23 Kasım 2010 Salı

CHP NASIL YOK EDİLDİ?

Doğrusu olup bitenler benim de kanıma dokunuyor...
Şöyle ya da böyle hiç bir katilden sanatçı olur mu?
Herhangi bir katil suçuna karşılık cezaevinde yattığında suçundan arınmış olur mu?
İdeolojisi ve cürümü sanatçılığının çok önüne geçmiş insanları sanatçı olarak nitelemek onu bir anlamda aklamak değil midir?

-------- Original Message --------
From: Cüneyt Şaşmaz <cesuryorum@gmail.com>


 
Yok, Çirkin Kral-mış, yok büyük sinema üstadı-ymış, yok şu-ymuş, bu-ymuş!
 
Yılmaz Pütün (sonradan Güney) kelimenin tam anlamıyla kaatildir, Kürtçüdür ve Fransa'nın koruması altında kanserden oralarda ölmüştür.
Babası Siverekli Zaza ve annesi Varto'lu Kürt olmakla birlikte, aslen Adana doğumludur.
Kendisini ''asimile edilmiş Kürt'' olarak tanımlamıştır.
 
Bir de edilmese, neler yapardı acaba?
 
Bakın seyredin:
 
 
Bu videoları mutlaka da indirin, yarın öbür gün bir Atatürkçü dernek tarafından(!) gene yasaklanmadan önce…
Arşivde bulunsun…
 
Filmlerinin de hiçbir san'atkarane özelliği yoktur; bol feodal kabadayılık, bıçkınlık ve antisosyallik:
 
 
Şimdi de Başbakanımız'ın çılgınca hayranı olduğu Ahmet Kaya'nın videosunu seyredin:
 
 
Bu derin mütefekkirin laflarını dinleyin (takıyyeye dikkat):
 
 
Şimdi de bu adamların marşını seyredin:
 
 
Sonra bakın:
 
 
Bunlarda hiç bölücülük filan yok, kim derse vallahi müfteridir!
Yarısını Türklük için söylersen, yeni yasalara göre ''suç''.
Nedense gene aklıma
 
 
konseri geldi…
Peşmergeler'e methiye düzerkenki.
Hani o şimdi bir Büyük Kulüp'lü ya…
 
Atatürk'ün kurduğu partinin seçilmiş (elected or selected) başkanının baba tarafından Kürt şakisi torunu ve Alevi olduğunu öğrendik de, ana tarafından Ermeni olup olmadığı suallerini hep eskizlerle geçiştiriyor, demek ki doğru!
 
Bakın
 
 
adresine, ne iftira var ne de çarpıtma!
 
Voleyi müthiş vurdurttular!
 
Şimdi kimse kalkıp da ''biz bu ülkede kardeşlik için savaşıyoruz'' diye takıyye yapıp, bir yandan Türklüğe ve Türk'lere ''ha s..tir, ha s..tir'' diyenleri koruyup kollayanlara…
 
''Ne mutlu Türk'üm'' diyen adam gibi adamın kurduğu partinin başına Pennsylvania tarikiyle Kürt-Ermeni-Alevi ortalamasını oturttular.
O adam gibi adamın, yani Atatürk'ün koyduğu isme, yani Tunceli'ye ısrarla muhalefet edip, sürekli olarak Dersim diyor.
 
Soner Yalçın'ın
 
yazısını bir okuyun, tıklamanız yeter!
 
Ve…
Bu karizması, liderlik özellikleri nakıs olan kişi Atatürk'ün kurduğu partinin başına seçildikten sonra malum ''açılıma'' katılıyor ve ilk ciddi icraatı ise Yılmaz Güney namlı kaatilin ve Ahmet Kaya isimli bölücünün mezarını ziyaret etmeye gitmek oluyor!
 
İkinci icraatı olarak da Aleni Bölücü Parti'ye ''sizinle de görüşürüz, herkesle de'' diyerek kapısını ÖDP'lilere, herkese açıyor!
 
''Atatürk'ün Kürtlere verdiği söz'' palavrasını yakında ulusal düttürü yapacaklardır (affedin, dayanamadım)!
 
Bana ''sen Türk ırkçısısın'' diyecek kalın kafataslılara hatırlatayım bir…
Yapmadığımız soykırım için pek çok ülkede cezalıyız, ABG'de de olması an mes'elesi kime mi: Ermeniler'e!
 
Pamukçuk Nobel'i nasıl kapmıştı: Kürt ve Ermeni soykırımı yaptığımızı iddia ederek.
 
Milliyetçi Hareketsizlik Partisi Başkanı kırk yılda bir doğru laf etti:
''Bir san'atçı vardır vatana ihanetten 3 yıl 9 ay ceza alıp yurtdışına kaçmış.
Eğer vatan hainlerine saygı gösteriyorsan, cezaevindeki vatan hainlerine de saygı göster.
Bir san'atçı var ki Yumurtalık Hakimi'ni silahla öldürüp yurt dışına kaçmıştır.
O zaman bu millet der ki o san'atçının kabrini ziyaret ediyorsan Hakim Sefa Mutlu'nun da kabrini ve ailesini ziyaret et.''
 
Pek yakında kimin soyunu kırdığımız resmen iddia edilecek: Kürt'lerin.
 
Peki, Kemal Kılıçdaroğlu neyin ortak bileşeni ve bu icraatı neye hizmet ediyor?
 
Hele, Mehmet Ali Ağca namlı kaatilin TRT-1'de reklamı neyin nesi?
 
Bilene bir metre minare gölgesi…
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder