CARL SAGAN: GARAJIMDAKİ EJDERHA
18 Ağustos 2016
Carl Sagan'ın Kuşkucu Düşünce Sistemini Açıklamak İçin Anlattığı Hikaye: Garajımdaki Ejderha
Varsayın çok ciddi bir iddiada bulunuyorum. Hayatınızın fırsatlarından birini sunuyorum. Size hakkında binlerce hikaye yazılmış ama asla kimsenin göremediği ejderhalardan bir tanesini gösterebileceğimi söylüyorum.
"Haydi göster!" diyorsunuz ben de sizi garajıma kadar götürüyorum. İçeride bir merdiven boş boya tenekeleri ve eski bir üç tekerli bisiklet var ama ejder yok. "Hani bu ejder nerede?" diye soruyorsunuz.
"İşte tam orada" diyerek ileride bir yeri işaret ediyorum. "Söylemeyi unutmuş olmalıyım o görünmez bir ejder. "
Ejderin ayak izlerini görebilmek için yere un serpmeyi öneriyorsunuz.
"İyi fikir. " diyorum "Ama bu ejder havada uçuyor. "
O halde görünmez alevini saptamak için kızılötesi alıcı kullanmaya kalkıyorsunuz.
"İyi fikir ama bu görünmez alevin ısısı da yok. "
Peki öyleyse siz de sprey boya sıkarak ejderi görünür yaparsınız.
"İyi olurdu ama bu ejderin cismi de yok ki! Boya tutmaz. "
"Bana önerebileceğiniz daha çok yöntem var. Ancak önerdiğiniz her türlü fiziksel testi neden işe yaramayacağını açıklayan bir bahane ile savuşturabilirim.
Peki ısısız alev püskürten görünmez cisimsiz havada uçan bir ejder ile aslında hiç var olmayan bir ejder arasında ne fark var? Savımı çürütmenin aksini göstermenin bir yolu yoksa ejderimin var olduğunu söylemenin ne anlamı var? Hipotezimi geçersiz kılma yeterliliğinden yoksun olmanız ile doğru olduğunun kanıtlanması arasında çok fark var. Denenemeyen iddialar çürütülmeye karşı bağışıklığı olan önermeler bize esin vermek ya da merakımızı uyandırmak bakımından ne türlü bir değere sahip olurlarsa olsunlar gerçekliğe uygunluk terazisinde ağırlıkları sıfırdır. Bu durumda ejder konusunda sizden isteyebileceğim tek şey kanıt olmadığına göre benim dememe bakarak bana inanmanız.
Garajımda bir ejder olduğu yolundaki ısrarımdan yola çıkarak varabileceğiniz tek sonuç kafamın içinde komik bazı fikirlerin barınmakta olduğudur. Hiç bir fiziksel testin uygulanamadığı bu sava beni inandıranın ne olduğunu merak edersiniz. Gördüğümün bir düş ya da sanrı olması olasılığı geçer aklınızdan. Peki ama neden bunu ciddiye alıyorum? Belki de yardıma gereksinmem vardır. En azından insanın yanılabilme payını hafife almış olabilirim.
Varsayalım ki yaptığınız testlerin tümü başarısız olmasına karşın iyi niyetinizi yitirmeyecek denli duyarlı davranıyorsunuz. Yani garajımda alev soluyan bir ejder olması fikrini hemen reddetmiyorsunuz. Yalnızca aklınızın bir köşesine kaldırıyorsunuz. Mevcut kanıt aksini gösterse de yeni bir veri elde edecek olmanız durumunda inceleyip ikna edici olup olmadığına bakmaya hazırsınız. Kuşkusuz bana inanmadığınız için kendimi hakarete uğramış saymam size haksızlık olur; sırf İskoç mahkemelerinin söyleminde yer alan "kanıtlanamamıştır" hükmüne vardığınız için sizi can sıkıcı ya da düş gücünden yoksun olmakla suçlamak da öyle.
Diyelim ki işler tersi yönde gelişti. Tamam ejder görünmez; ama yere döktüğünüz unun üzerinde ayak izleri bıraktığını görebiliyorsunuz. Kızıl ötesi alıcı normalin üzerinde sinyal alıyor. Sıktığınız sprey boya havada ileri geri sallanan ejder başını gözler önüne seriyor. Ejderlerin -bırakınız görünmez olanlarını- varlığı konusunda ne denli kuşkucu olursanız olun şimdi kabul etmelisiniz ki garajda bir şeyin varlığı söz konusu ve ilk bakışta görünmez alev soluyan bir ejder olduğunu düşündürüyor.
Şimdi bir başka senaryo yazalım: Diyelim ki ejderin varlığında söz eden yalnızca ben değilim. Diyelim ki aramızda birbirlerini tanımadıklarından emin olduğunuz kişiler de olmak üzere tanıdığınız bir grup insan olarak size garajlarımızda birer ejder olduğunu söyleyip duruyoruz. Ne var ki hiç birimiz geçerli bir kanıt gösteremiyoruz. Hepimiz de size fiziksel kanıtın desteğinden yoksun böylesine garip bir durumun varlığına ikna olmuş olmaktan son derece rahatsız olduğumuzu söylüyoruz. Hiç birimiz deli değiliz. Dünyanın her yerinde insanların garajlarında görünmez ejderler saklı olabileceği bizimse daha yeni yeni fark ettiğimiz konusunda spekülasyonlar yapıyoruz. Doğru olmamasını yeğleyeceğimi söylüyorum size. Ama ejderler ilişkin tüm o eski Avrupa ve Çin öyküleri söylence değildi belki de...
Una ejder ayağı büyüklüğünde ayak izleri alındığı yolunda raporlar gelmeye başlaması memnun edici değil mi? Demek ki aynı şey başkalarının da başına gelmiş. Ne var ki ortamda kuşkucu bir bilim adamı varken yere serpilen unlarda bir değişiklik gözlenemiyor. Alternatif bir açıklama çıkıyor: Yakından incelendiğinde ayak izlerinin sahte olabileceği anlaşılıyor. Ancak bir başkası çıkıp yanık parmağını göstererek ejderin üzerine doğru alev püskürttüğünden yakınıyor. Ama başka olasılıklar da var. İnsanın parmağını görünmez ejderlerin soluğundan başka alev kaynaklarıyla yakabileceğini biliyoruz sanırım. Bu tür bir "kanıt" -ejderin varlığına inanlar ne denli güçlü bulurlarsa bulsunlar- ikna edici olmaktan çok uzak.
Bir kez daha duyarlı tek yaklaşım ejder hipotezini reddetmek; gelecekte sunulması olası fiziksel veriye açık kapı bırakmak ve aklı başında olduğu ortada bunca insanın aynı garip yanılgıya kapılmasının nedenini araştırmak olacak.
Kaynak
Carl Sagan "Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı"
a45UyF587661
- - - - - - - - -
Bir milletin basarisi mutlaka butun milli guclerin bir istikamette olusmasiyla mumkundur.
Bu nedenle bilelim ki elde ettigimiz basari milletin guc birligi etmesinden ortak hareket etmesinden ileri gelmistir.
Eger ayni basari ve zaferleri gelecekte de tekrarlamak istiyorsak ayni esasa dayanalim ve ayni sekilde yuruyelim.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
146. DIN, KAN DOKUCULUGU MESRULASTIRARAK ACIMASIZLIK DIZGININI GEVSETIR VE ILAHI AMACLAR ICIN GEREKLI OLABILECEGINI OGRETEREK CINAYETI MUBAH KILAR
Pascal der ki, "Insan, kotulugu, yanlis bir vicdan ilkesiyle yaptigi zaman oldugu kadar, hicbir zaman tam bir zevkle yapmaz".
Halkin kan dokuculuk dizginini gevseten ve en kara cinayetlerini gozunde hakli gosteren bir din kadar tehlikeli bir sey yoktur. Kendisine, cikarlarinin her eylemi mesrulastirdigi soylenen bir Allah tarafindan izin verildigine inanan halk, kotuluklerine artik sinir cekmez. Din mi soz konusu oluyor? O zaman en uygar kavimler bile hemen tekrar gercek vahsiler olur ve kendisi icin her seyin mubah olduguna inanir.
Ne kadar zalimce hareket etseler, Allah'larinin davasini ne kadar cok hararetle savunsalar yine az olan Allah'larinin o kadar begenisini kazanacaklarini, o kadar hosuna gideceklerini varsayarlar.
Dunyanin butun dinleri, hadsiz hesapsiz cinayetlere izin vermistir. Yahudiler, Allah'larinin vaadiyle sarhos olarak, bazi milletleri bir kisi kalmayincaya kadar yok etme hakkini benimsediler. Ilahlarinin kehanetleri uzerine dayanan Romalilar, dunyayi haydutca ele gecirdiler ve kirip doktuler. Ilahi peygamberleri tarafindan yureklendirilen Araplar, Hiristiyanlari ve putperestleri kilictan ve atesten gecirdiler. Hiristiyanlar, sozde kutsal dinlerini yaymak bahanesiyle yerkurenin her iki yarisini da yuz kez kana boyadilar.
"Allah'in davasi", "Allah'in amaci" adini verdikleri ozel cikarlarina uyan her iste ve olayda rahipler, hocalar, hahamlar, bize Allah'in parmagini gosterirler.
Bu ilkelere gore, sofular, bazi ayaklanmalarda, bazi katliamlarda, bazi hukumdarlara suikastte, bazi curumlerde, bazi suistimallerde, bazi namussuzluklarda, Allah'in parmagini gormekle mutludur. Bu seyler dinin cikarina bir parca hizmet etti mi, bu sofular amaclarina ulasmak icin hemen "Allah her turlu araci kullanir" diyerek isin icinden cikarlar. Dunyada bir sey var midir ki, bu kadar kudretli ve mukemmel olan Allah'larinin, amaclarina ulasmasi icin, cogu kez cinayetten yardim istemek zorunda oldugunu anlatmakla, insan ruhunda her turlu ahlak fikrini yok etmeye daha yetenekli olsun? (Yani, butun her seye gucu yeten ve mukemmel oldugu soylenen Allah'in, amacina ulasmasi icin bazen cinayetler, yanginlar, katliamlar yapmak zorunda olmasi, ya da bunlari mubah gormesi, insanin zihninden ahlak duygusunu siler ve insan o zaman, kendi kendine diyebilir ki; "madem Allah bile amacina ulasmak icin cinayet isliyor, ben aciz kul, amacima ulasmak icin neden her naneyiyemeyeyim?")
- - - - - - - - -
Milliyetci, kendi tarafinca girisilen katliama karsi cikmamakla kalmaz, ayrica bunlari hic duymamak gibi muthis bir yetenege de sahiptir.
George Orwell
- - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder