi foto muhabiri Selçuk Şamiloğlu, Boğaziçi Köprüsü'nde gözaltına alınan askerlerin saldırıya uğradığı anı fotoğraflarken, linç girişimine uğradı. Şamiloğlu, linç edilmek istendiği dehşet anlarını anlattı.
Yayınlanma tarihi: 18 Temmuz 2016 Pazartesi
Türkiye, 15 Temmuz gecesi kanlı bir darbe girişimine sahne oldu. Darbeci askerlerin kontrol altına almak istediği yerlerden biri de İstanbul'daki Boğaziçi Köprüsü'ydü. Köprüyü tutan askerler 16 Temmuz 2016 günü sabah saatlerinde teslim olmaya karar verdi.
Askerlerin, silahlarını bırakıp teslim olmasıyla birlikte, köprü çevresinde toplananlar linç girişiminde bulundu. Bu sırada olayları takip eden Hürriyet gazetesi muhabiri Selçuk Şamiloğlu da saldırıya uğrayan isimler arasındaydı.
Şamiloğlu, dehşet anlarını şu sözlerle anlattı:
"Sabah 05.30-06.00 sularıydı. Askerin Boğaziçi Köprüsü'nün Anadolu yakasında olduğunu, halkla çatıştığını duyunca Balmumcu'dan köprüye gittim. Herkes köprünün üstünde o tarafa doğru yürüyordu, ben de köprünün Avrupa ayağından Anadolu ayağına yürüdüm. Ancak oraya vardığımda ve oradaki öfkeli kalabalığı gördüğümde 'Keşke gelmeseydim' dedim. Polis, askerleri tutuklayıp çevik kuvvet otobüslerine bindirmişti. Yani ben gittiğimde asker zaten teslim olmuştu. Hatta köprüde yürüken bazı askerlerin polise ait Akrep tipi zırhlı bir aracın içinde olduğunu gördüm. O sırada kalabalık, aracın içerisindeki askerleri dışarı çıkarmak için aracı sallayıp devirmeye çalıştı. Çevik kuvvet polisine ait otobüslerdeki tutuklu askerleri tek tek dışarı çıkarıp dövüyor, tekmeliyorlardı. 'Bunları bize verin, vatan hainlerini öldüreceğiz' diye bağırıyorlardı. Gözleri dönmüş gibiydi."
'KÖPRÜDEN ATLAMAYI BİLE DÜŞÜNDÜM'
"Askerlerin indirilip dövülmesini ve linç girişimlerini çekiyordum. O sırada kalabalıktan birisi geldi, 'Sen kimsin?' dedi, 'Gazeteciyim' dedim. Fotoğraf makinemi gösterdim. Fotoğraf makinemi çekip aldı, sonra beni iteledi, sonra etraftaki herkes bana saldırmaya başladı. Birisi vurunca hepsi saldırdı. Gazeteci olduğumu öğrenince daha çok vurmaya başladılar. 'Askerlerden sonra sıra size gelecek' dediler. En az 15-20 kişi aynı anda beni dövüyordu. İki makinem vardı, birini parçaladılar. Polis ayırmaya çalışıyordu ama nafile, saldıran grubu polis de durduramadı. Ben darp edilirken bazıları 'Bunu köprüden atalım, kurtulalım' diyordu. Bunu duyunca köprüden kendim atlayayım diye düşündüm. Beni sürükledikleri son noktada bir askeri linç ediyorlardı, beni dövenler onu görünce o tarafa doğru gitti. O sırada bir polis beni bir nakliye kamyonuna bindirdi. Kamyoncuya 'Bunu buradan götür yoksa öldürecekler' dedi. Sonra kamyoncu beni hastaneye götürdü."
a45UyF587661-160718120148 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/07/18 12:20 2 65 adaletvekalkinma@yahoogroups.com
Dilini mahkum eden, sozlerine mahkum olmaktan kurtulur.
Risale-i Nur , Kuran in bir mucizesi oldugundan herseyde bir marifet penceresi acmistir.
Bu kitap, Kuran a ait bir sirri cozerek bir yillik bir isi bir saatte bitirecek duruma gelmistir...
Risale-i Nur, Musa peygamberin asasi gibi nereye degdiyse oradan su cikarmistir
Said-i Nursi nin Mesnevi-yi Nuriye adli yazisindan
Insani yaratmak mi Tanrinin buyuk hatasi;
tanriyi yaratmak mi insanin buyuk hatasi?
Friedrich Nietzs
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder