O Genelkurmay Başkanı yargılansın!
Tuncer BAHÇİVAN
tuncer.bahcivan@gmail.com
01 Ekim 2011, 21:54
Yine 2 Ekim ve ben bir daha Muavenet Faciasını yazmalıyım.
Muavenet Faciası, Devletin Millete unutturmaya çalıştığı çok hazin bir olaydır.
Kısaca hatırlatayım: 2 Ekim 1992'de Ege'de bir NATO Deniz tatbikatı vardı.
Tatbikatın adı, Display Determination 92.
Vakit gece yarısı herkes uykudaydı.
Amerikan Uçak gemisi SARATOGA durup dururken attığı 2 füzeyle bizim Muavenet Fırkateyni'ni vurdu.
Füzenin biri kaptan köşküne diğeri savaş harekat merkezine çarptı.
Gemi komutanı Kurmay Yarbay Kudret Güngör dahil, 5 şehit ve de 20 yaralı verdik.
Muavenet savaş gemisi kullanılmaz hale geldi ve tatbikat dışı kaldı.
Şu noktaya bir daha dikkat edelim; tatbikatta kesinlikle gerçek silah kullanmak yoktu.
Saldırı yeşil peryodda, yani "dinlenme-uyku" zamanında iken meydana geldi.
Muavenet Fırkateynimize atılan füzeler hava savunma füzesi Sea Sparrow'du.
Bu saldırı bu füzelerin bir deniz hedefine karşı kullanıldığı ilk ve tek olaydır! Sea Sparrow öyle bir kişinin nişan alıp atabileceği bir füze değildir, bir sistemdir.
Atılması için bir kaç aşama ve komutan onayı gerektirir.
Bu saldırının "kazaen" olması da mümkün değildir.
Zaten Amerikan gemileri alarmda filan değildi.
Tatbikat bölgesi ne Rus ne Kuzey Kore ne de Çin kıyılarıydı.
Saros Körfezi açıklarıydı.
Yani, Amerikan güçlerini gerecek hiç bir durum yoktu.
Yapılan saldırının boyutları Süleymaniye'deki çuval olayından çok daha büyüktür.
5 Şehit 20 gazinin yakınlarının yaşadıkları, başlı başına bir insanlık faciasıdır.
Amerikan Hükümeti olaya "kaza" demiş, bizim hükümet ve Genelkurmay buna kuzu kuzu razı olmuştur.
Muavenet olayında gereken "şahsiyetli" tepki gösterilseydi, Süleymaniye'deki çuval olayı da olmazdı.
5 şehit 22 yaralı varken, gemimiz hurdaya dönmüşken, bizim "komutanlar" tatbikatı kesmedi.
Bu utanılacak bir olay ve de bir skandaldır.
Sanki NATO görevi, milli görevden, hakiki komutanlıktan daha önemliydi! Bu olay bir başka ülkede olsa derhal tatbikat kesilirdi.
Kesmeyen komutanlar mutlaka yargılanırdı.
Olaydan sonra devlet şehit ve gazileri yalnız bıraktı.
Gaziler Amerikan Ordusuyla karşı karşıya kaldı.
Gazilerin açtıkları dava 7 yıl sürdü.
Amerikan mahkemesi olayın "askeri" bir olay değil "siyasi" bir olay olduğuna, dolayısiyle bu davaya bakamayacağına karar verdi.
Böylece gemimizin kazaen değil, "siyaseten vurulduğu" Amerikan mahkemesi tarafından da ifşa edilmiş oldu.
MUAVENET ŞEHİTLERİ: Komutan: Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör, Teğmen Alper Tunga Akan, Astsubay Serkan Aktepe, Telefoncu İkmal Çavuş Mustafa Kılınç, Topçu Er Recep Akan.
Hatırlatalım, o zamanki Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Deniz Kuvvetleri Komutanı da Vural Beyazıt idi.
Muavenet belgeselini yapmadan Vural Bayazıt'ı arayıp belgeselde konuşturmak istedim.
Bana " sakın böyle bir şey yapma, sen bu işleri bilirsin yanlış olur, o gemiyi bize 33 bin dolara hibe ettiler" dedi.
Şimdi , ben buradan bir gazeteci olarak değil sıradan bir Türk vatandaşı olarak; bu olayın soruşturulmasını, 5 şehit 20 gaziye ve fırkateynimizin hurdaya dönmesine rağmen, tatbikatı kesmeyen zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Vural Beyazıt'ın yargılanması istiyorum.
Savcılara suç duyurusunda bulunuyorum.
(NOT: Bu bu konuda yazdığım son yazıdır).
http://gazeteci.tv/muavenet-faciasigenelkurmay-baskani-yargilansin-4612y.htm
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Adequatio intellectus et rei Aklın ve gerçeğin uyumu (Gerçekin bir tanımı.) Latin Atasözü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder