4 Haziran 2021 Cuma

Şahsım devlet nizamı taş devrine doğru ilerliyor.

  1. ESENYURT'TA POLİS ŞİDDETİNE UĞRAYAN KADIN: HAKARET EDİP DARBETTİLER TEHDİT EDİLDİM
  2. "ÇIPLAK ARAMA UYGULAMASINA SON VERİLMELİ"
  3. 4. YARGI PAKETİ
  4. BANKALARIN MÜŞTERİ BİLGİLERİNİ SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ DEĞİŞTİ
  5. MESLEK ÖRGÜTLERİ: BİK'İN CEZALARIYLA HALKIN HABER ALMA HAKKI GASBEDİLİYOR
  6. AKP'Lİ VEKİL 'KADINA YÖNELİK ŞİDDET'İN NEDENİNİ AÇIKLADI: ŞİDDET ALLAH'IN İNSANA VERDİĞİ BİR DUYGU

AKP ileri demokrasisi bizi İdi Amin Ugandası şartlarına doğru sürüklüyor.
Ülkede demokrasinin, ekonominin, sosyal dokunun yeniden restorasyonu on yıllar alacak.
Sanki büyük bir dünya savaşından malup çıkmış gibiyiz.


Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


ESENYURT'TA POLİS ŞİDDETİNE UĞRAYAN KADIN: HAKARET EDİP DARBETTİLER TEHDİT EDİLDİM

03 Haziran 2021 22:26

Son Güncellenme Tarihi: 04 Haziran 2021 15:05

İstanbul Esenyurt'ta polislerin sokak ortasında yere yatırarak dakikalarca darbettiği kadının ifadesi ortaya çıktı. Gökçe Yaşar polislerin hakaret edip darbettiğini ve tehdit edildiğini anlattı.

Sezgin Tanrıkulu'nun Twitter gönderisinden alınan görüntü.

Sezgin Tanrıkulu'nun Twitter gönderisinden alınmıştır

İstanbul Esenyurt'ta 5 polis memurunun bir kadını sokak ortasında yere yatırarak dakikalarca darbettiğine dair bir video paylaşıldı. Şiddete maruz bırakılan Gökçe Yaşar'ın ifadesi ortaya çıktı. Site içerisinde evine giderken polis arabasının önünde durarak nereye gittiğini sorduğunu Yaşar polisten üslubunu düzeltmesini isteyince hakarete uğrayıp şiddete maruz kaldığını anlattı.

Gökçe Yaşar'ın 2 polis tarafından darbedildi videoyu paylaşan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu İçişleri Bakanlığına ve İstanbul Valiliğine "Soruşturma başlatacak mısınız?" diye sordu.

İZLEYİN:

https://twitter.com/i/status/1400450397915938824

Gazeteci Erk Acarer polis tarafından şiddete maruz bırakılan Gökçe Yaşar'ın ifadesine ulaştı. Gökçe Yaşar kendisine hakaret ettiğini belirttiği polis memuru A. C. Y. 'nin kendisine hakaret ettiğini ve ardından darbettiğini anlattı. Yaşar'ın darptan dolayı kafasında kolunda çenesinde ve sırtında ödem ve morluklar oluşurken görevli memura mukavemet ettiği gerekçesiyle de karakola götürüldü.

İZLEYİN:

https://twitter.com/eacarer/status/1400430987708874757?ref_src=twsrc%5Etfw|twcamp%5Etweetembed|twterm%5E1400746268792692739|twgr%5E|twcon%5Es3_&ref_url=https%3A%2F%2Fwww.evrensel.net%2Fhaber%2F434522%2Fesenyurtta-polis-siddetine-ugrayan-kadin-hakaret-edip-darbettiler-tehdit-edildim

Yaşar ifadesinde yaşananları şöyle anlattı: "Site içerisinde evime giderken polis otosu önümde durup nereye gidiyorsun lan dedi. Üslubunuzu düzeltir misiniz dediğimde 'Kes lan sesini sana mı soracağım' deyip kimliğimi istemiştir. Üzerimde olmadığını söyleyip eve gidip beraber alabileceğimizi söylediğimde kes lan deyip beni darbetmeye başlamıştır. Daha sonra yerde ters kelepçe yapıp (o. . ) senin hakkından ben gelirim diye küfürlerine devam etmiştir. Ekip otosuna bindirip araç içerisinde de tekme ve yumruk atmaya devam edip araçta seni bebek gibi yetiştirmişler şımartmışlar (s... s...) ben her gün siteye giriyorum evini de biliyorum her gün bunu yaparım deyip tehdit etmiştir. Darp raporu almaya gittiğimiz Esenyurt Devlet Hastanesinde doktorun bu sefer az benzetmişsin deyip üzerime gülüp peşimi bırakmayacağını söylemiştir. "

Birgün'ün aktardığına göre her iki tarafta darp raporu alıp birbirinden şikayetçi oldu. Konuyla ilgili soruşturma başlatıldı. Polis memuru A. C. Y. 'nin ise görev yeri değiştirildi. (HABER MERKEZİ)

https://www.evrensel.net/haber/434522/esenyurtta-polis-siddetine-ugrayan-kadin-hakaret-edip-darbettiler-tehdit-edildim?utm_source=rss_feed&utm_medium=rss&utm_campaign=rss_syndication

================================

"ÇIPLAK ARAMA UYGULAMASINA SON VERİLMELİ"

Van T Tipi Cezaevi'ndeki kadın tutuklular hak örgütleri temsilcilerine çıplak aramaya maruz kaldıklarını kendilerine su ve yatak verilmediğini anlattı.

İstanbul - BİA Haber Merkezi 04 Haziran 2021 Cuma 14:52

Van T Tipi Kapalı Cezaevi'nde kadın tutukluların maruz kaldıkları hak ihlallerine dair açıklama yapıldı.

Şikayetler üzerine kadın mahpuslarla görüşen Van Barosu Cezaevi Komisyonu Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) Van-Hakkari Tabip Odası İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) temsilcileri elde ettikleri verileri raporlaştırdı.

Hak örgütleri raporlarını bugün Van Barosu toplantı salonunda düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladı.

ÖHD Genel Merkez Yöneticisi Ekin Yeter 28 Mayıs tarihinde tutuklanan Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) üyelerinin Van T Tipi Cezaevi'nde çıplak arama ve kötü muameleye maruz kaldıkları bilgisi üzerine bir inceleme yaptıklarını ifade etti.

"Su içmek için pet bardak dahi verilmedi"

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre tutuklulardan Ceyda Dindar Gülistan Önver ve Semiran Ebağa ile görüşüldüğünü belirten Ekin Yeter incelemelerinin sonuçlarıyla ilgili şu bilgileri verdi:

"Mahkum Kabul Bölümü'nde görevli personel tarafından taraflı-tarafsız koğuş konusunda kendilerine psikolojik baskı yapıldığını bağırma şeklinde gerginlik çıkartıldığını belirttiler. Akabinde 3 kadın memur tarafından arama kısmına alındıklarını bütün kıyafetlerinin çıkartılarak kendilerine önlük giydirildiğini memurların 'üç kez eğil kalk ve öksür' şeklinde söylemde bulunduklarını personele 10 gündür gözaltında olduklarını bu şekilde bir arama gerekmediğini söylediklerinde 'sus konuşma dediğimi yap' şeklinde bağırdıklarını saç dipleri ağız içi dahil olmak üzere vücudunun her yerine ince arama yapıldığını söylediler. "

"Aramadan sonra odaya geçtiklerinde kendilerine gece 02:00'ye kadar yatak verilmediğini temizlik malzemesi semaver TV kitap kalem kağıt hiçbir şeyin olmadığı boş ve kirli bir odada bekletildiklerini 3 gün boyunca su içmek için pet bardak dahi verilmediğini karantina odasında ayakta sayım dayatıldığını ve kantin ihtiyaçlarının karşılanmadığını aktardılar. "

Görüşülen tutuklulardan Semiran Erbağa'nın Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi'nden buraya sevk edildiğini ifade eden Yeter "Suyun kotalı olduğu bilgisinin verilmemesi nedeniyle temizlik yaparken suyun bittiğini ve kronik hastalığından kaynaklı ilaçlarını içmesi gerektiği zaman içme suyu verilmediğini aktardı" dedi.

Talepler

Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu girişinde mahpusların çıplak aramaya tabi tutulmasının ağır bir insan hakkı ihlali olduğunu belirten Yeter çözümle ilgili talepleri sıraladı:

Devletler taraf oldukları sözleşmelerde yer verilen işkence yasağını da göz önünde bulundurarak çıplak arama uygulamasına tamamen son vermeli ve hapishanelerde işkencenin önlenmesi için gerekli tedbirleri almalıdır.

Ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı olarak yapılan ve mahpusların işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı çıplak arama öncesinde; çıplak arama yapılması gerektiğine dair makul ve ciddi emarelerin oluşup oluşmadığına dair kurum üst amirine bilgi verilmesi gerekir.

Çıplak aramaya ilişkin Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin ilgili hükümlerinin Anayasa'ya başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) olmak üzere Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil ettiği dikkate alınarak insan onurunu zedelemeyen ve keyfi uygulamaların önüne geçebilecek yasal düzenlenmelerin yapılması gerekir. (AS)

https://bianet.org/bianet/insan-haklari/245173-ciplak-arama-uygulamasina-son-verilmeli?bia_source=rss

================================

4. YARGI PAKETİ

"Avukat hakkına kısıtlama işkenceyi artırabilir"

ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Akbulut yeni yargı paketinde öngörülen avukat görüşüne kısıtlama düzenlemesinin başlı başına bir savunma hakkı ihlali yaratacağını ifade etti.

Ayça Söylemez İstanbul - BİA Haber Merkezi 04 Haziran 2021 Cuma 14:35

Yargı paketlerinin dördüncüsü yoldayken basına yansıyan düzenlemelerin yargılamalara olası etkilerini Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Başkanı Avukat Çiğdem Akbulut ile konuştuk.

4. yargı paketinde çok sayıda vergi düzenlemesinin yanı sıra soruşturma diğer yargı süreçlerine dair de değişiklikler öngörülüyor. Bu düzenlemelerden öne çıkanları katalog suçtan tutuklamaya "somut delil" koşulu suç iddiası dışındaki delillerin iddianameye konulmaması avukat görüşüne kısıtlama sulh ceza hakimliği kararlarının denetime açılması ve ev hapsinin cezaya mahsup edilmesi.

Avukat Akbulut bu düzenlemelerin bazılarının olumlu olarak değerlendirilebileceği bazılarının da varolan hakları daha da kısıtladığı düşüncesinde.

"Baskıyı artırarak tanık itirafçı yaratma projesi"

Paketin en dikkat çekici bölümlerinden biri avukatın müvekkiliyle görüşmesinin kısıtlanması.

Teklif aynen yasalaşırsa "soruşturmanın amacını tehlikeye düşürecek somut varlıkların bulunması halinde" avukatın müvekkiliyle görüşmesi "bekletilebilecek" yani gerekçe ortadan kalkana kadar izin verilmeyecek.

Çiğdem Akbulut bu düzenlemenin olası etkilerini şöyle açıkladı:

"Zaten örgüt iddiasıyla yürütülen soruşturmalarda çoğunlukla 24 saatlik kısıtlamayla karşı karşı kalıyoruz. Bu 24 saatin ardından yaptığımız ilk görüşmede de gözaltı süresiyle ilgili duyduklarımız genellikle işkence baskı itirafa zorlamak gibi uygulamalar oluyor. Yeni düzenlemedeki süre belirsizliği keyfiliği artırarak bu uygulamaların da artmasına yol açabilir.

"Düzenleme bu haliyle soruşturmanın hızlandırılması ya da selametinden ziyade işkenceyle varılmak istenen bir amaç olduğunu düşündürtüyor. Çünkü son yıllardaki yargılamaların neredeyse tek dayanağını açık veya gizli tanık beyanları oluşturuyor. Bu beyanlar soyut halde kalsa dahi Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı şekilde hükme esas alınıyor. Bu şekilde birçok davada hukuksuzluğa tanık olduk.

"Bu yeni düzenleme de işkenceyi baskıyı artırarak tanık yaratma itirafçı yaratma projesi gibi görünüyor. Bu haliyle yasalaşırsa başlı başına bir savunma hakkı ihlali oluşturur. Hiçbir soruşturma sebebi de savunma hakkı ihlalini haklı gösteremez. "

İstismar dosyalarında da "somut delil" aranacak mı?

BBC Türkçe'nin haberine göre henüz Meclis'e sunulmayan yargı paketindeki değişikliklerden bir diğeri de katalog suçlardan tutuklamalara "somut delil" kriteri getirilmesi.

Bu düzenlemeye göre örneğin örgütlü suçlardan şüpheli görülen kişinin "örgüt ile ilişkisi" somut delillerle kanıtlanmak zorunda olacak.

Çiğdem Akbulut tutuklama tedbirinin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 100. Maddesinde düzenlendiğini buna göre de somut delil veya kuvvetli şüpheye dair gerekçe şartının zaten aranması gerektiğini ifade etti:

"Bazı katalog suçlarda kuvvetli şüphe tek başına gerekçe kabul ediliyor. Katalog suçlarda tutuklamada somut delil aranması az önce bahsettiğim tanık beyanlarına dayalı kurulan hükümlere karşı olumlu bir etki yaratabilir. Anayasal düzene karşı işlenen suçlarda somu delil aranması olumlu bir düzenleme olur.

"Ama çocuğun cinsel istismarı veya cinsel saldırı suçları sözkonusu olduğunda bu tür dosyaların en büyük problemi somut delil konusunda olabiliyor. Dolayısıyla bu tür dosyaların da bu düzenlemeye uygun yürütülmesi kadınların mücadelesiyle katedilen yolun yok sayılması sonucunu doğurabilir. Bu tür suçlarda cezasızlık yolu açılabilir. Zaten iktidarın bugüne kadarki pratiklerine ve tavrına baktığımızda akla ilk gelen de bu amaç oluyor. "

Katalog suçlar: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100/3. Maddesinde düzenlenen suçlar. Anayasal düzene karşı suçlar insanlığa karşı suçlar göçmen kaçakçılığı insan ticareti kasten öldürme çocuğun cinsel istismarı hırsızlık yağma uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suç işlemek için örgüt kurma devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma düşmanla işbirliği yapma cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı yasama organına karşı suç hükümete karşı suç Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyanın da aralarında bulunduğu suçlar…

"Düzenleme olması gerekeni hatırlatıyor"

Yargı paketindeki diğer düzenleme de "suç iddiası dışındaki delillerin iddianameye konulamayacak" olması: "Lekelenmeme hakkı çerçevesinde sanıkla ilgili sadece hakkındaki suçlamaya ilişkin deliller iddianameye konulacak. Beraat kararı verilmesi halinde tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtlar imha edilecek. "

Avukat Akbulut düzenlemenin bu haliyle olumlu göründüğünü söyledi:

"Aslında yeni bir şey söylemiyor olması gerekene dikkat çekiyor. Kanunun mevcut halinde de iddianamede sadece suç konusu olay ve şüpheliyi suç konusu olayı gerçekleştirdiğini düşündürten deliller olmalı. Ama ne yazık ki uygulamada şüphelilerle ilgili olaydan bağımsız ya da olayla ilgili olsa da sanıktan bağımsız her şeyin toplandığı dosyalar hakimlerin kanaatini etkilemeye yönelik tablolarla karşı karşıya kalıyoruz.

"Neredeyse her yargılamada örneğin kişi hakkındaki daha önceki gözaltı kayıtlarını görüyoruz. Dava kayıtları olabilir ancak gözaltı kayıtlarının bulunması sadece kanaati etkilemeye yönelik ve hukuki değil. 'Çok sık basın açıklamasına katılmış demek ki örgüt üyesi' şeklinde bir altmetin taşıyor bu kayıtların sunulması… Ama her dosyada ayrı karara varılır her dosya kendi başına değerlendirilir. Bu yeni düzenlemeyle olması gereken hatırlatılıyor uygulamada bunun dikkat alınmasının olumlu sonuçları olabilir. "

Avukat Çiğdem Akbulut ayrıca yeni düzenlemedeki "Sulh ceza hakimliği kararlarının üst mahkemece denetime açılması ve ev hapsinin cezaya mahsubunun" da olumlu göründüğünü belirtti. Yargı paketinin detayları Meclis'e sunulduktan sonra ortaya çıkacak. (AS)

https://bianet.org/bianet/insan-haklari/245169-avukat-hakkina-kisitlama-iskenceyi-artirabilir?bia_source=rss

 ================================

BANKALARIN MÜŞTERİ BİLGİLERİNİ SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ DEĞİŞTİ

Banka sırrı ya da müşteri sırrı niteliğindeki bilgilerin bu konuda kanunen açıkça yetkili kılınan merciler ile paylaşılması sır saklama yükümlülüğüne aykırılık teşkil etmeyecek.

dunya@dunya.com

04 Haziran 2021 09:25

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) banka sırrı ve müşteri sırrı niteliğindeki bilgilerin paylaşım ve aktarımlarına ilişkin esasları belirleyen yönetmeliği Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Bankacılık faaliyetlerine özgü olarak bankalarla müşteri ilişkisi kurulduktan sonra oluşan gerçek ve tüzel kişilere ait veriler müşteri sırrı hâline gelecek.

Müşteri sırrı ve banka sırrı niteliğindeki bilgiler sadece belirtilen amaçlarla sınırlı olmak ve ölçülülük ilkesine uygun olarak bu amaçların gerektirdiği kadar veriyi içermek kaydıyla paylaşılabilecek. Karşı tarafın bilgilerin içeriğine vakıf olup olmadığına bakılmaksızın sır kapsamındaki bilgilerin aktarılması da paylaşım olarak kabul edilecek. Yönetmeliğe göre banka ve finansal kuruluşların gizlilik sözleşmesi yapılması ve sadece belirtilen amaçlar ile sınırlı kılınması koşuluyla banka sırrı ya da müşteri sırrı niteliğindeki bilgileri kendi aralarında doğrudan doğruya ya da Risk Merkezi veya en az beş banka ya da finansal kuruluş tarafından kurulacak şirketler vasıtasıyla paylaşımı da sır saklama yükümlülüğüne aykırılık teşkil etmeyecek.

Sır saklama yükümlülüğüne aykırılık teşkil etmeyecek durumlar arasında; konsolide finansal tablo hazırlama çalışmaları risk yönetimi ve iç denetim uygulamaları banka sermayesinin %10 ve daha fazlasını temsil eden payların satışı amacıyla yapılacak değerleme çalışmalarında bilgi ve belge verilmesi de yer alıyor.

Bankaların ölçülülük ilkesini dikkate alarak müşteri sırrı ve banka sırrı niteliğindeki bilgilerin paylaşımını koordine etmek ve gelen paylaşım taleplerinin uygunluğunu değerlendirerek bu değerlendirmeleri kayıt altına almakla sorumlu olan ve görev tanımları ile çalışma esasları banka yönetim kurulu tarafından onaylanan Bilgi Paylaşım Komitesi kurması zorunlu olacak. Sıfat ve görevleri dolayısıyla bankalara veya müşterilerine ait sırları öğrenenler söz konusu sırları bu konuda kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamayacaklar. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam edecek.

Bir gerçek veya tüzel kişi müşterinin bankanın müşterisi olduğunu gösterir her türlü bilgi de müşteri sırrı kapsamında sayılacak. Müşteri ilişkisi kurulmamış olsa dahi başka bir banka nezdinde bulunan müşteri sırrı niteliğindeki bilgilerin elde edilmesi ve öğrenilmesi de bu kapsamdaki yükümlülüğe tabi olacak. Yönetmelik 2022 yılı başında yürürlüğe girecek.

https://www.dunya.com/mevzuat/naksan-plastikin-yenibosnadaki-tasinmazi-satisa-cikarildi-haberi-623451


================================

MESLEK ÖRGÜTLERİ: BİK'İN CEZALARIYLA HALKIN HABER ALMA HAKKI GASBEDİLİYOR

04 Haziran 2021 04:51

Basın İlan Kurumunun geçen yıl resmi ilanların yüzde 78'ini iktidar destekçisi basına ilan kesme cezalarının ise yüzde 97'sini muhalif gazetelere vermesine meslek örgütleri tepki gösterdi.

Gözde TÜZER

İstanbul

Basın İlan Kurumu ile ilgili tartışmalar bitmek bilmiyor. Bağımsız gazetelere verdiği ilan kesme cezalarına rağmen hükümete yakın medyaya para aktardığı zaten bilinen bir gerçekti. Ancak raporlar bunu bir kez daha ortaya koydu. Rapora göre Basın İlan Kurumu geçen yıl resmi ilanların yüzde 78'ini iktidar destekçisi basına ilan kesme cezalarının ise yüzde 97'sini muhalif gazetelere verdi. Basın meslek örgütleri ise kurumun bu tutumuna tepkili. Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş Basın İlan Kurumunun iktidarın cezalandırma aracına dönüştüğünü vurgularken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ilan kesintileriyle halkın bir kesiminin haber alma hakkının gasbedildiğini belirtti. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Temsilcisi ve Bianet Medya Özgürlüğü Raportörü Erol Önderoğlu da Basın İlan Kurumu veya RTÜK gibi kurumların gazetelere belirli bir yayın çizgisi veya söylem dayatmak için işlev görmemesi gerektiğine dikkat çekti.

"BİK İKTİDARIN CEZALANDIRMA ARACINA DÖNÜŞTÜ"

TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş | Fotoğraf: Evrensel

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş Basın İlan Kurumunun uzunca bir süredir iktidarın cezalandırma aracına dönüştüğünü belirterek "Geçtiğimiz yıl ilanların yüzde 78'ini iktidarı destekleyen medya kuruluşlarına vermiş olması ve ilan kesme cezalarının yüzde 97'sini bağımsız gazetelere yönelik vermesi haklılığımızı ortaya koymaktadır. " dedi. Durmuş şöyle devam etti: "Tüm gazetelere eşit davranması onların özgürce kalemlerini kullanabilmelerini sağlamak için ekonomik olarak desteklemesi gereken kurumun nasıl cezacı bir kuruma dönüştüğünün kanıtıdır bu rakamlar. Basın İlan Kurumu da iktidar gibi düşünmekte ve eleştirel bağımsız haberciliğe ceza vermektedir. Bu asla kabul edilemez. Basın İlan Kurumunun bir an önce tüm gazetelere eşit davranması ve kamu kaynaklarını adil bir biçimde dağıtması gerekmektedir. "

"RESMİ İLAN YOLA GETİRME ARACI OLARAK KULLANILAMAZ"

RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu | Fotoğraf: Meltem Akyol/EVRENSEL

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve Bianet Medya Özgürlüğü Raportörü Erol Önderoğlu ise Basın İlan Kurumu veya RTÜK gibi kurumların gazetelere belirli bir yayın çizgisi veya söylem dayatmak için işlev görmemesi gerektiğini vurguladı. Önderoğlu "Bu kurumların ceza sistematiğine göz attığınızda aslında rejimin baskıcı özünü daha iyi anlıyorsunuz. Tekrar ediyoruz resmi ilan yayınsal anlamda bir yola getirme aracı olarak kullanılamaz. Yargıyı BİK'in hukuksuz yaptırımları konusunda açık tutum almaya davet ediyoruz" dedi.

TGC: GAZETELER ARASINDA AYRIM YAPILMAMALI

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ise Basın İlan Kurumunu hukuka uygun davranmaya davet etti. "Basın özgürlüğü halkın haber alma bilgilenme ve gerçekleri öğrenme hakkıdır. Basın İlan Kurumu muhalif gazetelere haksız ve hukuksuz ilan kesintileriyle halkın bir kesimini haber alma hakkını gasbetmektedir" diyen TGC iktidar ve ortaklarının kamu yararına olmayan icraatlerini eleştirel gazetecilik yaparak haberleştiren gazeteleri düzenli olarak cezalandırdığını vurguladı. TGC şöyle devam etti: "Bu gazetelerden kesilen ilanlarla da iktidara yakın medyaya yeni bir kaynak yaratılmıştır. Yarı özerk bir kamu kurumu olan Basın İlan Kurumu kuruluşunun amacı olan eşit ilan dağıtma ilkesinden uzaklaşarak kendisini iktidarın sansür ve cezalandırma aygıtı olarak konumlandırmıştır. Gazetelere verilen cezaların yüzde 97'sinin Evrensel BirGün Cumhuriyet Korkusuz ve Sözcü'ye kesilmesi Basın İlan Kurumunun yaygın medyaya bakışını da ortaya koymaktadır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak Basın İlan Kurumu yönetimini kuruluş ilkelerine hukuka adalete uygun bir ilan dağıtımını gerçekleştirmeye gazeteler arasında siyasi ayrım yapmamaya ilan kesintisini sansür amaçlı olarak kullanmamaya çağırıyoruz. "

YANDAŞA PARA MUHALİFE CEZA YAĞDI!

Basın İlan Kurumunun raporlarına DW Türkçe ulaşmıştı. Buna göre kurum geçen yıl resmi ilanların yüzde 78'ini iktidar destekçisi basına ilan kesme cezalarının ise yüzde 97'sini muhalif gazetelere verdi. Hükümet yanlısı yayın yapan gazetelere geçen yıl yaklaşık yüzde 78'lik oranla BİK'ten 141 milyon 932 bin TL'nin üzerinde kamu kaynağı verildi. Sözcü ve Cumhuriyet'in arasında bulunduğu 9 muhalif gazete ise resmi ilanların ancak yüzde 22'sini alabildi. Buna karşılık gazetelere verilen ilan kesme cezaları 2020'de yüzde 150 artış gösterdi. Ulusal gazetelere verilen cezaların yüzde 97'si BirGün Cumhuriyet Evrensel Korkusuz ve Sözcü'ye kesildi. BİK 2020'de 416 milyon 182 bin TL tutarında ilan ve reklam dağıttı. Bunun 182 milyon 492 bin 436 lirası ulusal yayın yapan 30 gazeteye gitti. Hükümet destekçisi yayın yapan ulusal gazeteler yaklaşık yüzde 78'lik payla BİK'ten 141 milyon 932 bin liranın üzerinde para alırken destekçi olmayan muhalif gazeteler resmi ilanla verilen kamu kaynağının yaklaşık sadece yüzde 22'sini alabildi.

https://www.evrensel.net/haber/434491/meslek-orgutleri-bikin-cezalariyla-halkin-haber-alma-hakki-gasbediliyor?utm_source=rss_feed&utm_medium=rss&utm_campaign=rss_syndication

================================



AKP'Lİ VEKİL 'KADINA YÖNELİK ŞİDDET'İN NEDENİNİ AÇIKLADI: ŞİDDET ALLAH'IN İNSANA VERDİĞİ BİR DUYGU

Araştırma komisyonunda konuşan AKP'li Hacı Ahmet Özdemir şiddetin "Allah'ın insana verdiği bir duygu" olduğunu savunarak "Şiddetin eğitilmesini belki konuşmak lazım" dedi.

4 Haziran 2021 07:08 / Siyaset

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu'nda Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a seslenen AKP Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir şiddetin "Allah'ın insana verdiği bir duygu" olduğunu savunarak "Şiddetin eğitilmesini belki konuşmak lazım" dedi.

Bakan Selçuk da bu öneriye "Aslında şiddet nötr bir enerjidir. Yani biz bunu atölyede yönlendirirsek sevk dışarıya bir saldırganlık olarak gitmez. O bir spor olarak gider bir sanatsal eylem olarak hayata geçer" karşılığını verdi.

Cumhuriyet'ten Sarp Sağkal'ın haberine göre; TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu önceki gün AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplandı. Toplantıya Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da katıldı.

Burada Bakan Selçuk'a soru sormak için söz alan AKP Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir şiddetin "Allah vergisi bir duygu" olduğunu savunarak "Şiddet Allah'ın insana verdiği bir duygu özellik düşünce vesaire. Şiddetten yalıtılmış bir dünya düşünsek de uygulayamayız" dedi.

BUDİZM ENERJİ MYANMAR

Budizm dinini de hedef alan Özdemir "En şiddetten yalıtılmış din bugün Hollywood yıldızlarının güruh güruh gittikleri Budizm. Biz de onların Myanmar'da Müslümanlara ne yaptıklarını ve nasıl şiddet uyguladıklarını görüyoruz" dedi.

Savunma amaçlı şiddet önerisini sunan Özdemir "Şiddetin eğitilmesini belki konuşmak lazım. Yani kocasının karısına uyguladığı şiddet evet önlenmesi gereken bir şiddettir ama ülkenize saldırıldığında sizin savunma amacıyla kullanacağınız şiddet gerekli bir şiddettir. Burada bunun eğitilmesi lazım" ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine Bakan Selçuk da "Aslında şiddet nötr bir enerjidir. Siz o enerjiyi nereye sevk ederseniz onun hayrına çalışır. Yani biz bunu atölyede yönlendirirsek sevk edersek o enerji dışarıya bir saldırganlık olarak gitmez.

O bir spor olarak gider bir sanatsal eylem olarak hayata geçer. Dolayısıyla oradaki enerji nötr. Yani nereye sevk ettiğimize bağlı bu da eğitimle çok alakalı" karşılığını verdi.

https://www.gercekgundem.com/siyaset/279035/akpli-vekil-kadina-yonelik-siddetin-nedenini-acikladi-siddet-allahin-insana-verdigi-bir-duygu

================================



- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Biz buyuk bir inkilap yaptik.
Memleketi bir cagdan alip yeni bir caga goturduk.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

11. DIN, CAHILLERI MUCIZEYLE KANDIRIR

Din acik olsaydi, cahiller icin daha az cekici olurdu. Onlar icin, karanlik ve esrarli seyler, korkular, masallar, kerametler ve surekli olarak beyinlerini isletecek, yoracak, akla sigmaz seyler gereklidir. Romanlar, inanilmaz cin ve cadi hikayeleri, siradan insan ruhu icin, gercek tarihlerden daha cekicidir.

Din konusunda insanlar buyuk cocuklardir. Bir din ne kadar sacmalik ve mucizelerle dolu olursa, halkin ruhu uzerinde o oranda tahakkum hakki kazanir. Sofu, bonlugune hicbir sinir koymamak zorunda olduguna inanir. Bir sey ya da seyler ne kadar cok anlasilmaz olursa, halka o oranda ilahi gorunur. Bu seyler ne kadar az inanilabilir olursa, bunlara inanan siradan insanlar, o oranda erdem ve ustunlukler oldugunu sanir.
- - - - - - - - - - - - -
Belki de insan sevilmekten cok anlasilmayi istiyordu.

George Orwell

- - - - - - - - - - - - -
Insanliga eziyet eden tiranliklar arasinda en kotusu din tiranligidir.

Oteki butun tiranlik turleri yasadigimiz dunyayla sinirlidir; ancak din mezarlarin otesine de gecmeye yeltenir ve bizi sonsuza kadar kovalamanin pesindedir.
PAINE,THOMAS (1737-1809) Ingiltere dogumlu ABD'li siyaset felsefecisi.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 126 Magdurun belirlenmesi

1) Hakaret sucunun islenmesinde magdurun ismi acikca belirtilmemis veya isnat ustu kapali gecistirilmis olsa bile eger niteliginde ve magdurun sahsina yonelik bulundugunda duraksanmayacak bir durum varsa hem ismi belirtilmis ve hem de hakaret aciklanmis sayilir.


- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder