5 Mart 2019 Salı

AKİT TV'YE AÇILAN 'ZULÜM 1938'TE SON BULDU' DAVASINDA KARAR: KANUNDA SUÇ OLARAK TANIMLANMAMIŞ OLMASI NEDENİYLE BERAAT

5816 SAYILI KANUN - ATATÜRK'ÜN HATIRASINA ALENEN HAKARET EDİLEMEYECEĞİ

Kanunlar Kanun Numarası: 5816

Resmî Gazete Tarihi ve No: 31/07/1951 - 7872

Madde 1:

f1. Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

f2. Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

f3. Yukarıki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

Madde 2:

f1. Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumî veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunulacak ceza yarı nispetinde artırılır.

f2. Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.

Madde 3:

f1. Bu Kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.

Madde 4:

f1. Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 5:

f1. Bu Kanunu Adalet Bakanı yürütür.


Haaaa tamam o zaman.
Bir sıkıntı daha ortadan kalktı.
Bundan sonra "ZULÜM 571'DE BAŞLADI!.." derken elimiz rahatlamış oldu.
Misal Muhammed için "MUHO", "PEDOFİL SAPIK", "HUNHAR", "KAN DÖKÜCÜ", "MÜNAFIK", "MÜŞRİK" ,"SAHTE PEYGAMBER", "ŞARLATAN", "SAHTEKAR", "YALANCI, "TAKKİYECİ","KADIN DÜŞKÜNÜ", "YAĞMACI" falan diyebilecekmişiz.

Atatürk'ün anasını, soyunu, yediğini, içtiğini, yattığını, kalktığını en adi şekilde konu edenler kendi peygamberleri için neden bu kadar emin ve rahat olsun ki?
Yemişin onun da manevi hatırasını...

Tamam, çok güzel bu bize de yarar.
Peygamberin manevi hatırasını korumak için özel bir kanun zaten yok.
O halde olmayan böyle bir kanunu yok saymak için ayrıca çaba harcamaya da gerek yok.
O halde ona da hakaret etmek serbest demek.
Bundan başka ne anlamak mümkün.

Öyle yasa ne diyor?

Bu özgürlük sadece hoşa giden izin verilen düşünceler için değil aynı zamanda kaygı verici ve şoke edici olanlar için de geçerlidir.

Bu harika, tam da benim hoşuma giden laflar bunlar...
Çatlasanız da, patlasanız da, kaygılansanız da, şoke falan olsanız da artık işler değişti.
Fikir özgürlüğüne itibar edeceksiniz.
Eşşek gibi özgür düşünceye boyun eğeceksiniz.

Savunma başka ne diyor?
5816 sayılı Kanun belirgin bir içeriği cezalandırmaktadır. Burada mesele Atatürk'ün ya da Kemalist devrimlerin korunması değil cezalandırmak için belli bir içeriğin seçilmesidir. Bu içerik seçiciliği aynı zamanda bir içerik ayrımcılığıdır. Anayasa ya da kanuna aykırıdır.

Demek ki, belirli bir içerik cezalandırılamazmış.
Kanunlar belirli içeriğe sahip olamazmış.
Bu anayasa ve uluslararası yasalara aykırı olurmuş.
O halde mevcut 5816 numaralı kanun hiç yokmuş gibi davranmak hukuka daha uygun olurmuş.
Şimdi bu kanun yok hükmünde sayıldı ya, anlıyoruz ki artık Atatürk'e hakaret etmek serbest olmuş.

Bu durumda Evreni Tek Hakimi Galaksi BAşkanımızın manevi şahsiyetini koruyan kanunları da artık yok saymak şart olmuştur.
Neymiş o?
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 299)

Bu yasa da belirli bir içeriği cezalandırmıyor mu?

TCK MD. 216 , HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK VEYA AŞAĞILAMA

Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakı- mından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Basit Hakaret Suçu Cezası (TCK 125/1)

Hakaret suçunun cezası suçun basit veya nitelikli şekillerinden hangisinin işlendiğine göre farklılık arz eder. Suçun basit şeklinde yani kamu görevlisi olmayan bir kişinin yüzüne karşı hakaret halinde hakaret suçunun cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Suçun basit şeklindev hakim ya hapis cezası ya da adli para cezası verecektir. Her iki cezanın aynı anda verilmesi mümkün değildir. Hakim gerekçeli kararında neden hapis cezası veya adli para cezası verdiğini de açıkça gerekçelendirmek zorundadır.

Nitelikli Hakaret Suçu Cezası (TCK 125/3)

Suçun nitelikli hallerinde hakaret suçunun cezası 1 yıl ile 2 yıl arasındadır. Mağdurun kamu görevlisi olması (avukat hakim memur vs. ) ve hakaretin görevinden dolayı yapılmış olması kişinin mensup olduğu dinin kutsal değerlerine veya din özgürlüğünün kullanılmasına hakaret edilmesi hakaret suçunun cezası ağırlaştırılmış nitelikli şekli olarak kabul edilmektedir.

Alenen Hakaret Suçu Cezası

Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza 1/6 oranında ayrıca arttırılacaktır. Örneğin bir tv programında veya bir caddede bağırarak hakaret etmek hakaret suçunun aleni bir şekilde işlenmesine neden olur.

Aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli değildir. Hakaret konusu söz veya davranışın belirlenemeyen sayıda kişi tarafından görülme duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması halinde alenen hakaret suçu işlenmiş olur. Hakaret suçunda aleniyetin gerçekleşmesi için herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesi şarttır.

Kurul Halinde Çalışan Kamu Görevlilerine Hakaret Suçu Cezası

Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret halinde zincirleme suç hükümleri gereği belirlenen cezanın miktarı ayrıca 1/4'ten 3/4'e kadar arttırılır. Örneğin bilirkişi heyetine veya mahkeme heyetine hakaret suçlarında suçun nitelikli şeklinden belirlenen ceza arttırılacaktır.

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 299)

Cumhurbaşkanına hakaret suçu TCK md. 299'da ayrıca düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu ile Cumhurbaşkanının toplumsal değeri konusunda toplumun sahip olduğu duygu ve düşünceleri sarsan fiil ve sıfatların isnat edilmesi cezalandırılmaktadır.

Maddenin düzenleme biçiminden anlaşıldığı üzere cumhurbaşkanına hakaret suçu ile cumhurbaşkanlığı makamının fonksiyonları işlevi yerine getirdiği görevi değil hukuksal bir kavram olarak cumhurbaşkanının "şerefi" korunmak istenmektedir.

Cumhurbaşkanına hakaret suçu uygulamada eleştiri niteliğindeki söz ve davranışların da hakaret olarak cezalandırılmasına neden olduğundan ceza hukukunun genel ilkelerine aykırı bir düzenlemedir. Hakaret suçu genel olarak TCK md.125'de herkes için düzenlenmiş olduğundan TCK md. 299'da ayrıca cumhurbaşkanına hakaret suçuna yer verilmesi hukuka aykırıdır. Anayasa'ya göre kişiye özel düzenleme yapılamaz. Cumhurbaşkanına hakaret suçu kişiye özel düzenleme niteliğinde olduğundan Anayasa'nın eşitlik ilkesini düzenleyen 10. maddesine aykırıdır.

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun kovuşturulması Adalet Bakanlığı'nın iznine tabidir.

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun alenen işlenmesi halinde verilecek ceza 1/6 oranında arttırılır. Örneğin fiilin internette sosya medya üzerinden radyo tv vb. gibi araçlarla veya herkesin duyma ihtimali olan bir ortamda işlenmesi halinde cumhurbaşkanına hakaret suçunun alenen işlendiği kabul edilir.

Cumhurbaşkanına hakaret suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir ertelenebilir veya sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

5816 SAYILI KANUN - ATATÜRK'ÜN HATIRASINA ALENEN HAKARET EDİLEMEYECEĞİ hakkındaki yasa bu gerekçeyle yok hükmünde sayılabiliyorsa Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) hıyarını(...) koruyan bu yasa(Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 299)) da pek ala yok hükmünde sayılabilir.
Öyle ya belirli bir içerik seçilerek cezalandırılamazmış.

Başka....

Hakaret suçunu düzenleyen genel yasalar da zaten hükümsüz olmuş.
Basit Hakaret Suçu Cezası (TCK 125/1)
Onu nereden biliyoruz?
Çünkü Atatürk'ü hakaretten koruyan 5816 numaralı yasa yok sayıldıktan sonra her nedense artık Atatürk'ü basit hakaret suçuyla ilgili ceza maddeleri(TCK 125) de korumuyor.
Anlaşılan Basit Hakaret Suçu Cezası (TCK 125/1) da eş zamanlı olarak yok sayılmış.

Bir de merak ediyorum.
Dine ilişkin laf söz edenlerin hemen başına çöreklenen mürteci iktidar yargısı acaba TCK216 Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunu da yok sayıyorlar mı?
Eğer bu yasa da yok sayılıyorsa, tedavülden kaldırıldıysa ballı lokma tatlısı olur.
Birbirimize tatlı tatlı hakaret ederiz artık.
Lütfen mahkemelerimizin hangi yasaları yok hükmünde sayacaklarının, ya da hangilerinin hala daha geçerli olduğunun tam bir listesi yayınlansın.


Bundan sonra yol olmuştur, yasa uygulayıcıları meşrebine, dinine, siyasi görüşüne göre dilediği yasaları yok sayabilir.
Dilediği anda da yasalarda olmayan suçlar üretebilir,  hatta cezalar da koyabilir.

HAaaaa bir de TCK'da neyin hakaret olduğu, neyin olmadığı hakkında sayfalarca laga luga yapılmış.
Pek çok da içtihat kararı var.
HAtta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da var.
Ama bütün bunlar laga luga.
Çünkü konu Atatürk olunca hakaret her şekilde serbest oluyor.
Öyle bir özel özgürlük alanı var.
Misal Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi  kararlarına göre MUHO(!) ya hakaret edemezsiniz, ama Atatürk'ü hakaretten koruyan yasa anti demokratiktir.
Hassittir ordan.
Ülkende azgınlaşan, seni sınırlarının ötesinden tehdit eden Müslümana boyun eğmişsin işte.
Ürkek vak vak seni.

Sistem bu sistem çünkü.
Madem ki, ölmüş birilerinin manevi hatırası artık korunmayacak herkes birbirinin ölmüşüne hakaret edebilir.
Yol açıldı artık.
Sonuçta ölmüş olan Atatürk'ü hakaretten korumayan yasa sizin ölmüş babanızı, ananızı, ceddiniz, peygamberinizi, sahabenizi nasıl koruyabilir ki?

Bir de bu dava istinaf mahkemesinde onansın.
O işte size koç gibi bir içtihat kararı.

Evet, ben her zaman hakaretin de bir fikir özgürlüğü alanı olduğunu düşündüm.
Benim açımdan hakaret serbestisi rahatsız edici olur, ama sizin kadar canım yanmaz.
Bunu bir düşünün.

Allahınız, dininiz, imanız, kitabınız ve daha pek çok şey artık ateş hattında olacak.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  



AKİT TV'YE AÇILAN 'ZULÜM 1938'TE SON BULDU' DAVASINDA KARAR: KANUNDA SUÇ OLARAK TANIMLANMAMIŞ OLMASI NEDENİYLE BERAAT

© Fotoğraf : Twitter

Türkiye

13:26 05.03.2019

Akit TV'de 10 Kasım 2015'te 'Zulüm 1938'te son buldu' başlıklı haberle ilgili 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan yargılanan sorumlu müdür Ali Özken'in beraatine karar verildi.

Recep Tayyip Erdoğan

© AFP 2018 / Metin Aktas

Akit TV sunucusu Fatin Dağıstanlı: Erdoğan patlıcanı ellerine verdi

Akit televizyonunda 10 Kasım 2015'te "Zulüm 1938'te son buldu" başlıklı haberle ilgili olarak sorumlu müdür Ali Özken'in "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" suçundan yargılandığı dava karar bağlandı.

Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Ali Özken katılmazken avukatı duruşmada hazır bulundu. Müştekiler Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Ankara Genel Merkez İzmir Barosu İstanbul Barosu Eğitim İş Sendikası adına da avukatların yanı sıra bazı müştekiler de duruşmaya katıldı.

Duruşmada söz alan ADD Genel Merkez vekili Cemil Öz dosyanın karar aşamasında olduğunu ve yargılamanın uzamasının toplum vicdanını yaraladığını belirterek "Sanık görevi gereği televizyon yayınlarını denetlemekle ve yayınların hukuka aykırı olup olmadığını tespit etmekle yükümlüdür. Yayın dikkate alındığında çok acı bir şekilde Cumhuriyetin kurucusu özgürlüğümüzün mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili olarak 'Zulmeden zalim resmiyette öyle kabul edilen lider' şeklinde aşağılayıcı beyanlarda bulunulduğu görülmektedir. Sanık görevi gereği bu beyanların suç olduğunu bilmelidir. Yaptığı savunmalar hayatın olağan akışına aykırı ve suçtan kurtulmaya yöneliktir. Alt sınırdan uzaklaşılarak lehe indirim ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmü uygulanmadan cezalandırılmasını ve hükümle beraber tutuklanmasını istiyoruz" dedi.

Diğer müştekiler ve avukatları da sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep etti.

'İÇERİK AYRIMCILIĞI ANAYASAYA AYKIRI'

Akit TV sunucusu Ahmet Keser

© AA /

'Sivil öldürecek olsak Cihangir'den başlarız' diyen Akit TV sunucusuna zorla getirme kararı

Sanık avukatı Ali Pacci ise müvekkilinin sorumluluğunun 6112 sayılı kanunun 46. maddesine dayandırıldığını ancak bu maddede sorumlu müdürün cezai sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme olmadığını savundu.

İfade özgürlüğünün demokratik bir toplumun temellerinden olduğunu kaydeden sanık avukatı şöyle konuştu:

"Bu özgürlük sadece hoşa giden izin verilen düşünceler için değil aynı zamanda kaygı verici ve şoke edici olanlar için de geçerlidir. 5816 sayılı Kanun belirgin bir içeriği cezalandırmaktadır. Burada mesele Atatürk'ün ya da Kemalist devrimlerin korunması değil cezalandırmak için belli bir içeriğin seçilmesidir. Bu içerik seçiciliği aynı zamanda bir içerik ayrımcılığıdır. Anayasa ya da kanuna aykırıdır. 5816 Sayılı Kanun yine belli özellikte siyasi içeriklerin ifade edilmesi karşısında hak statüsüne yükseltilen hassasiyetlerin topyekün bir şekilde yasaklanmasına aracı kılınmasıdır. Ceza hukukunun ulusal bir kahramanın hatırasını korumak adına içerik ayrımcılığı yapması anayasaya aykırıdır. Siyasi bir hatırayı korumanın tek ve mevcut yolu zorunlu hapis değildir. Müvekkilin ceza sorumluluğu bulunmaması iddianameye konu içeriğin AİHM sözleşmesinin 10. Maddesi gereğince ifade hürriyeti kapsamında kalması cezalandırılmasının demokratik bir toplumda gerekli ve zorunlu olmaması ile uygulanması istenen cezanın orantısız olduğu dikkate alınarak beraatine karar verilmesini mahkeme aksi kanaatte ise lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ederim" dedi.

Televizyon, TV

Akit TV sunucusu: Dekolte giyen kadın tacizcidir cezalandırılmalılar

Davayı karar bağlayan mahkeme sanığın üzerine yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraatine hükmetti. Duruşmanın sona ermesinin ardından bazı müştekiler beraat kararına tepki gösterdi.

ÇOK SAYIDA İHBAR ALDI

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Akit TV isimli televizyon kanalında 10 Kasım 2015'te Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümünde "Zulüm 1938'de son buldu" başlığıyla yayınlanan haberle ilgili Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret işlendiğine ilişkin çok sayıda ihbar dilekçesinin savcılığa gönderildiği belirtildi.

Haber programının bir bütün olarak ele alındığında haber verme ve eleştiri sınırlarının aşıldığı bildirilen iddianamede Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret edildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

İddianamede sanık Ali Özken hakkında 'Basın yoluyla Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.

https://tr.sputniknews.com/turkiye/201903051038016086-akit-tv-ye-acilan-davada-beraat-verildi/?fbclid= IwAR1ddNT5OEbfsHnVpgSZvwoRZqX3wI_mitDUC87Sg11YgwcXp0ZKfmuaH_4

--
AltNot a45UyF587661
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Benim naciz vucudum elbet bir gun toprak olacaktir ancak Turkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

-   -   -   -   -   -   -   -   -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

33. DOGA OLAYLARI ALLAH'IN VARLIGINI KANITLAMAZ

Bize temin ederler ki, doganin olaganustu olaylari bir Allah'in varligina bizi goturmek ve bu onemli gercege bol bol inandirmak icin yeterlidir.

Ancak dunyada, dogayi izlemek ve seyrini degerlendirmek icin, bos zamani, yetenegi ve gerekli egitimi, hazirliklari bulunan kac kisi vardir? Insanlarin cogunlugu, ona hic dikkat etmezler. Bir koylu her gun gormus oldugu gunesin guzelligine asla hayran olmaz. Bir gemici, denizin bir dizi hareketini asla hissetmez; bunlardan teolojik sonuc cikarmaz. Zamaninda, duzeneklerini anlayamadiklari her konuda kendilerine Allah'in parmagi gosterilmis olan ve onceden ilahiyatcilar eliyle hazirlanmis bulunan bazi kimseler icin, ancak bunlar icin, doga olaylari bir Allah'in varligini kanitlayabilir. Batil fikirlerden arinmis bir fizikci, doga olaylarini doganin gucunden, surekli ve cesitli yasalardan, karmasik birlesmelerin zorunlu sonucundan baska bir sey olarak gormez.
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder