2 Nisan 2019 Salı

HAFIZA-İ BEŞER | 2 NİSAN 1948: SABAHATTİN ALİ KATLEDİLDİ...

Şöyle bir bakıyorum da, en azından 1948'den bu yana ülkemizde çok şey değişmemiş.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


HAFIZA-İ BEŞER | 2 NİSAN 1948: SABAHATTİN ALİ KATLEDİLDİ...

1948 yılında katledilen ve ölümü hâlâ aydınlatılamayan edebiyatımızın en önemli isimlerinden Sabahattin Ali'yi anıyoruz...

02-04-2019

Sabahattin Ali 25 Şubat 1907'de doğdu ilkokulu bitirdikten sonra parasız yatılı olarak Balıkesir Öğretmen Okulu'na girdi daha sonra İstanbul Öğretmen Okulu'ndan mezun oldu. Yozgat'ta yaklaşık bir yıl ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazanarak Almanya'ya gitti. Almanya'da dünya edebiyatının Almanca baskısını okuyarak İvan Turgenyev Maksim Gorki Edgar Allan Poe Guy de Maupassant Heinrich von Kleist ETA Hofmann ve Thomas Mann gibi isimleri tanıdı ve onların eserlerinden ilham aldı.

1940 yılında basılan çimizdeki Şeytan" romanı milliyetçi kesimde büyük tepki topladı. Ali faşist Nihal Atsız'ın kendisi hakkında yazdığı hakaret dolu bir yazıya karşılık dava açtı. Oldukça sıkıntılı geçen dava sürecinin ardından 1944 yılında davayı kazandı ancak tepkilerden kurtulamadı. Olaylı duruşmalar sonrasında Ali bakanlıkça görevinden alındı. 1944 sonrasında Markopaşa Malum Paşa veya Ali Baba gibi yerlerdeki yazılarında daha sert ve daha eleştirel bir dil kullandı. Zekeriya Sertel'e 1946 yılında söylediğine göre siyaset ve politikayla daha fazla ilgilenmek istiyordu. Yine aynı yıl ailesini Ankara'da bırakarak İstanbul'a geldi ve Aziz Nesin'le beraber Markopaşa dergisini çıkardı. Markopaşa ilk üç sayısında tirajını artırarak yayın hayatına devam etti. Daha sonra da mizah yönünden çok siyasi yönüyle tartışmalara neden oldu. İlerleyen dönemlerde dergide çıkan ve çoğu imzasız olan yazılardan ötürü derginin sorumluluğunu üstlenen Sabahattin Ali'ye davalar açıldı. Davaya konu olan yazılardan biri dışındaki yazılar Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz'a aitti; fakat derginin sorumlusu olduğu için Sabahattin Ali hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul ve Paşakapısı Cezaevi'nde bir süre yatan yazar 10 Eylül 1947 tarihinde tahliye oldu. Yine bu dönemlerde Markopaşa kapatıldı bunu takiben de Merhum Paşa ve Malum Paşa gazeteleri çıkartıldı. Sabahattin Ali dergilerde çıkan yazılarından dolayı üç ay hapis yattı.

Ali Baba dergisinde yayımladığı "Ne Zor Şeymiş" başlıklı yazıda içinde bulunduğu durumu şöyle anlatmaktadır: "Çalmadan çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç bu kadar mihnetli hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi".

Ekonomik sıkıntıların artmasıyla birlikte Bulgaristan'a gitmeyi düşündü. Para karşılığı Ali Ertekin adlı bir kaçakçıyla anlaştı. Ordudan atılmış bir astsubay olan Ertekin geçimini yurt dışına adam kaçırmakla sağlamakta öte yandan Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti adına ajanlık yapmaktadır.

Resmi açıklamalara göre Ertekin "milli hislerini tahrik ettiği için" Sabahattin Ali'yi başına sopa vurarak öldürdü. Cesedin 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında şaibeli bir şekilde bulunmasından sonra 28 Aralık 1948'de tutuklanan Ertekin Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Yaptırımı 18-24 yıl olan adam öldürme suçundan 15 Ekim 1950'de "milli hisleri tahrik" gerekçesiyle cezası indirilerek 4 yıl hüküm giydi. Yazarın yakın çevresi Sabahattin Ali'nin Kırklareli'nde Milli Emniyet tarafından sorgulanırken işkence sonucu öldüğü ve Ertekin'in paravan olarak kullanıldığını iddia etse de bu hiçbir zaman kanıtlanamadı. Sabahattin Ali'yi öldürdüğünü itiraf eden ve Emniyet mensubu olduğu iddia edilen Ali Ertekin dört yıl hüküm giymiş; fakat birkaç hafta sonra çıkartılan aftan yararlanarak serbest kalmıştı.

Ölümünün 71. yılında saygıyla anıyoruz…

https://gazetemanifesto.com/2019/hafiza-i-beser-2-nisan-1948-sabahattin-ali-katledildi-253118/

--
AltNot
--
a45UyF587661
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Milletleri kurtaranlar yalniz ve ancak ogretmenlerdir.
Ogretmenden egiticiden mahrum bir millet henuz bir millet adini alma yetenegi kazanmamistir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

-   -   -   -   -   -   -   -   -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

149. INCIL'IN AHLAKI, UYGULAMA YETENEGINDEN YOKSUNDUR

Isa'nin izleyicileri, mezheptaslari, her konuda dogaya aykiri, kalbin butun egilimlerine zit, duygu ve hazlara dusman olan dinlerinin kurulusunu, bize bir mucize olarak gostermek isterler. Ancak bir dinin hukumlerindeki sertlik ve siddet, o dini kamu gozunde daha cok sasirtici kilar; anlasilamayan sirlara tanrisallik gozuyle baktirarak, hurmet ettirerek, ayni hukumler, insanoglunun gucu ve dermanina uygulanmasi mumkun olmayan ahlaki, insan gozunde ilahi ve dogaustu olarak kale gibi saglamlastirir; boyle bir ahlaka insani hayran eder.

Bir ahlaki cok begenmek ve onu uygulamak farkli iki seydir. Butun Hiristiyanlar, Incil ahlakina hayran olmaktan ve onu ovmekten bir an geri kalmazlar. Ancak bu ahlak, kendilerinde takat ya da ilahi inayet olmadigi bahanesiyle izlemekten vazgecen bazi kimselerin begendigi cok sinirli sayida azizden baska kimse tarafindan uygulanmaz.

Tanrisallik begensin diye, dunyada insanin kendisini bedbaht etmesinin cok gerekli oldugu fikri uzerine kurulu bir dini ahlakla, butun evren az cok kirletilmistir.

Yerkuremizin her yerinde cilekesler, kendi icine kapanip yalniz yasayanlar, yoksullar, bagnazlar gorulur ki, bunlar, lutuf ve keremini yuceltme ve agirlamada herkesin ayni fikirde oldugu bir zatin onuruna, kendilerine eziyet etme* yontemlerini derinden derine etraflica arastirmis ve incelemis gorunurler! Din, esas olarak insanlarin sevinc ve refahinin dusmanidir.

"Ey aglayanlar! Mutludur aci cekenler, yazik bolluk ve sevinc icinde olanlara!" Hiristiyanligin ortaya koydugu nadir kesifler iste bunlardir!

Misir'da Muslumanlararasi bir mezhep vardir ki, mensuplari yere yuzustu uzanip kendilerini azgin develere cignetmekle Allah'in hosuna gittiklerine, Allah'a ibadet ettiklerine inanirlar; bu kendine ahmakca eziyete "dosa" adini verirler.
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Butun insanlar dusmandir!
Butun hayvanlar yoldastir!

George Orwell1984

-   -   -   -   -   -   -   -   -
Benim din konusundaki goruslerimle ilgili duyduklariniz elbette birer yalan, hem de duzenli tekrarlanan bir yalan.

Kisisel bir tanriya inanmiyorum ve bunu reddetmek bir yana acikca da belirttim.
Icimde dinsel olabilecek herhangi bir sey varsa eger, bu, bilimimizin ortaya cikarabildigi kadariyla dunyanin yapisina duydugum sinirsiz tutkudur.
ALBERT EINSTEIN
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

-   -   -   -   -   -   -   -   -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder