6 Nisan 2019 Cumartesi

BALİNA EVRİMİNE DAİR YENİ TÜR TANIMLANDI!

Eyyyyy mürteciler, bu makale size gelsin..

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


BALİNA EVRİMİNE DAİR YENİ TÜR TANIMLANDI!

Bu fosil balinaların karadan suya geçişini değil nasıl ve ne zaman Asya'dan Amerika kıtasına ulaştıklarını aydınlattı.

Biyoloji Genel Editörü Pedram Türkoğlu

Kaynak: Alberto Gennari (Paleoartist)

06/04/2019 20:39

Balina ve yunusların (Cetacea) evrimi günümüzde en net olarak bilinen evrimsel süreçlerden birisidir. Elimizde bolca bulunan fosil sayesinde zaten aydınlatılmış durumda. Ancak yaşayan bütün türleri bulmak elbette mümkün değil. Kapsamlı genetik ve morfolojik çalışmalar ve grubun günümüzde yaşayan temsilcilerinin yaygın olarak bulunuyor olması evrimsel tarihi net bir şekilde ortaya koyabilmemizi sağlamaktadır. Bu durum sesli harfleri kaldırılan bir cümleyi okurken sesli harfler olmasa bile cümleyi anlamamıza benzer. Dahası günümüz balinaların uyluk (femur) kemikleri hiçbir işe yaramamasına ve omurgaya bağlı olmamasına rağmen halen vücutlarında bulunmaktadır. Bu körelmiş uyluk kalıntıları evrimin tartışmaya yer bırakmayan en net kanıtlarından birisidir. Ancak balinaların evrimine dair bildiklerimiz bununla sınırlı değildir. Ağız ve burun yapılarının bile evrimini harika bir şekilde görebiliyoruz. Ağız yapılarını incelediğimiz yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Postürünün şematize hali. Cell

2011 yılında Fransa İtalya Peru ve Hollanda'dan gelen bilim insanı ekibi Peru'da birkaç fosil örneği çıkarmıştı. Bu kemikler arasında kafatası arkası (postkraniyal) çene kemiği (mandibula) kaudal omur (vertebra) ön ve arka uzuvlar vardı. Sonra 4 Nisan 2019'da Cell'de yayımlanan makalede fosillerin tanımlandığı anlaşıldı ve tanımlanan bu türe Peregocetus pacificus adı verildi. Kelime anlamı olarak "Pasifik'e ulaşan gezgin balina" demektir. Çünkü bu örneği farklı kılan Pasifik ve Güney Yarımküre'de bulunmuş en bütün ilkin balina fosili olması. Zira balinaların Güney Asya'dan evrimleştiği ve oradan yayıldıkları düşülünülüyor. Yoksa yaklaşık 50 milyon yıl önce Eosen'de yaşamış karasal Indohyus cinsi ardından birkaç milyon yıl sonra sucul hayata biraz daha uyum sağlayan Pakicetus gibi cinsler daha sonra kısa ve perdeli bacakları ile ağırlıklı olarak suda yaşayan Ambulocetus cinsi gibi fosiller zaten biliniyordu. İleriki dönemlerde ise Kutchicetus Remingtonocetus ve Rodhocetus gibi cinsler biliniyor. Dolayısıyla bu fosil balinaların karadan suya geçişini göstermedi. Asya'dan nasıl ve ne zaman Amerika kıtasına ulaştıklarını aydınlattı! Yoksa yaklaşık 50 milyon yıl önce ufak quadropedal (dört ayaklı) bir çift toynaklı (Artiodactyla) üyesinden evrimleştikleri zaten biliniyordu. Fakat bu fosil sayesinde 10 milyon yıldan kısa bir sürede Yeni Dünya'da yayılmaya başladıkları anlaşıldı. Zaten Eosen zamanında Atlantik Okyanusu günümüzdekinden biraz daha dardı.

Peregocetus pacificus türüne ait bulunan (haritada yıldız işareti) kemikler göç yolları ve taksonomisi. Cell

Uzun çene kemiği (mandibula) ve sivri dişlerinin morfolojik özelliklerinin anlaşıldığı üzere ağırlıklı olarak balıklar ve kabuklular ile beslendikleri görülüyor. Kaudal omuru da oldukça önemli bir örnek. Çünkü omurun arka taraflarındaki processus transversus isimli enine uzantının tıpkı kunduzlar ve su samurları gibi çatallı ve önden arkaya doğru (anteroposterior) genişlemiş olduğu görüldü. Yani kuvvetli kuyruk kasları ve ligamentleri vardı. Buradan da günümüz kunduzlar ve su samurları gibi yüzerken ağırlıklı olarak kuyruklarını kullandıklarını anlayabiliyoruz. Önceden Pakistan ve Hindistan'da bulunan atalarına benzer olarak parmakları arasında perdeler bulunuyor ve parmak uçlarında toynak benzeri tümsekler var. Bu yüzden günümüz kunduzlardan çok daha başarılı bir şekilde karada yürüyebiliyorlardı. Zaten uyluk (femur) kemiğinin leğen (pelvis) kemiğindeki sıkı girişi ve uyluktaki geniş yuvarlak (round) ligament izi bunu destekliyor. Dolayısıyla evrimin "basitten gelişmişe" doğru lineer bir yol olmadığını hatırlatmakta tekrar fayda var. Kunduzların da ilkin balinaların da bulundukları coğrafya ile şekillendiği unutulmamalıdır. Dolayısıyla biri diğerinden "üstün" veya "gelişmiş" değildir. Zaten bu yüzden "ilkel" değil de "ilkin" terimini kullanıyoruz.

Kaynaklar ve İleri Okuma

  • Türev İçerik Kaynağı: Cell

  • Wikipedia. Peregocetus. (2019 Nisan 06). Alındığı Tarih: 06 Nisan 2019. Alındığı Yer: Wikipedia

https://evrimagaci.org/balina-evrimine-dair-yeni-tur-tanimlandi-7734

--
--
a45UyF587661
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Savas zaruri ve hayati olmalidir.
Milletin hayati tehlikeye maruz kalmadikca savas bir cinayettir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

-   -   -   -   -   -   -   -   -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

87. DUNYADA ZORBALARDAN DAHA IGRENC HAYVAN YOKTUR

Bize temin ederler ki; insan ruhu basit bir cevherdir.

Ancak ruh bu kadar basit olsaydi, insan turunun tum bireylerinde tumuyle ayni icerikte ortaya cikmasi gerekirdi; bu bireylerin ayni akil yetisine sahip olmasi gerekirdi.

Bununla birlikte, is boyle olmuyor; insanlar, yuz cizgileri kadar dusunce ve anlayis nitelikleriyle de birbirlerine benzemezler. Insan turu arasinda, bir at ya da itle bir insan arasindaki fark kadar farklar gosteren bireyler vardir. Bazi kimseler arasinda hangi uyumu ya da hangi benzerligi buluyoruz? Bir Locke'nin, bir Newton'un dehasiyla bir koylunun, bir "Hotanto"nun, bir "Lapon"un kafasi arasinda pek cok ve adeta sonsuz fark ve uzaklik bulmuyor muyuz? Insan, oteki hayvanlardan, ancak organlarinin farkiyla ayrilir ve bu organizasyon farki, hayvanlarin yapamadigi bazi seyleri olusturmaya, insani yetenekli kilar. Insan turu bireylerinin organlari arasinda gozle gordugumuz fark, akil yetisi olarak adlandirdigimiz farki bize aciklamaya yeterlidir. Bu organlardaki cesitli duzeylerdeki inceligin, kan sicakliginin, akici sivilarin hizinin, telciklerin ve sinirlerin yumusaklik ve sertliginin, insanlarin ruhlari arasinda gorulen sonsuz cesitliligi zorunlu olarak olusturmasi gerekir.

Pratik, aliskanlik ve egitim sayesindedir ki, insan zekasi gelisir ve kendisini cevreleyen yaratiklarin ustune cikmayi basarir. Kultursuz ve deneysiz insan, hayvan kadar akil ve beceriden yoksun bir yaratiktir. Bir ahmak; organini guclukle harekete geciren, dimagi zorlukla harekete gecirilen, kani yavas dolasan bir insandir. Zeki bir adam; organi uysal olan, kolay isleyen, hizla hisseden, dimagi cabuk harekete gecen bir adamdir; organlari ve dimagi, bircok bilgiyle kendisini mesgul eden konular uzerinde uzun sure calismis bir kimsedir.
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Bir gun karanligin olmadigi bir yerde bulusacagiz.

George Orwell1984

-   -   -   -   -   -   -   -   -
Kisinin inanci sahip oldugu kanitlarla dogru orantili olmalidir.

HARRIS,SAM (1967) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

-   -   -   -   -   -   -   -   -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder