6 Nisan 2019 Cumartesi

Bu gün öne çıkan bazı haberler.... 2019-04-06


HAKKI ÖZDAL: SEÇİMLERİ İPTAL İÇİN BİR OYUN KURUYORLAR AMA ŞARTLAR 7 HAZİRAN'DAKİ KADAR ELVERİŞLİ DEĞİL



5 Nisan 2019 16:00

"31 Mart 2019 yerel seçimlerinde iktidar blokunun İstanbul ve Ankara başta olmak üzere başlıca tüm büyükşehirleri kaybederek yaşadığı ağır yenilginin ardından başlayan 'itiraz' süreci de en azından dün itibariyle bir 'seçim sonuçlarını tanımama' stratejisine dönüşmeye başlamış gibi görünüyor"

Gazete Duvar yazarı Hakkı Özdal AKP'nin İstanbul ve Ankara'yı kaybettiği 31 Mart seçimlerinin ardından 4 gün içinde yaşanan gelişmelere ve iktidarın söylemindeki değişime dikkat çekerek iktidarın kaybettiği yerlerde seçimi iptal ettirecek yeni bir oyun peşinde olduğu izlenimini paylaştı.

AKP'nin tek başına iktidar çoğunluğunu kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra kaybettiği pozisyonu ele geçirmek için yeniden seçime gittiğini hatırlatan Özdal ne var ki bugünkü koşulların iktidar açısından aynı derecede elverişli olmadığını; uluslararası ilişkilerin sermayenin ve bürokrasinin böylesi bir senaryoya ne kadar izin vereceğinin tartışmalı olduğunu belirtti.

Özdal'ın yazısında ilgili bölümler:

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde iktidar blokunun İstanbul ve Ankara başta olmak üzere başlıca tüm büyükşehirleri kaybederek yaşadığı ağır yenilginin ardından başlayan 'itiraz' süreci de en azından dün itibariyle bir 'seçim sonuçlarını tanımama' stratejisine dönüşmeye başlamış gibi görünüyor. 31 Mart gecesi ve esasen de 1 Nisan günü daha sınırlı ve 'Pelikancı' olarak kodlanan bir kesim tarafından bazı yalan haber ve bilgilerin de yardıma çağrıldığı bir kampanya olarak başlatılan 'itiraz' atmosferi 4 günün ardından daha genel ve sistematik bir iktidar pozisyonuna dönüşüyor. İlk iki gün için yenilginin faturasıyla karşılaşmamak çabasındaki bir klik tarafından yürütülen ve bizzat AKP içindeki ya da çevresindeki kişi ve kesimler tarafından da yakışıksız bulunduğu açıkça dile getirilen bu sonuçları tanımama operasyonu giderek daha çok iktidar aktörünün katıldığı bir 'merkezi tutum' haline geliyor: İtirazları sürdürmek İstanbul'da tüm oyların yeniden sayılmasını sağlamak bu esnada 31 Mart gecesi yapılan sayımı usulsüz ilan ederek bu usulsüzlüğün arkasında bir 'örgüt'e işaret etmek ve o geceki seçimi/sayımı itibarsızlaştırarak 'yeniden seçim' yolu aramak…"
(…)
Bugün sadece kaybettikleri yerlerdeki seçimi iptal edecek bir başka 'oyun' kuruyorlar. Ancak bu kez sadece kendilerinin hatta kendi içlerinde de bir kliğin 'beka endişesi' var ellerinde. Bunun yerel ve uluslararası ölçekte güç odaklarını burjuvazi ve bürokrasiyi ne kadar örgütleyebileceği tartışmalı.
Türkiye 31 Mart'ta fiilen değişen siyasal tablosunun resmiyete dönüşüp dönüşmeyeceği konusunda bir yol ayrımına sürükleniyor gibi görünüyor. Genleşerek AKP iktidarının ve onun yarattığı 'nakdi ve ayni' imtiyazların esas tüketicisi konumundaki çekirdeğe dönüşen 'Pelikan' (ve bağlaşığı iktidar klikleri) ile ülkenin geri kalanı arasındaki bir yol ayrımı bu. Ancak iktidarın siyasi merkezi açısından şartlar 7 Haziran'daki kadar elverişli değil. İstanbul seçimlerini sırf 'kaybettiği için' iptal ettirmeye kalkışmak; 7 Haziran tablosunu tasfiye etmek için bulduğu yaygın desteği ve uygun konjonktürü bulamayabilir.

Hakkı Özdal'ın yazısının tamamı için tıklayınız!

Sendika. Org

http://sendika63.org/2019/04/hakki-ozdal-secimleri-iptal-icin-bir-oyun-kuruyorlar-ama-sartlar-7-hazirandaki-kadar-elverisli-degil-541464/?fbclid= IwAR0ERRXNohvM2OFL7ZP40FxhE6_LK3iCaqp90eqz0QTMhbJ_a-DEPirAckU

================================

MHP'li başkan kendisine oy vermeyen pazar esnafına tezgah vermedi

06-04-2019

Politika

Manisa Sarıgöl'de MHP'li Belediye Başkanı Necati Selçuk muhalefete oy veren manavlara pazarda yer vermedi.

Yol TV'nin haberine göre Manisa Sarıgöl'de MHP'li Belediye Başkanı Necati Selçuk muhalefete oy veren manavlara pazarda yer vermedi. Duruma tepki gösteren bir manav domateslerini yere döktü.

https://www.abcgazetesi.com/mhpli-baskan-kendisine-oy-vermeyen-pazar-esnafina-tezgah-vermedi-7360?fbclid= IwAR3pHtZh160VIzKMFMd-hDuBziBHbEBN5aDiATUjAdcBWY_MzQsVEdg7Chk

================================

Almanya artık Türkiye'den imam istemiyor

Merkel hükümeti imamların Almanya'da yetiştirilmesini sağlamak bu yolla da Türk hükümeti başta olmak üzere yabancı siyasi güçlerin Müslüman toplumu üzerindeki nüfuzunu sınırlandırmak için düğmeye bastı.

Almanya doğumlu 43 yaşındaki imam Murat Gül Berlin İslam Federasyonu Başkanı aynı zamanda Rosa Parks İlkokulu'nda İslam din dersi veriyor.

"Türkiye'deki mantalite Almanya'dakine uymayabiliyor" diyen Gül Türkiye'den gelen imamların Almanya'daki Müslüman toplumunun ihtiyaçlarına her zaman hitap edemediğine bir imamın görev yaptığı toplumun dilini kültürünü ve yaşam koşullarını bilmesinin büyük önem taşıdığına vurgu yapıyor.

"İslam evrensel bir din. Ancak Kuran'ı Kerim hangi toplumda yaşanıyorsa o toplumun dilinde Kuran'ı tebliğ etme mesajını vermektedir" diyen Gül özellikle genç nesillere Almanca hitap etmenin önemine dikkat çekerken şu deneyimlerini aktarıyor:

Murat Gül

"Bir keresinde çocuklara 'Hadi hep beraber Kelime-i Şehadet getirelim' dedim çocuğun birisi kalktı gidiyor. 'Nereye gidiyorsun?' dedim? 'Hocam Kelim'i Şehadet'i getireceğiz ya' dedi… Ya da mesela 'Helaya girilirken okunacak dua' dedim çocuk 'Hocam hela neresi?' diyor… Konuları Almanca anlatmanız onların daha iyi anlayabilmesine katkı sağlıyor. "

Almanya'da imam yetiştirilmesinin çok yararlı olacağını düşündüğünü söyleyen Gül ancak bu konuda çeşitli zorlukların olduğunu şöyle aktarıyor:

"Ne yazık ki imamlık buradaki gençler için çok cazip değil çünkü hem gelecek garantileri yok gelirleri çok cazip değil cazip hale getirilecek koşulların muhakkak oluşturulması gerekiyor. "

Hükümetten yeni adımlar

Almanya'da yaklaşık 4 milyon 500 bin Müslüman yaşıyor bunların 3 milyonu ise Türkiye kökenli. Ülke genelinde yaklaşık 2 bin 500 camide görev yapan imamların yüzde 90'ı yurtdışından geliyor ve bunların büyük bölümünü de Türkiye'den gelen imamlar oluşturuyor.

Merkel hükümeti ise imamların artık yurtdışından getirilmesi uygulamasına son verilmesi imamların Almanya'daki öğretim kurumlarında yetiştirilmesi için harekete geçti.

Markus Kerber

Müslüman toplumuyla ilişkilerden sorumlu İçişleri Bakan Yardımcısı Markus Kerber DW Türkçe 'ye yaptığı açıklamada "Artık imamların Türkiye'deki Diyanet tarafından buraya gönderilmesini istemiyoruz" diye konuştu. Kerber bu konu hakkında Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ile de görüşmelerin sürdüğü bilgisini paylaştı.

'Almanya Müslümanlarının İslamı'

'Almanya İslamı' kavramı son günlerde medyada sıklıkla konuşulup tartışılırken muhafazakar bazı kesimlerden tepki de topluyor.

"İslam'ı Almanlaştırmak gibi bir amacımız yok" diyen Kerber "Hedef Almanya'daki Müslümanların İslamı. Burada yaşayan Müslümanların kendi dinleriyle kabul gördüklerini hissedebilmelerini bu ülkenin onların memleketi olduğunu ve ülkemizi zenginleştirdiklerini hissedebilmelerini sağlamak istiyoruz" diye konuştu.

İçişleri Bakanlığı bir süre önce yurtdışından gelecek din görevlileri için Almanca bilme zorunluluğu getirileceğini duyurdu. Savunma Bakanlığı da orduda görev alacak Müslüman din görevlilerinin Almanca bilmesini ve Almanya'daki kabul gören bir enstitüden mezun olmasını istiyor.

Almanya'da halen Münster Tübingen Osnabrück Frankfurt/Giessen ve Erlangen-Nürnberg'de ilahiyat bölümleri ve enstitüleri bulunuyor bu yıl da Berlin'de Humboldt Üniversitesi'nde bir enstitünün açılması bekleniyor.

Rauf Ceylan

Osnabrück Üniversitesi İlahiyat Enstitüsü'nden Prof. Dr. Rauf Ceylan imam olabilmek için bu bölümlerden mezun olmanın yeterli olmadığını kaydetti. Ceylan lahiyat bölümlerine ilaveten imamlar için namaz kıldırmak Kuran-ı Kerim'in okunması camideki hocanın görevi cenazenin nasıl yıkandığı gibi pratik bilgilerin öğretilmesi için akademiye ihtiyaç var" şeklinde konuştu.

DİTİB tartışmaların odağında

Almanya'da imamların eğitimi tartışmasının alevlenmesinin arka planında Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) konusunda yaşanan gelişmeler bulunuyor. 900 camii ve bini aşkın imamıyla DİTİB Almanya'daki en büyük İslami çatı örgütünü oluşturuyor. DİTİB'in imamlarının çok büyük bir kısmı Türkiye'den geliyor finansmanı da Türk hükümeti tarafından karşılanıyor.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Almanya'da görevli bazı imamların casusluk faaliyetlerinde bulunduğu iddiaları DİTİB'in bazı camilerinde Türk ordusunun Afrin harekatına destek için etkinlikler düzenlenmesi ve bir etkinliğine Müslüman Kardeşlerin de katılması Alman medyasında geniş yer bulmuş siyasette de tepkilere yol açmıştı.

Christoph de Vries

İktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) içişleri sözcüsü milletvekili Christoph de Vries DW'ye yaptığı açıklamada "Konu sadece bir dini cemaat meselesi ile sınırlı değil yabancı bir devlet ile karşı karşıyayız" dedi.

Finansman sorunu en zor konulardan

Almanya yabancı hükümetlerin camiler üzerinden siyasi nüfuzunu sınırlandırmada kararlı görünse de imamların Almanya'da eğitimi yurtdışından finansmanın kesilmesi gibi konuların çözümü çok da kolay görünmüyor.

Yeşiller Partisi Milletvekili Filiz Polat halen DİTİB camilerinin hiçbir harcama yapmadan Türk devletinin gönderdiği eğitilmiş imamlardan yararlandığına dikkat çekerken "Artık bunlar kendi finansmanını sağlamak ya da bir çatı kuruluştan mali destek almak zorunda kalacak" diye konuştu. Polat "Türkiye kökenli Müslümanların sayısını dikkate aldığımızda kendi finansmanlarını sağlamaları gayet tabii ki mümkün. Ancak Almanya'daki Müslümanlar imam eğitiminin Almanya'da verilmesini buradaki kuruluşlarının geldikleri ülkelerden bağımsız olmasını istiyor mu?" sorusunu gündeme getirdi.

Önerdiğimiz linkler

Yeşiller'den imamlara "Siyah-kırmızı-altın" eğitim talebi

Yeşiller Partisi ülkedeki imamların Almanya'da yetiştirilmelerini ve özgür demokratik değerlere sadık olmalarını talep etti. Ancak bu şekilde Müslümanların dışarıdan etki altına alınmasının engellenebileceği belirtildi. (26.03.2019)

Araştırma: İmamların hemen hepsi yurt dışından geliyor

Almanya'nın imam çıkmazı

DİTİB kolları sıvadı

DW'ye konuşan DİTİB Genel Sekreteri Abdurrahman Atasoy ise bugünden yarına binden fazla din görevlisinin finansmanı için hemen kaynak bulunmasının kolay olmadığını ancak imamların Almanya'da yetiştirilmesi ve iş imkanı sağlamayı amaçlayan çalışmalar yürüttüklerini açıkladı.

DİTİB yetkilisi "Almanya standartlarına uygun bir sistem bulmak istiyoruz bu amaçla çalışmalarımız sürüyor. Ama bu mekanizmaların oluşturulması zaman alıyor" diye konuştu.

Almanya'da hükümet ile Müslüman kuruluşlar arasında diyalog platformu niteliği taşıyan Alman İslam Konferansı Kasım ayında imamların Almanya'da eğitimi ve finansmanını gündemine almıştı. Taraflar bazı konularda farklı görüş ve beklentilere sahip olsalar da; İçişleri Bakanlığı ilahiyat enstitüleri ve Müslüman cemaatler arasında yoğun görüşmeler yoluyla bu adımların atılmasını sağlamakta kararlı görünüyor.

Seda Serdar / Değer Akal

© Deutsche Welle Türkçe

https://www.dw.com/tr/almanya-art%C4%B1k-t%C3%BCrkiyeden-imam-istemiyor/a-48235412?fbclid= IwAR0x9v1J52G0ete6oRxmfWF5LEEABpMn4C2UiS6A1T9vA5L_3XRpz9SJhxQ

================================

Sabah yazarından AKP seçmenine: Saftirikler

AKP'li Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç seçimde AKP'ye oy vermeyen yurttaşlara 'saftirik vatandaşlar' dedi.

5 Nisan 2019

AKP'li Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç seçimde AKP'ye oy vermeyen yurttaşlara 'saftirik vatandaşlar' dedi.

Köşesinde ok tehlikeli günler bizi bekliyor " diye yazan Ardıç "Üstümüze daha beter gelecekler. Ekonomik kriz yaratmanın ödülünü belediye seçimlerinde büyük ölçüde aldılar görüyorsunuz. İstanbul'u İmamoğlu değil Amerika kazandı. Doları 7 liraya da zıplatabilirler karışıklık da çıkarabilirler. Önlerinde dört yıl var Erdoğan'ın 2023 seçimlerini kaybetmesi için ellerinden geleni artlarına koymayacaklardır " ifadelerini kullandı.

"SAFTİRİK VATANDAŞLAR"

Ardıç Kılıçdaroğlu'nun başkan olması durumunda Türkiye'yi Amerika'nın dümen suyuna sokacağını ileri sürerek "Burnunun dibinde bir Kürt devletinin kurulmasına da ses çıkarmayacaktır. Daha sonra Türkiye'den de toprak almaya kalkacak bir Kürt devletinin… Amerika'nın istediği budur. Kuzu gibi uysal Türkiye…" dedi.

Ardıç daha önce AKP'ye oy veren ancak son seçimde CHP'ye oy veren seçmenlere de 'saftirikler' dedi:

"Anladınız mı Anıtkabir'e koşup "kendi hac farizasını" yerine getirmeyi Atatürkçülük sanan arslan Kemalistler?

Anladınız mı "Kuvayı Milliyeci" geçinen şaşkınlar?

Anladınız mı "Bir de bunu deneyelim canım" diye CHP'ye oy veren saftırık vatandaşlar?"

https://halkweb.com.tr/sabah-yazarindan-akp-secmenine-saftirikler/?fbclid= IwAR27U3BGaCRA-q3qoE1ETnkzaKr67v7EZsSvgrszI1eHaUKwt_J9LhS4vLM

================================

Bi Dahiliyeci Doktor dan

Yakın zamanda hastane değiştirmek sureti ile yeni bir başlangıç yapma fırsatım oldu.

Bu durumu da fırsat bilerek kendimce nacizane bir sosyal deney yapmak istedim.

İç hastalıkları polikliniğine başvuran 100 er kişilik 2 ayrı gruba muayene sırasında hafif kısık sesle adeta subluminal ve farklı tarz müzik dinlettim.

Birinci grup mettalica dan unfogiven ikinci grup tasavvuf musikisi dinledi.

Yaptığım değerlendirmeye göre;

1-her iki grup da ANDİBİYODİKSİZ İYİLEŞMİYOR

2-her iki grupta da yeterince FİTAMİNLİ SERON BAĞIMLISI mevcut

3-her iki grup da KEPEKLİ EKMEK YİYEREK DİYET YAPTIĞINI ZANNEDİYOR

4-her iki grubun da komşuları İNSÜLİN BAĞIMLISI OLURSUN DİYE FELAKET TELLALLIĞI YAPIYOR

5-her iki grup da DİYET YAPARAK PANKREASLARINA İNSÜLİN ÜRETTİREBİLECEKLERİNİ DÜŞÜNÜYOR

6-her iki grubun da tamamında PENİSİLİN ALLERCİSİ MEVCUT

7-her iki grup da EVLERİNDE İLAÇ KOLLEKSİYONERLİĞİ YAPIYOR

8-her iki grup da ULTRASYONA ATILMAYA CAN ATIYOR

9-her iki grubun da TÜM VUCUT AMAR'A İHTİYACI VAR

10-her iki grup da HASTALIKLARININ TÜKÇESİNİN OLDUĞUNU VE ONLARDAN SAKLANDIĞINI DÜŞÜNÜYOR

11-her iki grupta da yeterince GÖZ KAPAKLARINI KIRPIŞTIRARAK ACİL OLABİLECEĞİNİ ZANNEDEN NÖROZ mevcut

12-her iki grup da HASTANEYE GELE-GİDE YARIM TOHTUR OLMUŞ

13-her iki grubun da cebinde HELE BİDE ŞUNU DA YAZ DİYEBİLECEĞİ BİR SON DAKİKA İLACI MEVCUT

14-her iki grupta da KULLANDIĞI İLACI OLMAYAN AMA KULLANDIĞI HAPLARI OLANLAR VAR

15-her iki grubun üyeleri de KÜÇÜK BEYAZ HAPTAN KULLANIYOR

16-her iki grubun üyelerinin PANKREASLARI ÜZÜLDÜKLERİNDE ÇALIŞMAYI BIRAKIYOR VE ŞEKERLERİ YÜKSELİYOR

17-her iki grupta da yeterince MUAYENE OLMADAN İLAÇ YAZILMIYOR MU diye şaşıran mevcut

18-her iki grupta da yeterince OCAĞA YEMEK KOYUP HASTANEYE GELECEK DELİ MEVCUT

19-her iki grup da RAPORU İSTENEBİLECEK BİR ŞEY ZANNEDİYOR

20-her iki grup da GOOGLE'DAN OKUDUKLARI BİLGİLERLE KENDİNİ GAZİ YAŞARGİL ZANNEDİYOR

SONUÇ:

Müzik ruhun gıdası olacak bir beden bulamadıktan sonra ne dinlediğinin veya ne dinlettiğinin ne anlamı var ki?

================================

İBB'yi sıfırlıyorlar… İSKİ binasından kamyonlarla evrak taşındığı iddiası

05-04-2019

Bugün Nurtepe'de ki İBB'nin iştiraki AKOM ve İSKİ binasından kamyonlarla gün boyunca evrak taşındığına dair görüntüler sosyal medyanın gündemine oturdu.

İstanbul'da bulunan İSKİ Genel Müdürlüğü'nün otoparkında gün boyunca kamyonlara evraklar yüklenilerek taşındığı iddia edildi.

https://www.abcgazetesi.com/ibbyi-sifirliyorlar-iski-binasindan-kamyonlarla-evrak-tasindigi-iddiasi-7299?fbclid= IwAR38hUoGeshMLQBRg0a_zTQ4UjeTHuDSd_OpA9OfzkxB5VrIuJtdMF1rGms



--
AltNot
--
a45UyF587661
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Bir milletin basarisi mutlaka butun milli guclerin bir istikamette olusmasiyla mumkundur.
Bu nedenle bilelim ki elde ettigimiz basari milletin guc birligi etmesinden ortak hareket etmesinden ileri gelmistir.
Eger ayni basari ve zaferleri gelecekte de tekrarlamak istiyorsak ayni esasa dayanalim ve ayni sekilde yuruyelim.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

-   -   -   -   -   -   -   -   -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

188. TEOLOJI FELSEFEYI HEP GERCEK YOLUNDAN CEVIRMISTIR

En eski zamandan gunumuze gelinceye kadar, felsefenin seyrini duzenleme yetkisine ozellikle teoloji sahip olmustur. Teoloji, felsefeye ne katkida bulundu? Teoloji, felsefeyi anlasilmaz ve en acik gercekleri kuskulu yapmaya ozgu bir jargona donusturdu. Akil yurutme sanatini bir sozcuk bilimine cevirdi. Insan zekasini, metafizigin hayali ve yasak bolgelerine atti. Burada, yararsiz ve tehlikeli girdaplari, basarisiz bir sekilde sonda etmekle ilgilendi. Dogal ve basit nedenler yerine, dogaustu ya da gizli nedenler koydu. Zor olaylari, anlasilmasi bu olaylarin anlasilmasindan daha zor olan etkenlerle acikladi. Sozu; anlamsiz ve esyanin icyuzunu ifadeden aciz olan, aciklamaktan cok karistiran, insan cesaretini kiran, zekasinin gucune guvensizlige iten, akla ve apacik ilkelere karsi insani guvensiz yapan, gercegi asilmasi olanaksiz surlarla kusatmak icin ozel olarak icat edilmis gorunen kelimelerle doldurdu. . .
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Ozgurluk iki kere ikinin dort ettigini soyleyebilmektir.
Eger buna izin verilirse gerisi kendiliginden gelir.

George Orwell1984

-   -   -   -   -   -   -   -   -
Dunyanin cirkin ve zalim bir yer oldugunu yorumlamaya yonelik Hiristiyan kararliligi, dunyayi cirkin ve zalim bir yer haline getirmistir.

VOLTAIRE (Francois-Marie Arouet) (1694-1778) Fransiz yazar ve filozof.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

-   -   -   -   -   -   -   -   -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder