21 Ağustos 2019 Çarşamba

BARIŞ DOSTER : 'AK SAÇLILAR GİTTİ AK DİPLOMATLAR GELDİ'


BARIŞ DOSTER : 'AK SAÇLILAR GİTTİ AK DİPLOMATLAR GELDİ'

Cumhuriyet gazetesi yazarı "İşin acı tarafı ehliyet ve liyakatin her gün dillendirildiği ehliyet ve liyakatten uzaklaşmanın ağır bedelinin her gün her alanda ödendiği ülkemizde ehliyet ve liyakatin sürekli dışlanmasıdır" dedi.

21 Ağustos 2019 Çarşamba 12:30 'Ak saçlılar gitti ak diplomatlar geldi' Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Doster Egemen Bağış ve Merve Kavakçı gibi isimlerin büyükelçi olarak atanmasına tepki gösterdi.

İktidarın diplomatları 'monşer' diyerek küçük gördüğünü hatırlatan Doster şin acı tarafı ehliyet ve liyakatin her gün dillendirildiği ehliyet ve liyakatten uzaklaşmanın ağır bedelinin her gün her alanda ödendiği ülkemizde ehliyet ve liyakatin sürekli dışlanmasıdır" dedi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Doster 'Saray elçileri' başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı: ktidarın Dışişleri Bakanlığı dışından büyükelçi atamaları hız kesmeden sürüyor.

Son olarak eski bakanlardan Egemen Bağış Prag Büyükelçiliği'ne atandı.

Şaban Dişli'nin Hollanda'da Merve Kavakçı'nın Malezya'da Murat Mercan'ın Japonya'da Abdülkadir Emin Önen'in Çin'de büyükelçi olarak Türkiye'yi temsil ettiklerini biliyoruz.

Liste daha da uzun.

Parti örgütünden ve partiye yakın isimlerden büyükelçi yapılmasını Dışişleri Bakanı da savunuyor zaten.

O kadar ki bir konuşmasında kurum dışından atanan büyükelçilerin kurumun içinden yetişmiş kariyer diplomatlarından daha başarılı olduklarını söyledi.

Eş-dost atamalarının ahbap-çavuş ilişkilerinin gelin-damat terfilerinin yakınlara-akrabalara verilen ihalelerin tüm kurumlarda görüldüğü tüm partilerde yaygın olduğu dikkate alındığında Dışişleri Bakanlığı'nın bu kötü uygulamadan payına düşeni almaması beklenemezdi.

Oysa Devleti Aliyye'den bu yana nitelikli seçkin yetkin memurların çalıştığı Hariciye'nin geleneği kurumsal kültürü ciddiyeti ve disiplini sadece Türkiye'de değil dünyada da takdir edilirdi.

Bürokrasiyle başı pek hoş olmayan Turgut Özal Tansu Çiller gibi isimler bile bakanlığın işleyişi teşkilatı ve kadrolarıyla çok fazla oynamamışlardı.

Hem bu yönde attıkları adımlar ters tepmiş hem de bakanlık direnmişti.

Dışişleri Bakanlığı'nın geleneğini ve kadrolarını küçük görmek kamuoyu önünde azarlayıp aşağılamak mevcut iktidarla başladı.

Cumhuriyetçi kimliği de bilinen eski kadrolar "Monşerler" diye aşağılandı.

"Stratejik Derinlik" denilen hezimetin müellifi olan ve bugünlerde parti kurma hazırlıkları yapan Dışişleri Bakanı Atatürk Cumhuriyeti'nin dış politikasını içe dönük pasif edilgen pısırık çekingen Ortadoğu ile bağlarımızı koparmış bir dış politika olarak nitelerken bakanlığın birikimini de dışladı.

Hayallerinin peşine düştü.

"Yeni şekillenmekte olan Ortadoğu'nun sahibi öncüsü ve sözcüsüyüz" dedi.

Sonuçta da "komşularla sıfır sorun" denilen garabetle tarihe geçti.

Onun kırdığı potları temellendirmek ve açıklamak için yine iktidar sözcüleri "değerli yalnızlık" kavramını icat ettiler.

AK SAÇLI DİPLOMATLAR GİTTİ AK DİPLOMATLAR GELDİ

Türk Dışişleri; Mahmut Dikerdem'den Erdem Erner'e Uluç Özülker'den Nüzhet Kandemir'e Onur Öymen'den Şükrü Elekdağ'a Deniz Bölükbaşı'ndan Osman Korutürk'e Vahit Halefoğlu'ndan ErcümentYavuzalp'e İnal Batu'dan Ali Tuygan'a Selim Karaosmanoğlu'ndan Korkmaz Haktanır'a dek adlarını bu yazıda anmadıklarımız dahil çok başarılı diplomatlar yetiştirmiştir.

Bu isimler dünya görüşlerinin siyasi tercihlerinin ötesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin büyükelçisi olarak görev yapmış devleti ve Cumhuriyeti temsil etmişlerdir.

Şimdi bu gelenek bu birikim bu duruş tasfiye edilmektedir.

Gelinen noktada dış politikadaki başarısızlığa koşut olarak dışişlerindeki nitelik kaybı da dikkat çekmektedir.

İşin acı tarafı ehliyet ve liyakatin her gün dillendirildiği ehliyet ve liyakatten uzaklaşmanın ağır bedelinin her gün her alanda ödendiği ülkemizde ehliyet ve liyakatin sürekli dışlanmasıdır.

Sözün özü: Diplomasi; çok özel ve zorlu bir alandır.

Sağlam eğitim zengin birikim engin deneyim güçlü bellek gerektirir.

Görev yaptıkları ülkede devletlerinin temsilcisi milletlerinin yüzü olan büyükelçilerin seçimindeki isabetsizlik ve yanlışlık dış politikada büyük sorunlar doğurur. "

https://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/ak-saclilar-gitti-ak-diplomatlar-geldi-2-h137874.html





- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Benim Turk milletine Turk cemiyetine Turklugun istikbaline ait odevlerim bitmemistir siz onlari tamamlayacaksiniz.
Siz de sizden sonrakilere benim sozumu tekrar ediniz.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

129. IHTIRASLARA KARSI DIN EN ZAYIF ENGELDIR

Insanlarin ihtiraslarina ve mevcut cikarlarina karsi, kimsenin aklinin almadigi metafizik bir Allah hakkindaki karanlik dusunceleri, bir ahiret hayatinin inanilmaz cezalarini, hakkinda insanin hicbir fikri olmadigi cennetin hazlarina tekabul ettirmek, gerceklikleri hayallerle curutmek iddiasinda bulunmak degil midir? Insanlar, Allahlar hakkinda, belirsiz ve karisik fikirlerden baska hicbirseye sahip olmamislardir.

Insanlar, Allah'i, deyim dogruysa, ancak bulutlarda gorurler. Kotuluk yapmak istediklerinde onu asla dusunmezler. Mevki hirsi, zenginligi ya da hazlari soz konusu olunca, Allah da, tehditleri de, vaatleri de kimseyi baglamaz. Insan icin bu hayatin olaylari oyle bir kesinlige sahiptir ki, en guclu dindar bile, ahiret hayatinin olaylarina asla bu ayni kesinligi veremez.

Her din, kokeninde, kaba kavimlerin ruhlarini kendilerine boyun egdirmek isteyen yasa koyucular tarafindan hayal edilmis bir dizgin olmustur. Kendilerini uslu tutmaya mecbur etmek icin cocuklari korkutan sutnineler orneginde oldugu gibi, acgozluler, vahsileri korkutmak icin tanrilarin adini kullandilar. Kabul ettirmek istedikleri boyunduruga ses cikarmadan tahammul etmek zorunda birakmak icin, teror, bu acgozlulerce uygun goruldu. Cocuklugun umacilari olgunluk yasina uygun icerikte midir? Insan olgunluk yasinda artik bunlara inanmaz, ya da yine inansa bile, bundan hemen hemen hic carpinti duymaz ve isine bakmayi surdurur.

- - - - - - - - - - - - -
Insana karsi savasirken sonunda ona benzememeliyiz.
Onu alt ettiginiz zaman bile, onun kotu aliskanliklarini benimsemeye kalkmayin.
Hicbir hayvan asla bir evde yasamamali, yatakta yatmamali, giysi giymemeli, icki ve sigara icmemeli, paraya el surmemeli, ticaretle ugrasmamali.
Insanin butun aliskanliklari kotudur.
Ve en onemlisi, hicbir hayvan kendi turunden olanlara zorbalik etmemeli.
Guclusu gucsuzu, akillisi akilsizi, hepimiz kardesiz.
Hicbir hayvan baska bir hayvani oldurmemeli.
Butun hayvanlar esittir.

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Hangi yastan olursa olsun inancsizlarin buyuk bir cogunlugunun, saygi duyulan onurlu ve durust insanlar oldugu tarihsel bir gercektir.

MILL,JOHN STUART (1806-1873) Ingiliz filozof ve ekonomist.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder