18 Temmuz 2016 Pazartesi

Rıfat Serdaroğlu: O RESME ÇOK İYİ BAKIN!

 


Rıfat Serdaroğlu: O RESME ÇOK İYİ BAKIN!

Emirle Boğaz Köprüsüne gönderilmiş, hiçbir şeyden haberi olmayan o zavallı askerin kafasını kesen, elindeki ile palaska ile o gariban çocukları döven o sakallı cani var ya, işte o resme iyi bakın…

Erdoğan Demokrasisinde, bu katil bir gün bile ceza almayacak!

Bu ve benzeri sapık katiller, Erdoğan'ın özlediği istediği ve planladığı düzende "İstanbul Din Polisi" olarak görev yapacaklar!

Senelerdir yazıyoruz, konuşuyoruz ama bazı çevreleri hala inandıramadık.

Bir kez daha ve açık-açık yazalım;

-Erdoğan hiçbir zaman gerçek anlamda bir DEMOKRAT olmamıştır, olmayacaktır.

-Kendi ağzıyla söylediği gibi, demokrasi onun için sadece bir araçtır.

-Erdoğan biat yani şartsız itaat ister. AKP'de Erdoğan'ın "ol" dediği olur, "olmasın" dediği olmaz. En hafif tartışmayı bile kabul etmeyen kafaya, demokrat diye saygı gösterenler, inananlar ya demokrasinin ve özgürlüğün ne olduğunu bilmiyorlardır, ya da kör cahil veya korkaklardır.

-Erdoğan Kadın-Erkek eşitliğine inanmaz. Eşitliği yaradılışa ters olarak gördüğünü kendisi söylemiştir.

-Erdoğan Kuvvetler Ayrılığı ilkesine inanmaz. Bu ilkeyi ayak bağı olarak gördüğünü kendisi söyler.

-Erdoğan Lâikliğe inanmaz. Defalarca bunu söylemiştir.

-Erdoğan Yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına da inanmaz. Yargı kararlarını tanımayacağını defalarca söylemiştir.

-Erdoğan Türk Milleti ve Türk Tarihi önünde ettiği yemini defalarca çiğnemiş, Anayasa ihlal suçunu onlarca kez işlemiştir.

Bu yazılan gerçeklerle ilgili yazılı belgeler benim arşivimde mevcut olduğu gibi, şu an dahi herkesin bu bilgi ve belgelere ulaşması mümkündür.

Şimdi kendi ağzıyla kendini bu kadar açık ve net olarak tarif eden birine hala "Demokrat" diyecek biri varsa, o kişiden "Diktatör" nasıl olur diye beni aydınlatmasını isteyeceğim…

Kendi altı tarafından esir alınan Orgeneral Akar, sözüm size;

Canı sana emanet edilmiş o askerin kesilmiş kafasını, büst yaptır ve masana koy! Türk Ordusunu ne hale getirdiğini her gün bir kez gör. Sorumluluklarını hatırla ve yapman gerekeni yap…

Başkumandan Erdoğan sözüm size;

Nasıl ki Mavi Marmara'da ölenlerin sorumlusu siz iseniz, nasıl ki PKK'lıların yaptığı siperlerde ölen asker ve polislerin sorumlusu sizseniz, 15 Temmuz gecesi ölen tüm insanlarımızın da en baştaki sorumlusu sizsiniz. Siz defalarca insanları sokağa ve meydanlara, darbecilere karşı çıkmaya çağırdınız! Türk Ordusunun genlerinde olan "Türk Milleti sevgisi" daha fazla kan dökülmesini önledi. Yapmanız gereken, meydanlara ve tankların üzerine sizin ve parti liderlerinin çıkması idi! Yeltsin kadar olamadınız!

Siz saklanmayı ve kendinizin yerine suçsuz-günahsız olan size inanmış insanların ölmesini istediniz! Bizlere hep iki gömleğiniz olduğunu söyleyip durdunuz; Düğün gömleği ve idamlık gömlek! Kimsenin burnunun kanamasını bile istemeyiz ama o ikinci gömlek nerede kaldı?

Eyy AKP'liler sözüm size;

"Millet sokakta ve meydanda idi! Demokrasiye ve bize sahip çıktık" diye övünmeyin. Meydanlara çıkanlar, AKP teşkilatlarının bir kısmı ve AKP'den yemlenenler idi. İstanbul'da AKP'li belediyelerde çalışan taşeron işçilerin sayısı, meydana çıkanların en az dört katıdır. İzmir'de sokağa çıkanlar 3-5 bin kişi idi. Yani Türk Milleti sokağa filan çıkmadı, sadece oynanan rezilliği seyretti.

Sokağa çıkmak, bizim yaptığımız gibi, Cumhuriyet Mitinglerinde milyonlarca çağdaş ve aydın insanın "Kızlı-Erkekli" meydanları doldurması ve kimsenin burnu dahi kanamadan, evlerine huzurla dönmeleri gibi olur…

Başkomutan kayıp, Genelkurmay Başkanı kayıp, Kuvvet Komutanları kayıp, Milletvekilleri TBMM binasının sığınağında kayıp, eee sonra gariban millete, "Hadi sokağa çıkın, demokrasiyi koruyun!"

Sıkıyorsa sizler sokağa çıkın beyler, sizler çıkın…


a45UyF587661-160718145638 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/07/18  15:20 2  65  adaletvekalkinma@yahoogroups.com


 



--

Cumhuriyet, dusuncesi hur, anlayisi hur, vicdani hur nesiller ister.

K.Ataturk

6 gunde yaratmak
KAF 38.
Andolsun biz, gokleri, yeri ve ikisi arasinda bulunanlari alti gunde yarattik.
Bize hicbir yorgunluk cokmedi.
FURKAN 59.gokleri, yeri ve ikisinin arasindakileri alti gunde yaratan, sonra ars a istiva eden (ona hukmeden) rahman dir.
Bunu bir bilene sor.
FUSSILLET 9.de ki: gercekten siz, yeri iki gunde yaratani inkar edip o na ortaklar mi kosuyorsunuz?
O, alemlerin rabbidir.
FUSSILLET 10.o, yeryuzune sabit daglar yerlestirdi.
Orada bereketler yaratti ve orada tam dort gunde isteyenler icin fark gozetmeden gidalar takdir etti.
FUSSILLET 12.boylece onlari, iki gunde yedi gok olarak yaratti ve her goge gorevini vahyetti.
Ve biz, yakin semayi kandillerle donattik, bozulmaktan da koruduk.
Iste bu, aziz, alim Allah in takdiridir.
BAKARA 117.(o), goklerin ve yerin essiz yaraticisidir.
Bir seyi dilediginde ona sadece ol! der, o da hemen oluverir.

Bir kisisel Tanri anlayisi benim ciddiye alamayacagim antropolojik bir kavramdir.
It seems to me that the idea of a personal God is an anthropological concept which I cannot take seriously.

Kaynak: Albert Einstein, 1947; from Banesh Hoffmann, Albert Einstein Creator and Rebel, New York: New American Library, 1972, p.95.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder