27 Ağustos 2019 Salı

MEHMET TEKİN YILMAZ : "DEF-İ MAZARRAT CELBİ MENAFİDEN EVLADIR"

Üzgünüm, başka mecralarda gördüğüm ve sizlere iletmiş olduğum bu makale  Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak'ın "Erdoğan sonrası" başlıklı makalesiymiş.
Düzeltir, özür dilerim.


Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


MEHMET TEKİN YILMAZ : "DEF-İ MAZARRAT CELBİ MENAFİDEN EVLADIR"

ERDOĞAN SONRASI TÜRKİYE VE İSRAİL SEÇİMLERİNİN KONJONKTÜREL ETKİSİ

Son olaylar yani ABD ile Fırat'ın doğusu ile ilgili kurulan diyalog HDP'li belediyelere yapılan operasyon ve AK Parti içinde bundan sonrası için yol haritası ve yeni kadrolar konusu ciddi anlamda kafa karışıklığına sebeb oldu. Kamplaşma hesaplaşma Media STK ve iş dünyası ile kurulan paralel ilişkiler can sıkıcı boyutta!

İzmir yangını Kaz dağları Türk Tanıtma Ajansına yapılan atama AK Parti'nin 18. kuruluş yılı tartışmalarının önüne geçti. Davudoğlu polemiği ise büyüyor. Sahi S400 konusu ne oldu? Urfa'daki Ortak Karargâh neyin nesi? Döviz fiyatlarının bununla ilgisi var mı? Sorular soru içinde...

Son zamanlarda çok fazla sağlığı ile gündem olan Erdoğan operasyonlarla Süleyman Soylu ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tartışmaların odağındaki isimler. Krizi kontrol edemiyorsanız döner sahibini vurur. Tıpkı hedefine ulaşmayan Bumerang gibi. Erdoğan'a bu lobi hiç güvenmedi. "Onsuz olmuyor" diye kadroda yer almasına ses çıkarmadılar ama şiir okudu diye siyaset yasağı getirenler onlardı. Daha sonra siyasete taşınmasında da onlar vardı. Fakat işler bekledikleri gibi gelişmeyince o sürecin sonunda 15 Temmuz yaşandı. BOP süreci noktalandı. Şimdi yeni bir süreç örgütlenmeye çalışılıyor.

Bu konuda ABD ve Avrupa'ya güven konusunda bizim acı tecrübelerimiz var. Sözkonusu olan İsrail FETÖ ve PKK ise birilerinin eli ile birilerini tasfiye ederken o birileri ile de kullandıkları kaynağı hedef haline getirebilirler. Ya da bir senaryoda geri dönülmez noktaya gelinmişse orada bu projeye karşı çıkan bir ikinci kanat varsa onu bir şekilde tasfiye ederler. Bakınız Kennedy ya da içeriden bir örnek Hiram Abbas Eşref Bitlis Hablemitoğlu...

Bugün ortaya çıkan tehdit dünkü tehditlerden çok farklı. Ve bu tehdit sadece Türkiye ile sınırlı da değil. ABD İngiltere Fransa İtalya Çin Hindistan Rusya Suudi Arabistan BAE Japonya Kore Hong Kong hatta İsrail fark etmiyor. Farkında olmalısınız Hong Kong'daki göstericilerin ellerinde İngiliz bayrağı değil Amerikan bayrağı var! Dünya politik bir meteor kuşağına doğru hızla ilerliyor. Sadece siyaset değil iş media STK finans dünyasından birilerinin de kapısı çalınabilir. .

Bunlar sadece kendilerinden olmayanlarla değil kendi içlerinde de kanlı bir hesaplaşmaya hazırlanıyorlar. J. Empstein'ın intiharını da bu çerçevede okumamız gerek. 17 Eylül İsrail seçimleri bu gelişmeler açısından yön ve yol gösterici olacak. Bu tarihin sembolik bir anlamı var. Batılıların dostluklarına güvenenler aldanırlar. Onları dostları yok çıkarları var "Palmerston Kuralı". Global çetenin adamları Lucifer'e kurban edecekleri adamları ve örgütleri beslerler... Hele onu para ve makam yanında kadınla da "mutlu" ediyorlarsa o Lucifer'e adanmış kesileceği zamanı bekleyen bir koyundan başkası değildir.

Bir önceki seçimlerde Netanyahu'nun partisi LIKUD az bir oyla önde olsa da sandalye dağılımı bakımından eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz ve Yair Lapid liderliğindeki Mavi Beyaz ittifakı mecliste 35'er milletvekiliyle temsil edilmişti. İsrail vatandaşı yaklaşık 2 milyon Filistinli iki ayrı ittifak çatısı altında girdi. Filistinlilerin seçime katılım oranı düşüktü. Ama iki ittifak da barajı aştı. Eşitlik ve Barış için Demokrasi Cephesi (HADAŞ) ile Değişim için Arap Hareketi'nin (TA'AL) kurduğu ittifak 6 Ulusal Demokratik Birlik (BELED) ile Birleşik Arap Listesi'nin oluşturduğu ittifak ise 4 milletvekili çıkardı. İsrail Eğitim Bakanı Naftali Bennett ile Adalet Bakanı Ayelet Shaked liderliğinde kurulan Yeni Sağ Partisi baraj altında kalırken eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman'ın partisi İsrail Evimiz (BEYTEYNU) yüzde 4 13 oy olarak barajı aştı ve mecliste 5 milletvekilliği aldı. 9 milyonluk İsrail nüfusunun yüzde 11 1'ini oluşturan ultra-Ortodoks Yahudileri (Harediler) temsil eden ŞAS (Doğulu Tevrat Muhafızları) ile Yahudi Birleşik Tevrat (Yahudot HaTora) partileri de yüzde 6 13 ile yüzde 5 94 oy alarak bir kez daha meclise girdi. İki devletli çözümden yana olan Avi Gabbay başkanlığındaki İşçi Partisi yüzde 4 48 oy alarak 6 milletvekiliyle meclise girmeye hak kazanırken yine iki devletli çözümü savunan Meretz Partisi ise çok az bir farkla barajı aşarak 4 milletvekili çıkardı. Maliye Bakanı Moşe Kahlon'un liderliğini yaptığı KULANU (Hepimiz) Partisi 4 eski bir asker olan Rafi Peretz liderliğindeki HaBayit HaYehudi (Yahudi Evi) ise 5 milletvekiliyle meclise girdi. Geçen seçime 41 parti katılmış bunlardan sadece 11'i % 3 25'lik seçim barajını aşabilmişti. Bu tablo bile Yahudilerin aklının ne kadar karışık olduğunu göstermektedir. 30 Parti %3.25 oy bile alamadı ve baraj altında kaldı. Katılım oranı önceki seçime göre düştü.

Netanyahu sağcı partilerle birlikte bir koalisyon kurmaya çalışıyordu. Fakat aşırı Ortodoks Yahudi din okulu öğrencilerinin askerlikten muaf tutulmasını düzenleyecek bir yasa konusundaki uzlaşmazlık koalisyon girişiminin çökmesine yol açtı. Böylece İsrail tarihinde ilk defa hükümeti kurma görevi verilen bir kişi bunu başaramamış oldu. Bu da ABD'nin "yüzyılın projesi"nin ertelenmesi sonucunu doğurdu. Bugün "Fırat'ın doğusu" ile ilgili gelişmeler biraz da bu çerçevede zaman kazanmaya yönelik. Yoksa Mısır Suudi Veliahd Prens Dahlan BAE hepsi hazırdı. Şimdi gözler 17 Eylül'de yapılacak seçimlere çevrildi. Trump'ın seçimi kazanması Evanjeliklere Kudüs'te bir zafer armağan etmesi ile mümkün. Bu da bölgede ABD'nin bir düzen kurması şartına bağlı. Bu işte Arap ayağı tamam. İran da bir şekilde kontrol edilmeye çalışılıyor. Kilit ülke Türkiye.

Bakın Türkiye'deki krizlerin arkasında olan lobi şu günlerde Ankara'da krizin açılması çözülmesi yönünde lobi yapmak danışmanlık yapmak çözüm üretmek için ortalıkta dolaşıyor.

Öte yandan; Trump'ın adamları İsrail'de fazla mesai yapıyor.

Netanyahu bugüne kadar ki İsrail'de en uzun süre başbakanlık yapmış kişi. İsrail'in 120 sandalyeli parlamentosunda bugüne kadar çoğunluğu sağlayan tek bir parti bile olmadı. Ülke hep koalisyonlarla yönetildi. Bu seçim kampanyasında ABD ile ilişkiler yeni yerleşim yerleri rüşvet suçlamaları en çok konuşulan konular. Netanyahu 'Yahudi yerleşimleri ilhak edilecek' vaadi Filistin tarafında en çok eleştirilen konular arasında ilk sıralarda. Kudüs konusunda açık bir tartışmanın riskli olacağını biliyorlar. Onun içinde o konuda tartışmaya girmiyorlar ama "Yüzyılın projesi" olarak o iş sanki tamamen Amerikalılara havale edilmiş gibi gözüküyor.

Eylül ortalarında İsrail seçimlerinin sonucu belli olacak. Sonra ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Dost kim düşman kim kim kiminle beraber daha net belli olacak. Birilerinin Erdoğan sonrasına ilişkin yol haritası daha net belli olacak.


- - - - - - - - - - - - -

a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Okul sayesinde okulun verecegi ilim ve fen sayesindedir ki Turk milleti Turk sanati Turk iktisadiyati Turk siir ve edebiyati butun guzellikleriyle gelisir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

12. AHMAK VE BARBAR BUYUKLER OLMASAYDI DIN OLMAZDI

Dini dusuncelerin baslangici, genellikle vahsi milletlerin henuz cocukluk halinde bulundugu donemdir. Din koyanlar; tanrilar, ayinler, efsaneler, sasirtici ve korkunc masallar sunmak icin, her donemde hep kaba, cahil ve ahmaklara basvurmuslardir. Babalar tarafindan incelenmeksizin kabul edilen batil ve esassiz inanislar, az cok degiserek, baski ve siki duzen altinda bulunan ve cogu kez babalarindan daha cok dusunce ve muhakemede bulunmayan cocuklara gecmistir.

- - - - - - - - - - - - -
Disaridaki hayvanlar bir domuzlarin yuzlerine, bir insanlarin yuzlerine bakiyor ama birbirlerinden ayirt edemiyorlardi.

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Insanlara duydugum inanctan baska bir inanca ihtiyac duymuyorum.

Eskinin Konfucyus'u gibi, dunyanin ve ustundeki yasamin mucizelerine kendimi oyle kaptirdim ki, cenneti ya da melekleri aklima bile getiremiyorum.
BUCK,PEARL S. (1892-1973) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder