26 Ekim 2011 Çarşamba

[Oraj-94] Cumhuriyet etkinlikleri, lütfen cevremize dagitalim....

Sayın Serdaroğlu yine döktürmüş...

 

LİBYAYA DEMOKRASİ GELDİ !...

RİFAT SERDAROĞLU, 26 Ekim 2011  

Devlet Adamı:

Aklı, birikimi, deneyimleri, bilgisi ile önüne gelen meseleleri yorumlayacak, ileride ülkenin başına gelebilecek olası problemleri öngörüp çözümünü hazırlayacak, uzmanlığa saygılı, danışmayı ve medeni ölçüler içinde tartışmayı kabullenen, karşıt görüşleri olgunlukla karşılayabilecek, ülkesinin geleceğine yön verebilecek dünya görüşüne sahip, zarif üsluplu, tutarlı, kibar ve saygın insan demektir. Aksi davranışta bulunan siyasetçilerin yaptığı “hamlıktır” . “kabalıktır” , “cahilliktir..”

Bu kişilerin üstüne “Devlet Adamlığı” vasfını zamkla yapıştırsanız bile durmaz, düşer…

Başbakan Erdoğan: (Libya’da Kaddafi İnsan Hakları Ödül Törenindeki Konuşması) “Şahsımdan ziyade, ülkem ve milletim adına teslim aldığım bu ödülün, bölgesel ve küresel ölçekte insan hakları noktasındaki mücadelemizi teşvik edeceğinden emin olabilirsiniz. Bu vesileyle bölgesel ve küresel ölçekte işbirliğinin geliştirilmesi yönünde gösterdiği gayretlerden ötürü Libya Lideri Muammer Kaddafi’ye şükran ve takdirlerimi takdim etmek isterim. Bu ödül töreni ve AB-Afrika Zirvesi vesilesiyle bulunduğumuz Libya’da bizlere gösterilen sıcak misafirperverlik için ayrıca müteşekkirim.

(29 Kasım 2010)

Bu beyanat, kelimesi kelimesine aynen Başbakan Erdoğan’ın beyanıdır ve 11 Ay önce Libya’da söylenmiştir.

Başbakan Erdoğan’ın, bu sözleri söyledikten aylar sonraki politikaları ve davranışları insanı hayretler içinde bırakacak kadar ilginçtir.

Adama sormazlar mı; Kaddafi 42 senedir iktidarda ve aynı Kaddafi. Ne oldu da, Başbakan Erdoğan  aylar içinde, tam 180 derece dönüş yaptı ? Erdoğan’ın dün ödül alırken söyledikleri mi doğruydu, bugün söyledikleri mi doğru?

Önündeki birkaç ayı doğru okuyamayan ve bu kısa zaman dilimi içinde çok faklı politikalar izleyen ve üstelik her ikisinde de kendini haklı bulan kişiye güven duyulur mu, “Devlet Adamı” denir mi?...

Gelelim Diktatör Kaddafi’den kurtarılan ve Başbakan Erdoğan’ın da büyük (Bavullar içinde nakit dolar) katkılarıyla “Demokrasi’ye” kavuşan Libya’nın bu günkü haline;

Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil, “Şeriat Devletini” ilan etti. Abdülcelil, Libya yasalarının, Şeriat Yasalarını temel alacağını açıkladı.

İlk icraat olarak, Kaddafi tarafından konan “Çokeşlilik Yasağı” iptal edildi. Bundan böyle Libyalı erkekler 4 eş alabilecekler!...

Abdülcelil yakında faizin de yasaklanacağını söyledi. Tunus ve Mısır’da da aynı şeylerin olacağı konusunda ciddi işaretler var!...

Lâik Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, emperyalist devletlerin desteklediği “Arap Baharının, Şeriat Baharına” dönüşmesi projesine bilmeden destek mi verdi?

Ne dersiniz, bilmeden-yanlışlıkla destek vermiş olabilir mi?  Yoksa bize de Libya’daki Demokrasinin gelmesinin yolu mu hazırlanıyor?...

Türkiye’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı diye bir makam var mı?...

Sağlık ve başarı dileklerimle 

rifatserdaroglu@gmail.com

twitter.com/rifatserdaroglu

0 532 211 00 11

 

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder