10 Mart 2019 Pazar

YAŞAR ALI MEŞE : MAVİ ALAYIN DRAMI

O günlerin şartlarında karar vericilerin kafalarından geçenleri bilmek mümkün değil.
Bu elbette bir trajedi.
Ancak, unutmamak lazım ki, bu esnada Ruslar, Almanlar arasında devam eden savaşta insanlar binin değil, on binin değil, yüzbinin dahi değil, milyonun da değil,
Evet, on milyonun katlarıyla ölmekteydi.

Topyekün harp işte böyle bir kan banyosudur.

İkinci Dünya SAvaşı için herkesin filmleri, kahramanlık  menkıbeleri var.
Ancak, bilmek lazım.
İkinci Dünya Savaşı aslında Ruslar ve Almanlar arasında olmuştur.
Almanları yenen ve tüketenler Ruslardır.
Amerikalılar, İngilizler ve diğerleri ayrıntıdır.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  



YAŞAR ALI MEŞE : MAVİ ALAYIN DRAMI


Savaş ancak onu bilmeyenler için çekicidir. Sadece nadir bulunan psikopatlar savaşın iğrenç yönlerinden hoşlanır savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir sözü boşa söylenmiş bir laf değildir. Bazı savaşlara mecburen katılmak zorunda kalırsınız adeta o kanlı arenaya itilirsiniz helede yanlış ata oynar kaybedersiniz vay halinize. Üstünüze sünger çekilir yaşanan derin acılarız unutulur unutturulmak istenir.

Sovyet lider Stalin 2. Dünya Savaşı sona ermek üzereyken Kırım Tatarlarının Almanlarla işbirliği yaptığını iddia edip Kırım Tatarlarının sürgün emrini verdi.

18 Mayıs 1944 gecesi sadece iki saat içinde evlerinden eşyalarını dahi alamadan apar topar meydanlarda toplanan insanlar sürgün ve göçe zorlandı.

Hayvanların taşındığı tren vagonlarına doldurulan çocuk kadın ve erkeklerden oluşan 423 bin kişi haftalarca süren aç susuz hastalıkla süren yolculuk yaptı.

Yolculuğun sonunda 423 bin kişiden 195 bin 371 kişi hayatını kaybetti geri kalanlar ise Rusya topraklarına dağıtıldı.

2. Dünya Savaşı'nda; Almanlar Doğu Avrupa'dan çekilen Rusların peşinden ilerlerken savaşa girmeyen Türkiye'de İsmet İnönü ve tek parti dönemi yıllarıdır.

Dönemin meşhur Cumhuriyet gazetesi ve başyazarı Nadir Nadi'nin Nazizme övgüler yağdırarak Almanların yanında savaşa girilmesini savunduğu yıllarıdır.

Dönemin Hükümeti Kırım'da yaşayan Tatarların Alman ordusuna destek vermesini ve Nazi ordusuna kılavuzluk etmesi için bir askeri birlik kurulmasına yardımcı olur. Bu birliğe Mavi Alay adı verilir.

Kırım Tatarlarının acı kaderi bu noktadan sonra başlar. 1942 yılı sonlarına doğru Almanlar bütün cephelerden yenilgiyi kabul ederek çekilmeye başlar.

Bu geri çekilmede 10 binlerce Müslüman meşakkatli yolculuktan sonra Avrupa'ya gelir ve nefes aldıkları ilk yer İtalya'nın Pazulla bölgesidir.

Burada fazla barınamadan Avusturya'ya göç etmek zorunda kalırlar. Avusturya'nın Karnten bölgesinde Ober Drauburg çevresinde Drau nehri kıyısında oluşturdukları çadırlarda yaşamaya başlarlar.

Talihsizlik peşlerinden kovalar ve Avusturya işgalinde görevli 8. İngiliz ordusuna esir düşerler.

İngilizler 28 Mayıs 1945 yılında esir Tatarları Sovyetler Birliği'ne teslim etmek zorunda olduklarını fakat Moskova'dan öldürülmeyeceklerine ait güvence aldıklarını açıkladılar.

Rus konvoyları esirleri almak için kamplara gelmeye başladığında Kırım Tatarlarının ya Ruslara teslim olmak ya da intihar seçeneği kalmıştı.

1945 yılının baharında tarih çok acı bir gerçeğe şahitlik ediyordu.

Drau Nehri'nin azgın sularına kadınlar kocalarıyla çocuklarıyla el ele dua ve çığlık sesleri karışımıyla atlayarak intihar etti.

Bir haftada 3 bin insan intihar etti. 4 bin kişi ise tren vagonlarına bindirilerek Türkiye üzerinden Rusya'ya yola çıkarıldı.

Trendeki Kırım Tatarları Türkiye topraklarına girdiklerinde çok büyük bir umut içerisine girmişti.

Edirne'den itibaren tek umutları vagonların havalandırma pencerelerinin açılması ve bu sırada vagonlardan atlamaları sonucunda Türk yetkililerinin kendilerine yardım edeceğiydi.

Edirne'den Kars'a doğru tren yol almaya başladığında maalesef ne kapılar ne de pencereler açıldı.

Ankara bir yandan Rus baskısı diğer yandan son anda müttefikler yanında yer alabilme saf tutma siyasetini Londra üzerinden kabul ettirme telaşındadır. Esir Tatarların durumu ise ikinci plandadır.

Tren Kars'a doğru yaklaşırken vagonlarda bulunan muhafız askerlere "Ne olur bizi vurun Ruslara teslim etmeyin" çığlıkları yükseldi. Ankara'dan subaylara verilen kesin emir bellidir.

Tren Kars'ın Serder Abad Kızıl Çakçak baraj gölüne yaklaştığında kırılan vagon kapılarından 2 bin Kırımlı bu kez göle atlayarak intihar etti.

Rus sınırına gelindiğinde 2 bin kişi Rus askerlerine teslim edilir ve Türk muhafızların gözü önünde teslim alındıkları yerde hemen infaz edildi.

Mavi Alay'ın infazı rapor edilir ve tutanaklara geçer.

O gün bugündür Türkiye'de Mavi Alay hadisesi tutanakla belgeyle açıklanmamıştır.

Avusturya şahitlik ettiği katliamın anısına Oberdrauburg bölgesi İrschen köyünde bir anıt inşa ettirmiştir.

1960 yılında Avrupa İslam Cemiyeti tarafından dikilen anıtta Almanca olarak; "Burada 1945 yılının 28 Mayıs'ında 7 bin Kuzey Kafkasyalı kadınları ve çocuklarıyla Sovyet otoritelerine teslim edildiler ve İslamiyet'e olan sadakatleri ile Kafkasya'nın idealine kurban gittiler. Bu dikilen taş binlerce isimsiz Kafkasyalı kurbanın dünyadaki 7 bin kişilik tek mezar taşıdır. #ww2ym

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder