10 Mart 2019 Pazar

SOSYAL MEDYADAN. ...

SOSYAL MEDYADAN. ...

Akşam çocuklarla yemek yediniz televizyondaki bir tartışma programını izleyip uyumak için odanıza çekildiniz.

Sabah 5'de evinizin adeta kapısı kırılacakmış gibi çalındı uyku sersemliğiyle kapıyı açtığınızda kapıdaki 12 polis evinizin içine daldı.

Önce adınızı sordu sonra Sizi kelepçeledi.

Bu arada eşiniz çocuklarınız olan biteni izleyip ne olduğunu anlamaya çalışırken onları evin küçük odasına doldurdular başlarına dışarı çıkmasın diye bir nöbetçi koydular.

Elleriniz kelepçeli evin içinde arama yapan polislere çalışma masanızı kitaplarınızı özel eşyalarınızı bilgisayarınızı göstermeniz istendi.

Eviniz didik didik arandı özel eşyalarınız fotoğraf albümleriniz bilgisayarınız kolilere dolduruldu eşyalarınızla birlikte polis aracına konulup emniyete götürüldünüz.

Tek kişilik nezarethanede neler olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz bu arada polislerin konuşmasından terör suçlusu olduğunuzu öğrendiniz.

Halen inanmakta zorluk çekiyorsunuz bu işte bir yanlışlık var ve birazdan ortaya çıkacak diye düşünüyorsunuz.

Aileniz tanıdık bir avukata haber verdi ancak dosyanızda gizlilik kararı olduğu için suçunuzun ne olduğunu göremiyorsunuz.

30 gün boyunca uyku uyumadınız gecenin herhangi bir saatinde ansızın çağrıldığınız sorgularda belli isimleri tanıyıp tanımadığınız soruluyor bazılarını tanıyor bazılarını tanımıyorsunuz.

30 gün sonra Savcı önüne çıktınız.

Bu arada zihniniz bulanıklaştı ümidinizi kaybetmeye başladınız.

Savcı karşısına çıktığınızda herşeyin ortaya çıkacağını ve bu kabusun biteceğini düşünüyorsunuz.

Savcı terörle suçlandığınızı söylüyor hangi terör örgütlerine üye olduğunuzu soruyor.

Dosyanızda halen gizlilik kararı olduğu için dosyadaki delilleri göremiyorsunuz neyle suçlandığınızı bilmeden kendinizi savunuyorsunuz.

Savcı görüşmeye ara veriyor polisler ellerinizde kelepçeyle sizi dışarı çıkartıyor koridorda beklemeye başlıyorsunuz.

Bir süre sonra savcının tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ettiğini öğreniyorsunuz.

Moraliniz tamamen çökmüş durumda.

Koridorda savcının kararını beklerken 30 gündür ilk defa uzaktan ailenizi görüyorsunuz Sizi gördüklerinde ağlıyorlar ama konuşmanıza izin verilmiyor.

Mahkemeye çıkıyorsunuz Hakim içeriğini halen bilmediğiniz dosyanıza bakıyor ve terör örgütü üyeliğinden tutuklanmanıza karar veriyor.

Silivri F tipi cezaevine sevk ediliyorsunuz terör tutuklusu olarak tek kişilik hücreye yerleştiriliyorsunuz.

Bu arada mahkeme sadece tutuklanmanıza değil mal varlığınıza da el koyma kararı verdiği için bankadaki tüm birikiminize evinize el konuluyor.

Aileniz bir avukat tutmaya çalışıyor ancak terör suçluları için avukat bulmak çok güç.

Çünkü avukatlarda fişlenmekten korkuyor.

Ayrıca yıllarca süren terör davalarından sonuç almakta çok zor avukatlar sonu gözükmeyen bir işi üstlenmek istemiyor.

Sonunda bir avukat bulunuyor aileniz bulup buluşturup ödemesini yapıyor.

Avukatınızla görüşüyorsunuz tutukluluğa itiraz hazırlıyorsunuz.

Tutukluluk kararının itiraz sonucu kalkacağına inancınız var.

Ancak tutuklama kararlarının iki yıl önce yapılan bir değişiklikle artık üst mahkemeye gitmediğini aynı tür kararları veren bir başka sulh ceza hakimine gittiğini henüz bilmiyorsunuz.

Tutukluluğa yapılan itirazınız içeriğini halen bilmediğiniz dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu tek cümle ile red ediliyor " dosya içeriği deliller nedeniyle tutukluluk halinin devamına..."

Dosyadaki delilleri halen bilmiyorsunuz.

Bu şekilde 1.5 yıl geçiriyorsunuz hücrenizde henüz iddianameniz çıkmadı.

Bu arada paranız olmadığı için çocuklar okullarından ayrılmak zorunda kalıyor el konulan evinizi boşaltıyorsunuz.

Eşinizi çalıştığı işyerinde işinden çıkartıyorlar neden bir teröristin eşine iş versinler ki ? Emekli memur babanız oturduğu evini satıp size destek olmaya çalışıyor.

İki yıla yakın bir süre geçtikten sonra savcılık iddianameyi mahkemeye sunuyor davanız açılıyor.

İddianamede gizli bir tanığın FETÖ PKK PYD ve DHKPC örgütlerine üye olduğunuza dair tanıklık yaptığını bir PKK yöneticisi ile cep telefonunuzun 293 kez aynı yerde sinyal vermiş olduğunu görüyorsunuz.

Cep telefonunuzun kiminle aynı yerde sinyal verdiğini bilmiyorsunuz çünkü çalıştığınız binanın öğle yemeği yenilen kafeteryasında yüzlerce kişi ile yılda en az 250 gün aynı yerde sinyal veriyor cep telefonunuz.

Gizli tanığın kim olduğunu Sizi ve zaman ve nerede terör örgütlerine yardım ederken gördüğünü bilmiyorsunuz öğrenme imkanınızda yok.

Yargılama yıllarca sürüyor aileniz dağılıyor terörist damgası yiyor.

Çocuklarınız Siz hücredeyken büyüyor.

Sonra bir gün en yetkili çıkıyor tüm bunların bir kumpas olduğunu söylüyor bu defa Sizi yargılayan Hakim ve gizli tanık tutuklanıyor.

Bu defa benzeri gizli tanık ve yeni hakimlerle aynı senaryo yeniden başlıyor sabah 5'de onbinlerce yüzbinlerce kapı acı acı çalınıyor.

Tüm bunlar Ömer'in adaletini anlatan hak yemekten Allah'a sığınan ehl-i kitap hükümet döneminde oluyor.

Kapınız acı acı çalınmadan herkes için adalet peşinde koşmazsanız kapınız çalındığında çok geç olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder