4 Haziran 2021 Cuma

Paşam Sayın Mareşal Fevzi Çakmak'a neden bu kadar büyük sevgi büyük hürmet ve yakınlık gösterirsiniz?

Köşkte bir gece yemeğinde Atatürk'e soruldu. "Paşam Sayın Mareşal Fevzi Çakmak'a neden bu kadar büyük sevgi büyük hürmet ve yakınlık gösterirsiniz?

Askerlik bilgisi bakımından mı yoksa bizim bilmediğimiz daha başka sebepler bakımından mı?"

Atatürk; geçirdiği eski müşkül günlerin hatıralarını yüzünde beliren düşünceli bir ifadeden sonra heyecanla konuşmaya başladı.

"Maruz kaldığımız ağır mağlubiyet ve işgal felaketinde bu mağlubiyeti hissiz bir alakasızlıkla kabul etmeyi bir türlü hazmedemedim ve içimden taşan bir isyan ve vatanseverlik duygusuyla mücadeleye karar vererek devrin Sadrazamı Ferit Paşa'dan bir mülakat istedim. Ferit Paşa beni kabul etti. Kendisine: "Paşam ben bu mağlubiyeti aciz kuzu gibi kabul edemiyorum ve bu devletin de böyle göçüp tarihten silinmesini bir türlü hazmedemiyorum. Mücadeleye girip memleketimizi kurtarmamız için çalışmamız lazımdır diye kanaat ve fikirlerimi anlattım. Ferit Paşa yarım gülerek:

"İlahi Paşam biz her bakımdan mağlup olmuş bir devletiz. İngiliz donanmasının memleketimize uzanan topları neredeyse köprüyü yalıyor. Neyle neyimizle ve nasıl mücadele edeceğiz anlayamıyorum" dedikten sonra "ben sizin bu karar ve fikirlerinizi Padişahımız efendimize arz ederim. Ondan alacağım cevabı da size bildiririm" diye ilave etti.

Ben bir münakaşaya girmeden pekala deyip Ferit Paşa'dan ayrıldım. Sonra benim fikirlerimi Padişah Vahdettin'e arz etmiş Padişah da Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa ile görüşmemi istemiş. O zaman Genelkurmay Başkanlığı Beyazıt Meydan Kapısının sol tarafında ve Merkez Kumandanlığı da sağ tarafında iki küçük kasr (saray yavrusu) halinde bulunan binalarda idi.

Ben Ferit Paşa'dan bu malumatı alınca doğruca Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa'ya giderek Padişahın arzuları üzerine kendileriyle görüşmek istediğimi bildirdim. "Buyurun" deyip beni kabul etti.

Ben Ferit Paşa'ya söylediklerimi aynı şekilde Cevat Paşa'ya anlatırken ikinci Reis olan Fevzi Paşa'da (Çakmak) içeriye girip yanımıza oturdu ve beni selamladıktan sonra bizi dinlemeye başladı. Ben Ferit Paşa'ya söylediklerimi tekrarladım. O da aynen Ferit Paşa'nın bana verdiği cevap gibi verdi. "Biz tam manasıyla mağlup bir devletiz nemizle ve nasıl bir mücadeleyle memleketimizi kurtaracağız? Her şey ve her tarafımız işgal altında" deyince: Cevat Paşa'nın oturduğu makam odasının pencereleri fevkalade büyük ve genişti. Ben "Paşam şu büyük pencere camının ölçüsünde bir beyaz kâğıtla yine o ölçüde bir Türkiye haritası getirmelerini emreder misiniz?" dedim. Beyaz kâğıtla Türkiye haritasını getirdiler. Haritayı pencerenin camına tutarak üstüne de beyaz kâğıdı kenarlarından yapıştırttım. Dışarıdan gelen güneş ışığıyla kâğıdın üzerine haritadaki Türkiye hudutlarının tamamını çizdim ve İstanbul'un bulunduğu yere de bir nokta koydum. Sonra Cevat Paşa'ya dönerek:

"Paşam işte sizin işgal altında dediğiniz vatan sahamız yalnız bu noktadan ibarettir. Üst tarafı kâğıtta gördüğünüz gibi geniş saha tamamen boş serbest ve bakirdir. Biz bu geniş satıhta bu noktayı kurtaracağız" diye İstanbul'u gösterdim Fevzi Paşa olduğu yerden gözyaşlarını silerek fırladı ve benim boynuma sarılarak "Aziz Paşam bütün varlığımla ve tam olan imanımla sizinle beraberim. Bu kutsi düşüncelerinizi tatbike vakit kaybetmeden derhal başlayınız. Allah bizimle beraberdir" dedi.

O anda orada en katı kalpleri bile doldurabilecek bir hava esti ki Cevat Paşa' da "Allah muvaffak etsin" demekten başka bir şey söyleyemedi. İşte ben Fevzi Paşa'dan aldığım azm-i iman cesaretimi milli mücadelenin sonuna kadar bir zaaf ve tereddüde yer vermeden yaşattım ve müşterek mesaimizle de Allah'a şükür büyük zafer tahakkuk etti. İşte Fevzi Paşa ölçüsüz ve eşsiz bir kahraman ve büyük bir iradeye sahip vatanseverdir. Kendilerine gösterdiğim sevgi ve hürmet de bedava değildir" dedi.



 

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Din bir vicdan meselesidir.
Herkes vicdaninin emrine uymakta serbesttir.
Biz dine saygi gosteririz.
Dusunuse ve dusunceye muhalif degiliz.
Biz sadece din islerini millet ve devlet isleriyle karistirmamaya calisiyor kasde ve fiile dayanan taassupkr hareketlerden sakiniyoruz.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

179. DININ YERINE FELSEFE GECSEYDI, EVRENDE NE KADAR MUTLU VE BUYUK DEVRIMLER GERCEKLESIRDI

Her donemin filozoflari, milletler icinde din imamlarina ozgu sanilan rolu almislardir. Din imamlarinin felsefeye kin ve dusmanligi, hicbir zaman bir meslek cekememezliginden baska bir sey olmamistir. Dusunmeyi, dusunce uretmeyi aliskanlik haline getirmis insanlarin birbirine zarar vermeye, birbirini itibardan dusurmeye bakacaklarina; batili curutmek, gercegi aramak ve ozellikle hukumdarlarin ve uyrugun ayni olcude etkilendikleri ve kiskirticilarinin bile er gec kurbani olduklari batil fikirleri kovmak icin cabalarini birlestirmeleri gerekmez miydi? Aydin bir hukumetin elinde, rahipler, vatandaslarin en yararlisi olurdu. Zaten devletten bolca odenek alan ve hayatlarini kazanmak sikintisindan uzak olan bu adamlarin baskalarini egitecek ve aydinlatmaya calisacak bir duruma gelmesi icin, okuyarak, ders alarak ogrenmeye ve aydinlanmaya koyulmaktan daha iyi ne isleri olurdu? Verimsiz, yogun karanliklara dalacaklari yerde, biraz aydinlik gercekler kesfetselerdi, bunlarin zekasi daha cok hosnut olmaz miydi? Insanlara ozgu bir ahlakin cok acik olan ilkelerini belirlemek, ilahi ve teolojik bir ahlakin hayali ilkeleriyle ugrasmaktan daha mi zor olurdu? En siradan kimseler, anlasilmaz deyislerle, hicbir zaman bir sey anlamayacaklari karanlik ve belirsiz tanimlamalarla belleklerini doldurmaktansa, kafalarina gorevlerinin basit ilkelerini yerlestirselerdi, onlar icin, bu daha mi zahmetli olurdu? Insanlara, gercek hicbir yarari olmayan seyler ogretmek icin ne kadar cok zaman, ne kadar beyhude zahmet harcanir. Milletler icin hicbir yarari olmaksizin, bircok ulkede, milletlerin kanlarini emen bu kadar manastir; iyi niyet sahibi hukumdarlar icin, kamu yarari icin, bilimlerin ve bilginin ilerlemesini saglamak icin, gencligin egitimi icin ne kadar arac ve kaynak sunardi!

Ancak, ozellikle kendisinin hukmetmesini isteyen hurafe, yalniz yararsiz yaratiklar yetistirmekten baska bir sey istememis gorunur. Bircok ulkede, hicbir sey yapmamak, insan topluluguna yararli hicbir is gormemek icin mukemmel olarak donatilmis olan kadin ve erkek bir suru papazdan ne yararlar saglanirdi. Bunlari verimsiz hayale dalmalarla, robotlasmis ibadetlerle isgal edecek, oruclar ve cilelerle ezecek yerde; bunlarin arasinda nicin, dunyaya yararli bir sekilde hizmet etme araclarini aramaya kendilerini yoneltecek sonuc verici bir rekabet uyandirilmiyor? Gencliklerinde ogrencilerinin kafalarini masallarla, verimsiz yargilarla, anlamsiz seylerle dolduracaklarina, ruhaniler, ogrencilerine gercek seyler ogretmeye, ogrencilerini vatana yararli vatandaslar yapmaya neden davet ya da mecbur edilmiyor? Rahiplerin egitim tarziyla yetisen insanlar, kendilerinden akil ve muhakeme yetisini yok eden ruhbandan ve kendilerini soyan zorbalardan baska kimseye yararli olmazlar.
- - - - - - - - - - - - -
Buyuk Birader seni izliyor.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Cocukluk, anlami bilinmeyen derin acilarla doludur.

Bagirsak agrisi, bogmaca oksurugu, hayalet korkusu, cehennemi ve seytani saymiyorum bile, ve cok fazla pasta istedigim icin bana kizan gokyuzundeki Allah Baba.
ELIOT,T.S. (Thomas Stearns) (1888-1965) ABD dogumlu Ingiliz sair, oyun yazari ve elestirmen.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 97 Terk

1) Yasi veya hastaligi dolayisiyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gozetim yukumlulugu altinda bulunan bir kimseyi kendi haline terk eden kisi uc aydan iki yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.
2) Terk dolayisiyla magdur bir hastaliga yakalanmis yaralanmis veya olmusse neticesi sebebiyle agirlasmis suc hukumlerine gore cezaya hukmolunur.


- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder