9 Eylül 2019 Pazartesi

GERCÜŞ'TE HEYECANLANDIRAN KEŞİF! PEYGAMBER'E Mİ AİT?

Bilimde hipotez vardır.
Dindeki inanmaya benzetirler.
Oysa ikisi aynı şey değildir.
Benzer bile değildir.

Hipotezlerin bilinen gerçeklerle uyumsuzluğu olamaz.
Hipotezler iç çelişkiler taşımaz.

Oysa din, ve dinin tek tek her hükmü böyledir.

Ve ne kadar zavallıyız.
Bir bulgu var orta yerde.
Bir yerlerde ayak izleri bulunmuş.
Büykü ihtimalle çok ama çok eski zaman dilimlerine ait.

Ve burada bu ayak izlerinin tarihte yaşamış eski insanlara ait olaması ihtimalini düşünmek ve araştırmak mümkünken.
Hemen Peygamberlerin ayak izlerine bağlamışlar konuyu.

Neden böyle?
Çünkü bu haberi üretenler Türk halkının aklını kullanamadığını biliyor.
Onun anlayabileceği tatlı irili ufaklı yalanların para kazandıracağını biliyor.

İşte size dinin zararlarından bir örnek daha.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


================================

GERCÜŞ'TE HEYECANLANDIRAN KEŞİF! PEYGAMBER'E Mİ AİT?

28.08.2019 09:56

Batman'ın Gercüş ilçesine bağlı Çiçekli köyünde bulunan kayalardaki ayak izleri dikkat çekiyor.

YORUM YAP 1

Gercüş ilçesinde kayadaki iki ayak izi görenleri şaşırtıyor. Gercüş ilçe merkezine 25 kilometre uzaklıkta olan Çiçekli köyü tarihi antik kent Hasankeyf'e yakın bir mesafede bulunuyor. Asırlar öncesine dayanan köyün kayalarında bulunan tarihi ayak izlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından korunmasını isteyen köy sakinleri kayanın hazine avcıları tarafından tahrip edildiğini söyledi.

'NEBİ'NİN AYAK İZİ'

Çiçekli köy yolunun geçtiği vadide bulunan ve bir kayadaki ayak izlerinin bulunduğu bölge Nebi'nin ayak izi olarak biliniyor.

Ayak izinin defineciler tarafından silinmeden buna bir önlem alınmasını kaydeden köy sakinlerinden Selami Altun "Burası Batman Gercüş ilçesine bağlı Pike Nebi vadisidir. Yani Türkçe adı ile Nebilerin izleri bu kayalıkta ayak izleri olduğu için eskiden burası Peygamber vadisi Peygamberin ayak izleri diye isimlendirilmişti. Kürtçe adı ise 'Pike Nebi' yani Nebi'nin ayak izleri olarak geçiyor. Bundan 30 sene önce küçük iken çobanlık yaptığımızda ayak izleri daha belirgin bir haldeydi.

Defineciler tarafından tahrip edilmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı buna sahip çıkarsa ve koruma altına alırsa iyi olurdu. Sonuçta buda bir mirastır. Yüz yıllar önce bu mirasın olduğunu söylüyorlar ve hala bu miras vardır. Ama etrafında ne muhafaza edilmiş ne de bir muhafaza var. Bunun muhafaza edilmesi lazım bence en kısa zamanda muhafaza edilmese defineciler tarafından tahriş edilerek yok edilecektir. Gördüğünüz gibi etrafı bazı kendini bilmez kişiler tarafından meraktan tahriş edilmiştir" dedi.

Ayak izlerinin bulunduğu kayanın 200 metre ilerisinde bir kilisenin de olduğunu belirten Altun meraklıların bu kiliseden şüphelenerek kayada define olduğunu düşündüğünü söyledi. (İHA)

https://www.mynet.com/gercus-te-heyecanlandiran-kesif-peygamber-e-mi-ait-110105787931#17047081

================================

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bircok guclukler ve engeller karsisinda bulundugumuzu biliyoruz.
Bunlarin hepsini inceleme ile gayret ve iman ile ve millet askinin sarsilmaz kuvvetiyle birer birer cozup sonuclandiracagiz.
O millet aski ki her seye ragmen icimizde sonmez bir kuvvet dayaniklilik ve ates kaynagidir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

101. OZELLIKLE RAHIPLERIN CIKARI ICIN ICAT EDILMIS OLAN SIRLARIN SACMALIGI VE YARARSIZLIGI

Bir sir nedir? Bunu yakindan incelersem hemen kesfederim ki, bir sir, ilahiyatcilarin insanlarin gozlerini kapatmasini istedigi bir celiskiden, acik bir sacmaliktan, hayalden baska bir sey degildir. Sozun kisasi, bu sir, ruhani rehberlerimizin bize asla aciklayamadiklari seylerin butunudur.

Din ileri gelenleri icin, egitimini gordukleri seylerden halkin hicbir sey anlamamasinda cikar vardir. Hicbir sey anlasilmayan bir konuyu incelemek, insan icin mumkun degildir. Insan gormedigi zaman, elinden tutulup goturulmeye razi olmak zorundadir. Eger din acik olsaydi, rahiplerin bu kadar cok isi olmazdi!

Gizli seyleri olmayan hicbir din yoktur. Gizli seyler, dinin asli, esas ozudur. Sirlardan soyutlanmis, tek basina kalmis bir din olamaz. Dinin dogasi, teizme ya da deizme esas teskil eden Allah'in dogrudan dogruya kendisi de onunla ilgilenmek isteyen zeka icin, bir sirdir.

Yuryuzunde gorulen semavi dinlerin tumu, gizli inanislarla, inanilmaz mucizelerle, akli karistirmak icin icat edilmis gorunen, hayret uyandiran masallarla doludur. Her din, icyuzu gizli olan bir Allah'i haber verir; bundan dolayi ona atfedilen yaratilisin da onun (yani bizzat Allah'in) gercek icyuzu kadar anlasilmasi guctur. Kuremizin cesitli ulkelerinde kurdugu cesitli dinlerde, ilahiyat, sozlerini ancak muamma dolu ve esrarli bir tarzda dile getirmistir. Tanrisallik, yalniz sirlari bildirmek, yani celiskilere, olmayacak seylere, hakkinda hicbir kesin bir fikir edinilemeyecek seylere inanmalarini emir ve iddia ettigini insanlara bildirmek icin ve ancak bunun icin ortaya cikmistir.

Bir din, ne kadar cok sir kapsarsa, akla o kadar cok inanilmaz sey arz eder ve bunun icin insanlarin ondan surekli olarak beslendigi hayalgucune, begeniye o oranda hak kazanmis olur. Bir din, ne kadar cok karanlik olursa, o oranda tanrisal olur, yani hakkinda hicbir fikre sahip bulunulmayan gizli icerigine o oranda uygun olur.

Bilinmeyen, gizli, hayali, efsanevi, mucizevi, inanilmaz ve hatta korkunc olan seyi acik, basit ve saglikli olana tercih etmek, cehaletin ozelligindendir. "Gercek", hayalgucu uzerinde hicbir zaman, herkesin kendisine gore duzenlemekte ozgur oldugu batil hayaller kadar siddetli sarsintilar yapmaz. Siradan insan masal dinlemeyi, gercege tercih eder. Rahipler ve seriatcilar, bu masallardan dinler icat eder ve sirlar uretirler. Bunlari siradan insanlarin yaratilisina ve huyuna gore kullanmislardir.

Siradan insanlarin bu egilimi yuzunden, rahipler, seriat ve kanun koyuculari, kendinden gecmis coskunlari, kadinlari, cahilleri kendilerine baglamislardir. Bu icerikteki kimseler, incelemeye yetenekli olmadiklari fikirleri kolayca kabul ederler. Saflik ve gercek aski, ancak, hayalgucunu arastirma ve dusunmeyle duzenleyen belirli kimselerde bulunur. Bir koyun sakinleri, rahiplerinden, dini konusmalarina cok Latince karistirdigi zaman memnun olduklari kadar hicbir zaman memnun olmazlar. * Kendilerine anlamadiklari seylerden soz eden kimseyi, cahiller, cok bilgili bir adam sanirlar. Kavimlerin safdilliginin ve onlara rehberlik iddiasinda bulunanlarin nufuz ve egemenliginin esas ilkesi iste budur.

Insanlardan, kendilerine sirlar anlatmasini istemek; vermek ve verileni korumaktir; asla isitilmemek uzere soylemek demektir. Muammalarla konusan kimse, ya neden oldugu apismayla eglenmek ister, ya da cikarini, arzusunu fazla acik ifade etmemekte gorur. Sirlarin gizliligi, guvensizlik, acz ve korku gosterir. Dusmanlarinin bunlari ogrenerek islerini bozmalarindan cekindikleri icin, hukumdarlar ve nazirlari, projelerini, dusunce ve niyetlerini saklarlar. Bir iyi Allah, yaratiklarinin gucluge dusmesiyle ve sir karsisinda sasirip kalmasiyla eglenebilir mi? Dunyada hicbir seyin dayanamayacagi guce sahip bir Allah, amacinin bilinmesinden sakinabilir mi? Bu durumda, bize muammalar ve sirlar bulastirmakla, sokusturmakla ne yarar saglar?

Bize diyorlar ki; "Yaratilisinin zayifligi sonucu olarak insan, kendisi icin bir sirlar dokusundan baska bir sey olmayan tanrisalligin yonetiminden bir sey anlamaya yetenekli degildir. Tanri, insanin anlayis gucunun ister istemez ustunde olan sirlari aciga vuramaz". Bu durumda, yine karsilik olarak diyecegim ki; tanrisalligin yonetimiyle ilgilenmek, insanin isi degildir. Bu yonetim, insani hicbir sekilde ilgilendirmez. Anlayamayacagi sirlara insanin asla ihtiyaci yoktur. Bunun icin derin anlamli bir soylev, bir koyun surusu icin ne kadar bos, yararsiz ve yersiz ise, esrarengiz bir din de insan icin o kadar yararsiz ve yersizdir.

* Bati'nin din lisaninda Latince ne ise, bizim Dogu'nun din lisaninda da Arapca odur.

Insan anladigi seyden, yanliz bir sey anlar. Anlamadigi seyden ise bin sey ve her sey anlayabilir. (A. C. )

- - - - - - - - - - - - -
Seni seviyorum sozunu gorunce, yureginde hayatta kalmak icin muthis bir istek uyanmis, birden gereksiz tehlikelere atilmayi aptalca bulmaya baslamisti.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Kulturel yaptirimlari olmasaydi cogu ya da butun dini inanclar ve ritueller, zihinsel bozukluk alanina girerdi.

SCHUMAKER,JOHN F. (1949) ABD'li psikolog.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 



-------------------------------------------------
This free account was provided by VFEmail.net - report spam to abuse@vfemail.net
 
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder