Kondordato iflastan bir önceki aşama.
Eskiden de vardı, ama hükumet şirketlerin hızla ve kolayca iflas etmelerini istemedi.
Esasen iflas kapısında olan şirketlerin büyük bölümü de yandaş iş adamlarına aitti.
Bu nedenle iflasın mali sorumluluğunu alacaklılara yükleyen, şirketin iflasını geciktiren, ama alacaklıları iflasa sürükleyen bir model şeklinde konkordato yasasını kaleme aldılar.
Konkordato kapsamında olmak da şirkelerin kurtulmasına yetmiyor.
L2fSIJNoA0xfSNxA
KONKORDATO VERİLERİNE KARARTMA: VERİLER AYLARDIR AÇIKLANMIYOR
İŞKUR konkordato ilan eden firmalarda çalışan işçilerin ücretlerinin ödenmesi için kurulmuş olan Ücret Garanti Fonu verilerini tam 6 aydır açıklamıyor.
soL - Haber Merkezi
Perşembe 29 Ağustos 2019 12:53
İŞKUR 6 aydır yayımladığı aylık istatistik bültenlerinde pasif istihdam politikalarına ilişkin istatistiklere yer vermiyor. Söz konusu istatistiklerde konkordato ilan eden firmalarda çalışan işçilerin ücretlerinin ödenmesi için kurulmuş olan Ücret Garanti Fonu verileri de yer alıyordu. İŞKUR aylık istatistik bültenlerinde Ücret Garanti Fonu'ndan kaç kişiye ne kadar ödeme yapıldığı açıklanıyordu.
Ekonomik krizle birlikte konkordato ilan eden firma sayısındaki artışa dikkat çeken CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur bu verilerin neden yayımlanmadığını verdiği bir soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Güzelmansur "İŞKUR'un Şubat 2019'dan bu yana bu verileri yayınlamayı durdurması konkordato ilanlarında yaşanan artışa Ücret Garanti Fonu'nun amacı dışında kullanımına ve ekonomik krizin derinliğine yönelik bir karartmadır" dedi.
Güzelmansur Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un yanıtlaması istemiyle verdiği önergede İŞKUR'un Şubat 2019'dan itibaren Ücret Garanti Fonu verilerini yayımlamayı durdurmasının gerekçesini sordu. Güzelmansur'un önergesinde yer alan diğer soruları ise şunlar:
-
Ağustos 2018'den bu yana aylar itibarıyla çalıştığı işyeri konkordato ilan ettiği için Ücret Garanti Fonu'na müracaat eden kişi sayısı kaçtır? Bu müracaatlardan kaçı Ücret Garanti Fonu kriterlerine uymadığı için reddedilmiştir?
-
Aynı dönemler için Ücret Garanti Fonundan ödeme yapılan işçi sayısı ve toplam ödeme miktarı nedir?
-
Kurulduğu günden bugüne kadar yıllar itibarıyla Ücret Garanti Fonunda biriken toplam meblağ ne kadardır? Fondan amacı dışında nerelere ne kadar ödeme yapılmıştır?
İLGİLİ HABER
http://haber.sol.org.tr/turkiye/konkordato-verilerine-karartma-veriler-aylardir-aciklanmiyor-269356
- - - - - - - - - - - - -a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Ozgurluk ve bagimsizlik benim karakterimdir.
Ben milletimin en buyuk ve ecdadimin en degerli mirasi olan bagimsizlik aski ile dolu bir adamim.
Cocuklugumdan bugune kadar ailev husus ve resm hayatimin her safhasini yakindan bilenler bu askim malumdur.
Bence bir millete serefin haysiyetin namusun ve insanligin vucut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin ozgurluk ve bagimsizligina sahip olmasiyla kaimdir.
Ben sahsen bu saydigim vasiflara cok ehemmiyet veririm.
Ve bu vasiflarin kendimde mevcut oldugunu iddia edebilmek icin milletimin de ayni vasiflari tasimasini esas sart bilirim.
Ben yasabilmek icin mutlaka bagimsiz bir milletin evladi kalmaliyim.
Bu sebeple milli bagimsizlik bence bir hayat meselesidir.
Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse insanligi teskil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabi olan dostluk ve siyaset munasebetlerini buyuk bir hassasiyetle takdir ederim.
Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin bu arzusundan vazgecinceye kadar amansiz dusmaniyim.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
148. HICBIR AHLAK, DINI GORUSLERLE UZLASTIRILAMAZ, BIRLESTIRILEMEZ
Dinin bu dunyada cok sik neden oldugu kanli facialara ragmen, yine de dinsiz hicbir ahlak olamayacagi tekrarlanir. Teolojik gorusler hakkinda, eserleriyle karar verilecek olursa, insanlarin dini gorusleriyle, ahlakin hic uzlastirilamayacagini ileri surmek gerekir.
Durmaksizin "Allah'a uyunuz", "Allah'i taklit ediniz" diye bize bagirirlar. Pekala. Eger bu Allah'a uyarsak hangi ahlaki huy edinmis oluruz? Uymamiz gereken Allah, hangi Allah'tir?
Deist'in Allah'i mi? Ancak bu Allah, bizim icin hic de surekli bir iyilik modeli olamaz. Her seyin yaratani ise, dunyada gordugumuz, iyiligin de kotulugun de yaratanidir.
Eger duzenin yaraticisi ise, izni olmaksizin asla var olmayan karisikligin, duzensizligin de yaraticisidir. Vucuda getiriyorsa, yok da ediyor; hayat veriyorsa, olduruyor da. Bolluk, zenginlik, refah, mutluluk, baris ve huzur veriyorsa; kitliklarin, yoksullugun, sikintilarin, savaslarin vucut bulmasina da izin veriyor. "Teizm"in ya da tabii dinin soylu ve buyuk hukumleri, gozumuzun onunde olusunu her an gorduklerimiz tarafindan yalanlanan Allah, surekli guzellikleri koruyan bir model olarak nasil alinir? Ahlaka temel olmak uzere; huyu her an degisen ve hakkinda "kerim" demek, ancak bu dunyada yaptigi ve yapilmasina izin verdigi kotuluklere goz yummakla mumkun olan bir "Allah" orneginden daha az sarsilan bir temel gereklidir. Eski zamanlarin ortak cok iyi, cok buyuk "Jupiter"ini mi taklit edelim? Boyle bir Allah'i taklit etmek, boyle bir Allah'a uymak, babasinin tahtini zapteden ve sonra babasini parcalayan asi bir ogulu ornek almaktir; huyu, her akli basinda insanin yuzunu kizartacak bir zina edeni, bir kotulukcuyu, bir ayyasi ornek almak demektir. Platon'a gore, erdemin tanrilari taklitten ibaret oldugu batil inancinda bulunsalardi, Paganizm doneminde insanlarin durumu nereye varirdi?
Yahudilerin Allah'ini mi taklit etmek gerekirdi? Yehova'da yaratilisiminiza ornek olacak bir model bulur muyuz? O, gercekten vahsi bir Tanridir; gercekten ahmak, zalim ve ahlaksiz bir kavim icin uygun bir Tanridir. Oc almaktan baska bir sey istemeyen, acima nedir bilmeyen, oldurme, vurusma, hirsizlik, anlasmazlik emreden bir Tanridir. Sozun kisasi, durumu, temiz ve dogru bir adama ornek olamayacak ve ancak soyguncular, haydutlar baskani tarafindan taklit edilebilecek olan bir Tanridir. Bu durumda, Hiristiyanlarin Isa'sini mi taklit edecegiz? Babasinin merhamet kabul etmez gazaplarini yatistirmak icin olen bu Tanri, bazi insanlarin izlemesi gereken bir omek olusturur mu? Heyhat! Onda; bizzat kendisi de sefalete bogulmus olan ve yoksullara vazederek, onlara yoksul olmayi, dogal egilimleri sondurmeyi, haz ve lezzeti lanetlemeyi, bunlari sevmemeyi, aci ve sikintiya istekli olmayi, bizzat kendi kendilerinden tiksinmeyi ogutleyen bir Tanri, daha dogrusu bir bagnaz buluruz. Bu Tanri (yani Isa), kendisini izlemeleri icin, yoksullara, analarini, babalarini, akrabalarini, dostlarini terk etmelerini emreder. Bize, "ne guzel ahlak!" diyeceksiniz; kuskusuz bazi insanlar icin hayran olunacak bir durumdur. Bu ahlakin, tanrisal bir ahlak olmasi gerekir; cunku insanlar icin uygulama olanagi yoktur. Ancak, bu kadar yuce bir ahlak erdemi, tiksinti duyulacak bir icerikte degil midir?
Hiristiyanlarin "Insan-Allah"inin ahlakina gore, izleyicileri bu dunyada giderilmesine asla izin verilmeyen atesli bir susuzluk ceken gercek Tantale*'lerdir.
Boyle bir ahlak, bize dogayi yaratan hakkinda cok tuhaf bir fikir verir. Bize temin edildigi gibi, Allah her seyi yaratiklarinin nimetlenmesi ve yararlanmasi icin yaratmissa, yaratiklari icin yarattigi nimetlerden yararlanmaktan, onlari, yadirganan bir nedenle men ediyor demektir. Bu durumda, insanin hep arzuladigi haz, insanin zayifligini yakalamak, amiyane deyimiyle insani "faka bastirmak" icin kurulmus bir tuzaktan baska bir sey midir?
* Tantale, Lydie kralidir. Ilahlar kendisini ziyaret ettiginden, bunlarin tanrisalligini sinamak icin, oz oglu Plaps'in organlarini yemek olarak onlara yedirmis olmasindan dolayi, tanrilarin tanrisi Jupiter, onu
Tartare'e yani cehennemin yedinci ve en alt tabakasina atti. Surekli, parcalayici bir susuzluk ve aclik acisini cekmeye mahkum etti. Tantale, bir irmagin ortasinda ve meyveli agaclarin altinda tasvir edilir.
Ancak irmagin suyundan icmek istediginde, su dudaklarindan kacar, agaclarin meyvelerine elini uzattiginda, meyveler elinden uzaklasir. Edebiyatta, tatmin olunacagi zaman elden kacirilan ihtiras ve ozlem konulari icin "tantale iskencesi" denir.
- - - - - - - - - - - - -
Dindarlarin ve ahlaksizlarin dogal olarak birbirlerini bulduklari bir gercektir .
George Orwell
- - - - - - - - - - - - -
Tanri, Seytan, Cennet ve Cehennem kavramlari, on bes yasinda durup dururken inancimi kaybettigim bir gun anlamini yitirdi.
Dun gibi hatirliyorum.
O zamanlarda Ingiltere'de okuyordum.
Uyanis ni Latince dersindeyken geldi ve yeni buldugum bu ateizmi dogrulamak icin hemen kendime lezzetsiz bir jambonlu sandvic aldim.
Boylece ilk kez, gunah olan domuz etini yemis oldum.
Beni carpmak icin yildirim falan dusmedi.
Hayatta kalisimi, yeni dusuncemin bir kaniti olarak gordugumu hatirliyorum.
RUSHDIE,SALMAN (1947) Hindistan dogumlu Ingiliz yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder