9 Eylül 2019 Pazartesi

TEVFİK DALGIÇ : L'ETAT C'EST MOİ"-DEVLET BENİM"


==============================

TEVFİK DALGIÇ : L'ETAT C'EST MOİ"-DEVLET BENİM"

27 Ağustos 2019 17:29

Dünya siyaset tarihinde bazı siyasilerin despotlaşan muhterislerin diktatörlerin pek derin olmayan bilgi düzeyleri alabildikleri yetersiz aile ve formal eğitimleri Tanrı'nın vermediği yetenekleri ile bir türlü hatalarından öğrenememe özellikleri yetmiyormuş gibi bir de sınır tanımayan ihtirasları hem kendilerine hem varsa partilerine hem de ülkelerine ve halklarına büyük zararlar vermiştir.

Tarihin derin karanlıklarına gömülmüş olan bu kişiler ancak yaptıkları kötülüklerle anılırlar.

Roma'yı yakan Neron Avrupa'yı kana boyayan Adolf Hitler ve onun kuklası İtalyan Benito Musolini Afrikalı İdi Amin bu tanınmış isimlerin ilk aklımıza gelen sadece birkaçı.

Bu listeye eklenen yeni isimler de var.

Tunus diktatörü Bin Ali Mısır diktatörü Hüsnü Mübarek ve belki de halen süren politik hareketler sonunda bunları izleyecek başka zevat.

Bu kişilerin bazıları bir de kendilerini Tanrı'ya yakın görüp onun adına ilahi görev yaptıklarına inanmışlar veya yandaş yalaka ve dalkavuklar tarafından inandırılmışlarsa artık onlar kontrolden çıkmış bir Anadolu deyişi ile "baş ipini yemişlerdir".

Giderek gerçeklerden uzaklaşırlar bir çeşit hayal aleminde yaşarlar.

Bazı gerçekler dalkavuklarca onlara iletilmez haberler gizlenir.

Bu yeteneksiz yüzeysel muhterisler; zaman içinde her yaptıklarında bir keramet görmeye de başlarlar.

Kendilerini hatadan "münezzeh" kabul ederler.

Bunların hemen hemen çoğunluğu veya büyük bir kısmı da para canlısıdırlar.

Hesaplarını çok iyi bilirler.

Tunus diktatörünün karısının 50 kilo altınla kaçtığı bir zamanlar milli bir kahraman olan eski savaş pilotu Mübarek'in ise aile varlığının 50 milyar dolar olgusunu hatırlayın.

Halen hapiste olan devrik Sudan diktatörü ve AKP liderinin çok sevdiği Ebubekirin sonunu hatırlayın.

Bu yeteneksiz sonradan yetme diktatör ve despotlar çevrelerinde bir çıkarcı grubu ve çıkarları kanalize eden bir sistem kurmuşlardır.

İhalelerden komisyon ve avanta almak en çok başvurdukları yöntemdir.

Bazılarının çocukları ve damatları birer harikadır yetenekleri ihaleleri kanalize etmek mali oyunlara girişmek para hareketlerine bulaşmak bazan hayali ihracat bazan ithalat yasalarını bir kaç günlüğüne değiştirip ülkede ihtiyacı hissedilen mal getirtmek bazan da bir kaç gün için ithalat vergisini kaldırtmak gibi yetenekleri vardır tabi ülkeyi yöneten babaları olduğu için herşey kitabına uygun yapılır kanun önünde suçlu bulunmayı önlemek için türlü yollar yöntemler geliştirilir.

Bu sistem yıllarca kamu kaynaklarını ve suyun başında olmanın güç sahibi olmanın tek amacının "çıkarlarını korumak" şeklinde düşünenlerden oluştuğu için zamanla ellerindeki geçici gücü kaybedeceklerini anlayıp "sular akarken testi doldurmanın" gereğini yaparlar ve bu yüzden gözleri de karadır büyük riske girerler bazan...

Bunların ortak özellikleri ise siyasal krediyi kişisel krediye dönüştürme başarısıdır ki bu da haksız iktisap şaibeli servet edinme tanımına girer...

Bazıları da eğer ülkeleri sözde demokratik sistem içinde çalışıyor görüntüsü veriyor ise bunlardan bazıları parlamento çoğunluklarına güvenip her türlü yasadışı etik dışı ahlak ve dinsel değerlere ters gelen davranışlara yasal bir kılıf bulma çabası içindedirler.

Yasaları kendi çıkarlarına uydururlar.

Onlar kendilerini devet sanırlar.

Polis onların polisi ordu onların ordusu hükümet onların hükümeti bakan onların bakanı ülke onlarındır sanki ülke babalarının mali imişçesine davranırlar.

Bunlardan bazıları kamu mallarını kendi malları kendilerini de devlet sanırlar.

Fransızların ünlü XİV. Loius'nin deyimi ile "l'etat c'est moi.

- devlet benim" derler her hareketleriyle.

Onlar fanidir ama devletler ebedidir milletlerin yaşamında bir tek faninin yaşamının önemi devede kulak kalır.

Ama bu muhteris faniler yaptıkları kötülükle devletlerin çökmesine milletlerin zillete düşmesine neden olabilir sırf kendi çıkarları için.

Benden sonrası tufandır mantığı işler çoğu kere.

Bunlar muhalefetten hiç hoşlanmazlar çünkü onların gerçek yüzünü muhalefet ortaya çıkaracağı için muhaliflerden nefret ederler her fırsatta muhaliflerini sudan bahanelerle uydurma belgelerle yalancı tanıklarla hapse attırırlar.

Muhalifler ortadan kalkınca onlar herşeyi güllük gülistanlık görürler.

Ama bu aldatmaca uzun vadeli olamaz.

Eninde sonunda bu işin sonu gelir İşin kötüsü diktatörlerin çoğunun cesareti cehaletlerinden kaynaklandığı ve çıkar odaklı olduğu için bazıları en ufak bir baskı karşısında "mezar arasında türkü söyleme" türünden göstermelik kahramanlık yaparlar yiğitlik pozuna bürünürler aptalca girişimlerde bulunmaya başlayıp kendi sonlarını hazırlarlar.

Bir gün hiç beklenmedik bir olay bir yanlış uygulama polisin yaptığı bir hata veya bir aptalca siyasi hareket tıpkı bir barajın önündeki setin yıkılması gibi birden bire direnişi ateşleyebilir.

Bir çok yeteneksiz muhterisler eninde sonunda tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir.

Arkalarında bir yığın pislik bir o kadar avantacı ve ülkelerini sömüren sülükler yıkılan umutlar devletlerine ve halklarına verdikleri zararla.

https://www.yurtgazetesi.com.tr/l-etat-c-est-moi-devlet-benim-makale 16730.html

================================

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bu millet kili kipirdamadan dava ugruna canini vermeye razi olmasaydi ben hic birsey yapamazdim.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

131. HIC KUSKU YOK; TEMSIL ETTIKLERINI SOYLEDIKLERI ALLAH GIBI, COGUNLUKLA ZALIM VE ACIMASIZ ZORBALAR OLAN VE DINI ANCAK ESIRLERINI DAHA COK HAYVANLASTIRMAK, ZINCIRLERI ICINDE DAHA KOLAY YIYIP YUTMAK ICIN KULLANAN HUKUMDARLARIN IHTIRASLARINA KARSI DIN, DAHA ETKILI BIR GEM, DAHA ETKILI BIR ENGEL DEGILDIR

Bize diyorlar ki, "Hukumdarlarin ihtiraslarina karsi tek hakim, tek engel hizmetini goren bir 'Allah'fikrini olsun birakiniz kalsin". Ancak biraz insafli konusulsun.

Genellikle Allah'in gostericileri olduklarini soyleyen hukumdarlarin ruhu uzerinde, bu Allah korkusunun yaptigi etkiyi, saygi duyarak gorebilir miyiz? Bu etkiyi begenebilir miyiz? Kopyalarina bakarak orijinali hakkinda ne karar verilmelidir? (Yani Allah'in kopyasi olduklarini soyleyen krallara, hukumdarlara bakarak, Allah'in kendisi hakkinda ne karar verilmelidir?)

Gercekten hukumdarlar, Allah'in gostericileri, surekli olarak yeryuzunde Allah'in yerini tuttuklarini soyluyorlar. Ancak, kendilerinden daha kudretli bir Allah korkusu, kavimlerin refahi konusunda onlari ciddi bir sekilde calismaya zorluyor mu?

Gorunmez bir hakimin onlara vermesi gereken bu sozde korku, hukumdarlari adaleti ve dogrulugu daha cok koruyan, daha aciyan, uyruklarinin can ve mallarina daha az ocgozlu, zevk ve sefalarina duskunlukte olculu, gorevinde daha dikkatli yapiyor mu? Sozun kisasi; sayesinde hakim olduklarini soyledikleri bu Allah, rehberleri, koruyuculari ve babalari olduklari kavimleri bin turlu zulum ve buyuk sikintiya ugratmaktan, bu hukumdarlari men ediyor mu? Insan gozlerini acsin, yeryuzunde gozlerini gezdirsin. Her yerde, ancak kotulukleri altinda ezdikleri ya da, acimasizca kotu hirs ve havalarina (savasa ve katliama sevk ederek) kurban ettikleri esirleri daha cok hayvanlastirmak icin dini kullanan zorbalar tarafindan yonetilen insanlar gorulur.

Hukumdarlarin ihtiraslarina dizgin gorevi gormek soyle dursun, din, kendi ilkeleri geregi, dizginlerini saliverir. Din, onlari, ihtiraslarina direnme izni milletlere asla verilmeyen tanrisalliga donusturur.

Din, hukumdarlari serbest birakir, onlar icin her yasagi mubah kilar ve bunlarin ezdigi kavimlerin zekalarini ve ellerini zincirlemeye calisir. Yeryuzu ilahlarinin (hukumdarlarin) kendilerini her herzeyi yemeye yetkili gormeleri ve uyruklarini heveslerinin ya da hirslarinin en alcak araclarindan baska bir gozle gormemeleri sasilacak sey midir?

Din, her ulkede, "tabiatin hudayi mutlaki"ndan (yani Allah'tan), acimasiz, hoppa, keyfi kanun olan bir zorba yapmistir. Huda-hukumdar, yeryuzundeki temsilcileri olan hukumdarlar tarafindan fazlasiyla iyi taklit edilmistir. Her yerde din, milletleri zincirleyip uyutmak icin dusunuimus gorunur. Ta ki, kendilerini yiyip yutmasi, ya da cezalandirmaksizin bedbaht etmesi icin tanrilarina kolaylik gostersinler.

- - - - - - - - - - - - -
Insan uretmeden tuketen tek yaratiktir.
Sut vermez, yumurta yumurtlamaz, sabani cekecek gucu yoktur, tavsan yakalayacak kadar hizli kosamaz.
Yine de, tum hayvanlarin efendisidir.

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Sozcuklerin anlaminin tabi oldugu kesintisiz degisim, ceviriyi gereksiz hale getirecek evrensel bir dil istegi, cevirinin dogasinda olan hatalar, ktiplerin ve yazicilarin yanlislari, kasten yapilan degisiklikler de hesaba katildiginda, hepsi birlikte insan dilinin, ister sozlu ister yazili olsun, Tanri'nin Sozu'nun araci olamayacaginin birer kanitidir.

PAINE,THOMAS (1737-1809) Ingiltere dogumlu ABD'li siyaset felsefecisi.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 



-------------------------------------------------
This free account was provided by VFEmail.net - report spam to abuse@vfemail.net
 
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder