TTB'DEN 17 NİSAN'DA TÜM YURTTA EYLEM KARARI
08.04.2019
2 Ekim 2018 günü bir hastası tarafından görevi başında öldürülen öldürülen Dr. Fikret Hacıosman'ın cinayeti ile ilgili dava 8 Nisan 2019 Pazartesi günü Bakırköy Adliyesi'nde başladı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası (İTO) davanın ilk duruşması öncesinde Bakırköy Adliyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamaya TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman TTB İkinci Başkanı Dr. Ali Çerkezoğlu önceki dönem TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ve TTB eski Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Taner Gören ile İTO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip İTO Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk İTO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Güray Kılıç katıldılar Dr. Fikret Hacıosman'ın eşi ve yakınları ile hekimler katıldılar.
Açıklamayı okuyan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman Dr. Ersin Arslan'ın da 17 Nisan 2012 tarihinde bir hasta yakını tarafından vahşice öldürüldüğünü hatırlatarak TTB'nin o tarihten bu yana sağlıkta şiddetin önlenmesi için yoğun bir çaba yürüttüğünü kaydetti. Yetkili kurumlarca gerekli önlemler alınmadığı için aradan geçen süre içinde ne yazık ki pek çok hekimin öldürüldüğünü belirten Adıyaman TTB ve tabip odaları olarak sağlıkta şiddetin önlenmesi mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Adıyaman Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası'nın bir an önce çıkarılmasını ve Dr. Ersin Arslan'ın öldürüldüğü tarih olan 17 Nisan'ın "Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü" ilan edilmesini istediklerini belirterek Dr. Ersin Arslan'ın yedinci ölüm yıldönümünde bütün Türkiye'de uyarı eylemleri gerçekleştireceğini bildirdi. Adıyaman uyarı eylemleri kapsamında yapılacakları şöyle sıraladı:
-
17 Nisan 2019 Çarşamba günü ülkemizdeki tüm sağlık kurumlarında (Aile Sağlığı Merkezleri Toplum Sağlığı Merkezleri Devlet Hastaneleri Eğitim ve Araştırma Hastaneleri Şehir Hastaneleri Üniversite Hastaneleri Özel Tıp Merkezleri ve Özel Hastanelerde) sabah mesai başlangıcında 08.00-08.30 saatleri arasında belirlenecek bir zaman diliminde şimdiye kadar kaybettiğimiz bütün meslektaşlarımızın anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunacağız.
-
Aynı gün öğleyin saat 12.30'da tabip odalarımız tarafından belirlenecek sağlık kurumları ya da Sağlık Müdürlükleri önünde hekimler ve bütün sağlık çalışanı ekip arkadaşlarımız ve katkı koyacak sağlık sendika oda ve derneklerle birlikte basın açıklaması yapacağız. (Gaziantep Samsun ve İstanbul'daki basın açıklamaları öldürülen meslektaşlarımızın çalıştıkları hastanelerin önlerinde yapılacak. )
-
Akşam ise saat 18.00- 20.00 arasında bütün illerde şehrin uygun bir merkezinde sağlıkta şiddete karşı mücadelemize destek veren bütün dost kurumlar ve kişilerle birlikte ellerimizde fenerlerle "Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasasını Arıyorum!" nöbetleri gerçekleştireceğiz.
-
http://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=8fbc1a98-59f3-11e9-90c5-2510e23d8c05
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Egemenlik verilmez alinir.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
89. DOGU MASALI
Bagdat'a yakin bir yerde, evliya olmakla taninmis bir dervis gonlundeki yalnizlik kosesinde sessiz bir hayat suruyordu. Cevre halki, duasini almak icin ona her gun erzak ve hediye tasimakta can atiyordu. Kutsal adam, kendisini her gun nimet ve iyiliklerine bogan Tanrinin lutfuna tesekkurden geri kalmiyordu. "Ey Allahim, insan kullarina senin sevecenligin ve iyiligin, dil ile anlatilmayacak kadar coktur! Vucut ve varliginin bana her gun verdigi nimetlere hak kazanmak icin ben ne yaptim? Ey yerin ve gogun padisahi, ey evrenin sevecen yaradani! Hangi yuceltici kelimeyle senin lutuf ve iyiliklerinin sukranini hakkiyla yerine getirebilirim? Ya rab! Insan evladi icin senin iyiliklerin, lutuflarin ne kadar buyuktur!" diyordu.
Allah'a karsi sukran duygusuyla coskulu olan, yalnizligi seven bu kutsal kisi, yedinci kez hacca gitmeye niyet etti. O sirada Turklerle Iranlilar arasinda surmekte olan savas,
Allah korkusundan kaynaklanan niyetinin uygulanmasini erteleyemedi. Allah'a tam guvenle yola cikti. Herkesi kendisine hurmet ettiren kiyafetinin saldiridan korumasi ve himayesi altinda, bir engelle karsilasmaksizin askeri birlikler arasindan gecti.
Herhangi bir sekilde rahatsiz edilmek soyle dursun, her adimda iki dusman tarafin askerinden saygi goruyor ve yuceltiliyordu. Sonunda yorgunluktan bitkin dustu, gunesin yakici isigina karsi siginacak bir yer aramak zorunda kaldi. Yani basinda berrak bir su akan hurma agaclarinin golgesini buldu. Huzur ve sessizligi ancak sularin hisiltisi ve kuslarin civiltisiyla bozulan bu ucra yerde, veliyullah, yalnizca cennet gibi bir siginak bulmakla kalmamis, leziz bir yiyecek de bulmustu. Hurmalari ve baska leziz meyveleri toplamak icin elini kaldirmasi yeterliydi. Irmaktaki saf, berrak ve serin suyla susuzlugunu gideriyordu. Yesil cimen, onda, hos bir dinlenme uykusuna yatma istegi uyandirdi.
Uyandiginda abdest aldi ve kendinden gececek olcude heyecan ve sevincle, "Ya rab! insan evladi icin senin nimetlerin ne kadar buyuk ve sayisizdir!" dedi. Karni doymus, dinc ve sen olarak yine yola koyuldu. Gozune, dallari meyvelerle dolu agaclar, ciceklerle bezenmis yamaclar, zumrut gibi yesil cayirlar sunan guzel bir diyarda yoluna bir sure devam etti. Bu manzaraya hayran olan veliyullah, insan turunun mutluluk nedeni ve refahiyla her yerde ilgileniyor gorunen cenabi Allah'in comertligini ovmekten ve yuceltmekten bir an geri kalmiyordu.
Biraz ilerde, asilmasi zor daglara rastgeldi. Ancak daglarin en yuksek noktasina varinca onunde korkunc bir manzara buldu. Ruhu dehset ve korku icinde harap oldugu halde, atesin ve kilicin yikici etkisiyle dolu, issiz bir ova gordu ve gozden gecirdi. Ova birkac gun onceki kanli savasin eseri olarak yuz binden cok insan cesediyle ortuluydu! Topragin ustune serpilmis insan olulerini kartallar, akbabalar, kargalar, kurtlar, alabildigine yiyor, parcaliyorlardi. Bu manzara, bizim haci efendiyi ezilmis, boynu bukuk dusunceye bogdu.
Allah ona, ozel bir lutuf olarak, hayvanlarin dilini anlamayi bagislamisti. Insan etiyle karnini iyice doyurmus olan bir kurdun sevincle soyledigi sozleri isitti. Kurt soyle diyordu: "Ey Allahim! Kurtogluna senin guzel nimetlerin, iyiliklerin ne kadar buyuk ve sayisizdir! Bizim icin pek tehlikeli olan bu igrenc insan evladina, senin basiretli, hikmet ve iyiligin bir cilginlik, bir delilik ofkesi gondermek ozeni ve lutfunda bulunur. Yarattiklarinin bekcisi olan tanrisal iyiliklerinin bir eseri olarak, bu insan evladi, irkimizin bu yikicilari, birbirlerini bogazlar, bu suretle bize gosterisli yemekler hazirlar. Ey Tanri, senin nimetlerin kurt soyu icin ne kadar buyuk ve sayisizdir!"
- - - - - - - - - - - - -
Buyuk Birader seni izliyor.
George Orwell1984
- - - - - - - - - - - - -
Ben hakikatin dostuyum, cile cekmenin degil.
VOLTAIRE (Francois-Marie Arouet) (1694-1778) Fransiz yazar ve filozof.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder