Rıza Zelyut
Milliyet'in iftiracı yazarı Hasan Cemal
Bu kışkırtıcı adam, Cuma günü Milliyet'teki köşesinde yine 1937-38'lerdeki Dersim olaylarına el atmıştı. Bölgeye Kürtler ancak 1515'te Bıyıklı Mehmet Paşa'nın ordusunun içinde paralı asker olarak gelmişler iken; bu zat, Dersim ahalisinin tümünü 'Alevi Kürt' gösteriyor. 19. Yüzyılın sonunda 1885'te Vitali Genet'in yaptığı tespite göre Dersim'de 15.460 Müslüman (Yani Sünni Türk), 27.830 Kızılbaş (yani Alevi Türkmen), 12.000 Kürt, 8170 Ermeni yaşamaktadır. Bu tespitte Kürtlerin ayrı biçimde gösterildiği ve nüfusan ancak dörtte birini oluşturduğunu açıkça görülüyor. Bu açık gerçeğe karşın; PKK'nın bütün doğuyu Kürt gösterme taktiğinin emrindeki Hasan Cemal de hiçbir kaynağa ve bilgiye dayanmadan Tunceli'yi Kürt yapıyor.
İSYAN ETMEDİLER YALANI
Tunceli bölgesini gezerek araştırmalar yaptığım gibi eldeki bütün tarihsel kaynakları da taradım. Bunları DERSİM İSYANLARI VE SEYİT RIZA GERÇEĞİ adı altında kitaplaştırdım. Orada görülecektir ki Dersim bölgesi; Kızılbaşların ana sığınma merkezidir. Kızılbaş sıfatı da Türkmen göçebelerine verililmiştir. Hasan Cemal bu temel gerçeği bile bilmiyor. Bir de 'O dönemde yaşanan bir ayaklanma değil!' diyor. Dersim; 19. Yüzyılın başlarından itibaren ayaklanmaların yaşandığı bir bölgedir. Seyit Rıza isimli aşiret reisi daha Osmanlılar zamanında (1912) idama mahkum edilmiş, 1924'te Hozat'ı işgal etmiş; çevredeki cumhuriyet yanlısı aşiretleri basmış; devlet içinde devlet gibi davranmış, kendisine yollanan onca nasihat heyetine silahla karşılık vermiştir. 1937 Nevruzunda devlet güçlerine karşı ayaklanan da bölgedeki derebeyleri olmuştur. Seyit Rıza; İngiltere'ye 30 Temmuz 1937'de yazdığı mektubunda, Türk ordusu ile savaştığını, onları mağlup ettiğini dile getirmiştir. Bu isyan ve Türk subaylarının vahşice parçalandıkları dönemin İngiliz belgelerinde de yer almıştır.
Doğunun derebeyleri; devrimci Türkiye Cumhuriyeti'nin uygulamalarına karşı 1925'ten itibaren Kürtçülük şemsiye altında başkaldırmışlardır. Dersim'deki derebeyleri; 2. Dünya Savaşı'nın başlayacağını görerek Türk hükümetinin hareketsiz kalacağını sanmışlar ve isyana kalkışmışlardır. Aynı dönemde Türkiye; Hatay nedeniyle Fransa ile çatışmanın eşiğine gelmiştir. İşte bu ortamda devleti içeriden vurmaya kalkışan derebeylerine karşı cumhuriyet, kendisini savunmak zorunda kalmıştır.
'İsyan yoktu' diyen Hasan Cemal'e şunu da söyleyeyim ki İçişleri Bakanı'nın 1939'da TBMM'de yaptığı açıklamada, bölgede son sistem 14 bin 500 tüfeğin ele geçirildiği söylenmiştir ki bu da bugünkü PKK'nın üç misli bir silahlı güç demektir.
ÇAĞLAYANGİL PALAVRASI
Devletin Dersim'de 1937-38 ayaklanmalırını bastırırken 50 bin hatta 100 bin insanı katlettiği, bunları fareler gibi zehirlediği iddiası ve bu iddianın da İhsan Sabri Çağlayangil'e dayandırıldığı da bir Kürtçü palavrasıdır. Çağlayangil'in anılarında ordunun zehirli gaz kullandığı, halkı fareler gibi zehirlediği biçiminde bir bölüm yoktur. Anılardan anlıyoruz ki Çağlayangil, Dersim harekatı sırasında orada da olmamıştır. Peki nereden çıkartıyorlar bu mağaralara doldurup fareler gibi zehirleme iddialarını?
Onun cevabını cahil Hasan Cemal'e ben vereyim: Bu iddiayı ortaya atan kişi; Dersim'de ayaklanmayı kışkırtan ve yönlendiren üç kişiden birisi olan Baytar Nuri'dir. 'Türklere ölüm!' diye haykıran bu Kürtçünün yalanlarına inanmak isteyen var ise inanabilir...
Maalesef, bölgenin derebeyleri; oradaki halkın bir bölümünü silahlandırıp devlet güçlerinin üstüne sürdüler ve kırılmalarına sebep oldular.
Hasan Cemal; bu gerici sömürgen takımını eleştireceğine cumhuriyeti eleştirerek kendi kimliğine bile ihanet ediyor.
NEREDE 50 BİN HASAN?
Hasan Cemal, Başbakan Erdoğan'a gönderme yaparak, 50 bin kişinin katledilmesinden söz ediyor. Sözünü ettiğim kitabımda kaynaklarını da gösterdiğim gibi Dersim'in sayıları 40'ı geçen aşiretlerinin toplam nüfusu 1937'de 70 bin kadardır.
İsyana katılan 6 aşiretin toplam nüfusu ise çoluk çocuk dahil 20 bin dolayındadır. Yani 10 bin, 20 bin veya 50 bin sivilin katledildiği iddiası yalandır. Öldürülenlerin büyük bölümü çatışmaya giren militanlardır.
İsyancı güçlere karşı, ordunun özellikle 1938 harekatında acımasız davrandığı bir gerçektir ama gerici küçük rütbeli subayların gizli noktalarda öldürttüğü sivillerin sayısı; bugünkü Kürtçülerin iddiasını doğrulayacak miktarda olamaz. Çünkü; Dersim halkının büyük bölümü, isyan sonrasında orada varlığını sürdürmüş; 5 bin kadarı da Batı'ya sürülmüştür.
Kışkırtıcı Hasan Cemal biraz zahmete girip araştırma yapsın ve dönemin Komüntern belgelerini incelesin. Bu belgelere göre de 1937-38'de Dersim bölgesinde gerici feodaller; ilerici cumhuriyete karşı isyan etmişlerdir. Hasan Cemal o gerici derebeylerini eleştireceğine cumhuriyete vuruyor; böylece de gerçek bir gerici olduğunu da göstermiş oluyor. Bu saptırma ve kışkırtma ona yakışıyor da ya Milliyet'e?
Sevgi ile kalın.
Yıldırım Alkan
http://yildirimalkan.ile.biz
==================
--
TÜRK MİLLETİNİN HABERLEŞME MERKEZİ " KİTLESEL GRUP"
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
www.kitlesel.com
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
GRUBUMUZ HAKKINDA BİLGİ:
- Grubumuz, vatansever, milli manevi değerlere saygılı, Ne Mutlu Türküm Diyene diyen herkese açıktır.
- Ana ilkemiz "Sözkonusu Vatansa Gerisi Teferruattır",
- Lütfen Siyasi parti propagandası yapılmasın.
- Her alanda bölünmelerin yaşandığı günümüzde, ben vatanseverim diyorsak birbirimize sevgiyle yaklaştığımızda, düşmanlarımızı ve bizi bölmek isteyenleri hüsrana uğratmış oluruz.
- İnternet sitesi reklamı, ürün satışı, hizmet ve ticari ilanlar, ve müstehcen görüntüler içeren iletiler kesinlikle yayınlanmayacaktır...
***Gruptaki iletilerden, iletileri gönderenler sorumludur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder